Herkese selamlar.
Artık Peter Lynch makalelerinin yavaş yavaş sonlarına geliyoruz.
Bu köşe yazısında Peter Lynch petrol şirketlerine yatırım yapmanın inceliklerini anlatırken petrolün neden düşebileceğini ya da çıkabileceğini de ince ince açıklıyor.
Lafı fazla uzatmadan hadi başlayalım.
Self Servis
Yazan Peter Lynch
Benzin fiyatları yükseliyor. Aradaki farkı ve daha fazlasını petrol şirketleri ile geri alın.
Bu köşede Şubat 1995’te, Wall Street’in çürüğe çıkardığı petrol hizmetleri şirketlerinin (sondajcıların ve petrol kulesi işletmecilerinin) olası toparlanmasından bahsetmiştim. Öyle gözüküyor ki Schlumberger, Halliburton, Western Atlas ve bunun gibi sağ kalan birkaç şirket üzerindeki pası atarak ve bilançolarını düzelterek yatırımcılarını memnun eden bir sürpriz yaptı. O zaman petrol hizmetleri sektörüyle ilgili konuştuğum analistler olumlu görüşteydiler ve öyle görünüyor ki bu konuda haklılar. Schlumberger 20 ayda %62 getiri sağladı. Global Marine ise neredeyse fiyatını dörde katlayarak 4 dolardan 15 dolara çıktı.
Şimdi daha önceki köşe yazımda verdiğim sözü yerine getirme vakti: Rafineriler, saf üreticiler ve petrolü pompalamak, rafine etmek ve satmak gibi birçok işi daha yapan petrol ve gaz endüstrisinin diğer şirketlerini içine alan bir çalışma yapmak. Dünyadaki petrol sanayinin %90’ını oluşturan bu üç grupta; binlerce küçük şirketin yanı sıra Exxon, Mobil, Chevron, British Petroleum, Texaco ve Royal Dutch/Shell gibi devlerden oluşuyor.
Petrol birçok açıdan zamanlaması yerinde bir konu. Başlangıç olarak büyük petrol hisselerinin temettü verimleri S&P 500 Endeksinin iki katı olan %3,8’e ulaşmış durumda. (Tabii ki temettü verimi, şirketin temettüsünü piyasanın hisse senedi fiyatını arttırdığından daha fazla yükselttiğinde artar). Görece yüksek temettü verimi petrol hisselerinin geçen on yıldaki yükselişe katılmadıklarını gösteriyor. S&P ile petrol şirketleri arasındaki bu temettü verimi farkı son 45 yıldaki en yüksek seviyeye işaret ediyor. Bu ya petrol şirketleri kötü durumda demek (ki değiller), ya da Wall Street bunları hak ettiklerinden daha az takdir ediyor.
Bu da 1990’ların başında piyasanın gerisinde kalan ve daha sonra güzel ralli yapan Baby Bell’leri aklıma getiriyor. Altı Bell ile Altı Kız Kardeş (petrol pompasının başındaki, daha önce bahsettiğimiz altı büyük isim) arasındaki benzerlik etkileyici. Hepsi tekel karşıtlığı ile parçalara ayrıldı. AT&T 1984’te ve Standard Oil Trust de 1911’de aynı akıbeti paylaştı. İki şirket de kurumlardaki profesyoneller tarafından daha az rağbet görürken büyük oranda bireysel yatırımcılar tarafından tutuluyor. Doğrusu, araştırma firması CDA/Spectrum’a göre Kız Kardeşlerin sadece ikisi hisse yatırım fonları tarafından tutulan ilk 20 hisse arasında yer alıyor.
Petrol şirketlerinin bireysel yatırımcıları haklı çıkarması için ham petrol fiyatlarının yükselmesi gerekiyor. Mısır gevreği konusunda kötümserken Kellogg’s tutmanız ne kadar anlamsızsa, petrolün kârlı bir gelecek vaat ettiğine emin değilseniz petrol şirketlerine sahip olmanın mantığı da yoktur. Bu konuda düşüncesizce bir tahmin yapmayacağım fakat gelecekteki ay ya da yıl değil ama İzlanda Kumsal Voleybol Takımı altın madalya kazanmadan önce trendin yukarı doğru hareketlendiğine dair sinyaller almaya başladım.
Talep tarafında bazı gelişmeler var. Gelişmekte olan ülke insanları daha çok araba kullanmaya başlıyor ve seyahat ediyor. Amerika’nın da yüksek oktana iştahını artıyor. Bu arada, ABD vatandaşları da en çok benzin tüketen toplum olma yarışının yenilmez şampiyonları olmaya devam ediyorlar. Bir zamanlar Volkswagen Beetle’ların gezdiği yollarda şimdi tanklar kadar büyük arazi araçlarını ve tezatlık oluşturan hafif ticari araçları görüyoruz.
Enerji dönüşümü ile tezat olarak ulusal hız limitin 65 mile çıkarılması, büyük arabalarla boş odalardaki ışıkları kapatmaktan sıkılan geniş kitleleri birleştirince daha fazla varil petrol tüketileceği kesinleşiyor.
Dünyada günlük petrol talebi 70 milyon varili aşmış durumda ve bu da ısıya, hıza ve egzozla iç içe geçtiğimiz 30 yıl önceki 31 milyonluk talebin iki katından fazla. Petrol yatırımcıları için daha da ümit verici olansa talebin artış hızının son iki yılda, on yıllık ortalaması olan %1,5’tan %2,5’e çıkmış olmasıdır.
Sondaj ve keşifteki son yüksek teknolojik gelişmelerin daha önce çıkarılması zor bulunan alanlarda petrol çıkarılmasına olanak sağlayacağına şüphe yok. Kuzey Denizinin ve Meksika Körfezinin bir kısmında bu başladı bile. Fakat şimdiye kadar, daha uzun kuleli güzel sondaj kuyuları bariz ve uzun dönemli üretim azalışını tersine çevirmeyi başaramadı: ABD petrol üretimi Nixon yönetiminde günde 10 milyon ile zirve yaptı. Bugün üretim 6.5 milyon varil.
Petrol fiyatları 1970’lerin başında Arapların ambargosu ve petrol pompalamayı bırakmaları ile zirve yaptı. Enflasyon ile düzeltildiğinde, bu pahalı travmadan beri petrol fiyatları hiç artmadı. Petrol bütün bu yıllarda ucuz olduğu için insanlar aynı ambargo zamanlarında petrol 40 dolarken devamlı yükseleceğini düşündükleri gibi, petrolün her zaman ucuz olacağını düşündüler. Oysa ortaya çıktı ki 100 dolarlık tahminleri tamamen temelden yoksundu çünkü 40 dolarlık fiyat o kadar çok üreticiyi harekete geçirmişti ve tüketiciyi geri çekmişti ki talebin arzı yakalaması çeyrek yüzyıl sürdü.
Döngüler çok uzun olduğundan dolayı, petrol ve doğal gazın arz ve talepteki aşırılıklara göre hareket ettiğini unutmak çok kolaydır. Bugün, talep büyümeye devam ederken hem arzımız kısıtlı hem de rezervlerimiz düşük.
Hisse alıcıları Wall Street’teki kelepir petrol ve gaz şirketleri için Saddam Hüseyin’e teşekkür edebilirler. Irak’ın büyük petrol hattındaki vanaları açma tehdidi Körfez Savaşı’ndan beri bu hisseleri baskılıyor. 4 yıl boyunca yatırımcılar Saddam’ın petrol pompalamaya başlamasıyla dünyanın petrole boğulacağından ve fiyatların çökeceğinden korktu. Fakat Saddam savaş öncesindeki gibi günde 3.5 milyon varil petrol pompalasa bile endişelenecek bir durum yok. Bu sırada, savaştan beri küresel petrol tüketimi 2-3 milyon varil arttı yani artan talep Irak’ın potansiyel arzını emdi.
Eğer petrol ve gaz fiyatlarının artacağını bekliyorsanız ve bundan hisse senedi piyasasında yararlanmak istiyorsanız bunu yapmanın iki yolu var. Altı Kardeşler gibi dev entegre şirketlere yatırım yapabilirsiniz ya da varlıklarınızı saf üreticiler olarak bilinen ve borsamızda neredeyse 300 adet bulunan daha küçük üreticilere yatırırsınız. İki stratejinin de başarı şansı var. Entegre üreticilere yatırım yapmak daha ölçülü kazanç sağlayan daha güvenli yol gibi duruyor. Saf üreticiler daha riskli fakat doğrusunu seçerseniz daha fazla spekülatif kazanç olanağı sunuyor.
Entegre şirketler tedarik zincirinin üretim, rafinaj gibi kısımlarının yanı sıra mahallenizdeki benzin istasyonlarını da işleten çok uluslu şirketler. Birçoğunun da kayda değer kârlılıkta petrokimya operasyonları da bulunuyor. Dünyadaki 15 büyük petrol şirketi içinde, Exxon halka açık en büyük şirket konumunda.
Altı Kız Kardeşler son yıllarda borçlarını azalttı ve nakit temettü dağıtma oranları da nakit akımlarının rahat bir yüzdesinde bulunuyor. Agresif maliyet kısıntıları sayesinde düşük petrol fiyatlarında dahi kâr edebiliyorlar. Fakat Exxon ve Mobil’in gücü aynı zamanda zayıflığı da. Büyüklükleri ve nüfuzları onları zor zamanlarda korurken, şartlar iyileştiğinde bu şirketleri fiyat artışında geri de bırakıyor. Mobil buna mükemmel bir örnek. Ürettiği ham petrolün üç katını rafine ettiğinden dolayı Mobil petrol satıcısı olduğu kadar alıcısı da yani yüksek petrol fiyatları otomatik olarak yüksek kâra dönüşmüyor. Petrol üretirken kazandığını işlemek için alırken kaybediyor.
Mobilin yüksek petrol fiyatlarından kaynaklanacak potansiyel performansını aşağı çekecek daha ciddi bir şey de şirketin aynı zamanda bir kimya şirketi olması. Bu kimya faaliyetleri iyi olduğu zaman yardım ediyor fakat son zamanlarda sektör durgun. Aksi halde, Mobil ve diğer entegre şirketler petrol fiyatlarındaki sert yükseliş düşünüldüğünde hisse senedi piyasasında daha iyi performans gösterebilirdi.
Çeşitlendirmenin artılarını ve eksilerini saf üreticilerde bulamazsınız. Bu şirketler petrolü bulur ve üretir. Bu şirketler Bellwether Exploration gibi altı kişi ile operasyonlarını sürdürebildikleri gibi Apache ve Burlington Resources gibi 2.000 çalışanı olan orta büyüklükte şirketler de olabilir. Fakat bu rakam Exxon’un 90.000 çalışanı ile karşılaştırıldığında hala küçük kalıyor.
Entegre şirketlerin aksine, bu şirketlerin istikrarlı temettü ödemeleri ya da petrol fiyatları maliyetlerinin altına düştüğünde yaşamlarını sürdürmeleri bile beklenemez. Fakat petrol fiyatları zıplarsa, bu hisselerin de aynı şekilde tepki vermesi beklenir.
Hem entegre üreticileri hem de saf üreticileri kapsayan en iyi analistlerle iletişime geçtim. İşte size küçük şirketlerden başlayarak onların favorileri:
UBS’ten Mike Barbis, Ardmore, Oklohoma merkezli Noble Affiliates’i (NYSE:NBL) öneriyor. Noble’de çekici bulduğu ise şirketin petrolden çok doğal gaza sahip olması. Barbis doğal gaz fiyatları konusunda petrolden daha umutlu. Noble 1995’te hisse başı 35 sent kazandı ve Barbis bu sene 1.50 dolar, 1997’de ise 2.05 dolar kazanmasını umuyor. Ayrıca, üretim maliyetini 9.27 dolardan 7.20 dolara çeken Louisiana Land and Exploration’ı da (NYSE: LLX)’i de beğeniyor. CS First Boton’dan Jim Clark ise Texaslı rafineri Valero Energy’i (NYSE: VLO) beğeniyor.
Kanada’da da bir çok saf üretici bulunabilir. Alberta’daki FirstEnergy’den Martin Molyneaux ABD’li Occidental Petroleum’un iştiraki olan Occidental Petroleum’u (AMEX: CXY)’u beğeniyor. Küçük şirketler arasından da Alberta Energy (NYSE: AOG) ve Renaissance Energy (Toronto: RES)’i beğeniyor.
Büyük şirketler arasından, Schroder Wertheim’den Michael Mayer Mobil’i (NYSE: MOB) ve Texaco’yu (NYSE:TX) beğeniyor. Hedef fiyatı sırasıyla 127 dolar ve 94 dolar bu da yazıyı yazarken %14 ve %9’lık bir yükseliş demek. Jim Clark şu anki fiyatı olan 34 dolardan Unocal’ı (NYSE: CHV) beğeniyor. Aynı zamanda Texaco ve Chevron’u (NYSE: CHV) da öneriyor. Texaco’nun kârının 1995’teki 3.90 dolardan 1996’da 5.55 dolara, 1997’de de 6.10 dolara çıkacağını öngörüyor. Diğer analistlerde petrol grubundaki diğer şirketler için benzer kâr artışları öngörüyorlar.
Bu şirketlerin kurumsal yatırımcıların portföylerinde az yer tuttuklarına dair sözümü unutmayın. Eğer iyi kârlar, kurumsal yatırımcıları petrol hakkında yanıldıklarına ikna ederse, almaya akın ederler. Büyük oyuncular yokken orada olan küçük yatırımcı için bu iyi bir şey olur.
Entegre şirketler için bir potansiyel cazibe daha bulunuyor: Bu şirketlerin fiyatları savaş gibi kötü haberlerde yükseldiklerinden portföyü dengeleyebilir. 1970’lerdeki petrol şoku hiç yoktan ortaya çıktı. Bir sonraki sorunun nerede çıkacağını kim bilebilir: Suudi Arabistan’da devrim, Sovyet petrol sahalarının kapanması ya da Venezüella’da isyan. Japonya ya da Almanya ekonomik sıkıntısından çıkarken bile petrol krizi çıkabilir. Diğer hisseler düşerken petrol hisselerinin çıkması için arzda 1 milyonluk bir eksiklik bile yeter.
Peter Lynch, John Rothchild ile birlikte Investor’s Edge’de yazıyor ve Fİdelity Magement and Research’ün başkan yardımcısı. Üçüncü kitapları Kazanmayı Öğren Simon &Schuster’den kısa süre önce piyasaya çıktı.
Yiğit bey selam… yazıyı keyifle okudum, teşekkürler… Biden’in temiz enerji, elektrikli araçlara yönelimin hızlanması gibi fikirlerini biliyoruz. dünyada elektrikli otomobillerin sayısı giderek artıyor ve artacak. dünyadaki dev petrol şirketlerini bilemem ve beni fazla da ilgilendirmiyor ama bu duruma karşılık bizim TÜPRAŞ’ın ne gibi önlemler aldığına dair pek sağlıklı bilgi bulamadım. tüpraş’ta eski karlılıkları, düzenli temettüyü bulacağımıza dair umudum giderek azalıyor. 10 yıl sonra benzinli araç neredeyse kalmayacaksa tüpraş, kamyon ve uçaklar dışında petrolünü kime satacak? bu konuda ne düşünüyorsunuz? selamlar…
Selamlar Baydu Bey,
Desteğiniz için çok teşekkür ederim.
Tüpraş gelecekte bir yere yönelecekse bence bunun planları şimdiden yapılıyordur. Koçlar bunu düşünmeden iş yapmazlar diye düşünüyorum.
Ama tabii ki geçmişteki temettü ve artışı ve sürekliliğini bulabilir miyiz? Onu bekleyip göreceğiz.
Saygılar.
Merhaba ,
Ben enerji şirketlerine yatırım yapıyorum ama sanırım petrol piyasasıyla çok alakası yok konunun.
Hocam maillere dönüyor musunuz?
Selamlar,
Maillere dönmeye çalışıyorum.
Siz yine de bir daha atarsanız dikkatli bakarım.
Saygılar.