Altın büyük ihtimalle ülkemizde özellikle bireysel yatırımcılar için en önemli yatırım aracıdır. Bunda yüksek enflasyonun ve parayı yastık altında tutmanın yıllar içinde verdiği güvenin de etkisi büyüktür.
Sadece ev hanımlarının değil biz borsacılar arasında bile portföyü dengelemek için çok yüklü miktarda kullanıldığını görüyoruz.
Paylaşılan portföylerde genellikle bir miktar altın oluyor. Yeni başlayanlar da altın olmalı mı, ne kadar olmalı gibi sorular soruyorlar. Yani altın çekiyor.
Bu yazıda olaya biraz farklı bir açıdan bakacağım. Acaba finansal bağımsızlığımı sadece altın ile kazanmaya kalksam ne kadar para biriktirmem gerekiyor?
Herkese selamlar! Benjamin Graham ekolünden efsane değer yatırımcılarını tanıtmaya ve sözlerini paylaşmaya devam ediyorum. Sırada Bill Ruane var.
1925’te doğan ünlü yatırımcı Harvard Business School mezunu. Bu özellik eskiden çok iyiyken, artık fark etmediğini şöyle açıklıyor: “Eskiden şirkette normal mezunlar 35 dolar kazanırken, Harvard Business School mezunları 37,5 dolar alırdı. Artık o fark kalmadı.”
Harvard’daki eğitimini yeterli görmeyip Colombia Business School’a devam etmiş ve Benjamin Graham ile tanışmış. Ne tesadüf ama…
Kendi fonu olan Sequoia Fonu‘nu kurması ise çok ilginç bir tesadüf sonucu olmuş. 1969 yılında Warren Buffett piyasada doğru düzgün kelepir şirket bulamayıp yatırım ortaklığını sonlandırmış. Fakat bazı hissedarlar onun yokluğunda kime yatırım yapması gerektiğini sorup duruyorlarmış. Warren Buffett da Bill Ruane’ye bir fon kurmasını ve piyasada olmak isteyen ortakları oraya almasını rica etmiş.
Bill Ruane’nin yatırım felsefesi, öğrencisi olduğu Benjamin Graham’den fazlaca etkilenmiş ama daha çok Buffett’a benzemiş. Bilançosu sağlam, iyi yönetilen şirketleri, güvenlik marjını göz önünde bulundurarak alır ve beklerdi. Piyasa yükseldiği zaman da tahvillere yatırım yapmaya çekinmezdi.
Uzun vadeli temettüsü büyüyen hisse senedi yatırımcısı olarak Türkiye’nin belli başlı şirketlerine ortak oldum. Amaç uzun vadede temettü emekliliği ve canımın istediği işte çalışabilmek. Yani kendi finansal özgürlük şatomu oluşturabilmek.
Türkiye’nin alanında en iyi yöneticilerinden bazıları şu anda benim için çalışıyorlar. Şirketlerim yemek ya da su istemeyen köleler gibi benim için para kazanıyorlar. Ben uykudayken bile…
Tabii ki uykudayken para kazanmak için önce uyanıkken portföy oluşturup kendini psikolojik olarak dalgalara hazırlamak gerekiyor.
Ben de daha çok ortak mantığı ile bakabilmek ve bu bilincimi geliştirmek için de bazı yollar buldum.
Bunlardan biri de ortağı olduğum şirketlerin her çeyrekte benim için ne kadar para kazandıklarına bakmak oluyor.
Nasıl ki ortak olduğunuz bir esnaf dükkanının da arada ne kadar kazandığına bakarsanız, ben de öyle bakacağım. Amaç ise ortaklık bilincini geliştirmek, kendimi fiyattan soyutlayarak daha çok işletmenin para kazanmasına ve elindeki değeri arttırmasına odaklanmak.
Bu yazıda da portföyüm bana altı ayda ne kadar hisse başı para kazanmış ona bakacağım. Daha sonra da bunu dağıtılmış ve dağıtılmamış kâr olarak karşılaştırarak Temettü Emekliliği yolculuğuma etkisini tartışacağım.
Hadi başlayalım.
Şirketlerim 6 Ayda Hisse Başına Ne Kadar Para Kazanmış?
Tasarruf etmek ve bu tasarrufları en iyi şekilde değerlendirerek kendimize akar gelir yaratmak finansal özgürlüğümüzü kazanmamız için olmazsa olmaz.
Burada, ikisine de arada sırada değinmeye çalışıyorum.
Bu sefer bir değişiklik yapıyorum ve ilk kez bir konuk yazarın yazısına yer veriyorum.
Sayın Engin Yılmaz bize finansal bağımsılığını kazanmasında çok yardımı olan ilk 100.000 TL’yi biriktirmekte kullandığı “Ultra Tasarruf Süreci ve Zenginlik Döngüsünü” anlatacak.
Latteleri bırakıp borsada yatırım yaparak ilk adımı atmıştık. Ardından bir sürü gereksiz harcamayı kestik.
Mesela artık kredi kartımızdan küçük küçük paralar tırtıklayan ve kimimizin uğraşmaya bile değer bulmadığı şeylerin üzerine gittik. Yani küçük giderlere savaş açtık ve 5 TL, 10 TL demeden eğer gereksiz ise bunları kesmeye başladık. Kimimiz paralı televizyonunu kapattı, kimimiz cep telefonu hatlarını ya da tarifelerini değiştirdi. Ben oynadığım oyuna verdiğim paraları kestim, aylık 6,50 TL verdiğim saklama alanını düzenleyip iptal ettirdim.
Başta aylık 10 TL, 20 TL nedir diye düşündüğümüz harcamalarımız bir bakmışız bize yılda 1.000-1.500 TL para kazandırmaya başlamış.
Yılda 1.000 TL az para demeyin. %10 temettü verimi ile yıllık 100 TL para yapar. Kimse size karşılıksız yıllık 100 TL vermez. İsterseniz yanınızdaki ile deneyin.
Kısacası dostlarım, hem birlikte bağımlılıklarımızdan kurtulduk hem de para biriktirip yatırım yaptık.
Şimdi de tasarruf etmenin ve tasarruflarımızı arttırmanın beş yolunu sizinle paylaşmak istiyorum.
Eminim bunlardan da tartışarak bunlardan da güzel şeyler çıkarabiliriz.
