Site icon Latteden Borsaya

Aralık 2020 Sonunda Portföy Durumu

Herkese selamlar.

Çok zor bir yılı geride bıraktık. Hayatımızdan, daha çok da sevdiklerimizin hayatından endişe ettik.

Portföylerimiz çakıldı, duygularımız dalgalandı ama sonunda 2020’yi de düşe kalka uğurladık.

Hal böyleyken finansal özgürlük portföyü de yoluna devam etti. Portföyün yıllık getirisi %88’i aştı. Ama bu sevinilecek bir durum değil.

Daha portföy oluşturma ve tasarruf aşamasındayken fiyatların düşük kalmasını tercih ederdim.

Neyse lafı çok uzatmadan bu uzun yazıya başlayalım.

2020 Biterken Piyasalarda Son Durum

Çok acayip bir seneyi geride bıraktık.

BIST 100 2019 yılını 1.144 puanda tamamlamıştı. 2020 yılını ise 1.476 puanla kapattı ve %29,06’lık bir artış gerçekleştirdi.

2020 BIST 100 TL Grafiği

Bu artışın büyük çoğunluğu da Kasım-Aralık arasında oldu. Yıl içinde borsa yatırımcısının elde ettiği kazançların büyük çoğunluğu ise BIST 30 dışı, hatta BIST 100 dışı hisselerden elde edildi. Yani alışılmışın dışında bir yılı geride bıraktık. Bu sene herkes kazandı.

31 Aralık 2019’da dolar 5,95 TL’ydi. 31 Aralık 2020’de ise 7,43 TL’den kapattı. Böylece dolar yıllık %24,88 yükselmiş oldu.

Şimdi de ezeli rakibim güncü teyzelerin beni yıllardır tokatladıkları gizli silahına bakmak istiyorum. Altının gramı 31 Aralık 2019’da 291 TL’ymiş. 31 Aralık 2020 sonunda ise 452 TL’den kapattı. Böylece %55,32 yükselmiş oldu. Hem börekleri kekleri götürmüşler hem de oturdukları yerden %55,32 getiri elde etmişler. Vay arkadaş! 🙂

Son olarak da sterline bakalım. 31 Aralık 2019’da 7,80 TL’ymiş. 2020 sonunda ise 10,15 TL’den kapatmış ve yıllık %30,12 yükselmiş.

2019-2020 Yatırım Araçları Getirisi

Yıllık mevduat getirisi de ortalama %9 civarlarında gezinmiş. Yani 2020 yılı parasını mevduatın dışında tutan herkesin kazandığı bir sene olmuş.

Aralık 2020 Sonunda Portföy Durumu

Şimdi de geldik zurnanın zırt dediği yere. Hemen tabloyu vereyim.

Aralık 2020 Sonunda Finansal Özgürlük Portföyü

Portföyde ayrıntısını alt başlıklarda vereceğim 133.166 TL’lik hisse senedi bulunuyor. Bu da portföyün %81,45’i ediyor.

Sterlinleri bozdurdum. Eurobondları da geçen sene TL’ye çevirmiştim. Böylece portföyde dolar, altın ve sterlin namına hiçbir şey kalmadı.

Bu tabii ki ileride bu yatırım araçlarına geri dönmeyeceğim anlamına gelmez. Alet çantamızda çeşitli araçlarımız var ve fırsat buldukça avantajlarından yararlanmaya devam edeceğiz. Para kazanırken fanatik olmayı hayatın her alanında olduğu gibi çok gereksiz ve tehlikeli buluyorum.

TL nakdim 24.816 TL. Faizlerin yükselmesi ile bu tutarı yıllık %16 üzerinden günlük mevduata koydum. Bir fırsat görürsem bu tutarı da hisse senedine yatırıp %100 hisse senedine yatırım yapmaktan çekinmeyeceğim. Ya da hisse senedi varlığımı azaltmaktan da korkmayacağım.

Ayrıca, 4079 adet de 0,954188 TL maliyetli NNF hisse senedi yoğun fonum bulunuyor. Bu fonu da istikrarlı şekilde, ufak ufak arttırıyorum.

Yani dostlar anlayacağınız boğazıma kadar TL’deyim.

Bu stratejinin olası bir döviz artışından kötü etkileneceğini ve çok dalgalanmalara maruz kalabileceğini biliyorum. Artık yavaş yavaş portföyü korumaya almanın zamanı geliyor. Şu an neden yapmıyorsun diyebilirsiniz. Cevabı çok basit aslında; bilmiyorum:) Ama sırada bu var.

Şimdi de portföyün diğer yatırım araçları nezdinde değerine bakalım.

Finansal Özgürlük Portföyünün Diğer Yatırım Araçlarına Göre Durumu

Portföy tüm yatırım araçlarına göre rekor kırmış durumda. Bunda borsanın güzel bir sene geçirmesi ve dolar-sterlin-gram altın üçlüsünün yıl sonunda görece sakinleşmesinin etkisi büyük oldu.

Borsada herkesin kazandığı bir seneyi geride bıraktık. Yalnız şöyle bir sorun var. Borsada birileri alıyorken birileri satmalı. Yani birileri kazanırken birileri kaybetmeli. Sadece şu an kaybedenlerin daha başına geleceklerin farkında olmadığını düşünüyorum.

Bu tabii ki hisse senedi piyasasının seneye düşeceği anlamına gelmez. Sonuçta insanlar 2009’dan beri her sene S&P 500’ün çakılmasını bekliyor ama fiyatlar artmaya devam ediyor. Genel fiyat seviyesi ile kavga edecek değilim. Hisse senedi piyasasının gideceği yeri tahmin etmek yerine şirketlere odaklanmaya devam edeceğim.

Kendimi rahat hissetmediğim zaman da diğer yatırım araçlarını kullanmaktan çekinmeyeceğim.

Ama ne olursa olsun pahalı olmayan, dürüst ve yetenekli kişiler tarafından yönetilen, kârını arttıran şirketlere yatırım yapmaya devam edeceğim.

Portföyün Diğer Yatırım Araçlarına Göre Yıllık Performansı

Aralık 2019 bittiğinde portföy büyüklüğüm 77.170 TL’ymiş. İncelemek isteyenler için Aralık 2019 portföy durumunu buraya bırakıyorum.

2020 yılı boyunca da 9.642 TL tasarruf edip yıl içinde portföye eklemişim.

Yıllık getiriyi hesaplarken yıl başındaki portföyüme yıl boyunca yaptığım tasarrufu ekliyorum. Bunu yıl sonundaki portföy büyüklüğü ile karşılaştırıyorum.

Yani yıl başındaki portföy büyüklüğüm 77.170+9.642= 86.812 TL oluyor. Yıl sonunda da 163.486 TL’ye ulaşmıştı. Böylece portföyün yıllık getirisi %88,32 olmuş.

Şimdi de bunu yatırıma başladığım zamandan beri diğer yatırım araçları ile karşılaştıracağım.

Portföyün Yıllara Göre Getirisi

Portföyün 2017 yılından beri yıllık ortalama getirisi %25,49 olmuş. Sadece altının gerisinde kalmış.

2017 yılında finansal özgürlük portföyüne yatırılan 100 TL, 2020 sonunda 395 TL olmuş ve %295,13 artımış. En yakın rakibim ise yine altın.

Her sene %80 üstü bir getiri beklemiyorum. Zaten eğer bunu gerçekleştirebilirsem 20 yılda Türkiye’nin sayılı zenginlerinden olurum. Ama tekrar etmekte fayda var. Hisse senedi piyasası doğası gereği dalgalanır ve kâr edilen yıllar olduğu gibi zarar edilen yıllar da olabilir.

2020 Biterken Finansal Özgürlük Yolcuları Sevinmeli mi?

Warren Buffett’ın Berkshire Hissedarlarına Yazdığı 1997 Mektubu şöyle başlar:

%34,1’lik kazancımıza baktığınızda baştan çıkarıcı bir zafer gibi görünebilir. Fakat geçen yılın performansı büyük bir zafer değildi. Hisselerin hepsi yükseldiğinde herhangi bir yatırımcı para kazanabilir ve 1997’de de olan buydu. Kimse boğa piyasasında; şiddetli yağmur sonrası nehrin yükselmesini sağlayanın kendi ayak çırpması olduğunu sanarak büyük bir güçle vaklayan ördeğin hatasına düşmesin. Akıllı bir ördek kendini sudaki diğer ördeklerle karşılaştırır.

Warren Buffett 1997 Mektubu’ndan

Aynı 1997’nin Amerikasında olduğu gibi 2020’nin BIST’in de de herkesin kazandığı bir yılı geride bıraktık. Elde ettiğim %88’lik getiri de kendimi diğer yatırımcılarla karşılaştırdığımda kesinlikle bir başarı değil.

Bu yükselişin nereye kadar devam edeceğini ise kimse bilemez. Nitekim ben piyasa zamanlaması yapmaya da çalışmıyorum.

Fakat fiyatların artışı; az tasarruf yapabilen ve finansal özgürlüğü için her ay birikim yapmaya çalışan bizler için bir zafer olamaz.

Daha en az 120 ay portföye para aktarmak zorunda olan bir yatırımcı olarak endeksin yeni zirvelere gitmesine sevinmek için bir sebep bulamıyorum.

Bu yüzden sizi tekrar Warren Buffett’ın 1997 yılında yazdığı mektuba götüreceğim:

Küçük bir test yapalım. Eğer hayatınız boyunca hamburger yemeyi planlıyorsanız ve sığır yetiştiricisi değilseniz, et fiyatlarının daha düşük mü yoksa daha yüksek mi olmasını istersiniz? Aynı şekilde, zaman zaman araba alacak olsanız ve araba üreticisi değilseniz, araba fiyatlarının düşük mü yoksa yüksek mi olmasını istersiniz? Bu sorular tabii ki kendilerini cevaplıyorlar.

Şimdi de final sınavına geçelim. Gelecekteki beş yıl boyunca net tasarrufçu olacaksanız, bu zaman aralığında hisse senedi fiyatlarının düşük mü yoksa yüksek mi olmasını arzu etmelisiniz? Birçok yatırımcı bunu yanlış yapıyor. Uzun yıllar boyunca hisse senetlerinin net alıcısı olacakları halde, hisse senedi fiyatlarının yükselmesinden mutlu oluyorlar ve düşünce de üzülüyorlar. Aslına bakılırsa, yakın zamanda alacakları “hamburgerin” fiyatının yükselmesine seviniyorlar. Bu tepkinin mantıklı bir tarafı yok. Sadece yakın zamanda hisselerini satacak olanlar çıkışlara sevinmeli. Gelecekte hisse senedi alacak olanlar düşen fiyatları tercih etmeli.

Warren Buffett 1997 Mektubu’ndan

Düşen fiyatlar beni çok daha fazla mutlu ederdi. Böylece daha az ödeyerek daha çok “gerçek değer” alabilirdim.

Bu yüzden zafer marşını bu garip yılda hayatta kaldığımız için çalabiliriz, yüksek getiri elde ettiğimiz için değil.

Sistem Oturtma Çalışmalarım Devam Ediyor

Tabii şunu da belirtmek isterim. Fiyatların düşük olması alım yapıp unuttuğum anlamına da gelmiyor. Maalesef sistemimi oturtamamamdan ve daha acemi olmamdan kaynaklı bir çok hata da yaptım.

Sanırım yaptığım en büyük hata da fiyatlar ucuzken aldığım hisse senetlerini sırf psikolojik sebeplerden satmam oldu.

Yoksa 160 TL’den EGEEN , 7 TL’den NUHCM , 8 TL’den BRSAN satışımı ve bunun gibi aklıma gelmeyen daha birçok hisse satışını başka türlü açıklayamam.

Piyasanın içinde olduğum sürece bol bol hata yapmaya devam edeceğim. Fakat önemli olanın oyunun içinde kalmak ve hata yapmanın gayet doğal olduğun farkındayım.

Umarım ben de birgün Warren Buffett gibi Türkiye’nin American Expresslerini, Coca Colalarını ve GEICOlarını elimde tutmayı başarabilirim.

Aralık 2020 Sonunda Tasarruf Durumu

Tasarruf bölümüne ne kadar yer ayırsam az gelir. Benim için bu dört senelik yolculuk tasarrufun yanında kendini keşfetme serüvenine de dönüştü.

İlk önce pahalı kahve içmeyi bıraktım. Latteden Borsaya ismi de buradan doğru.

Sonra borsanın sihri kendini göstermeye başladı. İlk zamanlar alacağım herhangi bir şeye “Bunu alacağıma 15 HEKTS alırım.” dediğim ve elimden bıraktığım çok oldu. Eminim siz de bunu sayısız kere tekrarlamışsınızdır.

İlerledikçe Warren Buffett’ın gerçek değer kavramıyla tanıştım. Böylece hem hisse alırken hem de herhangi bir harcama yaparken bu ne kadar eder diye düşünmeye başladım. Bu da beni çoğu zaman kazıklanmaktan korudu.

Alacağım şey gerçekten işime yararsa ona yüksek fiyat ödemekten çekinmem. Fakat her yerde satılan şişe suya 1 TL yerine 3 TL vermez hale geldim. Fiyat-değer kavramını hayatın her yerine yerleştirmeye çalışıyorum.

Şimdi biraz rakam vereyim. Dört yıllık tasarruf tablosuna bakarsam:

Finansal Özgürlük Portföyü Tasarruf Durumu

Dört yıllık süreçte maaşlardan elde ettiğim gelir toplam 192.600 TL’lik bir büyüklüğe ulaşmış.

Buna karşın tasarruf edebildiğim tutar 46.497 TL olmuş. Yani dört senede gelirimin %24,14’ü kadar tasarruf etmişim.

Şimdi aylık tasarruf miktarına bakalım:

Finansal Özgürlük Portföyü Aylık Tasarruf Durumu

Aylık tasarruf miktarı 100 TL ile 2.400 TL arasında değişmiş. Ortalaması da 803 TL olmuş. Günlük de 26 TL’ye denk geliyor.

Küçük tasarruflarla bir şey yapılamaz diye düşünmeyin. Bileşik getirinin gücüne güvenin ve işini yapmasına izin verin. Çoğumuz günde 26 TL biriktirebiliriz. Nerelere vermiyoruz ki bu parayı. Bir paket sigara parası ile çoğunu karşılıyorsunuz

Tasarrufların dolar karşılığı da 9.940 dolar.

Özellikle doların zirve yaptığı zamanlarda “Borsaya yatırım yapacağın yerde dolara yatırım yapsaydın ne olurdu?” sorusu ile çok karşılaşıyordum.

Doların tek başına bir yatırım aracı olamayacağını, hatta yastık altında tutulan doların ABD enflasyonu kadar zarar ettireceğini her zaman vurguluyorum. Mesela son 12 ayda ABD enflasyonu %1,17’ymiş. Yani durduk yere paranız bu kadar değer kaybetmiş olacaktı.

Hisse alacağıma dolar alsaydım ve bunu ortalama dolar faizi ile değerlendirseydim yaklaşık 10.000 dolar param olacakmış. Yani bugünün kuruyla 75.000 TL civarında. Şu anki portföyümün yarısından daha azı yani…

Bu yüzden bileşik getiriyi anlayan, kendini geliştiren ve sürekli öğrenen insanlar için hisse senedi piyasasının dalgalanmalara rağmen en iyi yatırım aracı olduğunu düşünmeye devam ediyorum.

Tasarruf bölümünü Niccolo Macchiavelli’nin 1513’te yazdığı Prens isimli kitabından bir söz ile kapatıyorum.

Prens, cimri olarak anılmaya aldırış etmemelidir; çünkü zamanla tutumluluğu sayesinde gelirinin kendine yettiği, ona savaş açanlara karşı kendini savunabildiği, halkını ezmeden çeşitli girişimlerde bulunabildiği görüldükçe, giderek daha cömert kabul edilecektir.

Niccolo Machiavelli – Prens

İnsanlar hep konuşur. Siz sermayenizi biriktirmeye ve yatırım yapmaya devam edin.

Aralık 2020 Sonunda Hisse Senedi Varlığı

Son ayın portföy durumu ile karşılaştırmak için Kasım 2020 portföy durumuna buradan bakabilirsiniz.

Son yıl ile karşılaştırmak için Aralık 2019 portföy durumuna da buradan bakabilirsiniz.

Hisse senetleri konusunda artık daha fazla hareket ediyorum. Bunun haddinden fazla olduğunun farkındayım ve biraz zararını da gördüm açıkçası. Çok kısa vadeli işlem yapma konusunda kendimi hiç eğitmedim. Hoş, bu korku ile karışık heyecan fırtınası bana göre değil.

Ama böyle böyle sistemimi oturtuyorum. Şimdi bu ay sonundaki hisse senedi portföyüne bakalım:

Finansal Özgürlük Portföyü Hisse Senedi Varlığı

Eski göz ağrım, sevdiceğim HEKTS’a ay içinde yeniden giriş yaptım.

Bunun dışında portföyü sadeleştirmek adına yedi hisse senedinden de çıktım. Böylece portföy altı hisse senedine düşmüş oldu.

Fırsat bulunca daha da sadeleştirmek istiyorum. Hedefim ilk başta dörde sonra da fırsat yakalarsam ikiye düşmek olacak.

Bu arada bunun riski çok arttıracağının da farkındayım. Bunu da NNF ile dengelemeyi düşünüyorum. Zaten doğaları gereği yatırım fonları çok hisse senedi tutuyorlar. Ben de 20 tane hisse senedi tutarsam yatırım fonundan bir farkım kalmayacak.

Aralık 2020 Sonunda Nakit Varlığı

Bu ay portföy değer kazandıkça, azar azar TL’ye geçtim. Geçiş yaptığım bu tutar, günde portföyün %1’ini aşmamıştır.

Fakat böyle böyle ciddi bir de nakit rezervi biriktirmiş oldum. Portföyden çektiğim bu nakit TL tutarı 24.816 TL’ye ulaştı.

Sineğin yağını çıkarmaya uğraştığımı biliyorsunuz. Bu yüzden kenarda beklerken bu tutarı günlük %16 mevduat faizi ile değerlendiriyorum.

Portföyün Diğer Para Birimlerine Karşı Durumu

Portföy;

TL’nin aşırı değer kaybetmemesi bu değerlerin yukarı gitmesi için yeterli olacakken bir de değer kazanınca portföyün diğer para birimlerine karşı değeri daha da artıyor.

Şimdi de 47. ayın Dolar-TL gelişimine bakalım.

Finansal Özgürlük Portföyü Dolar-TL Durumu 1
Finansal Özgürlük Portföyü Dolar-TL Durumu 2

Tablolaştırınca bazı şeyler daha rahat görülebiliyor. Duygularınızdan arınıyorsunuz. Mesela çok düştü dediğimiz dolar Ağustos 2020 sonundaki seviyesine geri gelmiş. Temmuz’da ise 7 TL’nin altındaymış.

Bu arada, portföy ilk kez 20 bin dolar sınırını aşmış oldu.

İlk 100.000’den sonra yükseliş çok daha hızlandı. Daha da hızlanabilir ya da gelişimi durabilir. Sadece büyük bir hata yapmamam lazım.

Şimdi de geleneksel Dolar-TL grafiğini verelim:

Finansal Özgürlük Portföyü Dolar-TL Grafiği

Burada tekrar Mart ayına, o büyük düşüş, panik, korku, telaş haline sizi geri götürmek istiyorum. Lütfen orada neler yaşadığınızı, o belirsizlik halini hatırlayın.

Sonra da grafikte nasıl küçük bir çentik olarak kaldığını düşünün. Zaman üreten, kâr eden ve bunu arttıran, büyüyen şirketlerin dostudur.

Panik, sistemsizlik, aç gözlülük ve aşırı coşku da en büyük düşmanımızdır.

Bu yüzden de önce kendimizi tanımalı, ne yapabileceğimizi ve ne yapamayacağımızı öğrenmeye çalışmalıyız.

Sadece kendimizle yarışmalı ve gereksiz riskler almamalıyız.

Finansal Özgürlükmetre

Şimdi geldik fasülyenin faydalarına.

Finansal Özgürlük Portföyü Temettü Durumu

Temettü veren üç hisse senedim var ve bunların temettülerinin toplamı da 12 ayda ileriye dönük 2.841 TL. Portföyün nakit akışına TL mevduat faizini de ekleyebilirim ama şu anlık gereksiz görüyorum.

Bu da günlük 157 TL’den 2.841/157= 18 günlük özgürlük anlamına geliyor.

Finansal özgürlük hedefiyle daha fazla işlem yaptığım ve stratejimi değiştirdiğim için artık bu tutara çok bağlanmıyorum. Fakat bu yaklaşımım kesinlikle bu yöntemin kötü olduğu anlamına gelmiyor. Zira temettü emekliliği kendini kanıtlamış bir yoldur. Bunu da eklemem lazım.

Bu yüzden artık bu tutara portföy büyüklüğünü de eklemeye karar verdim. Finansal özgürlüğümü ölçerken de “300 Kuralı”ndan yararlanacağım. Özetle kural, aylık harcamamın 300 katı bir portföye ulaşınca finansal özgürlüğümü kazanacağım anlamına geliyor.

Portföy büyüklüğü şu an 163.486 TL. Aylık harcama tutarım da 5.400 TL. Yani şu an 163.486/5400=30 aylık tutarı biriktirdim. Finansal özgürlük portföyünün %10’u tamam.

Kredi Kartsız Yaşama Geçiş

Yaklaşık dört senedir kredi kartsız yaşama geçmek için uğraşıyorum. Son zamanlarda elim rahatladıkça bunu da başarmaya başladım. Ama bu yıllardır süregelen bir alışkanlığa karşı giriştiğim çetin bir mücadele. Bu yüzden de uzun sürüyor.

Önce harcayıp sonraki ayki gelirimden ödemek istemiyorum. Önce kazanıp sonra istediklerimi almak istiyorum.

Her bünyede başka etkiler yaratmakla birlikte, kredi kartları bende harcama eğilimini olağanüstü şekilde arttırıyor. Param olmasa bile param varmış gibi hissettiğim için daha çok harcıyorum. Sonra da gelecek ayın maaşını rehin ediyorum.

2004’te üniversite kantininde aldığım 200 TL limitli kredi kartı ile başlayan yolculuğumu 2021 senesinde artık bitirmek niyetindeyim.

Finansal özgür olduğumda, cebimde hiç kredi kartı olmayacak. Belki tam güce ulaşana kadar acil durumlar için aidatsız bir tane kenarda tutarım ama cüzdanımda değil. Masraflarımı da hesabımdaki nakitten karşılamayı düşünüyorum. Biliyorum, bu parayı 1 ay faizde değerlendirip sonra da kartı ödeyebilirim. Ama bu paranın daha çoğunu kredi kartının verdiği rahatlıkla zaten harcıyorum.

Bu bölümü bitirirken kendime en son ne zaman kart borcu ödemediğimi sordum. Sanırım 2004 yılından beri her ay kredi kartını kullanmışım. Ne kadar da alışmışım.

Toparlarsam

Ben çok konuştum. Biraz da sizi dinlemek isterim. Finansal Özgürlük portföylerinizdeki durum nedir? Yılı nasıl kapattınız?

Kendimizi geliştirerek bilginin bileşik getirisinden faydalanalım. Tasarruf ederek ve yatırım yaparak da paranın bileşik getirisini çalıştıralım. Pes etmeyelim.

Sonuca değil, sürece odaklanalım. Böylece hayatı da ıskalamamış oluruz.

Hepinize mutlu, sağlıklı ve huzur dolu yıllar dilerim.

Saygılar.

Image courtesy of iosphere at FreeDigitalPhotos.net

Exit mobile version