Latteden Borsaya Yazılar

Herkese selamlar. Geçenlerde benden her ay para kesen, aslında ihtiyacım varmış gibi düşündüğüm ama gereksiz harcamaları keserek ya da azaltarak yıllık 816 TL tasarruf sağlamıştım.

Bu rakam küçük gibi görünebilir ama aslında devasa bir miktar. Hele ki bu devirde… Sanki vücudunuza yapışmış sizden yavaş yavaş kanınızı emen asalaklar gibi etkisi var bu harcamaların. Düşünün bakalım sizin de benim gibi gereksiz abonelikleriniz var mı?

816 TL’yi kazanmak için yılın 7 günü çalışmam gerekiyor. Niye boşu boşuna yılın bir haftasını bu şeyler için harcayayım ki?

O parayla yatırım yaparım ya da istediğim şeyler için harcarım diye düşündüm. Hiç bir şey yapamazsam giderim iskender yerim diyerek ilk saldırıda başarılı oldum:)

Zafer tatlı geldi ve küçük giderlere ikinci bir saldırı daha başlattım. Ama internetten televizyon hizmeti aldığım şirket bana tam bir işkence yaşattı.

Hadi başlayalım…

bills-2340298_1280
Küçük Giderlere İkinci Saldırıyı Başlattım

Finansal Özgürlük

Herkese uzun bir aradan sonra selamlar.

Warren Buffett 1977 yılında Amerika’da enflasyon %7 gibi yüksek! rakamlara çıkarken, Fortune 500 dergisine bir makale yazdı.

Makalede; yüksek enflasyonun getirilere, yatırıma ve yatırımcılara, toplumun tümüne olan etkisini ayrıntılı bir şekilde anlatılmış. Yazış tarihinin 1977 yılı olması sizi yanıltmasın, bazı şeyler zaman geçse bile değişmiyor.

Yaklaşık 5.000 kelimelik bu makale benim enflasyon zamanlarında yatırıma bakış açımı büyük oranda değiştirdi. Onun için zamanımı harcayıp çevirmeye değer buldum.

Siz de 20 dakikanızı ayırıp okursanız eminim çok faydasını görürsünüz.

Hadi başlayalım.

“Eğer enflasyonu yenecek şekilde varlıklar arasında dans edebileceğinizi düşünüyorsanız, sizin brokerınız olmak isterim, ortağınız değil.”

Warren Buffett

Ünlü Yatırımcılar

Herkese selamlar.

E-posta kutuma gelen bir mesajda: temettünün gereksiz olduğu, alınan temettülerin enflasyona karşı ezileceği, Türkiye’de temettü yatırımının vergilerden ve sistemden dolayı gereksiz olduğu yazıyor ve görüşüm soruluyordu.

Zaman zaman temettü yatırımcıları olarak böyle mesajlara maruz kalıyor. Artık alıştık. Ama bu mesaj kafamda dağınık olan temettü ile ilgili düşündüklerimi yazıya dökme fırsatı olarak kullanmak istiyorum.

Dünyamızda nasıl sadece siyah ya da beyaz yoksa grinin binlerce tonu varsa, temettü hakkındaki görüşlerim de böyle. Bir cümlede temettü iyidir ya da kötüdür diyemem. Bazen iyidir bazen de kötüdür. Bunu belirleyen değişkenler vardır diyebilirim.

Şimdi size kafamdaki bilgileri organize ederek temettü vermek iyi midir, kötü müdür, ne zaman temettü verilmeli, Türkiye’de temettü yatırımı yapılır mı gibi soruları cevaplamaya çalışacağım.

Hisse Senedi Yatırımı

Herkese selamlar.

Büyüme, özellikle sürdürülebilir büyüme bizim gibi yıllar sonrası için hisse senedi biriktiren yatırımcılar için en önemli faktörlerden biri.

Sürdürülebilir büyüme oranı da (sustainable growth rate), şirketin borç kullanmadan kendi kaynaklarını kullanarak ne kadar büyüyebileceğini gösteren bir oran.

Bunu yaparken de Özsermaye Kârlılık Oran ve Nakit Temettü Dağıtma Oranı‘nı kullanıyor.

Şimdi bu orana yakından bakacağım. Sonra da hem kendi portföyümün ve bazı merak ettiğim hisse senetleri için Sürdürülebilir Büyüme Oranı’nını hesaplayacağım.

Sürdürülebilir Büyüme Oranı Nedir? Ne İşe Yarar?

Hisse Senedi Yatırımı

Bedri Rahmi EYUBOĞLU’nun “Üç Dil” isimli şiiriyle Twitter’da gezerken karşılaştım. Şiirin son mısraları şöyle;

En azından üç dil bileceksin

En azından üç dilde

Ana avrat dümdüz gideceksin

En azından üç dil

Çünkü sen ne tarih

Ne coğrafya

Ne şu ne busun

Oğlum Mernuş

Sen otobüsü kaçırmış bir milletin çocuğusun.

En son beni böyle vuran bir şirle yıllar önce karşılaşmıştım. Baki’nin Hükm-ü kazaya zerre kadar yok inadımız isimli şiiriydi.

Bu da beni onun kadar vurdu. Artık aylarca aklımdan çıkmaz. Unutur ezberlerim, sonra unutur bir daha ezberlerim. Eziyet başladı artık.

Twitter’da Serdar Kuzuloğlu; çok çalışmamız gerektiğinden, başka çaremiz olmadığından bahsediyordu. Bill Gates okulu bırakmıştı ama bıraktığı okul Harvard’dı. Bilgisayarla ilk tanışan üniversiteydi ve okula bilgisayarı ailesi bağışlamıştı. 

Finansal Özgürlük