Herkese selamlar.
Biraz risk konusuna eğilmek istiyorum. Benim okudukça kafam karışıyor sizin de karışsın:)
Bu yüzden de birkaç gün bu konuda yazacağım.
İlk konu “yatırım sürecinde risk” olacak.
Riskin çeşitli tanımları var. Bunlar içinde en çok sevdiğim ise sermayenin kalıcı kaybı.
Şimdi yatırım sürecinde riski değerlendirme aşamalarından bahsedeceğiz.
Diğer yazılarda da bu konuları açarız.
Hadi başlayalım.
Herkese selamlar.
Riskle belirsizlik arasındaki büyük bir fark vardır. Riskin olasılıklarını hesaplarsınız ve ona göre önlemlerinizi alırsınız. Mesela daha fazla getiri talep edersiniz.
Fakat belirsizliği hesaplayamazsınız ve hesaplayamadığınız şeye karşı önlem alamazsınız.
Ben de şu an açıkçası ne yapacağımı tam olarak bilmiyorum.
En son bu durumda kaldığımda Suriye Operasyonu olmuştu. Psikolojik olarak ondan daha kötü durumda değilim.
Yalnız bir sabit gelirli olarak İstanbul’un artık beni istemediğine kanaat getirdim. Belki artık buradan taşınmanın zamanı geldi.
Neyse, konuşulacak çok konu ve yazacak çok az zaman var. Bu yüzden konuşmamız gereken konuları bir kenara koyarak geleneksel portföy durumu yazımıza başlayalım. (Aceleden ufak tefek hatalar olduysa affola)
Herkese selamlar.
Çok geç tanıştığım ve sizin de mutlaka tanışmanızı istediğim bir yatırımcı var.
İsmi Howard Marks.
Ünlü yatırımcının iki kitabı var.
İlki “En Önemli Şey” Türkçe’ye çevrilmemiş.
İkincisi ise “Dalgaları Yönetmek” ve şanslıyız ki Türkçesi var.
Ayrıca Warren Buffett gibi yatırımcılarına mektup da yazıyor.
“En Önemli Şey” isimli kitabını okumayı yeni bitirdim ve sizle içinden en sevdiğim sözleri paylaşmak istiyorum.
Daha sonra ünlü yatırımcının kitaplarından ve taktiklerinden bol bol bahsedeceğim. Ama şimdi en sevdiğim sözler var.
Hadi başlayalım.
Herkese selamlar.
Okumalar sırasında Charles Ellis isminde Amerikalı bir yatırımcı ile tanıştım.
Onu tanıtan 1975 yılında kaleme aldığı “Loser’s Game” isimli makalesi. Howard Marks ta kitabında bol bol bu makaleden bahsediyor.
Ünlü yatırımcının ayrıca Türkçe’ye çevrilmeyen “Winning the Loser’s Game” isimli bir kitabı daha var.
Biraz daha derine inerken de bir gazetedeki röportajına rast geldim. Hoşuma gittiği için de çevireyim dedim. Hem bu piyasadan da biraz uzaklaşmış oluruz.
Yazarın yatırım yaparken başarılı olmanın yollarını anlattığı son bölümü özellikle incelemenizi öneririm.
Hadi başlayalım.
Herkese selamlar.
Zor zamanlardan geçiyoruz. Her şeyin fiyatı artarken maaşlarımızın aynı oranda artmıyor oluşu bizim gibi ücretli çalışan kesimleri oldukça zorluyor.
Harcamalarımız artıyor, tasarruflarımız düşüyor. Belki aynı yaşam standardını sürdürmek için borçlanmak zorunda bile kalabiliriz. Ama bunun sonu yok.
Peki ne yapmalıyız? Finansal bağımsızlığımızın peşinde koşarken taktik değiştirmenin zamanı geldi mi? Yoksa finansal bağımsızlık hayal mi?
Hadi başlayalım.
