Herkese selamlar.
Bir adım daha atamayacak kadar yorulduğumu düşündüğümde Hume’un şu sözü aklıma gelir: “Eğer burada durup daha ileri gitmeyeceksek, niçin bu noktaya kadar geldik?”
Majoris
Biz finansal özgürlük yolculuğuna neden başladık?
Niye çoğu kişi gününü gün ederken biz tasarruf ettik?
Niye “bazıları” Türkiye’nin güzide şirketlerine tuvalet kağıdı muamelesi yaparken biz yatırım yapmayı seçtik?
Neden finansal özgürlüğümüzü kazanmak için fırsat buldukça kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz?
Ya da neden kolay yoldan dolar ya da altının şemsiyesi altına girmiyoruz da risk alıyoruz?
Herkesin takatinin tükendiği ve kafasında onlarca soru olduğu günlerde ben de bu soruları soruyorum kendime.
Ama “benim için”, zaman, planı bozma ve umutsuzluğa kapılma zamanı değil. Bu yüzden bu karanlık günlerde, finansal özgürlüğümü kazandığımda nasıl bir portföyümün olmasını planladığımdan bahsedeceğim.
Bundan kısmetse 7-8 sene sonra, nasıl bir portföyüm olacak? Geçmişten günümüze doğru gelerek amacım ne biraz bundan bahsetmek istiyorum.
Ayrıca bazı eleştirilere de cevap hakkımı kullanacağım.
Hadi başlayalım.
Maaşım Kadar Temettü ve Eurobond Geliri Elde Etmeyi Planlıyorum
Bundan üç sene önce tasarruf ve yatırıma başladığımda hedefim kişi başı günlük 100 TL pasif gelire ulaşmaktı.
Aradan yıllar geçtikçe bu tutarı enflasyon oranı kadar (TÜFE) arttırarak 157 TL’ye çıkardım.
Finansal özgürlük için gereken tutarı hesaplarken kullandığım yöntemi ve gelişimini aşağıdaki yazılardan daha derinlemesine inceleyebilirsiniz.
2018 yılı enflasyon düzenlemesi ile 2017’de gereken tutarı 100 TL’den 115 TL’ye çıkardım. Çünkü yıllık enflasyon %12,98’miş.
2019’de enflasyon %20,4’müş. Böylece 1 günlük finansal özgürlük için gereken tutarı 140 TL’ye çıkarmışım.
En son 2020 yılında enflasyon düzeltmesi yapmışım ve gereken tutarı 157 TL’ye kadar çıkarmışım.
Bu tutar 10 sene sonra kim bilir kaça çıkacak. Ama şirketlerim daha fazla kâr ettikleri ve temettülerini arttırdıkları sürece bir sıkıntı yaşayacağımı düşünmüyorum.
Eurobond ise elimde şu anda bulunmuyor fakat finansal özgürlüğümü kazandığımda büyük ihtimalle (eğer uygun faizli Eurobond’u doğru zamanda alabilirsem) %70 hisse senedi %30 Eurobond tutuyor olacağım.
Böylece portföyün döviz geliri de olacak ve kısa vadeli şoklara daha dayanıklı hale gelecek.
Eurobond gelirim dolar ile olacağı için ABD enflasyonu da dikkate almam gerekecek. Fakat şimdilik bunu düşünmeme gerek yok.
Ama ne kadar yüksek faizli Eurobond tutarsam ABD enflasyonu ile arayı o kadar açmış olurum ve bana harcayacak daha fazla para kalır.
Konuyu dağıtmayayım. Bir günlük finansal özgürlük için gereken miktar 157 TL.
Aylık tutar 157×30= 4.710 TL.
Bir yıllık tutar ise 4.710×12=56.520 TL.
Yani kişi başı bir kişinin yıllık 56.520 TL pasif gelir elde etmesi gerekiyor ki finansal özgürlüğünü kazanabilsin.
Bu tutar tabii ki kişiden kişiye göre değişir. Kimi aylık 2.000 TL ile geçinir kimi de 20.000 TL ile. Siz de gereken tutarı kendinize göre düzenleyebilirsiniz.
Aynı maaşı alan biri ise tasarruflarını ne kadar arttırır ve harcamalarını ne kadar kısarsa finansal özgürlüğüne o kadar çabuk kavuşur.
Ayrıca 56 bin TL’ye eriştim hemen işi bırakayım da demiyorum. Kesin bir sınır yok. İsteyen bu tutara eriştikten sonra iki yıl daha çalışıp güvenlik ağını genişletebilir. Ya da sevdiğiniz işte çalışmaya devam edersiniz.
Sonuçta kazandığımızdan daha azını harcayarak bileşik getiri mucizesinden yararlanmaya başlamış bulunuyoruz. Biriktirdiğimiz her sene kârımıza.
İşte bütün amacımız bu 56.520 TL’ye ulaşmak.
Yıllık Pasif Gelir Miktarına Ulaşmak İçin Neler Yapıyorum
Burası bence en önemli yer. Birçok insan, özellikle uzun vadeli yatırımı benimsemeyenler, uygulamakta olduğum sisteme sadece hisse senedi alıp üzerine yatmak olarak bakıyorlar.
En büyük düşüşlerde ya da krizlerde de gelen yorumlar şu şekilde oluyor: “Üç senedir biriktiriyor bak sen şimdi onun aldığı yerden alabilirsin.” Hem de çok sık…
Ama bu blogun takipçilerinin de çok iyi bildiği gibi biz bir “YATIRIM FELSEFESİ GELİŞTİRİYORUZ.”
Bu işe ilk başladığımızda çoğumuzun borçları dağ gibiydi. Bu yüzden en başta tasarruf etmeyi öğrendik. Çünkü ne kadar çok tasarruf edersek o kadar çok yatırım yapacaktık.
Ayda ne kadar para harcadığımızı bile bilmiyorduk. Önce onu ölçmeye başladık. Aylık nereye ne kadar harcadığını görüp de şaşırmayan yoktur sanırım.
Çoğumuz bu bulgular ışığında gereksiz masrafları kıstı.
Kimi zaman büyük harcamalara savaş açtık, kimi zaman küçük ve gereksiz giderlerimizi kıstık.
Sigaraya verilen paraya acıdık. Sigarayı bırakıp bu para ile yatırım yapmaya başladık. Hem alışkanlıklarımızın esiri olmadık hem de sağlığımızı kazandık.
İkinci aşamada nasıl yatırım yapılacağını öğrenmeye çalıştık.
2017 yılında finansal özgürlük için hangi kitapları okumam gerekir dediğimde elimde bir kitap listesi bile yoktu. Bulamamıştım…
Şimdi ise iyi veya kötü bir Finansal Özgürlük İçin Okunması Gereken Kitaplar listesi oluşturdum.
Kitaplar sayesinde bir malın fiyatı ve değeri arasında fark olduğunu öğrendik. Hep bu değeri bulmak ve bu mala değerinden fazla ödeme yapmamak için uğraştık.
Sürekli “Bu ne kadar eder?”, “Ben buna ne kadar ödemeliyim ya da ödeyebilirim?” diye sorduk.
Kimsenin peşinden gitmedik. Sorguladık. Çöp hisse senetlerine bulaşmadık.
Yani dostlarım, süreç içerisinde kendimizi her yönden geliştirdik.
Olay sadece hisse alıp yatmakla ilgili değil. Hep birlikte bir yatırım felsefesi geliştirip uygulamaya koyduk.
Bu yolda bana destek olduğunuz için hepinize çok teşekkür ederim.
Küresel Bir Krizin İçindeyiz Ama Herşey Daha Ucuz
Hisse senetlerinin fiyatlarının düştüğü, Eurobond fiyatlarının düşüp faizlerinin yükseldiği bir ortamdayız. Daha da düşer mi? Belki… Piyasa zamanlaması yapmaya çalışmıyorum. Şirketlere odaklanıp olabildiğince tasarruf etmeye çalışıyorum.
Aslında bu konuda cahil olduğumu kabul ediyorum. Warren Buffett, Charlie Munger, John Templeton, John Bogle, Ray Dalio kadar olmasa da cahilim. Onlar da piyasa zamanlaması yapmaya çalışmıyor çünkü.
Krizden önce satıp çıkanlar haklı gibi görünseler de bunun çok az kişi tarafından (belki de binde bir) yapıldığını ve çoğunun bundan çok önce trenden indiğini unutmayın.
Kaliteli şirketlere yatırım yapan çoğumuz ise daha geçen yılın kârını bile kaybetmedik.
Ama ben piyasa zamanlaması ya da uzun vadeli yatırımın gerçekten çalıştığını kanıtlamaya uğraşmıyorum. Haklı olduğumuz sadece zamanla kanıtlanacak, sözle değil.
Benim uğraştığım kısım olabildiğince çok tasarruf etmek ve ne olursa olsun yatırımı kesmemek ve sürece odaklanmaktır.
Şimdi bu bölümde size bundan bahsedeceğim.
Dostlar, hisse senedi piyasası indirime girdi. Belki daha da indirim gelebilir. Ama bu bizim gibi uzun vadeli yatırım yapanlar için büyük bir şanstır.
Şimdi bunu somutlaştırayım.
Şubat 2020 sonunda yayınladığım Finansal Özgürlük portföy durumunda net temettü verimimin %3,1 olduğunu belirtmiştim. Yani 77.000 TL’lik bir portföy %3,1 temettü verimi ile 2.400 TL temettü veriyordu. Bunu çok daha arttırabilirsiniz tabii. Belli bir seviyeye kadar temettü verimi arttıkça gereken tutar düşer. Sonra da portföy büyümesinden feragat etmiş olursunuz. Ama bugün konumuz bu değil.
Ben son portföy durumumdan ilerlemek istedim.
Bu da finansal özgürlük hedefim olan 56.520 TL temettü gelirine ulaşmak için 1.813.350 TL’lik bir portföy gerektiği anlamına geliyordu. (Temettü verimini iki katına çıkarırsam, basitçe gerekli miktarı yarıya düşürürüm).
Şimdi ise aynı hisseleri 60.000 TL’ye alabiliyorum. Bu da aynı temettü gelirini elde etmek için 1.413.000 TL’ye ihtiyacım olduğu anlamına geliyor. (Bu %6 net temettü verimi için 700 bin civarı bir varlık demek.)
Bir başka değişle finansal özgürlüğümü kazanmak için gereken miktar 400.000 TL azalmış durumda.
Sizce finansal özgürlüğünü gün gün kazanmaya çalışan bir insan olarak bu düşüşe üzülmeli miyim? Yoksa sevinmeli miyim?
Ya da Warren Buffett’ın ağzından: “Ömür boyu hamburger yiyecek biri hamburger fiyatları düşünce üzülmeli mi yoksa sevinmeli midir?”
Şimdi olayı biraz daha derinleştireyim. Krizden önce Eurobond faizleri %4’ler civarındaydı. Şimdi ise %7-8 arasında.
Bu 56.520 TL’lik pasif gelirimin %30’unu Eurobondlardan gelecek faiz ile elde etmeyi planlıyorum. Bu da 16.956 TL ve 2.600 dolar yapıyor.
Krizden önce bunu %4 Eurobond faizi ile elde etmeye kalksam almam gerekecek Eurobond miktarı 65.000 dolardı.
Şimdi ise %8 faizle 2.600 doları elde etmem için gerekecek tutar 32.500 dolardır.
65.000 dolar biriktirmek ile 32.500 dolar biriktirmek arasında büyük bir fark var.
Gördüğünüz gibi dostlar Eurobondlarda da indirim var.
Tabii Benjamin Graham’ın dünyasındakiler için.
Toparlarsam
Olaylara nasıl baktığınız ve ne tepki verdiğiniz motivasyonunuzu çok etkiler.
Ben “pazarda indirim var” deyip oyunun içinde kalıyorum. Daha da iner mi bilmiyorum ama sırf aldığım malın fiyatı düştü diye de üzülecek değilim.
Buna sadece sevinilir. Sonuçta daha uzun yıllar hisse senedi ve Eurobond’un alıcısı olacağım.
Beni üzerse sadece daha fazla tasarruf edememek üzer. O da zamanla oturacaktır.
Size kendi bakış açımı anlatmaya çalıştım. Kendime bunu hatırlatma ihtiyacı hissettim. Böylece finansal özgürlük için biriktirmeye ve yatırıma yeni başlayan arkadaşlarımız da ne düşündüğümü, düşündüğümüzü görebilirler.
Son bir söz de Peter Lynch’ten gelsin o zaman.
“Borsaya yatırım yapacaksanız; kapitalizme, ülkenize ve geleceğin daha iyi olacağına inanmak zorundasınız. Aksi halde tutunamazsınız.”
Bu zor günlerde, başta umudunu kaybetmeyen ve canla başla görev yapan sağlık çalışanları ve askerlerimiz olmak üzere herkese selamlar ve saygılar.
Image courtesy of Sira Anamwong at FreeDigitalPhotos.net
“Üç senedir biriktiriyor bak sen şimdi onun aldığı yerden alabilirsin.”
Diyelim ki hisse değil de her ay kenara 2000₺ attın hocam, 3 yılda 72000 biriktirdin, şimdi de tek kalemde 3 senede biriktirdiğin para ile hisseleri bugünkü fiyatlarıyla aldın. Oysa ki bu yukarıdaki yorumu yapanların pek çoğunun eminim kenarda 5 kuruşları dahi yoktur..şu anda aynı yerden alabiliyor olsalar da alacak paraları, cesaretleri, bilgi birikimi yok. Tabiri caizse dımdızlak ortadalar.. Bu serüvende başarılar diliyorum, takipteyim..
Selamlar Sayın Hsnkse,
Buna ek olarak şunu söyleyebilirim. Yatırım yaptığımız şirketler bu sırada çok yol aldılar. Bu düşüşte bile üç sene öncesinden çok daha iyi durumdalar.
Desteğiniz için çok teşekkür ederim.
Saygılar.
Sayın: Yiğit bey ; çok güzel ve hayatın içinden samimi bir yazı olmuş. Sizi tebrik ediyor , takdir ediyorum. Zor ama bu da geçer yahu diyor. ”Temettü Emekliği” için biriktirmeye devam ediyoruz. Düşen piyasa biriktirenlere firsat lakin bu sefer ki sanki biraz başka geliyor bana … Uzun sürmez diye temenni ediyorum. Kalın Sağlıcakla..
Selamlar Hüseyin Bey,
Desteğiniz için çok teşekkür ederim.
Bu sefer farklı mı bilmiyorum ama ben yatırımı kesmiyorum.
Bu süreçte tasarrufumu arttırmaya daha fazla odaklanmaya çalışıyorum. Motivasyon oluyor.
Saygılar.
Elinize sağlık, sizi çok uzun zamandır takip eden birisi olarak bu sefer “bakalım zor zamanlarda nasıl reaksiyon gösterilecek” diye merak ediyordum açıkçası; ancak yazınız gayet açık ve zor zamanlar da olsa bizi mantığa davet eden bir yazı. Yazıyı tek bir cümlede özetlemek gerekseydi benim tercihim “Beni üzerse sadece daha fazla tasarruf edememek üzer.” cümlesinden yana olurdu, tekrardan elinize sağlık, yolculuğunuzda başarılar dilerim…
Selamlar Egehan Bey,
Biriktirmeye devam ediyorum. Bir yandan da tasarruflarımı nasıl arttırabilirim, gelirimi nasıl yükseltebilirim ona bakıyorum.
Tasarruf ve yatırıma devam.
Saygılar.
Merhaba
Yine bilgilendirici güzel bir yazı olmuş.Keyifle okudum.
Bana kalırsa Coronayı bahane edip kar realizasyonu yapılıyor.Büyük ralli öncesi alım fırsatı.Yinede portföyü çeşitlendirmek lazım.Çünkü bu durum ne kadar sürecek bilemeyiz.Ama sonunda büyük bir yükseliş olmalı.Eğer yükseliş olmazsa tarihte ilk olacaktır
Büyük ralli sonunda portföyü sağlama almak lazım.Çünkü muhtemelen amacınıza ulaşmış olabilirsiniz.
Sayın Zamanın Ruhu,
Piyasa düşer mi çıkar mı bilmiyorum. Daha da düşerse, daha da ucuza hisse senedi alırım. Finansal Özgürlüğü kazanma sürem kısalır.
Ben büyük ihtimal bir 10 sene daha biriktiririm:) Özgürlük benim için iki üç ralli uzakta.
Saygılar.
Yigit Bey Merhaba,
Sizin blogunuzu takip sürem 1,5 yılı geçmiştir. Bu süre zarfinda her yazınızdan bir şeyler öğrendim ve öğrenmeye devam ediyorum. Bunun için size çok teşekkür ederim/ederiz.Tecrübe ettiklerinizi paylaşıyor başta kendiniz ve daha sonra da bizim için en önemli şey olan BİLGİ ve bilginin getirdiği BİLİNÇ düzeyimizi artıyorsunuz.
Sizden önce cok araştırma yaptim. Finansal okuryazar nasil olunur bunun için hangi kitap ve yayınlar takip edilir? İnanın bana yok desem yeridir.(istisnalar olabilir ben denk gelmedim.)
Toparlarsam (bu laf size ait 😉 )
Siz bu bloğu devam ettirin veya ettirmeyin bizler sizin yanınızda olacağız ve bilginizden tabiri caiz ise sonuna kadar yararlanacağız.
Ben de buradan başta sağlık çalışanlarımız olmak üzere, bu dönemde görev yapan herkese saygı ve minnettarligimi sunarim.
Iyi ki varsınız,
Saygılarımla,
Selamlar Özgür Bey,
Desteğiniz için çok teşekkür ederim. Birlikte öğrenmeye ve gelişmeye devam ediyoruz.
Umarım bundan yaklaşık 8-10 yıl sonra 1. Finansal Özgürlük Tavla Turnuvası’nı da hep birlikte düzenleriz.
İyi Pazarlar.
Saygılar.
Yiğit Bey ben de eurobond almak istiyorum ama nereden nasıl alındığını bilmiyorum.Biliyorsaniz bilgilendirebilir misiniz?
Selamlar Kenan Bey,
Eurobond almak için bankanızdaki yatırım danışmanıyla görüşebilirsiniz. Size daha ayrıntılı bilgiler vereceklerdir.
Benim bildiğim neredeyse bütün bankalardan alabiliyorsunuz. Ama komisyon oranlarına dikkat edin.
Ayrıca iyice araştırmadan da almayın. Çünkü faizler daha da yükselirse Eurobond’ların değeri düşebilir. Yani erken satmak isterseniz zarar edebilirsiniz. Tersi de mümkün.
Ayrıca vergi konusu da çok önemli. Diğer gelirlerle birlikte belli bir düzeyi aştıktan sonra yüksek vergi ödemesi çıkabiliyor.
Kısacası iyice araştırmadan ve artısını eksisini öğrenmeden başlamayın derim.
Saygılar.
Yiğit Bey Merhaba,
Tasarruf ve yatirim konusunda benim için ilham kaynagisiniz. Yazılarınızla verdiğiniz katkılar için çok teşekkür ederim. Ben de elimden geldiğince aylık alim yapıyorum. Böyle düşüşlerin alim fırsatı verdiği muhakkak. Temettu ödemeleri sürecine girmişken bir konuda fikrinizi almak isiyorum. Bu ay ve hatta önümüzdeki aylarda temettu ödeyecek hisselerim var. Sizce aylık alımı yapıp bunun temettusunu almak mi mantıklı, yoksa nakiti tutup alımı temettu sonrası düşen hisse fiyatından almak mi? Bazı hesaplar yapmaya çalışıyorum ama şu an oynaklık fazla olduğu için kestiremiyorum. Zamanlama ile ilgili yayınınızı dinledim, ileride bu maliyetlerin bir önemi kalmayacağının farkındayım ama bu aşamada fazladan iki lot bile beni mutlu ediyor.
Selamlar Uğur Bey,
Öncelikle desteğiniz için teşekkür ederim.
Bunu anlatan bir yazı yazmıştım.
http://www.lattedenborsaya.com/2018/09/04/temettu-dagitmadan-once-hisse-satimi-ve-ertesi-gun-geri-alimi/
Çeşitli olasılıklar var. Ama satarsınız yükselir, satmazsınız düşer:)
Tamamen şans işi. Bu konuda benim bildiğim kapsamlı bir çalışma yok.
Siz şansınızı deneyebilirsiniz tabii.
Saygılar.
Cevabınız için teşekkür ederim. Yaziniz çok doğru, ben bu olasılıklari göze elmayı düşünmüyorum. Fark ettim ki doğru anlatamamışım, satıp geri almak gibi planlarım yok aslında, ben kendi fikrimi bir örnekle yazayım, belki benim gibi tereddüte düşen olmuştur. Örneğin bu ay ayırdığım para ile bir hisse alacağım, bu hissenin de ay sonuna doğru temettu odemesi var. Ben ay başında alimimi yapsam mı daha mantıklı olur, yoksa bekleyip temettu sonrası hisse fiyatı düşünce o fiyattan mi alsam diye soruyordum. Sizin yönteminizle hesaplayınca ay başında hisse aldığımda temettu ödemesi sonrası yüzde 15 vergiden zarar etmiş olacağını farkettim, ayrıca ne kadar düşükten alırsam o kadar iyi diye düşünüyorum. Bu yüzden önümüzdeki birkaç ay alim tarihlerini her hisse için kendi temettu ödemesinin sonrasına planlayacagim. Tekrar teşekkürler nezaketiniz için, başarılar dilerim.
Yiğit Bey merhabalar,
Yazınız oldukça etkileyici ve iç açıcı.Açıkcası teknik analiz ile 2 yıldır haşır neşir olmuş biriyim.Kısaca bu teknik analiz eğitimi için ciddi bütçe de ayırdım diyebilirim.Bu süreçte şunu farkettim hem teknik analistler hem de temel analizi ile hisse senedi alanlar kendi düşüncelerine sıkı sıkıya veya körü körüne bağlı kalıyorlar.Evet warren buffett bu konuda bir idol ancak o ABD borsalarında alım yapıp büyüdü.Türkiye gibi sığ piyasada işlem açmadı.Ek olarak BIST 30 hisselerinin sığ olmadığı fikri bize bu çöküşte bıst 30 veya diğer hisse senetleri farkı olmadığını gösterdi.Yüzde 10 max düşüş veya çıkış tedbiri alınmasaydı şuan sonucu siz tahmin edin.
Teknik analist olarak borsamız çift dip yaptığı andan itibaren tamamen Türk Lirası na ye geçmem de teknik analizin çok katkısı oldu diyebilirim.Ancak bunu övünmek için de ifade etmiyorum.amacım teknik analizin başarısını gösterebilmek.İşte bu aşamada hisse alıp körü körüne bağlı olmanın yanlış olduğu eleştirisini getirebilirim.Şuan hala alım için beklemekteyim.Ancak bir temel analistteki sabra da hayranım.Teknikcilerin yaptığı en büyük hata sabır zayıflığı.Bence hem teknik analistlerin hem de temel analistlerin birbirinden öğreneceği çok şey var.
Son olarak kesinlikle uzun vade temettücüler kazanacaklardır.Bu konuda kimse endişe etmesin.Maymun deneyi de bunu kanıtlamıştır.Sadece biraz teknik analiz bilgisi ile de bu işi daha koordineli yürütülebileceği kanısındayım.
Sağlıklı günler dilerim.
Selamlar Ozan Bey,
Öncelikle desteğiniz için çok teşekkür ederim.
Bu işin aslında bir yarış olmadığını düşünüyorum. Kim neyi iyi yapabiliyorsa ve para kazanabiliyorsa onu uygulamalı ama iyi yapmalı. Teknik analizle ve trade yaparak da çok büyük servetler yapılabileceğini “Borsa Sihirbazları” isimli kitapta traderların kendi ağızlarından dinlemiştik. Çok da etkileyiciydi.
https://www.lattedenborsaya.com/2019/03/19/borsa-sihirbazlari-kitap-incelemesi-ve-unlu-sozleri/
Fakat çok büyük bir disiplin, bilgi birikimi tecrübe gerektiriyor. Eksik ve yanlış yapılırsa hem teknik hem de temel kötü sonuçlar doğurur.
Durumu aslında ne yaparsan yap, en iyisini yap şeklinde özetleyebiliriz.
Bu arada teknik analizi, en azından basit tarafını öğrenmeyi çok istiyorum. İyi yapıldığı ve körü körüne bağlanmadığı sürece her türlü bilgiden de faydalanmak isterim. Çünkü tanıdığım ve sistemi iyi olan insanlar temelin tekniği dedikleri bir sistem uygulayarak çok iyi sonuçlar elde ediyorlar.
Ben iyi şirketlerde, zaman zaman sistemimden ödün versem de kalmaya devam edeceğim. Çiçekleri sulayıp dikenleri koparacağım. Basit teknik analiz de tavsiyeniz dahilinde planlarım arasında.
Size de bol kazançlar dilerim.
Saygılar.
Yiğit Bey merhabalar,
Ben size bir soru sormak istiyorum. Gelen temettülerle aynı hisseden aldığınız zaman maliyet hesabını nasıl yapıyorsunuz. Örneğin A hissesinden alınızda 1000 lot var ve toplam maliyetiniz 4 TL den 4.000 TL. Bu hisseden bugün 1.000 TL temettü geldi ve 5 TL den 200 adet yeni hisse satın aldınız. Bu gelen temettüyü havadan gelmiş para gibi görüp yeni lot sayınız 1200 diyip toplam maliyetinizi 4.000 TL olarak mı hesaplıyorsunuz. Yoksa 1200 lot – 5.000 TL toplam maliyet olarak mı işleme alıyorsunuz.
İlk durumda lot başı maliyet 3,33 TL ye düşerken ikinci durumda 4,16 TL ye çıkıyor. Bu durumun içinden çıkamadım ben. Hangi hesaplama yöntemi daha doğru bir yöntemdir?
Selamlar Görkem Bey,
– Hisse temettüsünden vergi stopajı olmadığını varsayalım,
– Temettü ile aynı hisseden alacağımı varsayalım.
Benim yöntemim şu şekilde;
A hissesi toplam maliyetim 4.000 TL. Hisse başı maliyetim de 4 TL. Bu hisse 1.000 TL temettü verdiğinde (yani hisse başı 1 TL) hisse maliyetim 3 TL’ye düşüyor. Elimde de 3.000 TL’lik hisse ve 1.000 TL nakit var.
Hisse alacağını zaman hisse fiyatı 5 TL ise onu maliyete öyle sokuyorum. Yani yeni alım yapmış gibi elimde 5 TL maliyetli 200 hisse ve 3 TL maliyetli 1.000 hisse oluyor.
Burada maliyetim (3000+1000)/1000+200=3,33 TL oluyor. Yani ilk durumdaki gibi tam değil.
Maliyetim 3.000 TL’ye düşüyor. Yeni aldığım hisselerin maliyeti ise 5 TL. İkisini toplayıp ortalamasını alıyorum.
Sonuçta o para ile başka hisse alsaydım o hissenin bir maliyeti olacaktı değil mi? Yani para havadan gelmiyor. Zaten temettü verince hissenin piyasa fiyatı da başlangıç seansında aynı oranda düşüyor.
Umarım anlatabilmişimdir. Biraz karışık oldu:)
Saygılar.
Yiğit Bey,
Gayet net ve açık bir şekilde anlatmışsınız. Çok teşekkür ederim.
selam yğiğt kardeş…..daha önce 118 binlerde satıp nakite geçmiştim..sonra endeks 82 bine düşmüş ama ben viopta parayı hiç etmiştim…Bu seferde 119 binde satıp 88 binde tekrar giriş yaptım..bende 13 kağır var….şu anda zarardayım, ama maliyet olarak gayet iyi yerden aldım..hayırlısı..
Selamlar Turgut Bey,
Hatırlıyorum geçen seferi. Hayırlısı olsun diyelim.
Tasarrufa ve yatırıma devam.
Saygılar.
Merhaba Yiğit Bey;
Malum virüs nedeni ile bende evdeyim.
Bundan dolayı virüs öncesine göre daha sık internete giriyorum.
Bugün internette dolaşırken yazınızı okudum.
İçten ve samimi bir yazıyı klavyeye almışsınız (Eskiden olsa kaleme almışsınız denirdi.).
Sitenizi ve yazılarınızı genel hatlarıyla incelediğimde kapsama alanlarımızın biraz farklı olduğunu gördüm.
Ama yazılarınızdaki samimiyete duyarsız kalamadığım için gönlümden geçenleri paylaşmak istedim.
Planlı, sabırlı ve samimi atılan adımlar büyük olasılıkla insanları başarıya ulaştırır.
Bana göre (!) anılan ilkeler çerçevesinde insan hayatının doğumdan ölüme öncelik sıralaması şöyle olmalıdır:
1- Okumayı öğrenmek.
2- Sevmeyi öğrenmek.
3- Harcamayı öğrenmek.
4- Tasarruf etmeyi öğrenmek.
5- Yatırım yapmayı öğrenmek.
6- Paylaşmayı öğrenmek.
Hedeflerinize samimiyetle ulaşabilmeniz ümidiyle…
Saygılarımla…
Selamlar Sayın Samimice.net,
Çok güzel ilkeler sıralamışsınız. Özellikle sevmeyi ve paylaşmayı öğrenmek paha biçilemez değerler.
Desteğiniz için de ayrıca çok teşekkür ederim.
Saygılar.
Merhaba Yiğit bey,
Borsa yatırımı için hangi banka ya da aracı kurumu önermektesiniz?
Borsada yatırım yapmaya yeni başlayacağım. Yaklaşık 4 aydır araştırma yapıyorum ve hangi hisselere yatırım yapmak istediğime karar vermeye çalışıyordum. 24 yaşındayım ve uzun vadeli yatırım yapacağım. Amacım sizler gibi temettü gelirleriyle finansal bağımsızlığımı kazanmak.
Cevabınız için şimdiden teşekkür ederim.
Saygılar.
Selamlar Sayın Tutumlu,
Benim hesabım çocukluğumdan beri İş Bankası’nda. O yüzden yatırım hesabımda orada. Komisyonun biraz yüksek olması haricinde bir sıkıntım yok.
Piyasada daha uygun komisyonla çalışan bankalar ve aracı kurumlar da var. İyi araştırmak lazım.
Seçim sizin tercihinize kalmış.
Bol kazançlar dilerim.
Saygılar.
Ben 2017 de başladım 70.000 tl ile sürekli borsada kaldım. Twitterdaki ustaların yararlandim çoğunlukla. Kendi finansal bilgileriyle harmanladim. Genelde konjonktüre ve 1 2 dönem bilancolara odaklandım. Şu an 1.640.000 oldu param. Forever borsa diyorum
Selamlar Erdem Bey,
Çok güzel getiri elde etmişsiniz. Umarım devamını da aynı istikrarla getirirsiniz. Piyasanın içinde olmak ve kalıp fırsatları değerlendirmek çok önemli.
Bol kazançlar dilerim.
Saygılar.