Uzun vadeli ve temettüsü büyüyen hisse yatırımcısı olarak yola çıktım. Bu çok uzun bir yol ve insanın psikolojisini çok zorluyor. Hele ki böyle zamanlarda daha da dikkatli olmak gerekiyor.
Bir hisseyi hiç satmamak üzere alan benim gibi insanların, daha bunlar gibi sonsuz kere başına gelecek şeyler olduğunu biliyorum. Fakat kendimi sürünün etkisinden daha kurtaramadım.
İlk Perde
Daha Çarşamba günü dolar 3.90’ın üzerine çıktı. O kadar canım sıkıldı ki anlatamam. Borsa direndi ama içimde hep daha da kötü olacak gibi bir his vardı. Sanki etraf kapkaranlıktı. Televizyondaki yazarlar felaket senaryolarını seslendirip, merkez bankasını göreve çağırıyorlardı. Forumda herkes feryat figan. Twitter’da bir kaç aykırı ses dışında herkes durumun daha da kötü olacağını söyleyip duruyordu.
Bir kaç gün önce bir yazı yayınlamıştım; “Hisse Senedi Yatırımının On Altın Kuralı” diye. Orada da dediği gibi, etrafta o kadar çok yorum ve bilgi kirliliği vardı ki insan kendini kaybediyor.
Yani kısacası normal bir vatandaşın bu ortamda hisse alması için ya deli olması lazım, ya da daha önce çalışmış olduğu sisteminin ve planının gereğini yerine getirmesi gerekiyordu.
Adamın teki çıkmış, “Falcı 2017 çok kötü olacak diyor” bile dedi. Sonrasında da “ben nasıl bu durumda hisse alayım” diyor.
İşte Çarşamba günü eve geldiğimde etraf bu haldeydi, yani toz dumana karışmıştı. Bırakın alım yapmayı etraf çökecek diye satmadığım için kendimi ilk sınavı geçmiş sayıyorum.
Çünkü hiç satmamak üzere almıştım!
İkinci Perde
Sonra bir şey oldu ne olduğunu bilmiyorum, perşembe günü borsa birden %4’ün üzerinde yükseldi. Twitter duruldu, insanlar birden çıkışı, yeni zirveleri düşünmeye başladı, dolar sakinleşti, 3,70’lere indi. Çıkışa inananlar dolar satmaya başladı, inanmayan düşükten daha da fazla almaya başladılar. Forum da sakinleşti. Bazıları en olumsuz taraftan en olumlu tarafa geçti. Etraf birden güllük gülistanlık oldu.
İnsanlar, tekrar 20 sene bekleyeceğim bakın neler olacak demeye başladılar. Benim bile moralim biraz yerine geldi.
Kısacası insanların psikolojisi birden düzeliverdi. Aynı düğme açıp kapar gibi, birden hisse senedi piyasası hakkında olumlu düşünmeye başladılar.
Sonuçta Ne Oldu?
Bu yazıyı kendime not düşmek için yazıyorum. İnsanın algılarıyla oynuyorlar kardeşim. Bu 10 sene önce de olmuştu, 20 sene önce de. Borsa ilk açıldığından beri var.
Bu yarattıkları psikoloji; benim en büyük düşmanım. Yapmam gereken hisse üç beş yükseldi ya da düştü diye endişelenmek değil. Al sat yapmak da değil.
Warren Buffet’ın sözlerini çevirdim az önce. Kısa vadede fiyatların tahmin edilmesinin imkansız olduğunu söylemiş. Benim de işim uzun vadeye bakmak. Yoksa iki üç ay sonra ya da bir yıl sonra ne olacağını bilmiyorum ama şirket kâr ediyorsa ve rekabet üstünlüğü varsa uzun vadede daha iyi olacağı kesin gibidir.
Temettüsü büyüyen hisse yatırımcısı olarak bakmam gereken acaba doların bu durumu hisselerimi nasıl etkiler, nasıl etkilemez, alacağım temettülere etkisi ne olur ona bakmak.
Hisse alım kriterlerim etkilenmediği sürece benimde düştükçe üzülecek, çıktıkça sevinecek psikolojiden çıkmam gerekiyor.
Satmamak üzere aldığım hisselerde başıma gelen ilk zorluk bu değildi. Son da olmayacak. Böyle durumlarda, kendini bilgi kirliliğine kapatıp, kendi analizlerime güvenir hale getirmem lazım. Ama işin psikolojik tarafını nasıl çözeceğimi daha bilmiyorum.
Siz bu süreçte zorlandınız mı? Duygu durumunuz bu aralar ekonomi yüzünden bozuldu mu? Ya da böyle şeyler yatırımlarınızı etkiliyor mu?
Saygılar.
Image courtesy of ratch0013 at FreeDigitalPhotos.net
[…] ve riskleri psikolojik olarak görmezden geldiğimden alım yapmak benim için çok kolay. 70 binlerde hisse senedi almak için ne kadar çok zorlandığımı düşününce hayret […]
[…] tekrar tekrar okuyup ders alabilirim diye umuyorum. İlk yatırımcı olarak psikolojim yazımı ayı piyasasındayken yazmıştım. Ne kadar da korkmuşum. Çok zorlanmışım… Okuyunca o anları tekrar […]