Howard Marks Makaleleri 1994-1: Yatırım Fırsatlarının Belirlenmesi Üzerine Rastgele Düşünceler

Herkese selamlar.

Howard Marks’ın 1994 yılında yazdığı ilk makaleye geldi sıra.

Burada ünlü yatırımcının yatırım felsefesini biraz daha yakından tanıma fırsatı buluyoruz ve öğütlerini dinliyoruz.

Herkesin kulağına küpe olması gereken ve biraz üzerinde durup düşülmesi zorunlu olan düşünceleri öğreniyoruz.

Lafı fazla uzatmadan, hadi başlayalım.

Yatırım Fırsatlarının Belirlenmesi Üzerine Rastgele Düşünceler

  • Yatırım dünyasındaki hiçbir grup veya sektör istikrarlı şekilde yüksek getiri elde etme ayrıcalığına sahip değildir.

Hiçbir varlık sınıfının iyi getiri getireceği garanti değildir. Bunun bir örneği gayrimenkuldür. İnsanlar; “Enflasyona karşı koruma sağladığı için gayrimenkul almalısın” ya da “Gayrimenkul almalısın çünkü şu an kimse inşaat yapmıyor” der. Fakat yanlış zamanda yapılan gayrimenkul yatırımı işe yaramaz.

  • Neye yatırım yaptığınız değil, ne zaman ve ne fiyatla bu yatırımı yaptığınız önemlidir.

İyi ya da kötü yatırım fikri yoktur. Örnek olarak, iyi şirketlerin seçimi tek başına iyi getiriyi garanti etmez. Örnek olarak 1974’teki Xerox, Avon, Merck ve diğer “Nifty Fitty” hisselerini düşünün.

Her yatırım,  ne zaman yapıldığına ve ne kadar ödendiğine bağlı olarak iyi ya da kötü olabilir. “Her tahvil, belli bir fiyatta AAA’ya (en yüksek not) sahip olabilir”.

Pahalı olmayacak kadar iyi ya da ucuz olmayacak kadar kötü hiçbir varlık yoktur.

  •  Yatırım yaparken kullanılacak en önemli bilim dalı muhasebe ya da ekonomi değil, psikolojidir.

İşin kilit noktası belli bir yatırımı, şu an kimin sevdiği ve kimin sevmediğidir. Gelecekteki fiyat değişimleri, o yatırımı gelecekte daha az kişinin mi yoksa daha çok kişi mi seveceğine bağlıdır.

Yatırım bir popülerlik yarışmasıdır (Çevirmen Notu: Yazar Keynes’in sözüne atıf yapıyor) ve yapılabilecek en tehlikeli şey de bir varlığı popülerliğinin tepe noktasında almaktır. O noktada, olumlu bütün olgular ve fikirler fiyatın içine girmiştir ve ortaya çıkacak başka bir alıcı kalmamıştır.

En güvenli ve potansiyel olarak en kârlı şeyse bir varlığı kimse sevmezken almaktır. Bu varlığın zamanla popülerliği ve fiyatı tek bir yöne gidebilir: Yukarı.

Hangi varlık sınıfı adına konferanslar düzenlendiğine ve kaç kişinin katıldığına dikkat edin. Biletleri tükenen konferanslar tehlike sinyalidir. Sadece birkaç alıcının olduğu müzayedelere katılmak isteriz, yüzlerce binlerce alıcının olduğu değil.

  • Sözün özü, en iyisi karşıt olmaktır.

Herkesin” değerinin altında olduğunu düşündüğü bir yatırım bunun tam tersidir. Eğer herkes değerinin altında olduğunu düşünüyorsa neden alıp fiyatını yükseltmediler. Eğer aldılarsa, nasıl olur da fiyatı hala düşük kaldı.

Yogi Berra bir keresinde “Kimse o restorana gitmiyor, çok popüler” demişti. Bunun aynı tezatlıktaki yatırım versiyonu “Herkes o varlığı beğeniyor çünkü çok ucuz”dur.

  • Kimsenin oynamadığı bahsi oynayın.

Herkes futbol maçındaki favoriyi tutar ve ona bahis oynamak isterse, iki takım arasındaki bahis oranı o kadar açılır ki –ne kadar iyi olursa olsun- favori takıma oynamaya değmez. Bahsin diğer tarafına oynayın –kazanma şansı daha az olana.

Aynı şekilde, eğer herkes çöp tahvilleri almaya korkarsa, sizin için sadece mevcut kredi riskini fazlasıyla karşılamakla kalmayan aynı zamanda dünyadaki en iyi performans gösteren sabit getirili varlık sektörü haline gelen bir varlığı yüksek getiri farkıyla alma imkanı doğar. 1990’ın sonlarında olan buydu.

Sonuç olarak sorunun herkesin olduğu tarafında değil, diğer tarafında olmalısınız. Eğer herkes beğeniyorsa, satın; eğer kimse beğenmiyorsa, alın.

  •  Warren Buffett’ın dediği gibi “ Diğerleri işlerini yürütürken ne kadar dikkatsiz olursa, siz o kadar dikkatli olmalısınız.” Diğerleri korkarken, korkmanıza gerek yok; Diğerleri korkmazken, siz korksanız iyi olur.

Piyasanın korku ve açgözlülük ile işlediği söylenir. Bence bir noktada korku ya da açgözlülük ile işliyor.

1991’in başında herkesin yüksek getirili tahvillerde kanı donmuştu. Sadece en iyi tahviller ihraç edilebiliyordu ve o tarihte alıcıların herhangi bir kredi analizi yapmalarına gerek kalmıyordu. Piyasa bunu onlar için yapıyordu. Kolektif korku yüksek standartları dayatıyordu. Fakat yatırımcılar korkmadıkları zaman, her şeyi alabilirler. Bu yüzden de akıllı yatırımcının iş yükü çokça artar.

  • Gresham Kanunu “kötü para iyi parayı kovar” der. Kağıt para ortaya çıktığında, altın para kayboldu. Yatırımda da bu kural işler: Kötü yatırım iyi yatırımı kovar.

Hiçbir talebi olmayan yatırımcılar ortaya çıktığında, her şeyi alırlar. Taahhüt standartları düşer ve talepkâr yatırımcıların ihtiyaç duyduğu risk getiri dengesini sunan fırsatları bulmaları zorlaşır. Bu yüzden kenara çekilmeye zorlanırlar.

Talepkâr yatırımcılar bazı zamanlarda hareketsiz kalmaya istekli olmalı.

24 Ocak 1994

Saygılar

2 Yorum

  1. Mehmet demiş ki:

    Merhabalar Yiğit Bey,
    Çevirilerinizi keyifle okuyorum.
    Bana kalırsa da işin büyük bir kısmı psikolojik. Bu psikolojiyi de yönetebilmek için insan hedef koymalı kendine ve hedefe odaklanmalı. Hedef ve izlenecek yok belli olmadı mı bence işin sonu ne yazık ki pek güzel sonuçlanmayacak emekler ve tasarruflar elimizden kayıp gidecektir. Bir diğer konu da evet kimsenin ilgi göstermediği şirketlere hatta Peter Lynch’in tabiriyle isimleri çekici olmayan şirketlere yatırım yapılmalı ama sanırım bizim borsamız da Amerika gibi çok fazla şirket olmadığı için bu yatırım felsefesi uygulanabilirmiş gibi gelmiyor. Daha çok yatırımcı oldukça Borsamız da büyüyecek ve fırsatlar da artacaktır.
    Kolaylıklar dilerim

    Temmuz 25, 2022
    Yanıtla
    • Lattedenborsaya demiş ki:

      Selamlar Mehmet Bey,

      Bence de işi çok önemli bir kısmı psikolojik. Bu konuyu aşma yöntemim ise daha çok sistem kurmaya dayanıyor ve ona uymaya çalışmaya tabii ki.

      Aslında bu çekici olmayan şirketleri şöyle düşünebiliriz: Aracı kurumların hakkında rapor yazmadığı ve kurumların çok ilgi göstermedikleri.

      Böyle bakarsak bol bol şirket çıkar karşımıza. 🙂

      Bol kazançlar.

      Temmuz 30, 2022

Mehmet için bir cevap yazınCevabı iptal et

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.