Herkese selamlar.
Finansal bağımsızlık portföyü, yolculuğuna kaldığı yerden devam ediyor.
49 ayı geride bırakmış durumdayım.
Portföy büyüklüğü 190.000 TL’yi aştı. İleriye yönelik temettü gelirlerim de 3.000 TL’yi geçti.
Nakde geçme kararımdan sonra bazıları yapıcı, bazıları ise hakarete varan eleştiriler aldım. Yapıcı eleştirilerden bir şeyler öğrendim. Diğerlerini ise göz ardı etmeye çalıştım çünkü bu blogdaki 500 tane yazının içeriğini göz ardı ederek, peşin hükümle yazılan yorumlardı. Cevap bile vermeye değmezdi.
Çoğunluğun karşısında durmak her ne kadar çok zor olsa da bazen planını uygulamak için bunun gerekli olduğunu düşünüyorum. Bazen önünüzdeki verileri gözden geçirip karar vermeniz gerekebiliyor. Ya da biraz kenarda durup ne olup bittiğine bakmak zorunda da hissedebiliyorsunuz kendinizi.
Yaptığım seçimlerin doğru ya da yanlış sonuçlarına katlanmam gerektiğinin de farkındayım.
Ama karar vermekten daha zor olanın verdiğin kararın arkasında durmak olduğunu da öğrenmiş oldum.
Ek olarak, borsada takım tutar gibi yatırım yapılmayacağını düşünüyorum.
Yazıma Keynes’ten bir açıklama ile başlıyorum.
Ünlü ekonomist Keynes’e yapılan en büyük eleştiri, fikirlerinin yıllar içinde değişmesiydi. O da mecliste bir konuşma sırasında kendisine tutarsız olduğunu söyleyen bir eleştiriye şu cevabı vermişti:
Olaylar değişince fikrimi değiştiririm, siz ne yaparsınız?
Gerçekler değişince fikrimi değiştiririm, siz ne yaparsınız?
Bilgi değişince kararımı değiştiririm, siz ne yaparsınız?
Biri beni hatalı olduğuma ikna ederse, fikrimi değiştiririm, siz ne yaparsınız?
John Maynard Keynes
Sürekli bir şey öğrendikten sonra değişmemek imkansız. Hata yapmamak daha da imkansız. Ama bence hatalar daha iyi sonuçlara yol açacaksa ve sistemi mükemmelleştirecek prensiplere dönüşecekse hayatta karşıma çıkan en değerli hazinelerdir.
Bu blog kimseye ders vermek için yazılmadı; finansal özgürlük yolculuğumu paylaşmak için yazıldı ve yazılıyor.
Hadi başlayalım.