Herkese selamlar! Ağustos ayını da geride bıraktık. Şimdi ileriye dönük yıllık ne kadar temettü gelirim olduğunu hesaplama zamanı.
Kuzey Kore muhabbetleri etrafta. Savaş çıkacak mı, çıkmayacak mı, Amerika faiz arttıracak mı ve tahvil sıkılaştırmasına gidecek mi diye çok konuşuluyor. Ağustos’ta biraz düşüş oldu. Forumlarda ve Twitter’da panik havası estirdi bu haberler. Şimdi tekrar en yükseklerdeyiz ve insanlar sakin.
Hadi Ağustos 2017 itibariyle yıllık temettü gelirine bakalım.
2008 sonlarında ASELS alsaydın şimdiye paranı yüze katlamıştın. XYZSAN alsaydın 200’e katlamıştın. Krizlerde dipten alım yapanlar şimdi Maldivler’de tatilde gibi lafları hepimiz duyuyoruz. Roket gibi fezayı gösteren ve kriz zamanlarında alım yapmayı öven bir sürü grafik görüyoruz etrafta.
İtiraf edeyim, beni uzun vadeli yatırıma teşvik eden ilk unsur buydu. Parayı yüze katlıyorsun, zenginlik, yatlar katlar, gözlerimde dolarlar uçuşuyordu 🙂 0,20 TL’ye almışsın. 27 TL olmuş. Paraya bak!
Bir de güzel bir söz var Baron Rothschild tarafından söylenen:
“Sokaklarda kan varsa, alım zamanı gelmiş demektir.”
Baron, bunu 1815’teki Waterloo Savaşı’nda kan gövdeyi götürürken, Avrupa büyük bir kaos içindeyken söylemiş.
Çok doğru. Hisse senedi piyasası bize bazen çok iyi fırsatlar sunabiliyor çünkü fiyatlar, “şu anlık” insanlar tarafından belirleniyor ve meşhur Homo Economicus‘a rağmen bu insan pek çok zaman mantıksız kararlar veriyor. Panik yapıyor. (Benjamin Graham’in deyimiyle Bay Piyasa – Mr. Market- bize her gün bir fiyat teklifiyle geliyor)
Bu yazıda ise 2008 krizine yakından bakıp dibi bulmak mümkün mü, psikolojik olarak “2008’de ASELS alsaydın şimdi Cambridge’de nehri seyrederken çayını yudumluyordun.” sözleri gerçekçi mi bunu inceleyeceğim. Buna ek olarak dip neresi ona bakacağım.
Herkese selamlar! Doktora yapmaya karar verdim ve bir mülakatı kazandım:)
Belki gariptir ama hayatımda kendimi en rahat ve güvende hissettiğim yerler kütüphaneler oldu. Bilgisayarımı açıyorum, bütün veritabanlarına erişebiliyorum, dünyayı çok yakınımda hissediyorum, sessiz, sakin ve huzurlu bir ortam oluyor… Kendimi güvende hissediyorum galiba. Bunu ilk yüksek lisans yaparken keşfettim. Lisansta aklım başka yerdeydi.
Yemekhane yanımda, acıkınca git güzelce yemeğini ye, çayını kahveni al bir şeyler okurken araştırırken iç. Tam benlik iş. Sinir yok stres yok, çok seviyorum:)
Bütün bunlar birleşerek kendimi en huzurlu hissettiğim anları oluşturuyor.
Şimdi bu ortama yeniden döneceğim, en azından birazına…
Herkese selamlar! Geçenlerde özsermaye kârlılık oranının ne olduğunu anlatmıştım. Şimdi de çimento ve otomotiv hisselerinin özsermaye kârlılık oranlarını karşılaştıracağım. Bunun yanında 2016 yılı ve 2017 ilk altı aylık özsermaye kârlılık oranınındaki gelişmelere de bir göz atacağım.
Herkese selamlar! Yine bir Peter Lynch kitabıyla karşınızdayım 🙂 Vade uzun, 6 aylıklar gelmeden, boş zamanımı yatırım kitaplarını okuyarak değerlendirdim.
Daha önce yazarın “Borsada Tek Başına” isimli kitabını incelemiştim. “Kazanmayı Öğrenmek” işin başlarını anlatan, bize temen bilgiler veren bir kitap.
Yalnız yine Amerika odaklı ve yazarın ülkesine olan güvenini fazlasıyla yansıtıyor. Peter Lynch’in davranışından ve güveninden kendimize dersler çıkarabiliriz diye düşünüyorum.
Şimdi bu kitap hakkında düşüncelerimi paylaşacağım…
