Victor Hugo’nun yayıncısı ile başı dertteymiş. “Notre Dame’ın Kamburu”nu yazması için 20 aylık bir süresi olmasına rağmen hem hayatın zevklerine daldığından hem de aklına yazacak bir şey gelmediğinden (writer’s block) günlerini boşa harcayıp duruyormuş. Çareyi yumurta kapıya dayanınca sıra dışı bir yöntem denemekte bulmuş.
Önce dışarıda giymek için kullandığı tüm giysilerini bir dolaba kilitlemiş, üstüne sadece gri bir şal almış. Böylece artık dışarı çıkıp zamanını başka şeylerle harcamayacakmış.
Sonra kendini bolca kâğıt, mürekkep ve bir kalem ile odasına kilitleyerek yazmaya başlamış. Her gün az çok demeden yoluna devam etmiş.
Her ne kadar eşini hayretler içinde bırakmış olsa da sonunda kitabını yayıncısının öngördüğü tarihten de önce teslim etmeyi başarmış.
Meşhur Notre Dame’ın Kamburu böyle ortaya çıkmış.
Yapacak önemli şeyleri erteleme alışkanlığı neredeyse insanlık tarihi kadar eskidir. Görüldüğü üzere ünlü bir yazar da olsanız bu durumdan kurtulamıyorsunuz.
Özellikle dikkat dağıtacak şeylere ulaşmanın kolaylaştırıldığı bu tüketim çağında çok daha dikkatli olmamız gerekiyor.
Mevcut ve müstakbel yatırımcılar olarak da bu durumdan daha derinden etkileniyoruz. Mesela emeklilikte çoğumuz kuş kadar maaş alacağımızı bildiğimiz halde para biriktirmeyip yatırım yapamıyoruz.
İleride borç ödemekte zorlanacağımız hâlde kredi kartı ile ihtiyacımız olmayan şeyleri almayı sürdürüyoruz.
Peki bu durumdan nasıl kurtuluruz? Şimdi size üç maddelik bir reçete vereceğim.
1) İrade Bir Kas Gibidir. Güçlendirmek Gerekir.
Eskiden iradenin doğuştan geldiğini düşünürdüm.
Bir insan iradeliyse her zorluğa göğüs gerebilirdi. İradesiz ise… Yapacak pek bir şey yoktu derdim.
Fakat son yapılan çalışmalarla artık iradenin bir kas gibi olduğunu, geliştirilebildiğini, güçlendirilebildiğini fakat aynı zamanda çok zorlandığında da yorulabildiğini ve dinlenmesi gerektiğini biliyoruz.
İrade aslında tamamen hazzın ertelenebilmesi ile ilgili bir durum. Nitekim Amerikan Psikoloji Derneği, iradeyi “uzun dönemli hedeflere ulaşabilmek için kısa dönemli baştan çıkarıcı şeylere direnmek” şeklinde tanımlamıştır.
İrade; uzun dönemli hedeflere ulaşabilmek için kısa dönemli baştan çıkarıcı şeylere direnmektir
Amerikan Psikoloji Derneği
İleride yaşatacağı haz ve elde edilecek ödül belli değilken bir roman yazarını 1 sene boyunca odasına kapatan, her gün saatlerce sayfa sayfa yazdıran bir güçten bahsediyoruz. Üstelik, editörün eseri kabul edip etmeyeceği, romanın tutup tutmayacağı belli bile değil.
Aslında biz finansal özgürlük peşinde koşan yatırımcıların da bu yazarlarla çok ortak noktası var. Yıllarca biriktirmek, hisse senedi yatırımı yapmak ve ödülü almak için de uzun süre beklemek zorundayız. Bir temettü portföyünün oluşması tasarruf durumuna göre 10 yıl alabiliyor.
İlk Aşama: Büyük Hedefleri Parçalara Ayıralım
Madem beynimiz kısa dönemli hazları uzun dönemli kazançlara tercih ediyor, kendimizi biraz kandırmaktan zarar gelmez.
Büyük hedefleri küçük parçalara bölerek kendimize küçük hazlar yaratabiliriz. Romancının romanını bölümlere ayırması gibi biz de temettü emekliliğini üçe ayırabiliriz.
İlk aşamada içinde bulunduğumuz bataklığı fark etmeli ve çukur kazmayı bırakmalıyız.
Eğer kendini bir çukurun içinde bulursan, ilk yapacağın şey çukur kazmayı bırakmak olmalıdır.
Warren Buffett
Bu çukurun pratikteki karşılığı kötü borçtur. Yani gelire dönüşmeyen, bizim cebimize para koymayıp, cebimizden para çıkaran borçlar.
Sonra buralardan gelen gelirle ufak ufak yatırım yapmaya ve “temettü emekliliği” portföyümüzü oluşturmaya başlarız.
Bunu yaparken bize yardımcı olacak iki kitabı da söylemem lazım.
Bunlardan ilki “Babil’in En Zengin Adamı“, ikincisi de “Zengin Baba Yoksul Baba“dır.
İkinci aşama, portföyün kendi kendini döndürmeye başladığı ve artık ayağımızı gazdan çekebileceğimiz süreçtir.
Son aşama da artık portföyün 7 haneli rakamlara ulaşmaya başladığı ve temettü emekliliğine yakın olduğumuz aşamadır. Konudan sapmamak için bunların ayrıntılarına şimdi girmeyeceğim.
Fakat bilmemiz gereken; yolculuğu aşamalara bölerek sonuçtan değil, süreçten zevk almayı öğrenmektir. Yoksa eğitilmemiş bir beyinde kısa vadeli zevkler her zaman uzun vadeli kazançlara üstün gelir.
İkinci Aşama: Stres Seviyemizi Düşürelim
Araştırmalar, aşırı stresin iradeyi tükettiğini gösteriyor. Bu yüzden stresten ne kadar uzak durursak – ya da eğer uzak duramıyorsak da stresi yönetmeyi öğrenirsek – o kadar iyi.
Bunun için günde 10 dakikalık meditasyon öneriliyor.
Ama bu kişiden kişiye değişir. Mesela ben her sabah 10 dakika sakin sakin oturup çay içmeye odaklanıyorum.
Üçüncü Aşama: Düzenli Olarak İrademizi Kullanalım
Eski askerler yataklarını her gün toplamanın iradeyi kuvvetlendirdiğini söylerler. Çünkü güne bir işi başararak başlamış olursunuz.
Bunun gibi iyi alışkanlıklara hayatımızda yer vererek irademizi geliştirebiliriz.
Özellikle para biriktirirken ve harcamama kararı verirken bu iyi alışkanlıkları mutlaka kullanmalıyız.
2) Güçlendirilmiş İradenin de Korunmaya İhtiyacı Vardır.
Nobel ödüllü iktisatçı Herbert Simon 1971’de şöyle demiştir: “Bilgi, onu alıp kullananın dikkatini dağıtan bir şeydir ve bu da bilgi zenginliğinin dikkat yoksulluğuna yol açması sonucunu doğurur.”
Özellikle çağımızda bizi hedeflerimizden uzaklaştırabilecek, gerekli/gereksiz o kadar çok bilgiye maruz kalıyoruz ki…
Sabah uyandığımızda elimizi telefona atıp gelen mesajlara bakıyoruz, sosyal medyaya giriyoruz. Servisteyken radyodan bilgi alıyoruz, gazetelere göz atıp biraz daha bilgi tüketiyoruz.
Sonra borsa ekranlarını açıp sürekli değişen fiyatlara bakıyoruz.
Yetmiyor, arkadaşlarımızla konuşuyoruz; dışarı çıkınca telefondan verileri takip etmeye devam ediyoruz.
Özellikle ekran yeşilse mutlu olmamızı sağlayan dopamin salgılıyoruz. Ekran kırmızı olduğunda ise dopamin salgılanmadığı için mutsuz ve huzursuz oluyoruz. Bu da ekranın sürekli yeşil olmasını sağlamak için kısa vadede mantıklı görünen, fakat uzun vadede mantıksız olan kararlar almamıza sebep oluyor.
Sabah kalkınca 10 birim irademiz varsa, yukarıda saydığım durumlarla bunu gün içinde – hem de oldukça erken bir saatte – sıfıra indiriyoruz. Sonrasında da gardımız düştüğü için oradan oraya savruluyoruz.
Bu yüzden zaten sınırlı olan irademizi korumak için çeşitli önlemler almamız gerekiyor.
Victor Hugo, çareyi giysilerini bir dolaba kilitleyip kendisini odasına kapatmakta bulmuştu.
Warren Buffett ise sıkı bir 80/20 kuralı uygulayıcısıydı. Pilotundan hayatta en çok istediği 25 şeyi yazmasını, sonra bunların içinden en önemli beş tanesini seçmesini istemişti. Sonrasında kalan 20 taneyi ise “ne olursa olsun kaçınılacaklar” olarak işaretlemişti.
Peki biz idaremizi korumak için neler yapabiliriz?
Genel olarak sabah telefona bakmamak, önemli işleri yapana kadar sosyal medyaya girmemek, e-postaları kontrol etmemek gibi genel önlemler alınabilir.
Biz yatırımcılar ise biraz daha derine inerek, iradeyi uzun vadeli yatırım portföyümüz gibi her gün korumak zorundayız.
Ana akım medyayı takip etmemek, telefondan borsa uygulamalarını silmek, sürekli ekran takibi yapmamak, gerekli önlemlerden birkaçı.
“Babil’in En Zengin Adamı” kitabının temel kurallarından olan “Önce kendine ödeme yap.” kuralı da bizi, irademizi harcamaktan alıkoyabilir. Maaş yattığında önce yatırım yapacağınız tutarı ayırır, kalanını harcarsınız.
Bir başka kural da kredi kartları için söz konusu olabilir. Psikolog Walter Mischel’in Marshmallow Deneyi ile kanıtlandığı üzere, insanların çoğu şimdi aldığı bir birim zevki yarın alacağı iki birim zevke tercih eder. Diğer bir deyişle, şimdi yapacağınız harcama için gelecekte çekeceğiniz cefayı düşünmezsiniz.
3) Canımız Bir Şeyi Yapmak İstemediğinde de Yapabilmeliyiz.
Victor Hugo’nun roman yazmaktan başka zevkleri olduğu aşikâr. Peki hedeflerimizi gerçekleştirmek için anlık zevklerimizi bırakıp nasıl uzun dönemde bize yarar sağlayacak şeylere odaklanırız?
Beşinci çift ayakkabı yerine kendimizi temettü hissesi almaya nasıl ikna ederiz? Pahalı bir bardak kahve satın almak yerine nasıl evden termosla kahve taşıyabiliriz?
Burada da sosyal psikolog Heidi Grant’tan yardım alacağız.
- Gerekeni yapmadığınızda kaybedeceklerinize odaklanabilirsiniz.
Buna “korunma odağı” da deniyor. Mesela Victor Hugo eğer romanı yazmasaydı yayıncısıyla olan sözleşmesini kaybedip parasız kalacaktı.
Bugünden para biriktirmeyen ve yatırım yapmayanlar ileride emeklilik günü gelip çattığında kuru bir emekli maaşı ile karşı karşıya kalabilir.
Bugünün küçük harcamaları ileride büyük pişmanlıklara yol açabilir.
Tabii ki insanların çoğunda gördükleri kötü şeylerin ileride onların başına gelmeyeceğine dair bir bilişsel ön yargı vardır. Buna da “olumluluk ön yargısı” deriz. Kimse ileride fakir olacağını, hasta olacağını düşünmez. Beyin böyle çalışmaz, zaten böyle çalışsaydı şu an çoğu kişi yaşamaktan bile vazgeçerdi.
Dolayısıyla beyin her zaman gelecekte daha iyi koşullarda olacağı bir gerçekliği hayal etmeyi seçer.
Fakat buna rağmen biraz gerçekçi olmanın da kimseye zararı olmaz. Bu yüzden kısa vadeli hazzın seçimiyle uzun vadeli hedeflerin göz ardı edilmesinin sonuçları arada sırada düşünülmeli ve bu düşünme eylemi bir kamçı olarak kullanmalıdır.
- Beyninizi kandırabiliriz.
Afrika’da bir fil ya da aslan olduğunuzu düşünün. Sürekli karar vermeniz gerekir. Nerede uyuyacağınıza, nasıl korunacağınıza, ne yiyeceğinize sürekli karar vermek zorundasınız ve bu çoğunlukla ölüm kalım meselesidir. Hareketlerinizin sonuçlarını hemen alırsınız.
İnsan beyni de yüz binlerce yıl buna göre gelişmiştir. Yani beynimiz şimdiki zamana her zaman gelecekte elde edeceği şeylerden daha fazla değer verir.
Fakat sonra dünya hızlı bir şekilde değişmiş ve gelecek bugünden daha değerli bir hâl almış.
Yani ertelenmiş haz, son birkaç yüzyılın ürünüdür.
Emeklilik için biriktirdiğinizde bunun sonuçlarını almanız yıllar alır. Hemen haz vermeyen ve yerleşmesi için tekrarlanması gereken alışkanlıklar bizi anlık haz peşinde koşan insanlardan ayırır.
Bu yüzden de biraz numara yapıp beynimizi kandırmamız gerekir.
Ben bunun için ufak temettü hedefleri koyulması ve bunun belli ödüllere bağlanması gerektiğini düşünüyorum.
Mesela yıllık alacağınız her 100 TL temettü artışında kendinize ufak bir ödül verebilirsiniz. Bu sevdiğiniz tatlıyı yemek kadar basit bir ödül olabilir .
Böylece haz peşinde koşan ilkel beyninizi hedeflerinize odaklamış olursunuz.
- Mümkünse planlayın ve sisteme uyun.
Devletler ve insanlar duyguları ile değil de sistemleri ile başarılı olurlar.
Sistemler bizi ilkel beynimizin boyunduruğundan çekip alan kurtarıcılardır. Bu yüzden her zaman onlara sarılmak gerektiğini düşünüyorum.
Bu konuda mutlaka bir tasarruf ve yatırım sistemimiz olmalıdır ki piyasanın dalgalanmalarına eşlik eden korku, panik ve coşku ile değil, akıl ile karar alabilelim.
Toparlarsam
Victor Hugo’dan ve diğer ünlü roman yazarlarından yatırımcılar olarak öğrenmemiz gereken çok şey var.
Öncelikle bilmemiz gereken; iradenin bir kasa benzediği, güçlendirilebilir ve boyunduruk altına alınabilir olduğudur.
Fakat bu güçlendirilmiş iradenin bile bir sınırı vardır ve uzun vadeli portföylerin korunduğu gibi korunması gerekir.
Son olarak da genellikle uzun dönemli başarılar için kısa dönemde canımızın istemediği şeyleri yapmamız gerekebilir. Burada da kaybedebileceklerimize odaklanıp, canımızın istemesini beklemeden işe odaklanmamız gerekir.
Siz iradenizi kuvvetlendirmek için neler yapıyorsunuz? Eminim herkesin hazzı ertelemek ve uzun dönemli hedeflere odaklanmak için kullandığı yöntemler vardır.
Sizinkileri de duymak isterim.
Okuduğunuz için teşekkürler.
Saygılar.
12 kuralı. İşimizi kolaylaştırır. Bir yılda 12 ay var. Seçtiğiniz hisselerden min. 12 lot edinin. Böylece hissenin, emeklilik maaşınıza ilan edilen temettü miktarı kadar katkısı olacağı fikri, biriktirmek için sizi motive edebilir. Örnek; 12 Egeen, temetttü 50 TL, maaşa katkı 50 TL. 1200 Eregl, temettü 1,50 TL, maaşa katkı 150 TL gibi. Bu sistem “hangi hisseden kaç lot” kaosuna da pratik bir çözümdür aynı zamanda. Anafikir, Göktuğ Emre Demirbağ’a aittit. Ben biraz basitleştirdim. Umarım işinize yarar.
Selamlar Osman Bey,
Gayet güzel taktikmiş. Kendimize küçük hedefler koyarak motivasyonumuzu arttırabiliriz.
Saygılar.
Hocam bu güzel paylaşımların için teşekkür ederim. Gerçekten yaşadığım duygu ve iradem maalesef bu yönde işliyor, gün içerisinde performansımı da etkiliyor ama geliştirip daha disiplinli ve bir sistemli hareket edeceğim. Önerdiğiz iki kitabıda okudum ve kendi adıma güzel şeyler öğrendim.
İtfaiyeci Fatih ben
Selamlar Fatih Bey,
İradenin geliştirilebilir ve güçlendirilebilir olduğunu bilmek bana büyük kapılar açtı. Kader değil yani, çabalarsak yapabiliriz.
Desteğiniz için ben teşekkür ederim.
Saygılar.
Bu güzel yazı için teşekkürler hocam. Sizin bu yazılarınızdan baya ilham alıyoruz. Güzel ve doğru yoldasınız. Bizi de bu yola sürüklediğiniz için ne kadar teşekkür etsek azdır. Yeni yazılarını dört gözle bekliyorum. Saygılar
Selamlar Cemil Bey,
İnşallah hep birlikte finansal özgürlüğümüzü kazanacağız. Bu hedefinize bir gram katkım olursa benim için yeterli.
Desteğiniz için çok teşekkür ederim.
Saygılar.
Bir tesadüftür rastladım size, o kadar akıcı güzel bir anlatımınız var ki, rastladığım yazılarınızı okumamak mümkün değil, hiç üzmeden kırmadan dökmeden bu kadar bilgi ve deneyim dolu yazılarınız umarım her okuyana ışıklı yol olur, bana anlamlı ve güzel gelmesinin tabi iki nedeni plansız ve hesapsız borsa işlemleri ile kaybolan bir servetin sahibi olarak gençlere ya da borsa işlemlerine yeni başlayanlara, başlayacaklara güzel ve mantıklı örneklerle süsülenmiş yazılarınız rehber olur umudunu taşımak istiyorum……
Selamlar Seyfettin Bey,
Çok teşekkür ederim. Yazılanların onda birini hakettiysem ne mutlu bana. Dört senedir öğrendiklerimi paylaşmaya çalışıyorum. Tesadüfen de olsa sizin gibi yeni yol arkadaşları ile de karşılaşıyoruz.
Umarım hedeflerinizin hepsine ulaşırız.
Saygılar.
Teşekkürler hocam çok motive edici ve yol gösterici bir yazı olmuş,keyifle okudum 👏👏
Bu zamanda hepimizin motivasyona ihtiyacı var İsmail Bey:)