Howard Marks Makaleleri 2024-2: Riskin Mecburiyeti

Herkese selamlar.

Blogun sıkı takipçilerinin de bildiği gibi Howard Marks en önem verdiğim yatırımcıların başında geliyor. Özellikle yazdığı makaleler, bizim için çok önemli bir kaynak niteliğinde. Ben de bunları aras sıra çevirip Youtube’da da seslendiriyorum.

Şimdi de 2024 yılında Riskin Mecburiyeti isimli makaleyi çevireceğim. Makale satrançta feda hakkında. Eski bir satranç oyuncusu olarak beni eski zamanlara götürdü.

Risk hakkındaki bakış açınızı geliştireceği ve bu konudaki bilgi birikiminize önemli katkılar sunacağından eminim.

Hadi başlayalım.

Bu arada mektubun orijinaline buradan ulaşabilirsiniz.

Riskin Mecbiyeti

Çoğu kez, ilgilendiğimiz şeyi, hayatın diğer kısımları ile benzetmeler kurmak yoluyla açıklayarak daha iyi anlarız. Bu yüzden her on yılda bir yatırımı sporla karşılaştıran makaleler yazıyorum ve 2020’de de yatırımcılığı kart oyunları ile birbirine bağlayan bir makale yazdım.

Bu makalemi yazma motivasyonum da Wall Street Journal’da çıkan ve ortağım Bruce Karsh’ın bana gönderdiği ABD Satranç Onur Listesine adını yazdıran Büyük Satranç Ustası Maurice Ashley tarafından yazılan “Satranç, Fedanın Gücünü Öğretir” isimli makaleden geliyor. Bruce’nin satranç oyuncusu olduğunu çok az kişi bilir. Bu makaleyi okumadan, bu konu hakkında yıllarca hiç düşünmemiştim. Bu makale, konu hakkında iyi bir hatırlatıcı oldu ve beni bu makaleyi yazmaya itti.

Makalenin başlığından da açıkça anlaşılacağı gibi konu, büyük oranda fedanın rolü hakkında. Ashley şöyle diyor: “Bir çok pozisyon sıradan bir piyon ya da güçlü bir vezir gibi değerli bir şey verilmeden kazanılamaz ya da kurtarılamaz.” Burada Ashley’in bahsettiği, bir oyuncunun planı dahilinde bir taşı feda etmesidir.

  • Yazar bazı fedaları “fos” olarak tanımlar. (Satranç ustası Rudolf Spielman’ın “Satrançta Feda Sanatı” isimli kitabında ortaya attığı bir terim). “Bir taşın fedası sonrasında elde edilecek faydanın kolayca hesaplanabileceği durumu ifade ediyor. Diğer bir deyişle, bir taşı açık bir şekilde riske atıyorum fakat bunu yaparak senin daha değerli bir taşını alacağım.”
  • Bunun dışında kalanlar ise “gerçek” fedalar olarak tanımlanıyor. “Bir taşı hem somut olmayan hem de etkisi hemen görülemeyecek bir fayda sağlamak için feda etmek. Bu yatırımın dönüşü daha fazla alanı kontrol etmek, rakibin pozisyonunda saldırıya açık bir zayıflık yaratmak ya da kritik bir saldırı bölgesinde daha fazla taşa sahip olmak olabilir.

Konunun yatırıma benzerliği daha açık hale gelmeye başladı. 10 yıllık ABD Hazine Tahvili almak mütevazi ya da”fos” bir fedadır. Paranızın kullanımından 10 yıl boyunca vazgeçersiniz fakat bu sadece bir fırsat maliyetidir ve belli bir faiz gelirini kabul etmek anlamına gelir. Diğer çoğu yatırım ise gerçek feda içerir ve “somut ve etkisi hemen görülmeyecek bir kazanç” sağlamak için kayıp riski almayı gerektirir.

Ashley feda hakkındaki konuşmasına makalenin ilerleyen kısımlarında yatırımcıların da aşina olduğu risk/getiri ifadesi ile devam ediyor. Annesinin, iki yaşındayken kendisini ve diğer iki kardeşini Jamaika’da bırakarak hem onlar hem de kendi için daha iyi bir hayat arayışıyla Amerika’ya gitmesinden bahsediyor. Annesi on yıl sonra hedefine ulaşmış ve çocuklarını daha sonra değişik alanlarda başarıya ulaşacakları ABD’ye getirmeyi başarmış:

  • O şekilde sonuçlanmayabilirdi. Öyle sonuçlandı çünkü annem gerçek bir fedayı kaldırabilecek, risk alma isteği ile dolu bir yüreğe sahipti.
    Bir satranç oyuncusu için, risk hesaplanabildiği gibi sezgiseldir de. Oyunun doğal karmaşası, riskli bir hamlenin iyi sonuç elde edip etmeyeceğini önceden kesin olarak bilebilmeyi neredeyse imkansız hale getirir. Riskli hamleyi yapmak için yeterli koşulların oluşup oluşmadığına karar vermek tamamen oyuncunun elindedir.

Fakat şimdi biliyoruz ki çoğu durumda “risk yoksa getiri de yok” deyişi geçerli. Yetenekli bir rakip, sağlam ve muhafazakar bir oyuna karşı koyabilir ve bu yüzden de pozisyonumuz gereği elde edeceğimiz doğal avantajımızı bizden alabilir. 5 kez Dünya Şampiyonu olan “Magnus Carlsen’in dediği gibi “Risk almaya istekli olmamak aşırı derecede riskli bir stratejidir.”

Ve işte şimdi oldu: Riskin Mecburiyeti.

Risk Almamanın Riski

Gelecek doğası gereği belirsiz olduğundan dolayı, Genellikle a) riskten kaçınıp az getiri elde etmek, b) mütevazi riskler alıp orantılı bir getiriye razı olmak, c) Kayda değer getiri elde etme amacıyla yüksek derecede belirsizliğe razı olmak fakat kayda değer oranda kalıcı olarak sermaye kaybı olasılığını kabul etmek arasında seçim yapmak zorunda kalırız. Herkes çok az risk alarak yüksek getiri elde etmeye bayılır fakat piyasanın “etkinliği” -diğer piyasa katılımcılarının ahmak olmadığı anlamına gelir- bu olasılığı imkansız kılar.

Çoğu yatırımcı “a şıkkını” ve çoğunlukla ” b şıkkını” başarma kabiliyetine sahiptir. Mutlak ve piyasadaki diğer yatırımcılara oranla göreceli olarak yüksek getiri elde edebilmek ise anlamlı şekilde -mutlak getiri elde etmek için kayıp olasılığını göze almak ya da yüksek performans göstermek için düşük performans göstermek olarak tanımlanabilecek- daha çok risk taşımayı gerektirir. Ashley’nin dediği gibi risk yoksa getiri de yok. Emeksiz yemek olmaz.

Risk almamanın getireceği risk son derece gerçektir. Risk almaktan kaçınan yatırımcılar, kendilerini yaşam masraflarını karşılayamayacak derecede düşük getiri elde ederken bulabilirler. Çok düşük risk alan profesyonel yatırımcılar da hem yatırımcılarının beklentilerini karşılamayan hem de karşılaştırıldıkları getiri ölçütünden daha düşük getiri elde edebilirler.

Satranç gibi (ve çoğu kart oyunu gibi), tavlada da ne zaman risk alınıp ne zaman kaçınılacağının hesaplanması gerekir. Tavlada, oyuncular pulları atılan zara göre hareket ettirirler. Bir oyuncu saat yönünde, diğer oyuncu ise saat yönünün tersine hareket eder. Oyuncuların pulları birbirine yaklaştığında hareket eden oyuncunun iki seçeneği olur: a) Diğer oyuncunun pulunu kırmak ve onu başa göndermek (kıran pulu savunmasız durumda bırakmış olur), b) Güvenli oynamak için rakibin pulunu kırmamak. Kimse savunmasız durumda kalıp kırılmak istemez. Fakat yeni başlayan çoğu oyuncu oyunu çok güvenli oynar, kırılmamaya çok önem verir ve bu yüzden de nadiren kazanır.

Spor ile ilgili konu ile alakalı geçmiş makalelerdeki derslere çok kolayca erişebilirsiz ve oldukça yararlılar:

  • “Yapmadığınız atışların yüzde yüzünü kaçırırsınız.” Waynee Gretzky, NHL Onur Listesi
  • ” Kendinize hata yapma şansı vermelisiniz.” – Kenny “The Jet” Smith – 2 Kez MBA Şampiyonu

Geçen Eylül’de yazdığım “Daha Az Zarar mı, Daha Çok Kâr mı?” isimli makalemden bir paragraf ile konuyu toparlıyorum. Son cümle feda ve risk hakkında çok şey söylüyor:

Hiç kaybetmemek yararlı bir hedef değildir. Bunu başarmanın en emin yolu hiç risk almamaktır. Fakat … bu durumda riskten kaçınma, getiriden kaçınmaya dönüşür. Çok az risk alma riski diye bir şey var. Çoğu kişi bunu fikren anlar. Fakat insan doğası, yatırımcılıkta başarılı olmanın temel bileşeninin biraz kaybetmeyi göze almak olduğunu kabul etmeyi zorlaştırır.

“Daha Az Zarar mı, Daha Çok Kâr mı?

Risk Alma Hakkında Nasıl Düşünmeliyiz?

Risk alma paradoksundan kaçış yok. Rekabetçi ve çok arzulanan mücadele alanlarında başarılı olmak için risk almalısınız. Fakat risk almak başarılı olacağınız anlamına gelmez. Zaten ismi bu yüzden risk.

Aynı derecede çelişkili bir diğer şey de, uzun bir zaman diliminde yüksek derecede getiri elde etmek için istikrarlı bir başarı kaydına sahip olmak zorunluluğunun olmaması. İyi getiri çoğunlukla bazısı iyi sonuç veren çokça mantıklı yatırım yapmanın sonucunda ortaya çıkıyor. “Daha Az Zarar mı, Daha Çok Kâr mı? isimli makalemde Berkshire Hathaway’in başarısının temelini şöyle açıklamıştım:

Charlie ve Warren’ın olağanüstü performanslarının sebeplerinin basit olduğunu düşünüyorum: a) İyi şirketlere yaptıkları çok sayıda yatırım, b) Görece onlara çok kazandıran şirketlere yaptıkları büyük yatırımlar ve onları on yıllarca tutmaları ve c) Görece çok az şirketten büyük zarar etmeleri. Kimse parasını yönetenlerden sadece kâr etmelerini ve hiçbir işlemde zarar etmemelerini beklememeli.

“Daha Az Zarar mı, Daha Çok Kâr mı?

Yatırımcılar başarının, hepsinin başarılı olacağı beklentisi ve bir kısmının da buna rağmen başarısız olacağını bilerek çok sayıda yatırım yapmaktan kaynaklanacağını kabul etmeli. Mutlaka denemelisiniz. Kendinize o şansı vermelisiniz. Her hamle yüksek getiri ile ödüllendirilmese de, ümit ederim ki bir bölümü uzun vadede yüksek getiri elde edecek başarıyı sağlayacaktır. Başarı eninde sonunda kazananların kaybedenlere sayıca oranına ve kayıpların ve kazançların miktarsal olarak büyüklüğüne bağlı olacak. Fakat risk almakta isteksiz olmak sizi olmak istediğini yere götürmeyecek.

Ashley’nin yazdığı bir başka güzel bölüm ile makalemi sonuçlandırıyorum:

“Şansınızı denemeniz, başarılı sonuçlar alacağınız anlamına gelmiyor ya da sırf şansınızı denediniz diye başarılı olacak değilsiniz. Fakat eğer gerekçesi mantıklıysa, risk neredeyse refleks olarak alınmalıdır. Kendi yargımıza ne kadar sık güvenirsek, karar verme kapasitemize olan güvenimiz de o kadar artar. Risk alma cesaretine sahip olmak kendi başına çok değerlidir.”

Üstün getiri elde etme arayışının sonucu gayet açıktır: Risk taşımadan para kazanmayı beklememelisiniz fakat sadece risk aldınız diye para kazanacağınız beklentisine de girmemelisiniz. Kesinliği feda etmelisiniz. Fakat bunu ustalıkla, akıllıca ve duyguları kontrol altında tutarak yapmalısınız.

17 Nisan 2024

3 Yorum

  1. Kadir demiş ki:

    Eline sağlık hocam

    Haziran 8, 2024
    Yanıtla
  2. Halit KOCAMAN demiş ki:

    bu yazı bu dönemde çok iyi geldi yiğit bey. teşekkür ederim. bu teşekkürüm aldığım riskler ters tepti anlamına gelse de o pozisyonları alırken kurduğum mantığın ters teptiği anlamına gelmiyor. şu sıra borsamız düşüyor buna yapacak bişey yok. sabırla inşa ettiğim yolda ilerlemeye devam ediyorum

    29 aydır 🙂

    Haziran 10, 2024
    Yanıtla
  3. Ferhat demiş ki:

    Harika, müthiş. Tekrar tekrar okuyacağım. Borsada olmak, altın, döviz gibi risksiz konfor alanından çıkmak benim için büyük bir adım. Şimdi geriye kalan, mantıklı riskleri almak borsada ve uzunca süre beklemek.

    Haziran 11, 2024
    Yanıtla

Yorumunuzu Ekleyin

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.