Rusya-Ukrayna Savaşı Portföy Durumu

Herkese selamlar.

5 yıllık yatırım yolculuğumda finansal özgürlük portföyü (LTB) en büyük günlük düşüşlerinden birini yaşadı.

Temettü hissesi biriktirenler için hiçbir sorun yok, temettü portföyü için elime para geçtikçe alım yapmaya devam ediyorum. Düştükçe daha çok hisse alacağım için de moral bozmaya gerek yok. Sonuçta savaş temettüleri değil, hisse fiyatlarını aşağı çekiyor.

Fakat benim derdim orta vadeli portföyümle:)

Sarsıntıları dünyadaki diğer ülkelerden daha fazla yaşasak ve nispeten buna alışsak da bu yaşadığımız düşüşü ve yaşadıklarımı tarihe not düşmekte fayda var diye düşünüyorum.

Bu yüzden de neler yaşadığımı, nasıl düşündüğümü ve bundan sonra yoğunlaşacağım şeyleri sizlerle paylaşmak istiyorum.

Hadi başlayalım.

Bu Duruma Nasıl Geldik?

Covid-19 salgını ilk ortaya çıktığında çıktığında İngiltere’deydim. Salgın Çin’de yayıldığında pek önemsememiştim. Hatta kaldığım yurdun ortak kullanım alanlarında Çinliler de vardı ve acaba hastalık buraya da geldi mi diye arada sırada düşünmüş olsak da normal hayatımıza devam ettik.

Bu arada salgın başka ülkelere de yayılmaya devam etti. Ben yine pek önemsemedim.

Borsaya etkisi olacağını biliyordum ama olayın bu kadar büyüyeceğini tahmin etmediğim için önlem almadım.

Bu gibi durumlarda düşünce yöntemim şöyle oluyor: Salgının yayılması bir olasılık, yayılmaması da. Sonra yayılırsa bizi az ya da çok etkileme olasılığı var. Bizi çok etkilerse kısa ya da uzun sürme olasılığı var.

Bu olasılık ağaçlarından ilk basamağı ele alalım. Eğer portföyümü satarsam ve salgın yayılmazsa borsalar yukarı gidebilir ve sattığımla kalabilirim.

Eğer yayılırsa ve bizi az etkilerse yine satmakta hata yapabilirim.

Eğer yayılır, bizi çok etkiler ama kısa sürerse yine hata yapabilirim.

Yani en kötü olayın olma olasılığı çok düşüktü.

Bu yüzden beklemeyi seçmiştim. Ve bütün bu olasılıkların en olmazları olmuş ve büyük bir düşüş yaşamıştık. Şu tesadüfe bakın ki o düşüşte de elimde ALARK vardı. Şimdi de var:)

Şimdi, içinde bulunduğumuz durumda da benzer bir düşünce tarzını benimsedim.

Burada bilgilerim daha taze olduğu için biraz daha ayrıntıya gireceğim.

Rusya, Ukrayna civarlarında askerî harekat başlattı. Bu harekat saldırıya da dönebilirdi ya da dönmeyebilirdi de. Ben bu olasılığı herkes gibi düşük gördüğüm için önlen almadım. Çünkü iki olasılık vardı ve ben saldırma ihtimalini düşük görüyordum. Saldırsa bile bunun sadece ufak bir bölgede kalma ihtimali vardı.

Rusya saldırmayacağını söylüyor, Amerika ise Rusya’nın saldıracağını söylüyordu.

Son ana kadar saldırma ihtimalini düşük gördüğümden sadece birinci derece etkileneceğini düşündüğüm için bazı riskli pozisyonlardan çıktım.

Zaten kaldıraç kullanmadığım ve bana kısa-orta vadede lazım olmayacak para ile yatırım yaptığım için hiçbir hisseyi satmak zorunda kalmayacaktım.

Sonuçta en büyük zararlar bir varlığı “satmak zorunda kaldığınızda” ortaya çıkar. Kaldıraçlı pozisyonda değilseniz ya da mecburen ödeyecek krediniz yoksa da satmak zorunda kalmazsınız zaten.

Neyse, son ana kadar savaşın çıkmayacağını düşünüyordum. Fakat perşembe sabahı uyandığımda, harekatın başladığını ve topyekün bir saldırı olduğunu öğrendim. Tıpkı pandemide olduğu gibi bütün kötü olasılıklar bir araya gelerek en kötü senaryoyu oluşturmuştu.

Şu ana kadar en çok etkilenen ülkelerden biri de biz olduk maalesef. Sanırım Osman Bey’in dediği gibi “Afrika’da iki kabile savaşsa mızrak bizim …’e dokunuyor.”

Buradan Ne Dersler Çıkarabilirim?

Burada dikkat edeceğim, gözden geçireceğim ve ders alacağım bazı şeyler var tabii.

İlk olarak, olasılıkları değerlendirirken hata yapıp yapmadığımı gözden geçireceğim. Yukarıda üstünkörü anlattığım iki olayda da olmaz dediğim şeyler oldu.

Pandemi yayıldı, savaş çıktı ve hisse senetleri de bunları hissetti.

Sizce de olasılıkları değerlendirirken hata mı yaptım?

İkinci olarak, orta vadeli portföyü koruma altına almam gerekip gerekmediği konusunu daha iyi düşünmem lazım.

Uzun vadeli portföyü korumaya gerek duymuyorum. Bu zaten sadece aylık alım yaptığım ve temettüleri ile de yine aynı hisse senedinden aldığım, zamanlama ya da korunma kaygısı olmayan portföyüm. Bugün düşüşte ne olmuş diye bakmadım bile.

Ama orta vadeli portföyü koruma konusunda daha fazla düşünmem gerekecek.

Burada üç seçeneğim var:

  • Zaten değer yatırımı yapıyorum deyip hedefimi belirlerim ve kısa vadeli düşüşlere takılmam.
  • Hareketli ortalamaları ve Viop’u kullanarak portföyün bir kısmını korumak için zaman zaman endeks satış kontratı alabilirim.
  • Toplam portföyü düşünüp bir kısmını borsa ile ters hareket eden varlıklara (altın) ya da kupon almak için sabit getirili varlıklara (Tahvil, Eurobond gibi) geçirebilirim.

Bunlardan birini seçip seçmemem konusunda kararsızım.

Ya da belki de böyle devam ederim:)

Yatırım felsefesi oluşturmaya devam ediyorum.

Toparlarsam

Savaşın nereye evrileceğini bilmiyorum, şu an devam ediyor ve Kiev düşmek üzere. ABD yaptırımları geldi. Yarın panik havası dağılacak mı? Hafta sonu riski almak isteyecekler mi göreceğiz.

Uzun vadeli temettü portföyü yara almasa da orta vadeli değer portföyü hırpalandı. Kısa vadede ne olacağını bilmesem de uzun vadede daha iyi olacağını biliyorum.

Fakat bu düşünce tarzımı sorgulamama engel de değil.

Sonuçta daha iyi birer yatırımcı olmamızın en önemli araçlarından biri de hatalarımızdan ders almak ve düşünce kalıplarımızdaki yanlışları fark etmek.

Herkese bol şans:)

Son olarak portföyün bugün yaşadığı düşüşü de not edeyim.

LTB Son Durum

Saygılar.

16 Yorum

  1. egemen demiş ki:

    sizi 18 aydır büyük bir ilgiyle takip ediyorum. beni de çok etkileyen bir stratejiniz ve portföy yönetiminiz var. hatta twitterdaki paylaşımlarınızı alarma bile aldım 🙂 hisse değişimlerinizi twitter hesabınızdan paylaşmayı düşünür müsünüz?

    Şubat 24, 2022
    Yanıtla
    • Lattedenborsaya demiş ki:

      Selamlar Egemen,

      Çok uzun bir zaman olmuş:) Değerli desteğin için çok teşekkür ederim.

      Portföy durumu paylaşmadaki amacım ilerlemeyi takip etmek ve arşiv olması. Anlık alım satım paylaşmam ise bana kaldıramayacağım büyüklükte yük getirir. Bu yüzden böyle devam edeyim:)

      Anlayışın için çok teşekkür ederim.

      Saygılar.

      Mart 1, 2022
  2. Eegeg demiş ki:

    Hocam geçmiş olsun.

    Kısa/orta vadeli portfoy yapmak benim de denediğim bir şeydi ama sonrasında sürekli ekrana bakmaya, günlük hesaplar yapmaya ve normalde takip etmeyeceğim haberlere bile duyarlı bir insan olmaya başladım. En büyük sıkıntım da başlarda bir kaç kere şansa doğru pozisyon alıp para kazanmak oldu. Bu yüzden de normalden daha uzun süre bunu denedim, ve sonuç olarak çok da karlı bir süreç geçirmedim, şansımdan yedim.

    Şimdi uzun vade temettü+sabit getiriye geçtim. Sadece zevk için arada makro ekonomi kitapları vs okuyorum ve onun dışında günlük olayları çok takip etmiyorum. Daha mutlu biriyim. Portfoyu arttırmanın en etkili yolu geliri arttırmak.

    Şubat 24, 2022
    Yanıtla
    • Lattedenborsaya demiş ki:

      Selamlar Sayın Eegeg,

      Herkes yolda kendi yatırım tarzını oluşturuyor. Sizinkisi de bizim Youtube serisindeki gibi stressiz yatırım tarzı olmuş.

      Ben kısa/orta vadeli portföyde daha çok değer yatırımı ağırlı ilerlemeye çalışıyorum.

      Umarım başarabilirim.

      Son olarak geliri arttırmaya katılmamak elde değil. Giderlerin sınırı olmasına rağmen gelirlerde sınır yok. Bizim çabamız oranında artıyor. Bunun için yeni yollar açmamız gerek.

      Araştırmaya devam.

      Saygılar.

      Mart 1, 2022
  3. Şahin demiş ki:

    Selamlar Yiğit Bey, aynen dediğiniz gibi orta vadede belki ara akımlar olsa da uzun vadede trend güçlü bir şekilde yoluna devam edecektir. Geçenlerde aklıma takılan bir şey vardı, yeri gelmişken paylaşmak istedim: Temettü emekliliği veya finansal özgürlüğün temelinde bileşik getirinin gücü olduğunu kabul ediyoruz. Peki bileşik getirinin temelinde ne var? Yani sistemi işleten düzen nasıl kusursuz işliyor ve işlemeye devam edecek? Daha açık olmak gerekirse: Fiyatın ne olduğuna bakmadan sürekli bir şekilde hisse alımına devam eden ve biriktiren kişi, belli bir sene sonra artık çalışmasına gerek kalmayacak ve aldığı temettülerle hayatını devam ettirebilecek diyoruz ya hani. Bu aslında kapital sistemin ta kendisi olmuyor mu. Burada bizim gibi yatırımcılar bir bakıma emeğin gücünü göz ardı edip, paranın gücüne mi teslim oluyoruz. “Madem kapital düzen bunu gerektiriyor, gerisi mühim değilcilik” olmuyor mu bu? Çünkü bizim temettü emekliliğimizde evet belki nacizane elimizden küçük yatırımcı olarak en fazla bu geliyor misali kendimizi masum olarak görebiliriz fakat diğer taraftan emeğin gücü olmadan hazıra konmak gibi de olmuyor mu bu? Bir tür saadet zinciri misali, sürekli yeni katılımcıların aramıza katılmasını ve zamanla ilk katılanların (hisseyi seneler önce düşük fiyata alanlar) refaha daha çabuk erdiği bir düzene müsaade etmek gibi bir şey değil mi bu? Evet finansal özgürlük kavramı temelde sabır gerektirdiği için bir tür tahammüllük veya sabır gerektirdiği için meşakatli fakat sonunda sanki yılanın kendi kuyruğunu yutması örneğinde olduğu gibi; sistemin çökme ihtimali de yok mu? Kafamda deli sorular ☺️

    Şubat 25, 2022
    Yanıtla
    • Lattedenborsaya demiş ki:

      Selamlar Şahin Bey,

      Yazdıklarınıza üstün körü cevap vermek istemem. Bu yüzden kelimelerimi çok dikkatli seçeceğim ve sorunuza kısa bir cevap vereceğim.

      Geçenlerde bir arkadaşımızda herkes finansal özgür olursa kim çalışacak demişti. Aslında benzer düşünceler var.

      Tarihin her döneminde olduğu gibi, bugün de köleler var. Bundan on bin yıl sonra da olacak. Sadece kölelik şartları iyileşiyor. Biz de bu düzenden bir şekilde kendimizi kurtarmaya çalışıyoruz.

      Ben temettü emekliliğini ve finansal özgürlüğü bu düzenin bir çarkı olmak değil de bu düzenden kurtulmanın bir yolu olarak görüyorum. Sonuçta özgürlüğünüzü ve parayı elde ettiğinizde onu iyi ya da kötü yolda kullanmak da sizin elinizde.

      Derseniz ki senin finansal özgür olman için birilerinin çalışması lazım. Haklısınız.

      Saygılar:)

      Mart 1, 2022
  4. Evo demiş ki:

    Öncelikle herkeze merhaba . Bende bu yola baş koydum ama biraz daha farklı bir yolda yürüyeceğim ve değer yatırımı konularına önem vereceğim. Allah ukraynalılara sabır versin. Umarım bu orta cağ sacmalıkları tezelden biter.

    Şubat 25, 2022
    Yanıtla
    • Lattedenborsaya demiş ki:

      Selamlar Mustafa Bey, desteğiniz için çok teşekkür ederim.

      Saygılar.

      Mart 1, 2022
  5. Küçük Bir Yatırımcı demiş ki:

    Merhabalar.

    Bu başlık altındaki yazıların tamamını 1 ay içinde okudum. Yazılarınız yatırım psikolojisi açısından çok kıymetli bilgiler içeriyor. Uzun vade yatırım düşünen arkadaşlar için yaşadığınız tecrübeler çok önemli. Bana kalırsa yatırımdaki en önemli etken psikolojiyi kontrol etmek. İkincisi ise usanmadan, sıkılmadan ve morel bozmadan finansal okur yazarlığımızı artırmak (Bilginin Bileşik Getirisi). 2021 Aralık ayı itibariyle uzun vade değer yatırımcılığına başladım. Hedef 2030.
    Şimdi,172 yazınızın olduğu Hisse Senedi Yatırımı başlığındaki deneyim ve bilgilerinizden yararlanmaya başlayabiliriz.

    Teşekkür ederiz, takipteyiz.

    Şubat 25, 2022
    Yanıtla
    • Lattedenborsaya demiş ki:

      Selamlar Küçük Bir Yatırımcı,

      Bu bloğu yazmadan önce ben de yabancı blogları böyle okuyordum:) Şimdi bunu Türkiye’de yapabilmek beni çok mutlu ediyor. Desteğiniz için çok teşekkür ederim.

      Tasarrufa ve yatırıma devam.

      Saygılar.

      Mart 2, 2022
  6. Earlyreefing demiş ki:

    Sayın Latteden Borsaya,
    Öncelikle belirteyim ki, portföy yapımız ve bakış açımız oldukça benzer. Benim de bir UVY portföyüm var, ve eurobondlarım var. Aralarındaki oranı ve dengeyi koruyarak eklemeler yapıyor, pek dönüp bakmıyorum. Ben 3 yıl kadar önce, tüm paramla trade ediyorken, bunun zorluklarını ve acılarını kendi kendime anlayıp, sindirdikten sonra bu sisteme döndüm. Yalnız hala trade etmeye çalıştığım bir hesabım da var. Bunu başarabildiğimde, UVY dan bile daha iyi getiriler sağlanabileceğini görüyorum, ama başarmak çok çok zor. Yine de o ihtimalin olması insanı zevbetmeye devam ediyor. Trade hesabım, toplam varlığımın %10 u kadar ve burada kendimi geliştirmek için çabalamaya devam ediyorum. Denemediğim çok az şey kalmıştır. Bu kadar zamanın sonunda trade ederek nominal olarak kardayım, ama reel getiri elde ettin mi derseniz hayır. Yine de batmamış olmayı, para batırmamış olmayı başarı saydım, bu işi bir şekilde öğreniyorum diyorum.
    Sizin aklınızdan geçenlerin tümünü ben de derinlemesine yaşadım. Maalesef bu işin çözümü pek yok. UVY için dediğiniz gibi hiç bir sorun görmüyorum, hedge gereksinimi de duymuyorum. Ancak trade,sizin tabirinizle orta vade değer yatırımı için, unutmamak gerekir ki hedge etme kararı da bir çeşit trade etmek oluyor. Hedge edeceğine satarsın, aslında bir zaman sonra anlıyorsun ki aralarında pek bir fark da yok. Verdiğin karar aşağı yukarı aynı oluyor. Ben bir sürü şey denedim. Spotta işlem yaptım, viopta işlem yaptım, endeks kontratları ile hedge denedim. Spotları sat-al yaptım. Sektör-şirket seçerek hedge ler denedim. Bir fark yok aslında. Burada “bir karar” vermeniz gerekiyor. Ve bu piyasanın en basit kuralı çalışmaya başlıyor. Kararın doğru ise kar yazıyor, yanlış ise zarar yazıyor. İster spot, ister viop, ister hedge amaçlı endeks. Doğrunun ne olduğunu da bilemeyeceğimize göre (müneccim değiliz), alıp satmak her zaman aynı çelişkileri taşıyor ve bundan kurtulmanın yolu yok. Kararlar veriyoruz ve sonuçlarına katlanıyoruz.
    Ben artık şöyle bir yöntem uyguluyorum. Spotta hiç işlemim yok. Bu trade hesabı ekstra bir verim sağlar mı diye uğraştığımız bir şey olduğuna göre, burada mümkün olan en az parayı (mantıklı en az miktar) burada tutmak adına viop kullanıyorum. Çünkü parayı mümkün olduğunca UVY de lot artırmak için kullanmak istiyorum. Buranın büyüsüne de arkamı dönemediğime göre, burada mümkün olan en az miktarda para ile bulunuyorum. Karar verdikçe aynı çıkmaza düştüğüme göre, burada da mümkün olduğunca az karar vermek üzerine bir sistem düşündüm hep. Yaklaşık 2,5 kaldıraça denk gelecek şekilde (bunu hemen hesaplayabileceğinizi düşünüyorum) az sayıda Bist 30 hissesinin (4-5) pay vadelilerinden alıyorum. Bu miktar kabaca ancak %40 düşüşte teminatımı bitiriyor. Bizim borsamızın %40 düşmesi durumunda zaten çok tartışacak veya üzülecek bir şey kalmamış demektir. Aşağı yukarı dip olduğunu emin olabiliriz. Bu mantıkla, pozisyona giriş zamanını çok büyük zirveler olarak seçmemek kaydıyla, tekrar bir karar vermek gerekmeyecektir. Ve isterse 6 ay sonra olsun, bir ralli yakalamak çok zor bir ihtimal değildir. Paranızı ikiye katlamak için, 2,5 kaldıraçla, 4-5 hisseden her birinde yılda 2 kere %30 kadar prim yakalamak yeterli oluyor (bunu da hemen hesaplayabileceğinizi düşünüyorum).
    Bu kadar uzun yazdım, kimseyi sıkmam istemem tabi. Ancak sizin bakış açılarınızı az çok bilebildiğim için, benim bakış açılarımdan da faydalanabileceğinizi düşündüm. Ayrıca, orta vade portföyler ve trade ler için hedge etme etmeme konularında aynı ikilemlerden hiç bir zaman kurtulamadığım için de konu ilgimi çekti.
    Bahsettiğim şeyin kendi bakış açımdan avantajlarını özetlersem
    1- Mümkün olduğunca az karar vermeyi gerektirmesi
    2- Bist 30 dışında işlem yapılmadığında, inanılmayacak ( toparlanamayacak) boyutta kayıpların nadir olması
    3- Mümkün olan en az para ile dişe dokunur bir getiri imkanı olması, bu sırada UVY ye yatırılabilecek paradan minimum feragat edilmesi.
    4- Teminatın bitmesi pek mümkün olmadığından, UVY gibi bir hava olması ve takip etmek gerekmemesi
    5- Az sayıda hissede pozisyon gerektirdiğinden, girmek üzere pozisyon seçmenin nispeten kolay olması
    6- Grafik değerlendirmenin yalnızca giriş için avantajlı bir zaman seçmek için gerekmesi

    Umarım sizi sıkmamışımdır.
    Selamlar, sevgiler

    Şubat 25, 2022
    Yanıtla
    • Lattedenborsaya demiş ki:

      Selamlar Sayın Earlyreefing,

      Mükemmel yazmışsınız. Sakin sakin okumak için bu zamana kadar bekledim.

      Şimdi bir kaç kez daha okuyacağım çünkü alınması gereken çok ders var.

      Çok teşekkür ederim.

      Saygılar.

      Mart 2, 2022
  7. hsyn demiş ki:

    Sayın : Yiğit bey: yazıyı ilk gün okudum . Takdir ve teşekkürü şimdi takdim ediyorum. Elinize , emeğinize sağlık. Zevkle ve istifade ederek takip ediyoruz. Kalın Sağlıcakla

    Şubat 26, 2022
    Yanıtla
    • Lattedenborsaya demiş ki:

      Selamlar Hüseyin Bey,

      Şu işler bir düzelsin, ilk sizin yanınıza uğrayıp çayınızı içeceğim:)

      Blogun başından beri verdiğiniz destek için çok teşekkür ederim.

      Saygılar.

      Mart 1, 2022

Yorumunuzu Ekleyin