Etiket: <span>Portföy Durumu</span>

Herkese selamlar! Sonunda Eylül ayının son iş günü de bitti. Şimdi sıra pasif gelir elde ederek erken emekli olma hayallerim ne alemde bunun hesabını yapmaya geldi.

Borsada banka kaynaklı bir yükseliş oldu, dolar son iş gününde 6 TL’nin altına inerek 5,99 TL’leri gördü.

Bir de İtalya’nın borçları tekrar konuşulmaya başlandı.

Bu arada benim de net temettü gelirim 1078 TL’ye, pasif gelirim de net 1742 TL’ye çıkmış oldu. Çalışmadan idare edebileceğim gün ise 15 güne yükseldi.

Şimdi önce genel piyasa durumunu verip ardından hisse senedi portföyümün güncel durumunu paylaşacağım. Daha sonra da temettü ve faiz gelirlerinden oluşan pasif gelirim ne alemde ona bakacağım.

Hadi başlayalım.

Herkese selamlar:) Değişik bir ruh halindeyim. Şu anda bilmeden psikolojik bir hastalığım olabilir:D Ama borsa yatırımcısı olmak böyle bir şey herhalde.

Kısacası bu ay beni kur çarptı.

Bu 2018 Ağustos ayı o kadar yoğun ve dolu dolu geçti ki içindeyken bitmek bilmedi ama şimdi bakınca hızlı geçmiş gibi geliyor. Bir de 1 haftasında piyasalar kapalı olduğu halde yaşadık bunları. Sanki her haftası bir yıl gibiydi.

Dolar çocukluğumdaki adi plastik toplar gibi yere vurdukça zıpladı. Daha da zıplıyor düdüklü tencere. Buna bağlı zamlar da gelmeye başladı.

Onları mı takip edeyim, dolara mı bakayım, hisseleri mi araştırayım, iş mi yapayım, tasarruf mu yapayım, ay sonu için hesap kitap mı yapayım, blog mu yazayım derken ayı kapattık.

Fakat herşeye rağmen umudum var. Olmak zorunda. Şunun şurasında  maliyet ortalaması yapıyoruz değil mi? Düşük fiyatlardan mal almak yüksek fiyattan almaktan daha iyidir.

Şimdi daha önceki 15-20 ayda yaptığım gibi klasik bir Portföy Durumu tablosu yapacağım. Sonra da portföyümdeki şirketlerin döviz pozisyonlarına biraz yakından bakacağım.

Hadi başlayalım.

Haziran ayının son iş günü de bittiğine göre hisse senedi portföyünde olan değişiklikleri ve temettü gelirini kaydetmenin zamanı geldi.

Hisse senedi portföyüne maaşımdan ekleme yapmaya devam ettim. Kenara nakit para ayırmadım. Böylece 16 aydır aralıksız olarak her ay alım yapmış oldum.

Makroda meydana gelen enflasyon, faiz ve dolar artışları portföyümün performansını olumsuz etkiliyor. Fakat hisse senedi seçimleri ile bunu dengelemiş gibiyim.

Lafı fazla uzatmadan önce piyasalarda ne olmuş ne bitmiş bilgi vereceğim. Ardından da portföy durumundaki ve temettü gelirindeki değişikliklere değineceğim.

Hadi başlayalım.

Herkese selamlar! Temettü emekliliği yolunda Mayıs ayı geride kaldı. Çok sallandık, bolca panikledik. Dolar yeni zirvelere yelken açarken, borsada olanlar çok panikledi. Hisse senedi portföyümün ise üst üste değer kayıpları devam ediyor.

Bütçem elverdiği oranda az da olsa aylık alım yapmaya devam ediyorum. Tasarrufa ve ek gelir yaratmaya odaklanıyorum.

Yani şirketlerim kendi bilançolarını sağlamlaştırırken ben de kendi bilançomu sağlamlaştırmaya uğraşıyorum. Bakalım becerebilecek miyim?

Lafı çok uzatmadan önce kayıt tutmak açısından piyasalar hakkında genel bilgi vereceğim. Daha sonra portföy durumunu ve temettü gelirini verip yazıyı bitireceğim.

Not: Bu piyasa koşulları alıp 10 yıl tutacağım, her zaman alacağım şirketin temel yapısı bozulmadıkça hiç satmayacağım diyen biz yatırımcılar için çok büyük dersler içeriyor. 120.000 binlerde bunu demek ne kadar kolaysa, şu an ve düştükçe bunu demek o kadar zorlaşacaktır. Ben bazen alım yaparken sanki boş kuyuya para atıyormuşum gibi geliyor:) Ama devam ediyorum.

Hadi başlayalım.

Herkese selamlar. Borsada uzun zamandan beri çok da alışık olmadığımız bir ay yaşadık. Erken seçim kararından sonra gelen sert düşüş herkesi biraz korkuttu.

Benim durumum ise farklı. Yaklaşık 10 sene boyunca hisse senedi biriktireceğim ve umarım! erken emekli olacağım. Bu yüzden bunları ne kadar ucuza alırsam o kadar iyi olacak. Portföyümde 1000-2000 Tl’lik sanal kayıplar artık beni üzmüyor. Sonuçta 15 aydır kendimi bunlara hazırlıyorum.

Elimde olmayan düşüşlere odaklanmak yerine elimdekilere odaklanıyorum. Nedir bunlar;

• Tasarruf edip nakit fazlası yaratmak,
• Şirketlerin durumunu inceleyip, bozulma var mı yok mu takip etmek.

Hal böyleyken elimdekilere odaklanmaya devam edeceğim. Piyasanın düşmesi ya da yükselmesi beni ne zerre kadar sevindirir ya da  endişelendirir. Türkiye’nin 10 yıl sonra daha zengin olacağı varsayımı altında tabii… Beni neyin endişelendirebileceğine gelirsek, bir kaç örnek vereyim: Şirketimin yöneticilerinin beceriksiz olması ya da “ekonomik hendek”lerinin rakipleri tarafından aşılması.

Neyse lafı fazla uzatmadan geleneksel portföy durumuna bakalım.