Herkese selamlar.
Finansal özgürlük yolculuğu süreci, bu hayatta kalkıştığım en zor işlerden biri olmuştur.
İnsanın karşısına sürekli yenmesi gereken bir zorluk çıkıyor. Alışkanlık derken borsa düştü, dolar çıktı gibi değil. Kendinle savaşıyorsun. Kendi doğru bildiğin yanlışlarınla sürekli mücadele ediyorsun.
Bu yüzden de aslında öncelikli olan neye yatırım yapacağınız değil, neden yatırım yapacağınız oluyor.
Çünkü finansal özgürlük yolunda size güç veren, savaşlarda yenilseniz de devam etmenizi sağlayan bu güç olacak.
Neye yatırım yapacağınızdan önce neden yatırım yapacağınıza karar vermelisiniz.
Hadi başlayalım.
Finansal Özgürlük İçin İlk Önce Kendinle Savaşırsın
Temettü emekliliği ve finansal özgürlük yolculuğu, bu hayatta girmiş olduğum en zor sınavlardandır.
İnsanın karşısına sürekli mücadele etmesi gereken zorlu bir alışkanlık çıkıyor. Kendi doğru bildiğin yanlışlarına sürekli kavga etmen gerekiyor. Yani büyük bir dönüşümün içine girmelisin. Kesin olan şu ki, hayatta insanın kendi nefsi olan mücadelesi kadar zor bir şey yok.
Nefis ne de büyük bir düşman? Değil mi?
İnsan anlık zevkleri için bütün geleceğini tehlikeye atmaktan çekinmez. Kendi çukurunuzu kazarsınız. Fakat tezatlık odur ki, o çukuru kazarken çok zevk alırsınız. Kazdıkça kazasınız gelir adeta. Oysa sürekli daha dibe gömülürsünüz.
Yoksa anlık küçük tatminler için hayatını mahveden insanları, her seferinde bir dal sigara ile zehirlenenleri, ufak ufak harcamalarla kredi üstüne kredi çekip kendini sisteme köle edenleri ve daha nicelerini nasıl açıklayabilirsiniz ki?
Sistem Oluşturmak Çok Kolay, Zor Olan Ona Uymak
En başta olaya sadece şu pencereden bakıyordum: “Tasarruf et, yatırım yap, bunu yeterince uzun süre tekrarla.” Aslında olay bu kadar basitti. Gerçekten de eğer “insan” işin içinde olmazsa olay bu kadar da basit.
Fakat bu döngüye girmek ve onu devam ettirebilmek çok zor.
Bir kere, tasarruf etmek başlı başına bir cümbüş çünkü yılların alışkanlıkları var. Buna ister içmeden duramadığınız, onsuz bir anınızın geçmediği sigara deyin, ister ederinden çok daha fazla ödediğiniz bir bardak kahve, ister de alışveriş merkezinde görünce ihtiyacınız olmamasına rağmen almaya dayanamadığınız yedinci çift ayakkabı ya da on ikinci çantanız.
Size çok komik gelebilir ama 2017’den itibaren 250 TL değerindeki nakit avansımı kapatmam bir senemi almıştı. Sanki o 250 TL benim hayatımın büyük bir parçasıydı; olmasa ayı geçiremeyecektim. O kadar benimsemişim ki.
Ama işte insanın zevkleri cüzdanına giren her bir lirayı kapsayacak şekilde genişleyebiliyor.
Sonra insan kendine neden diye soruyor. Neden 10-15 yıl sonra elde edeceğim çok da kesin olmayan finansal özgürlük için sigaramdan, statü sembolü kahvemden, en son model cep telefonumdan ya da bir çift ayakkabımdan vazgeçeyim? Hem finansal özgürlük ne ki?
Alın size mükemmel bir kavga başlangıcı. Gelecekteki siz ile şimdiki sizin amansız mücadelesi.
Oysa 2017 yılında bu işe başlarken tasarruf etmek çok basit geliyordu. Sadece kazandığımdan az harcamam lazımdı. Babil’in En Zengin Adamı’na göre bu tutar %10. Ama ne kadar çok o kadar iyi. Sonuçta %10-20 arasında finansal özgürlük zamanınız açısından 2-3 sene oynayabilir.
Yatırımda da Durum Pek Farklı Değil
Yatırım yaparken de durum tasarruf yaparkenkinden çok farklı değil. %4 kuralına göre aylık harcamamın 300 katını biriktirdiğim zaman finansal özgürlüğümü kazanmış oluyorum.
Fakat durum hiç de sanıldığı kadar kolay değil. Bunun için 2008-2009’a da gitmeye gerek yok. Mart ayını düşünün. Sanki hiçbir şey düzelmeyecek gibiydi değil mi?
İşte şu grafikte gördüğünüz her küçük çentik, içinde kendi fırtınalarını barındırıyor. Kaç kere satmayı düşündüm, kaç kere saklanmaya çalıştım anlatamam.
Ama hepsi kısa sürdü.
Çünkü neden biriktirdiğimi bildiğim gibi neden yatırım yapmam gerektiğini de biliyorum.
Her sıkıştığımda kendime bunu sordum. Her darlandığımda oturdum bunu düşündüm.
Neden biriktiriyorum? Neden yatırım yapıyorum? Neden bunca sıkıntıya katlanıyorum?
Toparlarsam
İster tasarruf ederken, ister yatırım yaparken bugünkü size kavgayı kazanacak güçlü silahlar vermelisiniz.
En güçlü silah da uğruna mücadele edilecek bir nedendir.
Neden finansal özgür olmak istiyorsunuz? Neden bunca zorluğa katlanıyorsunuz?
Neden anlık zevklerle beyninizi ufak ufak uyuşturmak varken para biriktiriyorsunuz?
Borsa düşüp herkes paniklerken, size hangi güç en erken toparlanacak ve krizleri fırsata çevirecek şirketleri araştırmak için sabahlama gücü veriyor?
Benim en sevdiğim de neden herkes, özellikle de kölelikten aşırı zevk alan ve sizin de bu cendereden çıkmanızı istemeyen insanlar, “bu iş olmaz” derken siz bu işi oldurmaya çalışıyorsunuz?
İşte bunun için bir “neden”iniz olmalı. En dalgalı havalarda gemi oradan oraya savrulurken, aklınızın bir köşesinde size devam etme gücü verecek bir şey bulundurmalısınız.
Bu şey, her düştüğünüzde sizi yerden tekrar kaldırmalı.
Eliniz sigaraya ya da ağzına kadar dolu kredi kartına gittiğinde sizi durduracak bir neden olmalı.
Sizi mantıksız hamlelerden kurtaracak, sürekli kendinizi geliştirmenizi sağlayacak bir neden bulabilmelisiniz.
Belki bazılarınıza komik gelebilir ama ben bir daha istemeden bu görüntüyle kalkmak istemiyorum.
Finansal özgürlüğümü kazandığımda dilediğim gibi gezmeyi, yeni yemekler tatmayı, istediğimde kitap okumayı, istediğimde yazmayı hedefliyorum. Zamanımın tamamı bana kalmalı. Böylece “kendimi” bulabilirim.
Bunun için siz de neye yatırım yapmadan önce, neden yatırım yapmanız gerektiğine karar vermelisiniz.
Kendiniz için o kadar sağlam gerekçeler bulmalısınız ki nefsinizle savaşabilesiniz ve düştüğünüzde kalkıp mücadele etmeye devam edebilesiniz.
Herkes korkup kaçarken -ki korkmak gayet normaldir- siz korktuğunuz halde devam edebilmelisiniz. Sonuçta korkmak değil, korktuğunuzda verdiğiniz tepki önemlidir.
Her dara düştüğümde bu alarm görüntüsü aklıma gelir ve servise koşturduğumu hayal ederim. Şimdi vazgeçersem, ömür boyu bunu yapacağım derim. Sonra bütün korku kaybolur.
Ben çok konuştum, biraz da sizden dinlemek isterim. Sizin “Nedeniniz” nedir?
Herkese iyi hafta sonları dilerim.
Saygılar.
Image courtesy of Jesadaphorn at FreeDigitalPhotos.net
Çok mükemmel bir yazı olmuş. Tebrikler ayrıca teşekkürler bizlere yol gösterdiğiniz için. Bende 3-5 aydır yazılarınızı takip ediyorum ve sizin çizginizden gitmeye karar verdim. Bu yazı ile düşüncelerimiz netleşecek terettütlerimiz dağılacak
Selamlar İdris Bey,
Umarım hepimiz finansal özgürlüğümüzü kazanırız.
Yol biraz uzun ve zor ama kolay olsaydı herkes yapardı zaten, değil mi?
Bol kazançlar dilerim.
Saygılar.
sizleri bir süredir takip ediyorum, 27 yaşındayım. Bazı şeyler için geç kaldım derken güneş gibi doğdunuz zihnime. teşekkür ederim, şimdi için değil belki ama bundan 15 yıl sonra kahvemi yudumlarken sizleri büyük bir minnetle anacağım.
Selamlar Tansel Bey,
Ancak arayanlar bulabiliyor. Siz zaten arıyormuşsunuz. Umarım hep birlikte başarırız.
İlk başta değişimi fark etmeseniz bile tasarruf ve yatırıma başladığınız ilk bir yılda farkı görmeye başlarsınız. Benim gibi üç yılı devirdiğinizde de daha dişe dokunur ve somut çıktılar alırsınız.
https://www.lattedenborsaya.com/2018/07/02/finansal-bagimsizlik-icin-okunmasi-gereken-kitaplar/
Bu Finansal Özgürlük İçin Okunması Gereken Kitaplar listem. Fırsat bulduğunuz zaman bunlara mutlaka göz atın.
Saygılar.
mukemmel bir yazi..
Teşekkür ederim Cüneyt Bey:)
Teşekkür ederim uzun zamandır takıp ediyom bende başladım sizi takip etikten sonra
Selamlar Fatih Bey,
Umarım hepimiz hedeflerimize ulaşırız. Bol kazançlar dilerim.
Saygılar.
merhaba,
37 yasındayım, ozellıkle ılk 8 yılı olmak uzere hayatımın son 11 yılı cok zor gectı, gecıyor
bu nedenle bahsettıgınız “insanın kendi nefsi olan mücadelesi” benım ıcın coktan asılan bır tumsek
salgın zamanı mart ayı ortasında evden calısmaya basladım ve harcamalarımın azalmasından dolayı borsa yatırımlarına yoneldım, twıtter hesaplarından sızı ve sızın gıbı yerlı/yabancı hesaplardan temettu yat. ya da yabancıların F.I.R.E. dedıgı hayat tarzına/hedefıne ben de ılk adımlarımı atmaya basladım, yolum uzun bılıyorum ama coktan bırcok seyden vazgectıgım ıcın tasarruf konusunda bır adım onde oldugumu dusunuyorum ve buna guvenerek 45 yasımda keyıf aldıgım bır ıs yaparak, yatırımlarımın da destegıyle, huzurlu bır hayat surdurmeyı planlıyorum
uzun lafın kısası, benım “nedenim”; saglıklı bır zıhınle, huzurlu bır hayat
dıger yazılarınızda gorusmek uzere
Selamlar Emre Bey,
Umarım hedeflerimize ulaşırız.
“Keyif aldığım bir işte çalışarak” kısmını özellikle önemsiyorum. Bence işin anahtar kısmı burası. Sevdiğiniz, sizi zihnen bitirmeyen, dünyaya faydalı olduğunuzu hissettiğiniz bir iş.
İnsan dışarı çıkamayınca, para harcayamayınca aslında bazı şeylerin ne kadar da gereksiz olduğunu anlıyor. Unutmayın, tasarruf ettiğiniz ve yatırıma yönlendirdiğiniz her kuruş sizin için gelecekte çalışacak ve gelirinizi arttıracak.
Tasarrufa ve yatırıma devam.
Saygılar.
Merhabalar,
Benim nedenim ailem ve benim refahı, rahatı, özgürlüğü iliklerimize kadar hissetme isteği. Köleliğe son diye 3 ay önce başladım, çok şükür iyi gidiyoruz şimdilik. Uzuuun zamandır da sizi takipteyim, yazılarınız adeta mahalle fırınında pişirilen enfes güveç tadında. Çok çok teşekkürler….
Selamlar Cemil Bey,
Güveç benzetmesi çok iyiymiş:) Çok teşekkür ederim.
Ben de bazen zorlanınca kızım için biriktirdiğimi düşünüyorum. Onun kimseye muhtaç olmaması için geleceğini hazırladığımı hayal ediyorum. Tek garip taraf daha kızım yok:)
Umarım hep birlikte hedeflerimize ulaşacağız. Bol kazançlar.
Saygılar.
Adam smith diyor ki, Kölelerin çocuklarıda köle olmak için doğarlar. Ben moder ekonomide bir köleyim ve eğer kendi özgürlüğümü satın alırsam çocuklarımda benim gibi köle olmak zorunda kalmazlar.
Aynen öyle Ramazan Bey, daha iyi anlatılamazdı. Kölelikten kurtulmak için özgürlüğümüzü satın almalıyız.
Ya da kabul edip razı olacağız.
Saygılar.
Yaş oldu 40.. Defaatle çıktığım bu yolculukta kaç kere sattım gözüm gibi baktığım hisselerimi, kaç kere bozdum geleceğim dediğim portföyümü, ne kesin bildiğim karlardan vazgeçtim. Ama bizler zengin olma hayali kuran fakirler değil miyiz ! Hastamız oldu sıkıştık sattık, evlendik sıkıştık sattık, çocuk oldu sıkıştık sattık, borç oldu sattık o oldu sattık bu oldu sattık… Ya bugün, olmuyor diye bıraktım mı ? Elbette hayır… Hem de binlerce kez hayır… Milyon kere bozsam milyon kere kuracağım… Benim temellerini attığım bu portföyü ben bitiremezsem çocuklarım bitirecek, ben yaşayamazsam onlar yaşayacak, ben başaramazsam onlar başaracak… Ben toprak olacağım belki, ama onlar özgürce yaşayacak ve mutlu mutlu onları izleyeceğim… (Lafın gelişi tabi := )) Bizim yolculuğumuz bir devrimdir, yokluktan gelen bir sülaleden varlığa giden bir sülale oluşturmaktır. Bu yıllarca sürecektir ve her kişi değil, er kişiler başaracaktır. O yüzden; ben tasarruf yapmam, ben biriktirmem, ben risk almam, banane gelecekten diyenler varsa bu yola çıkmasınlar. Bu yol kendini geliştirmek, sabretmek, mücadele etmek ve pes etmemek yolunur. Evli iseniz zordur, çocuklarınız varsa çok zordur, geliriniz düşükse çok daha zordur… Ama unutulmamalıdır ki en büyük başarılar, en zor savaşlardan sonra gelir. Yolumuz baki, sonucumuz zafer olsun inşAllah. @itfo_
Selamlar Sayın itfo,
Çok güzel yazmışsınız. Bu yola çıkan kendini, sürekli öğrenmeye ve çalışmaya mecburdur.
Zordur, aynı ağaç dikmek gibi meyvelerini almanız yıllar sürer. Ama sonunda, her ne olursa olsun başladığınız yerden çok daha ileri gidersiniz. Hoş finansal bir son değil, başlangıçtır.
Portföy bozmak benim çevremde de çok gördüğüm bir şey olmaya başladı. Bunun üzerinde kafa yoruyorum.
Katkınız için çok teşekkür ederim.
Başladığımız işi bitirmek, daha doğrusu finansal özgürlük yolculuğunun her dakikasından zevk almak dileğiyle.
Saygılar.
Bir şeyler yapmak için finansal manada özgür olmayı beklememek lazım. Çünkü insan 40 50li yaşlarında geldiğinde en büyük iki sermayesinin büyük bir kısmını harcamış olacak. 1-Zaman 2-Sağlık
Doğayla baş başa bir kamp yapmak için finansal özgür olmanıza gerek yok. Çadır uyku tulumu ve birkaç parça yiyecek. Bir yeri 20li 30lu yaşlarda gezmek ayrıdır 40 50li yaşlarda ezmek apayrı. “Ay bacağım ağrıyor, ay romatizmam azdı” derdi olmadan dağın zirvesine tırmanabilirsiniz. Ama bu işi emekliliğinize bıraktığınızda-Allah göstermesin- çok geç olabilir.
Selamlar Sayın Cesurokçu,
Dediklerinize katılmamak elde değil. Zaten insan en sevdiği ve arzuladığı şeyi yapmalı, ne olursa olsun.
Ama aynı zamanda en az gelirinin de %10’unu kenara atabilmeli.
Bu dengeyi kurmak zor ama imkansız değil. Bunun için de uğraşmak ve kendini tanımak lazım.
Saygılar.
Harika bir yazı, elinize sağlık. Benim de nedenim, biraz iddialı olacak belki ama aile soy ağacımın kaderini değiştirmek. 37 yaşımdayım, 15 seneye finansal özgürlüğü hedefliyorum. 4 aylık oğlum var. İş hayatına başladığında ‘gelir’ konusunda endişe etmesin, sevdiği işle uğraşsın, ben de emekliliğimin tadını çıkarayım istiyorum.
Selamlar Serkan Bey,
Çok güzel bir hedef bence. Başarılması da gayet mümkün.
Oğlunuzu da serveti idare edecek ve bileşik getirinin nimetlerinden faydalanırken onu bozmayacak şekilde yetiştirmek de servet yapmak kadar önemli olacak.
Umarım o günleri görürüz ve burada da yazılarla ve yorumlarla tartışırız.
Hedeflerinize ulaşmanız dileğiyle.
Saygılar.
Merhaba Yiğit Bey,
Ben de işletme mezunuyum. Ne var ki borsa konusunda elde tutulur hiçbir şey bilmediğimi farkettim. Zengin baba, fakir baba kitabında Robert kiyasoki diyor ya okullar meslek edinip, bizi paranın kölesi yapmak için var diye. Bana kendimi sorgulattı. İşletme iktisat vb bölümlerde okuyanlar küçümsenirdi benim zamanımda. (27 yaşındayım). Ekonomi bilim olarak görülmüyor bizim ülkemizde. Oysa ki ne çok öğrenecek, özümsenecek şey var. sizin de iktisat mezunu olduğunuzu ve bu yola başvurduğunuzu görmek beni sevindirdi.
Belirsizliklerle dolu bir hayat yaşıyoruz. Ben de hem daha fazla öğrenip beynimi genç tutmayı, hem de özgürlüğümü kazanmayı hedefliyorum. Paylaşımlarınız için teşekkürler.
Bol kazançlar dilerim
Selamlar Yeliz Hanım,
Ben de bütün tercihlerimi iktisat-ekonomi olarak yapmıştım üniversitede. Amacım iyi bir trader olup dünyanın her tarafını dolaşmak ve işlem yaparak hayatımı kazanmaktı.
Sonradan unuttum tabii o işleri ve hayatın telaşesine daldım.
Ben de sizin gibi keşke diyorum bu kitapları önceden okusaymışım.
Çok başka olabilirmiş hayatım. Ama buna da şükür:)
Umarım hedeflerimize hep birlikte ulaşırız.
Saygılar.
öncelikle sayfanız, yazılarınız çok başarılı ve yalın ve anlaşılır emeğiniz için teşekkürler benim temennim ki başarabilenin pek uğrayacağı sayfa değil ama bu ‘temettü emekliliği’ başarabilmiş deneyimlemiş kişilerin görüşlerini almak çok isterdim. 1- Başarabildi mi? tam tahmin ettigi hesapladığı finansal özgürlüğe kavuştu mu? 2- Tüyolar deneyimlemiş kişi şimdikili aklım olsaydı şu stratejiyi uygulardım diyebileceği tavsiyelerini dinlemek isterdim. takipinizdeyim bilgilendirmeleriniz bizim için çok faydalı oluyor.
Selamlar Ercan Bey,
Herkes temettü emeklisi olmuş kişilerin tecrübelerinden faydalanmak istiyor. Son zamanlarda çok duyuyorum bunu.
Umarım bir gün ben de dinleyip aktarabilirim.
Saygılar.
[…] Bağımsızlığınızı kazanmak için ne kadar para gerektiğini hesaplamadan önce ne için tasar…Çünkü biriktireceğiniz tutarın ve bunu nasıl biriktireceğinizin bununla doğrudan ilişkisi var. […]