Herkese selamlar.
Mısırlı uzak akrabalarımdan biri vefat etmiş. Bana da 500.000 TL miras bırakmış. Kendisine çok teşekkür ederim. Allah rahmet eylesin.
Peki bu para ile nasıl yatırım yaparım?
Yorumlarda gelen güzel bir soruya kısa bir cevap vermek istemedim. Ayrıca bu konuda fikirlerim olgunlaştı, paylaşmanın zamanı geldi.
Şimdi size ben olsam, elime geçen yüklü para ile nasıl yatırım yaparım onu anlatmak istiyorum.
Hadi başlayalım.
Babil’in En Zengin Adamı’nı Okurum
(Babil’in en Zengin Adamı’nı okuyup tabletlerdeki binlerce yıllık bilgiyi özümseyenler bu başlığı geçebilirler:)
Mezarlıklar, eline piyangodan yüklü para geçip de iflas eden insanlarla dolu. Bunun tabii ki bir çok sebebi var.
Ama bence en büyük sebebi, para ile ne yapılacağının bilinmemesi ve zaten bu konuda başarısız olunması.
Kimisi parayı patronuna veriyor, kimisi lüks tüketime dalıyor, kimisi eşini boşayıp eller havaya yaparken sıfırı tüketiyor.
Bu insanların en büyük özelliği para ile ne yapacaklarını, ellerine toplu para geçmeden önce de bilmemeleri.
Bu yüzden elime toplu para geçse yapacağım ilk şey 10 TL’sini Babil’in En Zengin Adamı’na vermek olurdu.
Bence, milattan bin yıllar önce eskiden köle olan bir deve tüccarı tarafından yazılmış bilgileri temel alsa da, şu ana kadar tasarruf ve yatırım üzerine yazılmış en iyi kitap bu.
Merkez Bankaları Gibi Davranırdım Kumarbazlar Gibi Değil
Dedim ya toplu para ile yatırım konusunda biraz olgunlaştım diye.
Bu konudaki yaklaşımım iki temele dayanıyor. Birincisini Merkez Bankalarından esinlendim.
Merkez Bankaları da tıpkı tutumlu, öngörülebilir insanlara benzer. Ruhları kumarbaz değildir. Aşırı oynak davranmazlar ve kesinlikle yüksek, gereksiz risk almazlar.
Yani “Şak diye 10 milyar, sonra bir 10 milyar dolar satıp herkesi şaşırtamazlar” ya da ülkenin parası ile bahis oynamazlar. Yaptıkları her şey bir plan dahilinde ve kademelidir. Burada “kademeli” lafına dikkat çekmek istiyorum.
Elime toplu para geçse ben de ne alacaksam kademeli alırdım. Uzun vadeye yayarak, yavaş yavaş alım yapardım.
Örnek vermek gerekirse; eğer borsaya gireceksem, toplu paramı önce mevduata yatırırdım. Her ay gelen faizle de borsada iyi yönetilen, temettü veren, kârını arttıran, sağlam ekonomisi olan şirketlere ortalama yapacak şekilde girerdim ve portföyün mevduat/borsa oranını yavaş yavaş borsa lehine değiştirirdim. Ta ki istediğim orana gelene kadar.
Böylece hem borsaya yavaş yavaş girerek ortalama yapardım, hem de şirketlere ve yatırım ortamına alışmış olurdum.
Asla tek seferde bütün param ile toplu alım yapmazdım, hele borsaya yabancıysam, hiç yapmazdım.
Kuralımızı unutmayalım: Merkez Bankaları nasıl milletin parası ile aşırı risk almıyorsa, ben de beni mahvedecek altın vuruş şansı olan riskler almıyorum.
Portföy Oranımı Yavaş Yavaş Oluştururdum
Hiçbir insan birbirine benzemiyor. Herkesin davranışı birbirinden farklı.
Bence bu portföy dağılımına da yansımalı.
Portföyün kaçının tahvil ve kaçının da borsada olacağına ilişkin yurtdışında yapılmış bazı çalışmalar var. Bunlardan rahmetli John C. Bogle’nin parmak hesabı ile yaptığı benim en pratik bulduğum. Yani kısaca yaşınız kadar yüzde oranında tahvil tumanız gerektiğini söyleyen oran.
Benim bu konudaki kuralım ise oldukça basit. Başımı yastığa koyduğumda nasıl rahat ediyorsam portföy oranım da öyle oluyor. Şu an %100 hisse senedi yatırımı yapıyorum fakat hisse dağılımları konusunda rahat olmadığım için geçen ay hatırlayanlar bilir, değişikliğe gitmiştim.
İleride daha rahat etmek için portföye biraz da sabit getirili varlıklar eklemeyi düşünüyorum.
Elime Hacı Dedem’den 500.000 TL geçseydi de yine kafamın rahat edeceği gibi çeşitlendirme yapardım. Büyük ihtimalle ilerideki planlarım dahilinde olan oranlarda Eurobond ekleyip sabit döviz geliri elde ederdim.
Portföydeki riski dağıtmamın bir sebebi de etrafta her zaman belirsizlik olması.
Bu konuda ünlü yatırımcı Ray Dalio’ya kulak verirsek;
Bir olay hakkında hiçbir zaman %100 emin olamazsınız: Dışarıda her zaman en çok emin olduğunuz bahiste bile, canınızı çok fena yakacak olan bilmediğiniz riskler vardır. Bu yüzden en iyisi bazı şeyleri gözden kaçırdığını kabul etmek ve ona göre davranmaktır.
Ray Dalio
Bende yatırım yaparken bilmediğim şeyler olduğunu, bir şeyleri gözden kaçırdığımı baştan kabul ediyorum.
Elime toplu para geçse de bunu göz önüne alır sepetimi kafam rahat ettiği oranda yapardı diye düşünüyorum.
Böylece Kendime Nakit Akışı Oluştururdum
Son olarak amacım kendime nakit akışı oluşturmak olurdu.
Böylece 500.000 TL bana %10 verimden 50.000 TL yıllık temettü ve faiz getirirdi.
Bütün harcamalarımı da buna göre yapardım.
Böylece 500.000 TL değil, 50.000 TL param olmuş olurdu. Lüks arabalar için az ama finansal özgürlük için önemli bir rakam.
Toparlarsam
Kısacası elime 500.000 TL miras geçse ne yapacağımı açıklamaya çalıştım.
Toparlarsam, önce yatırım konusunda kendimi olabildiğince geliştirirdim. Hemen fırsat gibi görünen şeylere atlamazdım. Merkez Bankaları gibi ilk hedefim gemiyi batırmamak olurdu.
Finansal bağımsızlık için okunması gereken kitapları okurdum. Sürekli kendimi geliştirmeye devam ederdim.
Sonra da parayı mevduata yatırır faizi ile yavaş yavaş iyi şirketlerin hisselerini toplar ve belli bir ortalama oluştururdum.
Portföyü asla tek bir yatırım enstrümanına ya da tek bir hisse senedine bağlamazdım.
Bütün bunları yaparken ana amacım kendime pasif gelir elde etmek olurdu.
Yani 500.000 TL geldi diye bakmaz, harcamalarımı elde edeceğim pasif gelire göre yapardım.
Biraz zenginin malı züğürdün çenesini yordu ama bir konuyu daha cevaplamış oldum:)
Bu arada bunlar tamamen benim görüşlerim.
Peki siz olsanız ne yapardınız? Nasıl bir yol izlerdiniz. Biraz da sizden dinleyelim.
Saygılar.
Image courtesy of jesadaphorn at FreeDigitalPhotos.net
Yiğit bey bu güzel beyin fırtınası için çok teşekkür ederim.
Maalesef bu konularda çok yetkin değilim. Kademeli alış ve satışın önemini aklen çok iyi anladım. Ama kalbim -duygularım-; çok uygun olduğunu düşündüğün şirketi bir anda al, diye aklımı zorluyor. Tabii ki kesinlikle böyle yapmam. Bilirim ki bu tür kurallar kanla yazılmıştır. Duygularıma uymasa da, hatta aklıma bile uymasa bu şekilde büyük acılarla yazılmış olan kurallara mutlaka saygı gösteririm.
Şunu tekrar anlıyorum ki; çok kolay şekilde alım ve satım yapabilme imkanı yatırım yapan kişide çok sağlam sinirlerin -psikolojinin, ruh halinin- olmasını şart koşuyor. Kimi yazılarda; ev aldınız değerini kontrol eder miydiniz.? Şeklinde sorular soruluyor. Eğer ki bu kadar kolay şekilde -bir kaç tıklamayla- ev alım satımı yapılabilseydi eminim ki evin de değerine günde 100 defa bakanlar olacaktı.
Yani bence kilit nokta alış ve satışın çok kolay olarak yapılabiliyor olması..
Yetkin olmayan kişilerin -çocukların- eline nükleer başlıklı füze kumandası vermiş gibi..
Sanırım havai fişek atar gibi davranırlardı. Tıpkı şu anda borsadaki kimi bilinçsiz yatırımcılar gibi..
Tekrar teşekkür ederim.
Sayın İbrahim Bey,
Öncelikle bu yazıya sebep olan soru için ben teşekkür ederim. Böylece kendi düşüncelerimi yazma fırsatı buldum.
Maalesef şu anda çok hızlı şekilde bilgiye ulaşabiliyoruz. Bunun çok avantajları olduğu gibi bir çok olumsuz yanı da var. Maalesef iletişim hızlandı fakat insan buna hızlı ayak uyduramıyor.
Ne yapacağımızı şaşırmış durumdayız.
Yaptığımız şeyi çok iyi bilmeliyiz. Ama aynı zamanda sürekli gelişmeye açık olmalıyız. Hata yapabileceğimizi kabul etmeliyiz ve bence, asla her şeyi riske atmamalıyız.
Tasarrufa ve yatırıma devam.
Saygılar.
Kusursuza yakın düşünceler 👍👍
Teşekkür ederim Sayın MSP.
Böyle bir durum bizi bulmaz ama diyelim ki oldu, öncelikle kimsenin haberinin olmaması için elimden geleni yapardım. Belli etmez, yaşantımı değiştirmezdim çünkü birkaç arkadaş, akraba duysa bile o para gider, en iyi ihtimal yarısı kalır. Bunu hallettikten sonra, akar gelir oluşturacak bir şeyler satın almak için uğraşırdım. Temettüsü iyi olan ve büyüyen bir iki şirkete de 100er bin yatırmayı düşünebilirdim. Bu paranın %40ı borsaya girdikten sonra her yıl 30-40 bin tl geleceğinden artık eminiz.(Bu para ile her yıl farklı hisseler için kaynak yarattık) Geri kalan ile ortaklık, düşük sermayeli iş kurma vb gibi seçenekleri değerlendirir veya hobilerimle ilgili alım-satımlar için bütçe oluştururdum. İşime sermaye yaratırdım. Ama yine de bir kısmını (20-30bin olabilir) aklımdaki ülkelere seyahat için ayırırdım. Finansal özgürlük için dediğiniz gibi yeterli olmamakla birlikte iyi değerlendirilirse sizi kısa sürede özgürlüğe kavuşturmak için güzel bir meblağ. Çok daha büyük bir para olsa onu yönetmek daha da zorlaşacağı için muhtemelen kendime finansal bir danışman tutmakla işe başlardım. Aklıma gelmeyen yatırım yöntemlerini öğrenir, ikna olduklarımda şansımı denerdim bir kısmı ile 🙂
Sayın Sam,
Farklı bir bakış açısı kattığınız için çok teşekkür ederim. Sizinki daha geniş açılı ve güzel bir plan olmuş:)
Saygılar.
Gözünüzü seveyim paylaşımlarınızı özletmeyin yiğit bey … Ben olsam napardim muhtemelen 3 e bolerdim bir kısmını temettü şirketlerine diğer bir kısmını altına diğer kisminida ailem ve kendim için harcardim hepsini yatırıma ayırmak çok zor gerçekçi olmak lazım bu kadar para gelince insan biraz rahatlamak ister 😉
Selamlar Yasir Bey,
Yazıya yorumla zenginlik kattığınız için teşekkür ederim.
Ben 500.000 TL’lik değil de 50.000 TL’lik zenginleştiğimi düşünürdüm:) Böylece ana paraya dokunmazdım. Ama sanırım birazını harcamak da güzel olurdu:)
Saygılar.
Çok güzel bir yazı olmuş, düşüncelerinizde yatırımlarınız kadar gayet başarılı . Büyük mevlanın bir tarafta olması kesinlikle yanlış. Yatırımımı %30 hisse fonları ve yabancı Teknoloji̇ fonları olarak 2 ye ayırırdım. %20lik kısmı gram altın ve dolareuro alırdım. Diğer %40 lık bölümünü kademeli hisse alışları için kullanırdım. %10 luk kısm vadeli tl hesabında tutarak gelebilecek olan ani durumlarda can suyu olarak kullanmayı seçerdim. Yazılarınızı severek okuyor sağlıcakla kalmanızı temeni ediyorum 👍
Katkınız için çok teşekkür ederim Alperen Bey, kademeli alım bizim gibi yatırımcılar için çok önemli. Ortalama oluşturmak zamanlama yapmaya çalışmayı engelliyor.
Saygılar.
Kalemine sağlık. Temettü yatırımcılığı, riski dağıtmak ve kademeli hareket etmek kavramlarından haberdar olan kişi zaten yatırım konusunda lisans eğitimini tamamlamıştır. Kalan eğitim sahada alınır. Çoğumuz mezun olduğumuzda mesleğimiz konusunda yeterli değildik, yıllar ilerledikçe deneyim kazandık. Lafı şöyle düğümleyeyim; bu yazdıklarımızı genç insanlarımız okuyor, en azından kafalarında bir soru işareti oluşuyorsa, onlar için de şunu söyleyeyim; gençler, okulunuza hoşgeldiniz 🙂 Merak etmeyin, doğru okuldasınız, kolay gelsin cümleten.
Gerçekten çok güzel bir yazı daha. Benim stratejim, gelir vergisi istinası sınırına dek eurobond alımı yapmak olurdu. Bu eurobond alımını tamamladıktan sonra, içerisinde mutlaka GYO olan bir portföye sizin yaptığınız gibi kademeli alım yapardım. Warren Buffett, uzun vadeli yatırımlarda verginin bir sürtünme etkisi yarattığını, portföyün hızını kestiğini söylüyor. Bu yüzden dağıttığı temettüler üzerinden vergi tevkifatı yapılmayan GYO’lar her portföyde muhakkak olmalı.
Söz konusu paranın dededen kaldığı düşünüldüğünde, elde ettiğim menkul sermaye gelirleri ile yine yatırım yapar, yani ‘reinvestment’ yaparım. Şu an yaşımın 24 olduğunu ve henüz ’emeklilik’ düşünmediğimi dikkate aldığımda, bu reinvestmenlarla portföyü ‘compound’ ettirmek çok makul.
Sonrası zaten kar topu çığ olup çıkıyor.
Farklı bir bakış açısı kattığınız için çok teşekkür ederim Mehmet Bey,
Eurobondların vergi sınırını hesaplarken buna temettü gelirlerini de eklememiz gerekiyor diye biliyorum. Yani sınırı çizerken dikkatli olmak lazım.
GYO’ları kriz zamanı topladığım için mutluyum. Onları ev kiralamış gibi düşünüyorum ve temettüyü şimdilik yeniden hisse alımına yönlendirmeye devam edeceğim.
Yaşınız çok genç ve bu o kadar büyük bir avantaj ki yazılarla anlatılmaz.
Umarım tasarruf ve yatırımdan bıkmazsınız ve benim yaşıma gelmeden finansal özgürlüğünüzü kazanırsınız.
İyi akşamlar dilerim.
Saygılar.
Merhaba;
Öncelikle çok aydınlatıcı bir yazı olmuş her zamanki gibi çok teşekkür ederim. Aslında tam bir yerden gelecek bir toplu param var acaba bunu nasıl değerlendirsem diye düşündüğüm zaman denk gelmesi ayrı bir güzel olmuş.
Ben açıkçası yatırımımın yarısını hisse senedi sepetinde diğer yarısını altın olarak değerlendiriyorum. Sanırım gelcek para ile de bahsettiğin gibi 12ye bölüp aylık kademeli alımlarlar ile altın ve hisse senedi portföyünu büyüteceğim aydınlattığın için çok teşekkürler.
Ben teşekkür ederim Çağrı Bey, altın da bir çok yatırımcının tercih ettiği bir yatırım aracı. Özellikle ülkemizde çok yaygın.
Ben de değer artışından öte güzel bir getiri elde edebilirsem portföyün bir kısmı ile altına yatırım yapmak isterim.
İyi akşamlar, saygılar.
Twitter’da yazdıklarımı buraya da ekleyeyim 🙂
Portföy dağılımının çeşitlendirme anlamında çok abartıldığını düşünüyorum.
Bakıyorum bazılarının portföylerine;100 lira varsa 10 lira hisse,10 lira döviz,10 lira altın,10 lira eurobond vs. vs. uzayıp gidiyor.Sebebini de büyükler böyle yapıyor diye açıklıyorlar. Yalnız sen büyük değilsin, senin adın KY = Küçük Yatırımcı 🙂
Biz Merkez Bankası, Blackrock Fonu, Norveç Petrol Fonu, Warren Buffett’ın şimdiki hali değiliz.Bunların parası o kadar büyükki tek enstrümana yatırım yapamıyorlar zaten.Ama bizim bu kadar defansif olmamıza gerek yok.Sınırlı riskler almamız gerekiyor ki portföyümüz büyüsün.
Zaten hisse senedi alacaksan tek hisse olmasın diyoruz,sepet yapmak gerek diyoruz.Yine güvenemiyorsan altın al koy kenara kafan rahat olsun.Ama sonrası artık amacından sapmaya başlıyor iş.
Tüm parası tek hissede olan ne kadar yanlışsa, aşırı çeşitlendirme yapmakta o kadar yanlış.
Yiğit kitap okumayı sever.Kapanışı “Zengin Baba Yoksul Baba” kitabından bir alıntıyla yapmak istiyorum
😀
Altını dolduralım böylece konuştuğumuz şeylerin.
Risk almaktan kaçınalım ama bunu abartmayalım.
———————–
Zengin babanın diyecekleri bitmemişti:”Ya da yüreksiz biriysen, hayatın seni her sürüklediğinde pes edersin. Öyle biriysen, hayatın boyunca işini sağlam kazığa bağlar, doğru şeyler yapar, asla başına gelmeyecek bir şeye karşı kendini korursun. Sonra da sıkıcı bir ihtiyar olarak ölüp gidersin. Seni seven pek çok dostun olur, çünkü çalışkan, iyi birisindir. Ömrünü güvenli adımlar atmakla, doğru şeyler yapmakla geçirirsin. Oysa gerçek şudur: Hayatın seni teslim almasına izin vermişsin dır. Risk almak seni hep ürkütmüştür. Aslında kazanmak istemişsindir, gelgelelim kaybetme korkusu kazanma heyecanından baskın çıkmıştır. Bunu bir tek sen bilirsin. Sağlam adımlar atmayı seçmişsindir.”
———————-
Sayın Alper Bey,
Bu detaylı ve güzel katkınız için çok teşekkür ederim. Yazının yorumlarını okuyan okuyucular bir çok farklı bakış açısını görme şansı bulacaklar.
Aşırı risk almak gibi hiç risk almamak da zararlı olabilir. Abartmamak gerekiyor bence.
Stratejim uzun vadede her dönemde aşağı yukarı büyüyen bir pasif getiri elde edebilmek olduğu için (görece) muhafazakar davranmak zorunda kalıyorum:)
Şu an muhafazakar bir strateji gibi görülse de, tarihte yaşanan buhranlardan görüyoruz ki hisse senetlerindeki getiri kaybını bir şekilde sabit getirili varlıklardan karşılamam ve hayatımı devam ettirmem gerekecek.
Yani bence portföyde mutlaka sabit getirili bir kıymet olmalı.
Bunu şu an uyguluyor muyum? Tabii ki hayır:) Ama uzun vadeli planımda döviz getirili sabit kıymet (Eurobond) ya da tahvil mutlaka yer alacak ki kendimi güvende hissedebileyim ve çok düşük fiyattan hisse senedi satmak zorunda kalmayayım.
Katkınız için tekrar çok teşekkür ederim.
Saygılar.
Sizden çok şey öğreniyorum ve severek takip ediyorum. Okunması gereken kitap listenizi sipariş ettim, en kısa zamanda okumalarıma başlayacağım. Ama kısa bir şey sormak istiyorum “ortalama yapacak şekilde girerdim” ne demek? Kısaca açıklayabilir misiniz?
Selamlar Eray Bey,
Ben yatırım hakkında bir şeyler öğrenmek istediğimde maalesef bir kitap listesi bulamamıştım. Bu yüzden de naçizane kendi tecrübelerimden bir liste yaptım. Ben faydasını gördüm. Sizin de göreceğinizden eminim.
Ortalama yapacak şekilde girerdim derken şunu demek istiyorum. Her ay düzenli olarak fiyatına bakmaksızın (spekülatif olarak yükselmediyse) belli bir süre alıma devam etmekten bahsediyorum. Mesela bir hisse senedini her ay, ayın 15’inde 1.000 TL’lik alıyorum. 10 TL’den de alıyorum, yeri geliyor 15 TL’den alıyorum.
Böylece, mesela 12 gibi bir ortalamaya ulaşıyorum. Bunu yaparak hisse senedinin 2 yılda fiyat olarak nereye gideceğini bilmediğimi kabul ediyorum.
Saygılar.
Yiğit bey yine güzel bir yazı olmuş.Sanırım bana 500.000 tl kalsaydı hacı dedemden herhalde onun mezarına hayratına da biraz yatırım yapardım😂Tabi ki işin esprisi ancak bu miktar bir parayla içim rahat edecek bi yatırım yapardım.Hepsini temettü hisselerine yatırırdım.Çünkü paranın mevduat hesabında olması sanki her yatırımın bir fırsat olarak görünmesine ve paranın hareket etmesine sebep olabilirdi.Çok fazla hareketin de paramı eritebileceğini düşünüyorum.Saygılar..
Haha:) Ne kadar vefasız çıktık değil mi Çağdaş Bey, paraları görünce dedemizi unutuverdik.
Kenarda paranın dürtmesi gerçekten büyük problem olurdu. Ama onu kontrol edebiliyorsanız çok büyük sorun çıkaracağını zannetmiyorum.
Tabii dürtmesine karşılık vermeye kalkarsak en hafif tabirle ayvayı yeriz:) Babil’in En Zengin Adamı’nı onun için okuduk:)
İyi akşamlar dilerim.
Saygılar.
500K olsaydı %50’si ile ISYAT alırdım. Hemen hemen her yıl %15-%20 arası temettü ödüyor.
%25’i döviz vadeli; %20’si B tipi Fonda dururdu. %5’i nakitte elinim altında dururdu.
Yaklaşık beklentim
her yıl 40K-50K arası temettü
her yıl ort 10K fon getirisi
döviz ise karışık sıfır kabul edersek.
Yılda en az 50-60K arası sabit getirim olurdu. Aylık ort 5K.
Diğer arkadaşların dediği gibi kimsenin bilmemesi için de ağzımı sıkı tutardım 🙂
Selamlar İlhan Bey,
Onu kaçırmışım. Miras kalırsa burada yazmamam gerekiyor aklımda olsun:))
Yönetiminizi bizimle paylaştığınız için çok teşekkür ederim.
İyi akşamlar dilerim. Saygılar.
Sayın: Yiğit bey ; insanlar bağzen 3 veya beş yıl önce kurduğu hayale kavuşur . Sonra tekrarlar. Bu sefer daha büyük hedef kor .Birisi 3 yıl önce 10.000 tl , 500 veya 600 tl temettü sünü 10 katlamış sa 3 veya 4 yıl sonra 50 veya 60 bin tl portföy istikrar ve sabırla . 500.000 TL Olacağına inanın ve tecrübenin verdiği ferasetle görün. Bu hayel değil . Temettü emekliliğinin 10.yıl durağı. Durmayın istikrar ve istikametinizi bozmayın. 10 yıl sabır ve tasarruf eden . 10 yıl sonra bol bol harcar… Delil mi dedi biri….Biraz yaklaş ….
Kalın sağlıcakla…
Allaha Şükür sağlık problemlerimi şifa ile atlattım. Daha çok sizlerle olmak istiyorum.
Yiğit bey : bir hafta sonu temettü emeklilerinin yolcularını bir durakta buluştursan. . ?
Hoşgeldiniz Hüseyin Bey,
Tekrar çok geçmiş olsun. Bizi habersiz bırakmayın.
Üç yıl önce buralara geleceğimi düşünemezdim. Üç yıl sonra neler olacağını sabırla bekliyorum.
Neredeyse bu yolculukta en başından beri beraberiz. Daha en az 6 sene daha yol arkadaşlığı yapmaya devam edeceğiz.
Müsait bir zamanda İstanbul’da buluşup bir şeyler içelim. Ben buradan duyururum. Hem tanışmış oluruz.
Tekrar çok geçmiş olsun.
Saygılar.
Merhaba Blogunuzu severek okuyorum siradaki yaziniz Mevduat hesabi ve Yatirim fonlari ile olursa karsilastirma vergi Avantajlari nelerdir Tadindan yenmez
Kolay gelsin basarilar
Sayın Hakan Bey,
Genelde yaşadıklarımı yazmaya çalışıyorum. Yatırım fonları ve mevduat hakkında bu yüzden pek fazla bilgim yok.
İleride bu konularda daha fazla bilgim olursa neden olmasın.
Saygılar.
All in vtsax
[…] “Mısırlı Hacı Dedemden Para Kalsaydı Nasıl Yatırım Yapardım” isimli yazımı hatırlayanlar olacaktır. Oradaki planı aslında kendim için uygulamaya koydum diyebiliriz. Gerçekten de her gün hisse senedi almak çok zevkli oluyor. […]
Yiğit Bey, bu güzel bilgi platformunda değerli yazılarınızı beğeniyle takip ediyorum. Yaşamınıza yön veren ve bizi finansal anlamda uyandıran bakış açımızı zenginleştiren (aynı zamanda portföy cüzdanımızı da 🙂 amacınıza ve emeğinize kendimce teşekkür etme gereği hissettim.
Ekonomik veriler ışığında benim 500.000 TL ile düşüncem.
Hayatıma kaldığım yerden devam ederek
%17-18 faiz ortamından ideal bir mevduat için 250.000. TL
(mevduattan gelen faiz gelirini aşağıdakilere paylaştırmak )
Borsa endeks düşüşlerinde takipte ve hakkında bilgi sahibi olduğum şirketleri alım fırsatı için
Nakit 100.000 TL (kademeli ve planlı alımlar)
50.000 TL Eurobond alımı ( döviz geliri $)
50.000 TL Dünya üzerinde yaşanan covid-19 etkisi nedeniyle kademeli alım altın için iyi bir alım zamanı.
25.000 TL kişisel gelişimimi artırmasını sağlayacak eğitim , (yabancı dil-teknoloji vb.)
yatırım danışmanlarıyla bağlantılar , fon araştırmaları vb.
son 25.000 TL ile ailemin sevinmesini sağlayan küçük hediyeler 🙂
son olarak üstadın bir sözüyle kapatıyorum.
Piyasa, Tanrı gibi, sadece gayret edenlere yardım eder.
Fakat Tanrı’nın aksine , ne yaptığını bilmeyenleri affetmez.
W.B.
Selamlar Engin Bey:)
Çok teşekkür ederim katkınız için. Güzel bir portföy yapmışsınız. Ben de şimdiki aklım olsa yurtdışında bir yüksek lisans daha patlatırmışım herhalde. Bir de bir start-up kurarmışım. Ortamları gerçekten şahane.
Saygılar