Yazar: <span>Lattedenborsaya</span>

Herkese selamlar.

Philip Fisher’ın yazdığı “Sıradan Hisseler Sıra Dışı Kârlar” başucu kitaplarımdan biridir.

Geçenlerde Rusya-Ukrayna gerilimi devam ederken kendimi yine kitabı karıştırırken buldum ve yakınlarda yayınlanmış bir röportajı var mı diye merak ettim.

Ekim 1987’de FORBES’te yayınlanmış bir yazısını buldum. Çok hoşuma gidince, zamanım da olunca çevirmeye karar verdim.

Özellikle yüksek enflasyon yaşadığımız bugünlerde Dünya’da da bir enflasyon tehlikesi varken Philip Fisher’dan öğreneceğimiz çok şey olduğunu düşünüyorum.

Ayrıca kendisi büyüme hisseleri tanımı daha ortada yokken bu şirketlere yatırım yaptığından yöntemlerini öğrenmek hepimize iyi gelecek.

Hadi başlayalım.

Hisse Senedi Yatırımı

Herkese selamlar.

Daha önce “Finansal Özgürlük Yolculuğunun Başındakilerin Yaptığı İki Hata” isimli bir yazı yazmıştım.

Kendi deneyimlerimden yola çıkarak yapılan en büyük iki hatanın şunlar olduğunu gördüm:

  • Portföyü sürekli harcayıp baştan başlamak ve bileşik getirinin işini yapmasına izin vermemek,
  • Düşük maliyete takılıp alım yapmamak.

Bugünkü yazıda da düşük maliyete fazla takılmaktan ve iyi şirketlerin hisse senetlerini almayı bırakmaktan nasıl kurtulduğumu sizinle paylaşacağım.

Lafı fazla uzatmadan hadi başlayalım.

Hisse Senedi Yatırımı

Herkese selamlar.

Hisse senedi alıyoruz, temettüleri ile finansal özgürlüğümüzü kazanıyoruz. Eurobond alıyoruz, kupon gelirleri ile finansal bağımsız oluyoruz.

Fakat herkesin tek tek hisse senedi seçecek zamanı ya da bilgisi olmayabilir ya da herkes Eurobond vergisiyle uğraşmak istemeyebilir veya bazıları bu işi profesyonellere bırakmak isteyebilir.

Son zamanlarda en çok karşılaştığım sorulardan birinin cevabını arayacağım bugün: Fonlara yatırım yaparak finansal özgür olunur mu?

Cevabım evet, olunur. Zaten dünyada da bu iş çoğunlukla böyle yapılıyor.

Şimdi fonları kullanarak finansal bağımsız olmanın formülünü hep birlikte arayalım.

Hadi başlayalım.

Finansal Özgürlük Hisse Senedi Yatırımı

Herkese selamlar.

Çarşamba günleri çevirilere yer vermeye çalışıyorum. Bu hafta da Peter Lynch çevirilerinden devam edeceğim.

Bu makalede Peter Lynch posta ile kendisine gönderilen sorulardan bazılarını yanıtlıyor.

Önerdiği şirketlerden çok fazla değer kaybedenler var ve o zaman alım yapmış insanlar biraz paniklemiş durumda.

Ayrıca Charlie Silk de hisse senetlerini nasıl seçtiğinden bahsediyor.

Hadi başlayalım.

Peter Lynch Makaleleri

Herkese selamlar.

Bıkmış Broker “Babo” nam-ı diğer Mustafa Nedim Kutan (ismini sonradan yazdım çünkü yıllarca Bıkmış Broker olarak tanımıştık) benim borsadaki kahramanlarımdan biridir. 2010 yılında ufak ufak bir şeyler yapmaya çalışırken Hisse.net’teki topiğinde yazdıklarını her gün takip eder, dersler çıkarmaya çalışırdım. Şimdi de Twitter’dan bu alışkanlığımı sürdürüyorum.

Borsadaki yükselişlerden önce açtığı “Altın Vuruş” başlıkları ise efsanedir. Ders almak isteyen herkesin altın vuruşlar sırasında yaşanan psikoloji ve ortam ile birlikte mutlaka geçmişi çalışması, altını çize çize okuması gerekir.

Benim zihminde ise en çok “kötü haberler iyiye yorumlanmaya başladıysa yükseliş zamanı geliyor demektir” sözleri dolanır. Kendisinden yıllar önce duysamda bugün bile hisse dipten dönüşlerinde baktığım bir kriter haline gelmiştir. Kötü haberlerin hisseyi düşürmemesi iyi olumlu karşılanması.

Kısacası kendisi yaşayan bir efsanedir.

Bu yüzden kitap yazdığını duyunca ne kadar heyecanlandığımı anlatamam. Hazine bulmuş gibi oldum ve elime geçtiği gibi bir çırpıda okudum.

Özellikle “Finansal Bağımsızlık İçin Okunması Gereken Kitaplar” listemde piyasamızın içinden birinin de yer alması, çok iyi olacak. Çünkü sürekli ABD’yi okuyup Türkiye’de işlem yapmaya çalışıyoruz ve bazen anlatılanlar arasında bağ kurmak çok zor olabiliyor.

Bu kitap bu eksikliği gidermek için öncülerden biri olacak. Umarım Mustafa Nedim Kutan’nın daha çok kitabını okuruz.

Hadi başlayalım.

Kitap İncelemeleri