Herkese selamlar.
“Blog nasıl devam etmeli” isimli yazıya verdiğiniz bütün katkılardan dolayı herkese ayrı ayrı çok teşekkür ederim. Teker teker cevap veremediklerim lütfen kırılmasın.
Blog kaldığı yerden devam edecek. Kısa ve orta vadeli portföyde hisse isimlerini verirken sığ hisselerde isem hepimizi korumak adına hisse ismi vermeyeceğim. Onun yerine ismini vermediğim hisselerin bulunduğu sektöre ilişkin beklentilerimi ve karar verirken neye dikkat ettiğimi yazarım. BIST 100 içindeki hisselerde ise isim vererek pozisyonu neden açtığımı sizinle paylaşırım.
Uzun vadeli temettü, temettüsü büyüyen hisse portföyünde ve Eurobond portföyünde ise temettü ve faiz-kupon geliri, hisse sayısı, maliyet gibi kavramları paylaşmakta bir sakınca görmüyorum. Nasıl olsa hiç satılmamak üzere alınacak hisseler ve Eurobondlar olduğu için bir sorun teşkil etmeyecektir.
Hoş, son düşüşte Eurobondları satıp hisse almama ramak kalmıştı. Kendimi zor tuttum ama önemli olan niyet.
Şimdi konuyu değiştiriyorum ve asıl konuya geliyorum. Biraz harcamaları kısıp, yaptığımız tasarruflarla hisse alalım.
Hadi başlayalım.