Sürdürülebilir Büyüme Oranı Nedir? Ne İşe Yarar?

Herkese selamlar.

Büyüme, özellikle sürdürülebilir büyüme bizim gibi yıllar sonrası için hisse senedi biriktiren yatırımcılar için en önemli faktörlerden biri.

Sürdürülebilir büyüme oranı da (sustainable growth rate), şirketin borç kullanmadan kendi kaynaklarını kullanarak ne kadar büyüyebileceğini gösteren bir oran.

Bunu yaparken de Özsermaye Kârlılık Oran ve Nakit Temettü Dağıtma Oranı‘nı kullanıyor.

Şimdi bu orana yakından bakacağım. Sonra da hem kendi portföyümün ve bazı merak ettiğim hisse senetleri için Sürdürülebilir Büyüme Oranı’nını hesaplayacağım.

Sürdürülebilir Büyüme Oranı Nedir? Ne İşe Yarar?

Sürdürülebilir Büyüme Oranı (SBO) Nasıl Hesaplanır?

Önce formülü verelim.

SBO: Özsermaye Kârlılık Oranı * (1-Nakit Temettü Dağıtma Oranı)

Aslında burada işin özü şu: Şirketimiz ettiği kârın ne kadarı bünyesinde tutup onu tekrar yatırımlarda kullanıyor. İş dönüp dolaşıp dağıtılan ve dağıtılmayan kârların oranına geliyor. Şirket dağıtmadığı kâr kadar parayı özsermaye kârlılık oranı kadar verimlilikle değerlendirerek dışarıdan borç almaya ihtiyaç duymadan sürdürülebilir şekilde büyüyebiliyor.

Gözden kaçırılmaması gereken nokta ise her zamanki gibi geçmiş verilerden geleceğe dair çıkarımlar yapmış olduğumuzdur. Yani şirketin yeni yatırımlarını geçmiş özsermaye kârlılık oranından değerlendireceğini varsayıyoruz. Eğer şirket özsermaye kârlılık oranını arttırırsa o zaman sürdürülebilir büyüme oranı da artacaktır. Fakat gelecekteki rekabet şartları daha sertleşir ise, tüketici tercihleri değişir ise özsermaye kârlılık oranları düşer ve analiz de çöp olur.

Yani Warren Buffett’ın tabiri ile: 

“İş dünyasında, dikiz aynası ön camdan daha berraktır.”

NOKIA’nın fırtına gibi estiği zamanlarda yapılan SBO analizi ile şirketin büyüme oranı %30 çıkabilirdi. Fakat değişen rekabet şartları ve tüketici tercihleri sonucu şirket neredeyse silindi.

Ya da APPLE’ın SBO oranı %5 çıkabilirdi. Ama yaptığı atılımlarla bu oranı çok daha yukarılara taşımayı başardı.

SBO Analizi İçin İki Örnek

Örnek 1;

ABC ticaretin özsermaye kârlılık oranı %25 olsun. Nakit temettü dağıtma oranı da %50. Yani şirket 100 birimlik kârının 50 birimini hissedarlarına dağıtıyor. 50 birimini de bünyesinde tutup yatırım yapıyor.

Burada SBO=0,25*(1-0,50): 0,125 Yani şirket borç almadan yıllık %12,5 büyüyebilir.

Örnek 2;

ZXC Ticaret’in özsermaye kârlılık oranı %35. Kârının hepsini bünyede tutuyor ve yatırımlarda kullanıyor.

Burada SBO= 0,35*(1-0): 0,35. Yani şirket dağıtılmamış kârını kullanarak gelecek sene %35 büyüyebilir. Rekabet koşullarını, tüketici tercihlerini, endüstri koşullarını sabit kabul ediyoruz.

Portföyün SBO Oranının Hesaplanması

Şimdi bütün bunlar aklımın bir köşesinde dururken portföyün SBO analizine bakacağım. Uzun zamandır Excel’de hesaplama yapmıyordum, özlemişim.

5 yıllık özsermaye kârlılık oranı için www.investing.com‘u, nakit temettü dağıtma oranı için de www.isyatirim.com.tr‘yi kullancağım.

Ekran Resmi 2018-10-13 12.45.10
Sürdürülebilir Büyüme Oranı

Sadece portföye değil, başka şirketlere de bakayım dedim.

Görüldüğü gibi yüksek nakit temettü dağıtma oranı olan şirketlerin sürdürülebilir büyüme oranları düşük oluyor. Şirket ettiği kârın çoğunu hissedarlarına dağıtarak kendine büyüyecek fon bırakmıyor.

Ya olduğu yerde kalacak, ya da borç alarak büyümesini finanse edecek.

Mesela HEKTS geçen sene temettü vermeyi kesti ve tüm kârı bünyede tutarak yatırım yapacağını söyledi. Bunu sürdürülebilir büyüme oranında da görebiliyoruz.

Ayrıca özsermaye kârlılık oranı yüksek olan şirketlerde de SBO’lar yüksek çıkıyor.

Bir de alım kararı verirken sadece buna bakamayız. Sonuçta iyi şirketleri UCUZA almamız gerekiyor. %50 büyüyen bir şirketi pahalı fiyata alırsanız zarar edebilirsiniz, kâr etmeniz yıllar alabilir. Ya da hiç büyümeyen bir şirket değerinin çok altına alırsanız da kâr edebilirsiniz. Bunun için de F/K’lara ve defter değerlerine dikkat etmek gerekir.  

Bir de özsermaye kârlılık oranlarına 5 yıllık değil de 12 aylık bakmak istiyorum.

Ekran Resmi 2018-10-13 13.07.12
Bir Yıllık Özsermaye Kârlılık Oranı Kullanarak SBO Hesabı

Bu oranların üzerinde büyüme de olabilir. Bunun yollarından bazıları daha fazla hisse senedi arz etmek, borç almak, nakit temettü dağıtma oranını düşürerek daha fazla kârı bünyede tutmak, kâr marjını arttırarak özsermaye kârlılık oranını yükseltmek gibi.

Sizlere sürdürülebilir büyüme oranını tanıtmaya çalıştım. Umarım faydalı olur.

Saygılar.

10 Yorum

  1. MEHMET YARBASAN demiş ki:

    Teşekkürler elinize sağlık. Bakalım HEKTS ne yapacak. Hem temettü vermedi hem de tahvil çıkardı parayı nerede kullanacak acaba?

    Ekim 13, 2018
    Yanıtla
    • Lattedenborsaya demiş ki:

      Sayın Mehmet Bey,

      Desteğiniz için ben teşekkür ederim.

      HEKTS yatırım yapacağı için temettü vermemişti ve yüksek sayılabilecek bir faizle de tahvil çıkardı. Ben de yatırımları ve geri dönüşlerini merakla bekliyorum.

      Bu arada umarım hiçkimseye yararı olmayacak enflasyonist ortamdan da bir an önce çıkarız.

      Saygılar.

      Ekim 13, 2018
  2. günaydın, teşekkürler ağabey 🙂

    bu aralar ben de excel ile pek bir haşır neşirim… 🙂 çünkü duyguların bizi çok yanılttığını, ancak sayılar ve oranların daha az yanılttığını düşünüyorum… 🙂

    diyeceğim şu ki; nakit temettü dağıtma oranı için, son 5 yılın ortalamasını alsak daha sağlıklı olmaz mıydı? çünkü benim kanaatimce türkiyede iyi şirketlerde bile bi yıl temettü dağıtıp ertesi yıl dağıtmama, ya da bi yıl çok dağıtıp ertesi yıl çok az dağıtma gibi durumlarla sıkça karşılaşabiliyoruz…

    geçtiğimiz günlerde; takib ettiğim şirketlerin geçtiğimiz son 10 yıldaki sermaye arttırımlarını da dikkate alarak, yıllık nakit temettü dağıtım miktarlarının artışlarını excelde hesaplattım. twitter hesabımdan bi ara yayımlamayı düşünüyorum… verilere bakılırsa portföyümdeki hisselerin çoğunda ciddi bir dalgalanma var… 🙂 onun için yukarıdaki öneride bulundum… 🙂

    iyi günler dilerim…

    Ekim 15, 2018
    Yanıtla
    • Lattedenborsaya demiş ki:

      Günaydınlar Sayın Büyük Yatırımcı:),

      İnsan duygularıyla hareket edince yanılıyor. Fakat unutmamak lazım ki rakamları da duyguları katarak yorumlama riskimiz var:) Yani duygular başa bela.

      Sen böyle diyince ne yapabiliriz diye düşündüm. Aslında ilk hesaplamada nasıl 5 yıllık özsermaye kârlılığı ortalaması kullandıysam, nakit temettü dağıtma oranı ortalamasını da 5 yıllık kullansam daha sağlıklı olurmuş. Veri setleri birbirine daha uyarmış.

      İkinci hesaplamada özsermaye kârlılık oranı 1 yıllık olduğu için nakit temettü dağıtma oranını 1 yıllık kullanmak daha uygun olur.

      Bu arada benim yeterli olmadığım sorulara cevap verdiğin için de çok teşekkür ederim. Çok yardımı oluyor.

      Saygılar:)

      Ekim 15, 2018
  3. vallahi hesabınıza kitabınıza pek karışmak istemiyorum açıkçası, ama bu kadar çok değişkenin ve duyguların olduğu ortamda “doğru”yu bulmak gerçekten kolay değil… 😀 o nedenle “doğru”yu ararken birbirimize azami ölçüde yardımcı olmamız gerektiğine inanıyorum… 🙂

    Ekim 15, 2018
    Yanıtla
    • Lattedenborsaya demiş ki:

      Katılıyorum Küçük Yatırımcı, teşekkür ederim:)

      Ekim 15, 2018
  4. tüpçü demiş ki:

    Uzun vade yatırımla ilgili paylaşımları okuyup, anlamaya çalışıyorum. Kafama takılan bir husus var; mesela ben bir hisse senedini aldım 9 ay sonra %30-40 prim yaptı, şimdi bu hisse düşüş trendine girdiği zaman ben neden hala bunu elimde tutuyorum. Satıp alttan alayım. Tamam kabul ediyorum en dipten alamam ama %30-40 karımı da cebime koyarım. Yani uzun vadeci olmak demek hisse düşerken bunu seyretmek zorunda kalmak demek mi?

    Ekim 16, 2018
    Yanıtla
    • Lattedenborsaya demiş ki:

      Sayın Tüpçü,

      Öncelikle para kazanmanın tek bir yolu olmadığını belirteyim. Hangisini yapabiliyorsanız ve hangi yöntemden para kazanıyorsanız, psikolojiniz hangisine uygunsa onu uygulayıp para kazanabilirsiniz.

      Hisseyi aldınız 9 ay sonra %40 prim yaptı. Sonra düşüş trendine girdi sattınız. Alttan olmasa bile tekrar aldınız. Ya da değerinin altında başka bir hisse senedi buldunuz onu aldınız. Araştırdınız, çok güzel de para kazanabilirsiniz. Bunda hiç bir yanlış yok.

      Benim itirazım bu tezde şuna olur: Bu yaptığınız yatırımda toplamda bir kazanan olmuyor. Yani biri kazanınca biri kaybediyor. Siz %40 alınca satıyorsunuz başkası alıyor. Siz toplumun çoğundan daha bilgili, yatırım zekası daha yüksek biri olabilirsiniz fakat toplumun çoğunluğu yıllar göstermiştir ki bu üstten sat alttan alı hiç bir zaman başaramamıştır. İstisnalar olabilir ama bu kişiler de zaten istisna oldukları için para kazanırlar.

      Hissenin düşüş trendine girdiğini nasıl anlarsınız. Kaç sinyal üretilir, bunların kaçı doğrudur, trend ne kadar sürer. Philip Fisher’ın dediğine göre üstten atıp alttan alacağım diyenlerin çoğu bunu yapamaz çünkü her zaman daha aşağısı olabilir. Sizi daha trendin çıkış olmadığına inandıracak şeyler olabilir.

      Zaten her sene %40 kazanırsanız ve bunu 20 yıl boyunca yaparsanız Türkiye’nin en zenginlerinden olursunuz.

      Uzun vadeli yatırım yapanlar benim gözümde yatırımcıların ortalamasından daha bilgili olduklarını düşünmeyen insanlardır. Ve aslında hiç bir şey bilmediklerini fark ettiklerinde uzun vadeli yatırımcılığı seçerler. Neyi yapamayacaklarını fark ederler: üstten satıp alttan alamayacaklarını, sürekli seçim yaparak aynı anda sürekli doğru kara veremeyeceklerini bilirler.

      Bu yüzden de (en azından ben öyle düşünüyorum), defter değerleri sabit kaldığında şirketlerin özsermaye kârlılık oranları kadar kazanacağımı biliyorum. Kısa vadede değil belki ama uzun vadede fiyat buna eşitleniyor. bu yüzden ortalama %30 özsermaye kârlılık oranı olan güzel şirketleri bulup yerimden kıpırdamıyorum, kıpırdamamaya çalışıyorum.

      Fiyat yerine yönetimdeki değişikliklere, sektörel dinamiklere odaklanıyorum. Ortak gibi davranıyorum.

      Daha uzar ama yazımı baştaki cümlelerimi hatırlatarak bitireyim. Para kazanmanın tek bir yolu yok. Siz al satla para kazanabiliyorsanız gayet uygundur. Ben yapamıyorum maalesef. Buna zamanım da yok. Onun için mecburi uzun vadeciyim.

      Saygılar.

      Ekim 16, 2018
  5. tüpçü demiş ki:

    Saygı bizden Yiğit kardeşim. Allah seni inandırsın becerebildiğim veya ukalalık yapmak için yazmadım. Al-satçı da değlim zaten. Yaklaşık 10 ay önce 4 tane hisse senedi ile borsa yatırımına başladım. İsmini de yazayım; Tüpraş, şişe, petkim ve Odaş. Her ay düzenli olarak maaşımla bu kağıtlardan aldım. Bu hisselerden şişeyi(6,20 seviyelerinde-3 eylül 2018) %40 karla sattım. Allah bereket versin. 10 ay Odaşı taşıdım %30 karı gördüm(ben aldım 5,50- kağıt 7xxxleri gördü), ben uzun vadeciyim satmam dedim, elimde patladı zararına çıktım. Tüpraş ve petkimim duruyor.(Petkimde de aynı şey oldu 6xx den aldım 7,80leri gördü satmadım.) Şunu söylemek istiyorum. Bence bir kağıdın yükseliş trendinde olduğu gibi düşüş trendinde olduğunu anlayabiliriz. Amenna, tam dip noktasını bilemeyiz. Bundan sonra KAR eden şirketlere yatırım yapıp, sabırla bekleyerek ve güzel bir kar görünce çıkmak ve pusuda bekleyip düşünce almak bana daha mantıklı geliyor. Ancak henüz kesin bir karar veremedim. Belki odaşta yaptığım hata nedeni ile böyle düşünüyorum, niye satmadın diye kendime kızıyorum. Kağıt bağıra bağıra ben düşüyorum dedi, ben öylece seyrettim. Hayırlısı olsun siteyi yeni fark ettim bundan sonra takipteyim:) Allaha emanet…

    Ekim 16, 2018
    Yanıtla
    • Lattedenborsaya demiş ki:

      Sayın Tüpçü,

      Amacım sizi kırmak değildi. Kırdıysam özür dilerim. Amacım üzüm yemek.

      Maalesef bazı şirketler uzun vadeli yatırıma uygun olmayabiliyor. Kendimizi geliştirdikçe bunu daha iyi anlayabiliyoruz.

      Halil Buhur’un dediği gibi alıp izlememiz lazım. Ama izlerken de kendimizi günlük psikolojik gel gitlerden , sürü psikolojisinden korumamız lazım.

      Warren Buffett bile her şirketinin ne kadar ettiğini bildiği için değerine gelen şirketi satabiliyor. Zaten beyanlarında hisselerin hepsi satılık ama ben şu an satmayı düşünmüyorum diyor.

      Konu uzun ama dediğim gibi kendi yatırım tarzınızı geliştirdikçe, kişiliğinize uygun bir sistemi oturtursunuz.

      Bol kazançlar dilerim. Saygılar.

      Ekim 17, 2018

Yorumunuzu Ekleyin