Peter Lynch Makaleler Serisi 28: Wall Street ve Beş Telefon hatlı Aileler

Herkese selamlar.

Peter Lynch’in Worth Magazine için yazdığı köşe yazılarından yirmi sekizincisine geldi sıra.

Konu telefon operatörleri ve 1994’teki bakış açısı. Cep telefonlarının yeni yeni çıktığı bu zamanda Peter Lynch’in bakış açısını ve düşünce yapısını okumak çok ilginçti.

Hadi başlayalım.

Amerika telefona takmış durumda. Yine de piyasa telefon şirketlerinden nefret ediyor. Soru sorma zamanı geldi: Ziller hala bireysel yatırımcı için mi çalıyor?

Bu yıl, tarihin en büyük tekel davasının sonucunda AT&T’nin, namı diğer Ma Bell’in bölünmesinin 10. Yılı. Adalet Bakanlığı AT&T’nin kendisini sekiz parçaya bölmesini ve Ma’nın kendi yoluna, kalan yedi Bebek Bell’in de kendi yollarına gitmesini istemiştir.  Baby Bell’ler her bölgedeki yerel telefon hizmetini kontrol edecekken Ma Bell de uzak mesafeyi kontrol edecek.

Eski Sovyetler Birliği gibi, eski AT&T de çoğu zaman tarihi geçmiş ve ağır olmakla suçlanan büyük bir işletmeydi. Altın çağını yaşarken, her yüz Amerikan işçisinin biri orada çalışırdı.  Neredeyse bütün telefon ve hatları kontrol ederdi. Ma Bell olmadan arama yapmak için konserve kutusu ve ip kullanmanız gerekirdi.

AT&T aynı zamanda ülkenin en popüler ve 3 milyon hissedarla en geniş kesim tarafından sahip olunan hissesiydi. Kurumsal yatırımcılar ondan kaçınırken bireysel yatırımcılar her zaman sevmişlerdi. Şirketin bölünmesi heveslerini hiç kırmadı. Her 10 Ma Bell hissesi için, birer tane Bebek Bells hissesi aldılar. 10 yıl sonra, en geniş kesin tarafından tutulan ilk dört hisse Bell’lerdi ve geri kalan Bell’ler de ilk 15’in içindeydi.

Bu sırada, AT&T; kurumsal sahipliğin en diplerinde gezmeye devam ediyordu ki bu büyük bir büyüme hissesi için oldukça sıra dışı bir durumdu, aynı zamanda profesyoneller diğer Bell’leri de görmemezlikten gelmeye devam ettiler. Bu onlar için kötü bir seçimdi çünkü grup olarak Bell’ler yatırımcılarına beş kat para kazandırmışlardı ve bu arada S&P’nin getirisi de üçe katlanmıştı. Fon yöneticilerinin çoğunluğunun S&P 500’den daha kötü performans gösterdiği düşünüldüğünde tek bir sonuç mümkün oluyor: İşleri karmaşık hale getirmeyip Bell hisselerine tutunanlar bir kez daha uzmanları alt etmişlerdi.

1990’a kadar, yavruları büyürken Ma Bell yerinde saymıştı fakat son zamanlarda bu tersine döndü. Ma Bell zorlu bir rekabetten kendini korudu ve yatırımcılar da, diğer Bell’ler zar zor yerinden oynarken, hisse fiyatını arttırarak karşılık verdiler. Elektrik dağıtım şirketleri gibi düzenlendikleri ve onlar gibi çok temettü ödedikleri için, son büyük satışta elektrik şirketleri ile birlikte aynı grupta değerlendirildiler.

Büyük soru tabii ki bundan sonra Bell’lerin nereye gideceğidir? Sonuçta, başarıyı ya da başarısızlığı telefon hatlarını kimin kontrol ettiği ve kimin kime hizmet etmesine izin verildiği belirleyecek. Yani çanların (Bells)  kimin için çaldığını sormayın, parayı kimden toplayacaklarını ve iyi bir yatırıma değecek kadar toplayıp toplayamayacaklarını sorun.

Hadi iyimser argümanla başlayalım. İyimserler telefon şirketlerini enerji şirketleri ile birlikte kapı dışarı etmenin haksızlık olduğunu söylüyorlar. Elektrik şirketleri yükselen maliyetlerden ve neredeyse hiç büyümemelerinden dolayı zarar görürken, telefonlar bir yaşam biçimi haline geldi. Bir tane gençlerin nefes alması için, bir tane faks için, birer tane iş ve ev için, bir tane de partilere giderken sigaranın yerini alan telefon olmak üzere toplamda beş telefon hattı artık normal kabul ediliyor. İnsanlar telefonla alışveriş yapıyor, toplantılara katılıyor ve çok yakında restoranlarda telefonsuz alanlar oluşturmaları gerekecek.

Maliyet tarafında ise, odalar dolusu operatörün yerini, sağlık sigortası gerektirmeyen makineler ve dijital sesler almış durumda. Ekipman değiştirmek artık çok daha kısa sürüyor ve kolay yapılıyor. 10 yılda ülke çapındaki telefon görüşmeleri %30 arttı fakat istihdam yarıya düştü. 1984’te, tipik bir Bebek Bell 10.000 telefon hattı başına 70 kişiye istihdam sağlıyordu. 1994’te ise 10.000 hat için istihdam sayısı 35’e düştü.

Bebek Bell’lerdeki iyimser argümanlar bunlar. Talep artarken maliyetler düştü. Bu şirketlerde dayanma gücü var. Mevcut fiyatlarda, temettü verimleri %5 civarında. Bu, S&P 500’ün %2,8’lik temettü verimine göre  Baby Bell’lerin verdikleri en yüksek temettü miktarını gösteriyor. Bunun ötesinde, Beller başta cep telefonu bölümleri olmak üzere bir çok değerli varlığı da bünyelerine katmış durumdalar.

Cep telefonları, genç profesyoneller için bir heves, merak ve radio frekansı olarak başladı. Her bölgede, biri Baby Bell’e biri de çekilişle olmak üzere iki tane cep telefonu lisansı verildi (içinde Hillary Clinton’ın da bulunduğu bir ortaklık Arkansas‘taki lisansı bir kısmını almaya hak kazandı). 1994 yılında 16 milyon cep telefonu müşterisinin olacağını ve cep telefonu kullanıcılarının bir sınırı olmayacağını kim düşünebilirdi. Şu anda nüfusun sadece %6’sında cep telefonu bulunuyor ve bu da %94 potansiyel müşteri demek.

Son zamanlarda, bu cep telefonu bölümlerinden birinin oldukça değerli olduğunu keşfettik. California Bebek Bell- Pasific Telesis, cep telefonu bölümünü ayırmaya ve hissedarlarına hediye olarak vermeye karar verdi. Her PacTel hissesi için 1 tane bedava Airtouch Communications hisseniz oluyordu. Airtouch olmadan PacTel hisse başı 30 dolara satılıyordu yani cep telefonu bölümünün en az telefon şirketinin kalanı kadar değerli olduğu ortaya çıkıyordu.

Trafikte saatlerce sıkışıp kalınca araba telefonlarını yarenlik etmek için kullanan Los Angeles sakinleri ve koşu yaparken anlaşma yapan Hollywood tipleri sayesinde PacTel Bell’lerin mobil  segmentinde en çok müşteri ve gelir ile birinci sırada bulunuyor. Fakat öteki Bell’ler de bölgelerinde hatırı sayılır mobil operasyonu kurdular ve diğer bölgelerde çekilişi kazananlardan da pay aldılar. Bu esnada, çağrı hizmeti, kablolu TV varlıkları, gayrimenkuller ve Meksika, Rusya ve diğer yerlerde telefon şirketlerinden pay aldılar.

S.G. Warburg’den telekomünikasyon analisti  Bill Deatherage, bana Southwestern Bell ile ilgili birkaç şey anlattı. Southwestern’in hisse başı 13,75 dolarlık mobil faaliyeti, Meksika telefon pazarında büyük bir payı (hisse başı 5 dolar) ve çeşitli mülkleri var (hisse başı 3 dolar). Bu temel telefon faaliyetinin yanına neredeyse ekstra 22 dolar demek. Deatherage şirketin tamamının ederini borçlar çıktıktan sonra 55 dolar olarak hesaplıyor ve hisse senedi şu an 43 dolardan satılıyor.

Şu anda, Deatherage’in favori Bell’i U S West. Hisse şu an 42 dolardan satılıyor. Bir hisse aldığınızda; 5 dolarlık mobil, 6 dolarlık Time Warner, 3 dolarlık uluslararası kablo ve mobil, 4 dolarlık gayrimenkul ve 4 dolarlık da ufak tefek çeşitli varlık elde etmiş oluyorsunuz. Şirketin borçları çıkarıldığında, elinizde 58.75 dolarlık varlık kalıyor.

Fakat iyimser senaryo ile coşmadan önce size kötümser senaryodan da bahsedeyim. İşin özü şu ki Baby Bell’ler yerel telefon hizmetlerinin kontrolünü kaybetmeye başladılar. Bir zamanlar tekelken şimdi artan sayıdaki rakiple özellikle de “handshakes” denen uzun mesafe bağlantılarıyla rekabet etmek zorundalar.

Baby Bell’ler uzun mesafe hizmet sağlayıcısı olmasalar da, kendi bölgelerinde başlayan ve biten her arama için belli bir ücret alıyorlar. Dakikası ortalama 17-18 dolar sent tutan bir aramada, Bell’ler aramayı yerel ağdan ulusal ağa taşıma ücreti olarak 3-4 dolar sent alıyorlar. Boston’un yanında yaşadığım yerde, uzun mesafe arama yandaki kasabanın hemen ardında başlıyor yani böyle bir şey benim bölgesel Bell’im NYNEX için oldukça önemli.

Hattın iki tarafında da bir Bell olmadığında aramaların ne kadar ucuz olacağını bir düşünün. Bu, rekabetçi erişim sağlayıcıların (CAPs) fiber kablo döşedikleri büyük şehirlerin iş merkezlerinde başladı bile. Bir CAP yerel işletmeleri uzun mesafeli servis sağlayıcısına bağlayabilir ve BELL’i denklem dışına çıkarabilir. Bell de CAPS’lerin mülklerine anahtar ekipmanı takmasına izin vererek düşmanları ile işbirliği yapmaya zorlanıyor. Son mahkeme kararı bunu değiştirebilir.

CAPs’ler yakında benim veya sizin evinize gelmeyecek fakat Bell’lerin kârından büyük bir parça alacak kadar işletmeyi kablolar vasıtasıyla birbirine bağlamış durumdalar. Bell’ler de direniyorlar. Bir tanesi (Bell Atlantic) CAPs’lerin kendi mekanında dükkan açmasını engelleyen bir dava kazandı. Tüm yedi Bell de rakiplerin kendi iç pazarlarına girmesine izin verildiği gibi uzun mesafe pazarına giriş için izin almaya çalışıyor.

Kardeşlerin birbirine bağlılığının burada bir değeri yok. Southwestern Bell, Bell Atlantic’in bölgesinin merkezinde yer alan Maryland’de yerel telefon izni almak için mahkemeye başvurdu. Eğer bu başarılı olursa her Bell için de düşünülebilir.

Baby Bell’lerdeki olumsuz görüşlerin savunucularından biri de Salomon Brothers’ın telekomünikasyon analisti Jack Grubman. Grubman mobil tarafın değerinin farkında fakat maliyet azaltmanın faydalarının abartıldığını düşünüyor. Çünkü Bell’lerin işçi çıkartarak bir dolar kazandıklarını fakat amansız rekabetten dolayı da bir dolar kaybettiklerini düşünüyor. Yüksek temettülerin ise Bell’leri sürekli olarak nakitsiz bıraktığı için ayakbağı olarak düşünüyor. Bütün sistemlerindeki kabloları çağa ayak uydurmak için değiştirmek zorunda kalacaklarından, bulabildikleri bütün nakde ihtiyaçları olduğunu düşünüyor.

Grubman Bell’lere tut tavsiyesi veriyor. Yüzde 5 ila 7 arasında büyüyeceklerini öngörüyor. Uzun mesafeli, AT&T; MCI gibi operatörleri tercih ediyor çünkü bunların çift haneli büyümelerini sürdürebileceklerini düşünüyor. Uzun mesafeli operatörlerin en az ilaç şirketleri kadar büyüeceğini fakat onlardan daha ucuz olduklarını söylüyor.

Bell’lerin, CAP’lerin ve telekomünikasyon işindeki herkesi kaderi, düzenleyicilerin, politikacıların, mahkemelerin ve Wall Street’teki uzlaştırmacıların ne yapacağına bağlı. Telefon şirketleri evlere film hizmeti verecek mi ya da kablo şirketleri telefon hizmeti mi verecek? CAP’ler işin dışına mı itilecek yoksa Bell’lerin gelirlerini ele geçirmeye devam mı edecekler? Bell’lerin özellikle kendi bölgelerinde başlayan ve biten aramalar için uzun mesafeli servis sağlayıcıları ile rekabet etmelerine izin verilecek mi? Kablo şirketleri ve deniz aşırı ülkelerdeki telefon şirketleri ile yapılan biz dizi anlaşma kârlı olacak mı? Birbirlerinin bölgelerine büyük yatırım yapmalarına izin verilecek mi?

Cevaplardan çok sorular var ve burada falcılara çok iş düşüyor. Fakat her şey hesaba katıldığında, Bell’lere karşı bahse girmezdim. Doğrusu, Southswestern Bell ve NYNEX’im bulunuyor. 1991-93 boğa piyasasında, bu hisse senetleri yerinde saydı ve 1994’teki düşüşte diğerleri ne ayak uydurarak düştüler. S&P 500’ün iki katını bulan temettüleriyle gelecek vaat ediyorlar. 

Wall Street Bell’lerin Kongreden çıkacak yasanın kaybedeni olacaklarını düşünüyor fakat bunların Washington’da çok fazla nüfuzları var. Nüfuz, bilançonun hiçbir yerinde gözükmez ama bunun gibi düzenlenmiş endüstrilerde, varlıkların en değerlisidir.

Peter Lynch Investor’s Edge köşesinde aylık olarak yazmaktadır. 1977-1990 arasındaki 15 yıllık periyotta en iyi performans gösteren Magellan Fonu’nu yönetti. Şimdi ise Fidelity Management ve Research Co’nun başkan yardımcılığını yapıyor. Son kitabı Borsayı Yenmek, Simon &Shcuster’den çıktı.

Anahtar Kelime: Telekomünikasyon Sektörü, Hisse Yatırımı

Tek Yorum

  1. Alperen demiş ki:

    CAP nedir?

    Ağustos 11, 2024
    Yanıtla

Yorumunuzu Ekleyin