Nisan 2023 Sonunda Portföy Durumu

Herkese selamlar.

Çok da hoş geçmeyen bir ayı geride bıraktık. Yine güzel başladı ama sonrasında düşüşler hızlanınca tadı kaçtı.

Kendi adıma, ayrıntılarını anlatacağım iki pozisyon hatası yaptım. Bu da kayıplarımın daha da artmasına ve ayı zararla kapatmama sebep oldu. Yapacak bir şey yok. Önümüze bakacağız.

BIST 100 bu ay %4 oranında düştü. LTB’de ise bu ayki düşüş %1,1 oldu.

Ama şunu kesinlikle söyleyebilirim ki şu an BIST 100’ün 5.700’lere çıktığı zamana nazaran çok daha rahatım. Benim açımdan satma zamanı 5.700’dü. Buraları ise bana göre satış yeri değil.

Mayıs ayı ise hepimiz için belirsizliklerle dolu, unutulmayacak bir ay olacak.

Hadi bu ayki portföy durumuna başlayalım.

Türkiye ve Dünya Piyasalarındaki Gelişmeler ve Aklımda Kalanlar

Ülkemizde şu an herkes tamamen seçime odaklanmış durumda. Başka konu konuşulmuyor.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası faiz oranlarını değiştirmeyerek %8,50’de sabit tuttu.

Bu yazıları kısmetse 10 sene sonra da okuyacaklar için yazalım. Aracı kurumların kullandırdıkları hisse kredileri %60’ların üstünde.

Bankalardan kredi çekmek isterseniz aylık %1,60-1,70’ten başlayarak yukarı doğru gidiyor. Mevduat faizleri de %15’ten başlayıp yukarı doğru alabildiğine yükseliyor.

Merkez Bankası kuru ile Kapalı Çarşı kuru arasında 1 TL’yi aşan fark bu sıralar biraz azaldı.

Dolar hafif hafif yükselişini sürdürüyor. Herkesin beklentisi daha da yükseleceği yönünde.

Yurt dışında ortam görece sakin. Ne var ne yok diye baktığımda ABD’de faiz artışlarının artık yavaş yavaş sonlarına geldiğimiz söyleniyor. Az kaldı fakat faiz oranlarının beklenildiği üzere hemen düşürülmeyeceği ve etki etmesi için biraz yüksek kalacağı söyleniyor.

Bu ise işlemcilerin beklemediği ya da bekleseler bile henüz pozisyon almadıkları bir durum.

Dolar diğer para birimlerine karşı zayıflamayı sürdürüyor. Ünlü işlemci Stanley Druckenmiller, izlediğim röportajlarında doların değer düşüşünün süreceğini belirtiyor. Bu benim için önemli. Hisse stratejim TL’nin değer kaybedeceği ve doların da diğer büyük para birimlerine karşı değer kaybedeceği üzerine kurulu durumda.

Ara sıra bahsettiğim üzere dünya artık sermaye maliyetinin arttığı ve eskisi gibi uzun süre düşmeyeceği bir ortama gidiyor gibi duruyor.

Hâl böyleyken biz de seçimi bekliyoruz. Çoğu tahtada hacim oldukça düştü. İnsanlar bekle ve gör moduna girdi, borsa eski popülaritesini kaybetti. Artık yıllardır konuşmadığım arkadaşlarım hangi hisseyi alalım diye beni aramıyor.

Belirsizlik

Mayıs ayındaki ana temamız belirsizlik olacak.

Gelecek hiçbir zaman açık olmadı, borsada herkes neşeli bir şekilde aynı fikirde olduğunda yüksek fiyat öderiz.

Aslında belirsizlik uzun vadeli alım yapanların dostudur.

Warren Buffett

Kimileri, borsanın zirveyi seçimden önce göreceğini söylüyor. Kimi seçimden sonra yeni başlayacağız diyor. Bazıları dolar şu kadar olacak, bazıları da bu kadar olacak diyor. Biri iyi olacağız, biri kötü olacağız diyor. Ama görünen o ki kötümserler daha baskın durumda. Kısacası neyin ne olacağı belli değil.

Belirsizlik zamanlarında alıcılar kenara çekilir, panik yapanlar ve satmak zorunda olanlar satar. Alıcı olmayınca da fiyatların nereye kadar düşeceği kestirilemez. Fakat burada ana nokta hacmin az olması ve zorunda olanların satmasıdır.

Popülaritenin yerini değerlemeler almaya başlar, tekrar F/K oranı, temettü verimliliği gibi noktalar yatırımcıların gözünde önem kazanmaya başlar.

Diğer taraftan herkesin neşeli ve istekli olduğu ortamlarda bir malın fiyatını coşku ve geleceğe yönelik aslı olmayabilecek beklentiler belirler.

Bunları biraz da şunun için anlatıyorum. Her zaman yükseliş grafiklerine bakarız ve grafikteki fiyatın -örnek veriyorum- 10 TL’den 100 TL’ye gittiğini görürüz. “Şuradan alsaydın 5 sene sonra şu kadar kazanmış olacaktın.” deriz. Fakat bir daha böyle bir sözle karşılaştığınızda dikiz aynasından her şeyin daha berrak gözüktüğünü hatırlayın. Gelecek ise çoğu zaman belirsizdir.

Düşüş Stratejisi

LTB’nin çıkışlardaki stratejisi her yükselişte belli bir oranda Eurobond’a geçmek ve Eurobond faizlerini de hisse senedinde değerlendirmektir.

Mükemmel bir strateji mi? Tabii ki değil. Hiçbir korelasyonu olmadığı düşünülen Eurobond-BIST hisse senetleri ülke riski arttığında birden birbiri ile ilişkili hâle gelebilir. Ülke riski CDS’leri artırıp Eurobond fiyatlarını düşürebilir. Aynı anda hisse fiyatları da düşerse aradaki bağlantı iki varlığın da fiyat düşüşüne sebep olabilir. Fakat en azından doların değer kazancı doğrudan Eurobond değerini TL bazında yukarı sürer.

Peki düşüşte ne yapacağım? Düşüşte de yükselirken kenara ayırdığım bu tahvilleri tekrar hisse senedine sokacağım. Bunu yaparken de tabii ki kallavi bir vergi ödemesi de çıkacak. Bir diğer olumsuz tarafı da portföydeki dalgalanma riski iyice artacak.

Ama bunları şimdi yapmayacağım. Zamanını da tam bilmiyorum açıkçası. Tek bildiğim, her yükseliş düşüş tohumlarını içinde taşır.

Hisseler yükseldiğinde beklenen getirileri düşer.

Tersine her düşüş de yükseliş tohumlarını içinde taşır. “İyi” hisselerin ise düştükçe beklenen getirileri artar.

Mesela Eurobond’dan yıllık %10 getiri elde edeceksem üç yıl içinde bu tutar dolar bazında %33 gibi bir getiriye denk gelir. Eğer hisseden üç yılda dolar bazında %100-%150 getiri elde edebileceğime ikna olursam o noktada Eurobond satıp hisseye geçerim. Bunu yaparken de gözümü kırpmam, ekranı kapatır ve yoluma devam ederim.

Peki daha da düşer miyiz?

Bunun cevabını bilmiyorum ama bildiğim bir şey var. O da bu bilginin bilinebilir olmadığıdır. Kafalar Karışık adlı yazımda size bir anekdot aktarmıştım:

Howard Marks bir anısında Warren Buffett’ın kendisine şöyle dediğini aktarıyor: “Bilginin arzu edilir olması için iki kriteri sağlaması gerekir: a) Önemli olmalıdır ve b) Bilinebilir olmalıdır.”

Borsanın gelecekteki gidişatına ilişkin bilgi önemli ama maalesef bilinebilir değil. Bu yüzden mevcut duruma odaklanmakta fayda var. Aşırı ucuz muyuz? Hayır. Pahalı mıyız? Değiliz.

Dipten alım yapma gibi bir iddiam da hiçbir zaman olmadı. Çünkü dip dediğimiz yer, son satıcının da umutsuzluğa kapılıp sattığı yer demektir. Burada da hacim çok az olduğundan zaten tutturmak imkânsıza yakındır. Dipte çok az işlem olur. Fakat grafiklere işlendiği için gökkuşağının altındaki altınları arayanlar çok olur.

Burasını çok uzatmayayım. Portföyümdeki şirketlerde makro bir bozukluk görmezsem ani düşüşlerde ekleme yapmaya devam edeceğim. Büyük ihtimalle düşüşlerde hisse sayısını da 2 hisseye indiririm. Düşüş daha da azıtırsa uygun gördüğüm yerden Eurobondları da hisseye çevirmekte hiç çekinmem.

Birkaç Veri

Dolar Mart 2023’te 19,1886’ydı. Nisan sonunda 19,449’a yükseldi.

Diğer para birimlerinde de benzer yükselişler gördük.

Güncü teyzelerimizin -şeker, tansiyon gibi rahatsızlıkları olduğundan- istikrarlı küçük kazançlar için altındaki bekleyişleri devam ediyor. Bir yandan dolmalarını yiyip bir yandan da bize gülüyorlar. Olsun biz onlara uymayacağız.

LTB kurulduğu günden beri yukarıdaki enstrümanların hepsini geçtiği için kısa aralardan sonra uzun vadede yine geçeceğine olan güvenim sonsuz.

Son olarak havacılık pozisyonları için dikkat ettiğim EUR/USD kuru da 1,10 civarında bulunuyor ve kurun dipten yukarı çıkışı devam ediyor. Düşerken çok bahsedilen bu oranın yükselirken kimsenin umurunda olmaması da ayrı bir konu.

İyi haberlerin görmezden gelindiği zamanlardayız.

Nisan 2023 Sonunda Portföy Durumu

LTB bu ay %1,1 oranında değer kaybetti. Uzun zamandır iki ay üst üste düşüş olmamıştı.

Hisse pozisyonları ay ortasında toparlamıştı fakat sonra tekrar eksiye düştü. AKBNK ve ALARK pozisyonlarını açtıktan sonra bunlar da serbest düşüşe geçti. Özellikle ALTINS1 satıp ALARK almam hatalar koleksiyonuna eklendi.

PGSUS da hacimsiz düşüşünü sürdürdü. Ayrıntılara hisse pozisyonlarını verdikten sonra bakalım.

Portföyde en büyük pozisyon PGSUS olmaya devam ediyor. Hatta ağırlığı da biraz artırdım. Şirketin ilk çeyrek sonuçları geldi. Şimdi tabloya bakalım.

Pegasus 2023 ilk çeyrek trafik verileri Kaynak: Pegasus Yatırımcı İlişkileri

Toplam yolcu sayısı, 2023’te 2022’nin aynı dönemine göre %29 oranında artış gösterdi. Burada esas dikkat edilmesi gereken nokta, dış hatlarda bu artışın %40’ı bulması. Bu artış ile şirket yolcu yan gelirlerinde, yurt içi yolcusuna göre daha fazla katma değer yaratabiliyor. Bu da FAVÖK marjını artırıyor.

Pozisyonu açalı iki ay oldu. Ancak alım yaptıktan sonra inceleme huyum yüzünden şirketle daha bir içli dışlı oldum.

Şirketin çoğunlukla uçak kiralarında oluşan, “değişken faizli”, vadesi 10 yıla yayılan Euro borcu bulunuyor. Uçaklar uçtuğu ve kâr ettiği sürece bu bir sorun değil. Pandemi gibi bir durumla aslında şirket çok büyük bir risk atlatmış. Kuyruk riskleri her zaman hava yolları için büyük sorun. Bunu da 350 milyon dolarlık yıllık %9,25 faizli Eurobond çıkararak çözmüşler. Faiz oranı çok yüksek ama şirketin 3. yıldan itibaren erken ödeme avantajı var. Kasada para olduğu için bunu erken kapatabileceklerini düşünüyorum. Tabii ki CFO’nun kafasının içini bilemem ama parayı %5 getirili Eurobond’da tutup diğer taraftan da %9,25 faiz ödemek çok mantıklı gelmiyor.

Şirketin önünde Sabiha Gökçen 2. pist açılışı, büyüme koridorunun açıklığı gibi avantajlar var. İki pistin aynı anda çalışması 2024 yazını bulacakmış ve bu da terminal genişlemesi gerektiriyor. Umarım bu işler uzamaz ve şirket büyümeye devam eder.

Üstte EUR/USD kurunun öneminden bahsetmiştim. Şirket euro cinsinden bilanço tuttuğu için ve borcu da çoğunlukla dolar olduğu için euronun değer kazanmasından kâr ediyor. Ayrıca euronun dolar karşısında değer kazanması, hem Avrupa’nın alım gücünün artması hem de borcun azalmasından ötürü işimize gelir.

Geçen ayki portföy durumunda ayrıntıları vermiştim. Çok da uzatmayayım. Şirket, varlıklarına göre aşırı kelepir değil ama şirketin önünde güzel bir büyüme patikası var. Gerçek değerin hesaplamasında büyüme de en az varlıklar kadar önemli.

Gözden kaçırdığım nokta, 30-40 TL’lerden buralara gelmesi ve dinlenmesinin normal olabileceği olmuş. Ayrıca dövizin ani fırlaması, yurt içi yerleşiklerin yurt dışına çıkış talebini kısa vadede yavaşlatabilir ama aynı zamanda yurt dışı yerleşiklerin talebini de artırır. Bıçak sırtı bir denge var fakat buna rağmen en büyük pozisyonum olmayı bu ay da sürdürüyor.

Ayrıca %13 ile THYAO pozisyonu da ekledim. THYAO da büyümesini sürdürüyor ve çok güçlü duruyor. Son iki ay piyasaların pek umurunda olmasa da Türkiye’nin turizm potansiyelinden bu yıl umutluyum. Eğer bir kuyruk riski ile karşılaşmazsak (savaş, pandemi, ambargo, meteor düşmesi, zombi istilası vs.) bence bu sene havacılık senesi olmaya devam edecek.

Bu yüzden havacılık pozisyonum %56’yı biraz aşıyor.

İkinci büyük pozisyonum yine yeniden ALARK oldu. Büyüklüğü %20,69. Burada tam bir şanssızlık oldu. ALTINS1 satıp 66 TL’den temettü haberi beklentisi ile şirkete giriş yaptım. Gözümden kaçan şirketin dağıtılabilir kârının TR’ye göre az olmasıydı. Bu büyük bir hata oldu. İştiraklerden temettü daha ulaşmadığı için yasal sınırda maksimum tutarı dağıttılar. Aynı zamanda şirket geri alım kotasını da doldurdu. Yönetim kurulu toplanmadığı için yeni geri alım kotası da açıklamadılar. Piyasada yaşanan düşüş de tuzu biberi oldu.

Yani kusursuz bir fırtınanın içinde kaldım:) Neyse para kaybedeceksem yatırım yapan, büyüyen, 2.24 F/K’lık şirkette para kaybedeyim. Bu sene 8 milyar TL kâr etse kasasındaki bir ton para ve yatırımlarla bu fiyatları hak etmediğini düşünüyorum. Kasadaki nakdi çıktıktan sonra elimde büyük ihtimalle 1-1,5 F/K’lık bir şirket kalıyor. Düşerse daha da eklerim. Satma zamanı 90 TL’deydi. Bence şimdi değil.

AKBNK’da da aynı şekilde seçim öncesi yükselişe pozisyon aldım fakat o da şimdilik işlememiş gözüküyor.

Portföyün %10’luk kesimi ise AKCNS, BOBET ve GYLHO’dan oluşuyor. Arada bu pozisyonlara girip çıkıyorum.

Neleri neden tuttuğumu yazdım, şimdi de sattıklarımı yazayım.

TUPRS ve SISE pozisyonlarımı kapattım. Doğal gazda düşüş ivmesi yavaşladı. %3’e yakın bir düşüş var. Buna rağmen rafineri marjlarındaki düşüş daha fazla oldu. Şirketin ise yılın kalanı için marjlardan daha olumlu olduğunu da belirteyim. Ben sattıktan sonra %15-20 civarı düştüler. Cazibeleri arttı.

Buna rağmen yatırım göreceli bir iş olduğu için havacılık pozisyonunu artırmayı tercih ettim.

TUPRS ve SISE’nin kötü olduğunu düşünmüyorum. Sadece diğerlerinde daha iyi bir fırsat yakalayabileceğimi düşünüyorum.

LTB Dolar TL Portföy Grafiği

Finansal Özgürlük Portföyü

LTB Temettü Portföyü

Bu ay temettü portföyüne ufak alımlar yapabildim. Portföy zararda olunca pek ekleme yapamadım. Halka arzlardan gelen kârlarla yeni halka arzlara katıldığım için oradan da aktarım olmadı.

Artık bir dahaki ay devam ederim.

Hiç satmamak üzere biriktirdiğim finansal özgürlük portföyümde gelecek 12 ayda alacağım temettü miktarı 1.721 TL’ye ulaştı.

Eurobond portföyünde ise bu ay değişiklik olmadı.

LTB Eurobond Portföyü

2.346 dolar yıllık kupon gelirim var. Dolar 19,449 TL’de. Böylece kupon gelirim 45.627 TL oluyor.

Temettü gelirini de ekleyince 47.349 TL’ye yükseliyor.

Bu da bu portföyle 68 günümü özgürleştirdiğim anlamına geliyor.

Toparlarsam

Seçim belirsizliğinin had safhada olduğu, makro dengesizlikler içinde mayıs ayına giriyoruz.

Pozisyonlarımı aldım. Daha da düşersek Eurobond portföyünü bozup hisse pozisyonlarında %100’e çıkarım. En son olarak kemik sesi de gelirse kredili alımları yapıp %110 oranında hisse portföyü ile beklerim.

Sonrasında olası yükselişlerle tekrar ufak ufak Eurobond portföyünü artırıp dengeyi kurarım.

Sizin için nisan ayı nasıl geçti? Portföyleri toparlayabildiniz mi? Yaralarınızı sardınız mı? Biraz da sizden dinleyelim.

Saygılar.

16 Yorum

  1. Burak wilcoach demiş ki:

    Nisan ayına kadar ben kârlarımı aldım ancak bundan sonraki süreçte biraz ağırdan almayı tercih ettim. Seçim sebebiyle kafam karışık sanki vereceğim her karar ters tepebilir gibi geliyor. O yüzden kıyıdan yüzmeye devam 🙂

    Nisan 30, 2023
    Yanıtla
    • Lattedenborsaya demiş ki:

      Selamlar Burak Bey,

      Gerçekten de belirsizliklerle dolu bir süreçteyiz. 1 ay sonra çok farklı şeyler konuşuyor olabilir.

      Bir sonraki portföy yazısında neler yazacağımı ben de çok merak ediyorum.

      Saygılar.

      Nisan 30, 2023
  2. Her ay kar edemeyiz hocam arada düşmek iyidir 🙂 Altın olmasa bu ay büyük zarar ederdim ama portföyün yarısından fazlası altın olunca çok problem olmadı düşüşler açıkçası. Bu ay tüm nakit param ile Alım yaptım. Hatta yetmedi bir miktar altın sattım yine alım yaptım. Eurobond konusunda cds puanlarının yükselmesini beklediğim için şimdilik herhangi bir alım yapmadım ama ilerleyen günlerde düşünüyorum.

    Nisan 30, 2023
    Yanıtla
    • Ahmet demiş ki:

      Bende seçimi kim kazanırsa kazansın cds lerin düşeceğini düşünerek alım yaptım. Mevcut iktidar devam bile etse ortodoks politikalara dönmek zorunda kalacaklar başka türlü sürdürebilmeleri imkansız gibi düşünüyorum. Bilimsel gerçekliğe dönülmesiyle cdslerin gerileyebileceğini düşünüyorum. Belkide temenni diyorum :)) izleyip göreceğiz artık.

      Nisan 30, 2023
  3. Ahmet demiş ki:

    Dostum emeğine sağlık bizde de durumlar pek farklı değil. Alarko iyice bezdirdi

    Nisan 30, 2023
    Yanıtla
  4. ahmitos demiş ki:

    bence alarko doğru cevap, ben aldım 65-68 bandından hala da tutuyorum. tuprs da aynı eşkilde, 3 yıllık vadede düşünerek aldım bu 2 kağıdı. kalanı hep küçük küçük hisseler, halka arzlar. Daha henüz gölgesinde dinlenilecek bir ağaç değil de mızrağa benzeyen ya bana ya piyasaya girecek bir portföy ile seçime gireceğim

    Nisan 30, 2023
    Yanıtla
  5. Engin Yildiz demiş ki:

    Hocam artık bu işin piri Atlantik kısmı gibi piyasaya göre Aralık 17 ye kalmadan veya Mart 17 ye kalmadan çıkmak tekrar Ağustos 15 den sonra mevcut konjonkture pozisyon alma durumuna geçtim.6 ay parayı eksi eksi ye geldiğini izlemekten sıkıldım ☺️Eurobond’da hala avantaj goruyormusunuz ?

    Nisan 30, 2023
    Yanıtla
    • Lattedenborsaya demiş ki:

      Merhaba Engin Bey,

      Belkide bekleyip görmek en iyisi. Hatta sene başında da geçilebilirmiş. Ama tabii yapmadım:)

      Eurobon stratejim avantaj görmemle değil de paranın birazını sabit getirili varlıklara aktarmam ile ilgiliydi.

      Şimdi de riskler olduğu gibi kazanç olasılığı da var. Sonuçta vadesine kadar tutacaklar için %8-9-10 dolar faizi kötü getiriler değil.

      Saygılar.

      Nisan 30, 2023
  6. Mavi demiş ki:

    Iyi gunler,

    Borsa Istanbulda islem goren ETFlerle (ZPX30, ZKE30, ZPLIB, ZTM15 vb.) endeks bazinda riskimizi gorece azaltip, biriken temettu vergi avantajindan yararlanarak, daha stressiz uzun donem borsa anlayisina dogru meyil ediyorum artik…

    Yanlis anlasilmasin tabiki yatirim da parmak izi gibidir herkesin bakisi farklidir ama konu hakkindaki dusunce ve yorumlarinizi merak ediyorum dogrusu…

    Her daim saglicakla ve piyasada kalmaniz dilegiyle…

    Nisan 30, 2023
    Yanıtla
  7. Ömer Faruk öztürk demiş ki:

    Öncelikle bol kazançlar dilerim Yiğit hocam. Uzun yıllardır hayranlık ile takip ediyorum. Genel anlamda yatırım stratejiniz zamanlama yapmanın mantıksızlığından/imkansızlığından bahsetse de pratikte hiç öyle olmuyor (keza bende de durum aynı) Bunu öyle sallamasyon olarak değil veriye dayalı yapıyor olsanız bile (rafineri marjı, PTF’ler, doğalgaz fiyatı vb) zirveyi veya dibi bulmanın imkansız olduğunu bilseniz bile (bkz altın, geçmiş dönemde de benzer hareketleri görmüştük) uzun vadeli portföy yerine düzenli olarak değişikliğe gittiğinizi görüyorum. Bir ara Tüpraşta iken şimdi havacılık tarafındasınız belki seçim sonrası bankacılık artacak vs. Yanlış anlaşılmasın doğru olanı yapıyorsunuz belki ama teori ile pratik uymuyor. Misal Froto yatırımınız var, Romanya Satın alması, 2 milyar euroluk yatırım OSD verileri, sektörde en kötünün geride kalması, benzer şekilde eur/usd partisinin yukarı dönmesi, ticari tarafta bulunan sektörel liderlik, büyüme + temettü gibi bir çok göstergeye rağmen hala 12 lot froto tutmanızda, veya Bimin de benzer durumlarına rağmen hala 5 lot bulundurmanızda ki asıl nedeni merak ediyorum. Saygılar

    Tekrar belirtmek isterim ki bunu saygısızlık veya ağır bir eleştiri olarak algılamayın lütfen. Bende aynı durumdayım o nedenle hangisinin daha doğru olduğunu (hiç bir zaman kesin veya süresiz bir doğru yok elbette) kestirmeye çalışıyorum.

    Nisan 30, 2023
    Yanıtla
    • Lattedenborsaya demiş ki:

      Selamlar Ömer Bey,

      Çok güzel bir noktaya parmak basmışsınız. Biraz açıklama yapmam çok iyi olacak.

      Ben yatırımcı olarak bilinebilir şeylerde avantaj elde etmeye çalışıyorum. Veri ışığında kazanma olasılığını %51’in üzerine çıkarmaya uğraşıyorum.

      Bilinebilir şeyler derken: Faizlerin ne olacağını, dolar kurunun ne olacağını, bütçe açığının ne olacağını, 1 sene sonra BİST 100’ün nerede olacağını, altın fiyatını, savaş, pandemi olacak mı gibi şeyleri bilemem. Bu yüzden de bunları bilmeye çalışmakla uğraşmıyorum.

      Peki neyi bilebilirim? Şirketlerimle ilgili daha spesifik şeyleri bazı insanlardan daha iyi bilebilirim.

      Rafineri marjlarının yönünü; dünyada rafineri kapasitesi artış azalışını, doğal gazın mevcut fiyatını ve stokları takip ederek bazı insanlardan daha iyi tahmin edebilirim.

      Bu bile benim için her zaman başarı sağlamaz. Ama büyük olasılıkla avantaj sağlar. Bununla ilgili çeviriler yapıyorum ama ayrıntılı bir blog yazısı da yazarım.

      Froto ile Bimas’a gelirsek, onlar hiç satmamak üzere aldığım temettü portföyündeki hisseler. O portföyde amacım sadece biriktirmek. Bu yüzden lot sayıları az.

      Saygılar.

      Nisan 30, 2023
  8. Deniz demiş ki:

    Merhaba, yıllardır severek sizi takip ediyorum. ülkenin hazinesinin ekside olması, sizde eurobondlar için kupon ödememe riski barındırıyor mu?

    Nisan 30, 2023
    Yanıtla
    • Lattedenborsaya demiş ki:

      Merhabalar Deniz,

      Eğer Eurobondların ödenmeyeceği günleri görürsek en son düşüneceğimiz şey Eurobondlarımızın ödenmemesi olur:)

      Ben öyle büyük bir risk görmüyorum ama tabii hayatta hiçbir şeyden %100 emin olamayız.

      Saygılar.

      Nisan 30, 2023
  9. Arif Savas Özutku demiş ki:

    Merhaba,
    Yeni başlayanlar ve uzun vadeli yatırımın nasıl insani zenginlestirecegi konusunda soru işaretler olanların zorlandığı zamanlardayiz (aynı benim gibi). Birçok diğer yatırımcı gibi, işler yolunda giderken herşey çok güzeldi, az yada çok neye yatırım yapsam yükseliyordu, hatta bu durum yatırım istahimi artırıyor daha fazla yatırım yapmak konusunda kendimi zorluyor ve bazen benim olmayan paralar ile yatırım yapıyordum. Kendimi zengin olmanın formülünü bulmuş gibi hissediyordum.

    Geçmişe bakıp keşke o dususlerde bende olsaydım diyordum, Pandemi yıkılışı ve yükselişi dahil olmak üzere hemen tüm düşüşleri kaçırdım. Bu sebeple kendimi şansız sayiyordum, ve sürekli keşke diyordum.

    Bugün ise neden insanların Uzun vadeli yatırıma 1000 kişi başlar 3 kişi devam eder dediğini anlıyorum. Bilgim, tecrübe ve degerlendirmelerimle karar verdiğim bir portfoye sahibim; ve değer kaybediyor. Insan kendini soruguluyor, yatırım konusunda iyi olmadığını alçak gönüllülük olsun diye gerçek olduğu için kabul ediyor. tüm diğer alternatiflere bakıyor ve ne kadar yanlış karar vermiş olduğunu görüyor. işler kötü giderken, zor günler için insanın ne kadar kendini psikolojik ve felsefi olarak hazırladığı tam olarak teste tabi tutuluyor. Dışarıda hayat devam ediyor iyi gelecek için bugün fedakarlık yaparken negatif düşünceler basıyor, hem bugünü hem geleceği kaciriyormusum gibi geliyor.

    Sonra, içimdeki sağduyu (umarım o dur :)) kendini hazirlamana rağmen zor günler geldiğinde sallaniyorsun sen böyle ise diğerleri de aynıdır. Yani, kan sokağa inmeye başlamıştır, en doğru yer için belki daha çok kan dökülecek ve dökülen kendi kanım olunca nekadar daha sogukkanliligimi koruyacagimi bilmiyorum. Kendime hatirlattigim teksey, sonuna geliyoruz herkes negatif ise yarınlar daha güzel olacak. Sıkı dur, piyasalar ile daha az ilgilen, pozisyonlarını daha az kontrol et ve paran varsa yatırım yap. Bak Mayıs geldi, hava güzelleşiyor, doğa uyanıyor bu harika mevisimin tadını çıkar. Karamsar ve tatsız ruh hali ile en güzel mevsimi kaçırma.

    Yazı için teşekkür ederim, yanlız kaybedenin ben olmadığımı ve iyilerin bile kaybedebileceğini hatırlattı. Uzun vade de sabri olan ve stratejiye bagli kalan kazanacak,

    Saygılarımla
    Arif

    Mayıs 2, 2023
    Yanıtla
    • Lattedenborsaya demiş ki:

      Selamlar Arif Bey,

      Borsa doğası gereği dalgalanır. Buna hazırlıklı olmalısınız. Planı uygulamaya devam etmelisiniz. Bu ne ilk düşüştü ne de son olacak.

      Bazen boş kuyuya taş atıyormuş gibi gelecek. Bazen hiç içinizden gelmeyerek al tuşuna basacaksınız. Aldığınızdan iki dakika sonra daha da düşecek.

      Ama bu yol böyle bir yol. Tek düşmanınız kendinizsiniz.

      Siz tasarruf ve yatırıma odaklanmaya devam edin.

      Bu öğrenilmesi zor bir zanaattır ama öğrenildiği zaman hayatınızı değiştirir.

      Saygılar.

      Haziran 4, 2023

Yorumunuzu Ekleyin

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.