Yazar: <span>Lattedenborsaya</span>

Herkese selamlar.

“Blog nasıl devam etmeli” isimli yazıya verdiğiniz bütün katkılardan dolayı herkese ayrı ayrı çok teşekkür ederim. Teker teker cevap veremediklerim lütfen kırılmasın.

Blog kaldığı yerden devam edecek. Kısa ve orta vadeli portföyde hisse isimlerini verirken sığ hisselerde isem hepimizi korumak adına hisse ismi vermeyeceğim. Onun yerine ismini vermediğim hisselerin bulunduğu sektöre ilişkin beklentilerimi ve karar verirken neye dikkat ettiğimi yazarım. BIST 100 içindeki hisselerde ise isim vererek pozisyonu neden açtığımı sizinle paylaşırım.

Uzun vadeli temettü, temettüsü büyüyen hisse portföyünde ve Eurobond portföyünde ise temettü ve faiz-kupon geliri, hisse sayısı, maliyet gibi kavramları paylaşmakta bir sakınca görmüyorum. Nasıl olsa hiç satılmamak üzere alınacak hisseler ve Eurobondlar olduğu için bir sorun teşkil etmeyecektir.

Hoş, son düşüşte Eurobondları satıp hisse almama ramak kalmıştı. Kendimi zor tuttum ama önemli olan niyet.

Şimdi konuyu değiştiriyorum ve asıl konuya geliyorum. Biraz harcamaları kısıp, yaptığımız tasarruflarla hisse alalım.

Hadi başlayalım.

Finansal Özgürlük Hisse Senedi Yatırımı

Herkese selamlar.

Sabah sabah içimden bir şey karalamak geldi. Yazarken de portföy paylaşımı ve blogun devamlılığı hakkında biraz konuşalım istedim.

Hayatımda yaptığım hiçbir şeyden %100 emin olamadım. Hep şüphe içerisinde olduğum için de kendimi bir yere ya da bir şeye ait hissedemedim. Maalesef böyleyim.

Şu hayatta bilmek istemek kadar rahatsız edici ve zor bir durum yok. Çünkü bilmek istemek demek, sürekli bir şeyleri yıkıp yeniden yapmak demek. Veri ve olgular değiştiği zaman fikrinizi değiştirmeniz demek.

Oysa inanmak öyle mi? Bir şeye inanırsınız ve biter. Sorgulamazsınız ve sürekli içinizde bir şeyleri yıkmak zorunda kalmazsınız.

Bu yüzden de inananlar çoğu zaman huzur içindeyken bilmek isteyenler bundan yoksun kalırlar.

Deprem felaketi hepimizin soluğunu kesti. Herkesin başı sağ olsun. O kadar çok şey yazıldı çizildi ki söyleyecek çok da bir şey kalmadı. Umarım gerekli dersler alınır ve bir daha böyle bir felaket yaşamayız.

Finansal Özgürlük Hisse Senedi Yatırımı

Herkese selamlar.

Howard Marks’ın makaleler serisine 2000 yılında yayınladığı Orantısız Coşku ile devam ediyorum.

Teknoloji Balonu sönmeye başlamış. Piyasada büyük kayıplar olmuş.

Howard Marks da bu piyasanın otopsisini yapıyor ve bize de güzel dersler çıkarmak kalıyor.

Lafı fazla uzatmadan, hadi başlayalım!

Howard Marks Makaleleri

Herkese selamlar.

Bu blogu uzun süredir takip eden insanlar dâhil olmak üzere (ki buna yazar olarak ben de dâhilim) herkesin kafası karışmış durumda. Çoğu kişi, özellikle yeni başlayanlar (0-3 yıl arasındakiler) kimlik bunalımı yaşıyorlar.

Uzun vadeli yatırımcı mıyız, temettü yatırımcısı mıyız, orta vadeli işlemci miyiz, yoksa kısa vadeci miyiz, vademiz var mı? Biz kimiz?

Yoksa para kazandığımız sürece bunların hiçbirinin önemi yok mu?

Yatırım yaparken F/K’ya bakıyor muyduk, halka arzlardan parayı katlamak varken değerleme ile uğraşıyor muyuz? 50 F/K’lık şirket ucuz mu, 2 F/K’lı şirket pahalı mı?

Komşum şundan zengin olmuş, iş arkadaşım şundan parayı vurmuş, bu uçacak bu kaçacak, şunu kaçırmayalım derken kafalar karışmış durumda.

Kafalar karışınca strateji ve taktikler de birbirine giriyor. Tabii bir strateji ya da taktiğiniz varsa.

Neden başladığımızı ve ne yaptığımızı unutuyoruz. Acayip acayip tepkiler verir hâle geliyoruz.

Size tavsiye vermek benim haddime değil ama benim bu ortamda ne yaptığımı anlatmanın biraz yararının olacağını düşünüyorum.

Hadi başlayalım.

Finansal Özgürlük Hisse Senedi Yatırımı

Herkese selamlar.

Bana göre bu makale, bu zamana kadar yaptığım en uzun ve en önemli makalalerden biri.

İçinde değerlemelerden 2000 yılında ABD’de yapılan halka arzlara ve piyasa çılgınlığına kadar bir çok gözlem var. ABD’de teknoloji balonu had safhaya ulaşmış, Warren Buffett bunun dışında kaldığı için gözden düşmüş. Howard Marks uyarılarını sürdürüyor.

Neyse, lafı fazla uzatmayayım.

Bu değerli makaleyi altını çize çize, sakin kafa ile okumanızı tavsiye ederim.

Saygılar.

Howard Marks Makaleleri