Site icon Latteden Borsaya

Ekim 2020 Sonunda Portföy Durumu

Herkese selamlar.

Finansal özgürlük yolculuğunda zorlu bir ayı geride bıraktık. Portföy ayın ortalarında dolar bazında en yüksek değerine ulaştı. Fakat ay sonuna doğru temiz bir dayak yedi ve geri çekildi. Beni de manik depresif bir hale soktu.

Öyle ekran başında durmayayım demekle bu iş olmuyor. Özellikle son zamanlarda portföyü sürekli kontrol etmekten ve bazen de duygulara kapılmaktan kendimi alamıyorum.

Portföyü büyüklüğü TL bazında yeni bir rekor kırarak 128.397 TL’ye çıktı Fakat dolar, sterlin ve gram altın bazında değer kaybetti. Bu ay TL’nin değer kaybına yetişmem mümkün olmadı. Bazen kendime soruyorum: Nereye kadar?

İleriye dönük 12 ayda almam muhtemel temettü geliri ve Eurobond faiz geliri toplamı da 7.523 TL’ye ulaştı Bu yılki 5.400 TL’lik hedefimi piyasanın da yardımı ile kolayca aşmış oldum. Böylece finansal özgürlüğümü kazandığım gün sayısı 48’e ulaştı. Bu da tüm faturalarımı artık rahat rahat karşılayacak hale geldiğim anlamına geliyor.

Şimdi de biraz ayrıntıya girelim.

Hadi başlayalım.

Ekim Biterken Piyasalarda Son Durum

Dolar geçen ay 7,73 TL’ydi. Ekim ayını 8,37’den kapattı. Hızına yetişmek gerçekten mümkün değil. Bunun enflasyona ciddi etkileri olabilir. Bu da benim bir günlük finansal özgürlük tutarım olan 157 TL’yi yükseltecektir.

Gram altın 470 TL’ydi. Şimdi ise 505 TL’den kapattı.

Sterlin ise 9,98 TL’den 10,85 TL’ye yükseldi.

Bu ay dikkatimi çeken bir şeyi sizinle paylaşmak istiyorum. Pfizer ve AstraZeneca Plc’nin aşılarında sona yaklaşıldığı haberleri var. Fakat anlaşılan, Bay Piyasa’nın bunu pek taktığı yok. Piyasa ikinci dalga ile fazlasıyla kötümserliğe gömülmüş durumda.

Neyse çok da önemli değil. Yükseltmek istediklerinde olumlu haberleri bir bir pompalarlar, biz de bu günleri hemen unuturuz.

Ekim 2020 Biterken Portföy Durumu

Öncelikle geçen ayın portföy durumu yazısını incelemek isteyenler buradan bakabilir.

Ekim ayı çok dalgalı geçti. Portföy önce çok yükseklere çıktı. Hatta ben de biraz havalandım. Fakat son bir haftada aldığının çoğunu geri verdi. Portföyü görece sabit tutan Eurobond ve Sterlin varlıkları oldu.

Bu arada portföyün %5 civarını tepe civarlarında nakde döndüm. Planım düşüş olursa tekrar hisse senedi almaktı. Sonra sabah sattıklarımı dayanamayıp öğlen tekrar aldım.

Maalesef piyasanın dışında duramıyorum. Alışmamışım. Hoş, bundan da çok şikayetçi değilim. Yaşadığımız ani ve sert düşüşe rağmen portföy Eylül sonundan daha yukarıda.

Piyasanın içinde olmak eğer doğru şirketlerdeyseniz sizi er ya da geç ödüllendiriyor. Az ya da çok. Ama ödülünüzü alıyorsunuz..

Finansal Özgürlük Portföyü Durumu

Portföye bu ay da para girişi oldu. 800 TL tasarrufun yanında 1.000 TL’lik de Eurobond gelirini portföye ekledim. Böylece tam 45 aydır az çok demeden kesintisiz olarak portföye tasrruflarımdan para yatırdım. Sanırım bu hayatımda devam ettirdiğim en uzun süreli alışkanlığa doğru gidiyor.

Portföy dağılımına baktığımda;

Finansal Özgürlük Portföy Dağılımı

Potföydeki hisse senedi oranı %61,32’ye düşmüş durumda. Hisse senedi varlığı artmasına rağmen dolardaki artıştan dolayı döviz varlıklarının değeri ondan daha fazla artış kaydetti.

Bu da dağılımı döviz varlıkları lehine değiştirdi. %38,68’e dayandı.

Bu dağılımı hisse senedi lehine arttırmak istiyorum. Paranın borsadan kazanılacağının farkındayım. Bunun için de çabalıyorum. Ama hisse senedi piyasası bana bu ay hiç yardımcı olmadı.

Bu zor zamanları da elbet atlatacağız. Ne zaman? Onu bilmiyorum. Şirketlerime odaklanmaya devam ediyorum.

Ekim 2020 Sonunda Tasarruf Durumu

Tasarruflar portföyün bel kemiğini oluşturmaya devam ediyor. Bu ay portföye 500 TL ve 300 TL olmak üzere toplamda 800 TL’lik ek alım yaptım.

Aylık alımlar konusunda ise hala bir strateji oluşturmuş değilim. Zaten hisseyi portföyde tutuyorsam alım yapmaya değer diyorum ve gözüme hangisi ucuz gözüktüyse o ay ondan alıyorum.

Tabii ki en iyi stratejinin bu olmadığının farkındayım.

Dikkatinizi çekmek istediğim bir nokta daha var. O da artık portföye yapılan tasarrufların etkisinin eskisi kadar fazla olmaması.

10.000 TL’lik bir portföyüm varken 800 TL’lik bir alım %8’lik bir etki yapıyordu.

Fakat 125.000 TL’ye yaptığı etki %0,6 civarlarında artık.

Bunu küçümsemek için söylemiyorum. Tasarruf alışkanlığı kazanmak hem portföyü büyütmek hem de harcayıp “küçültmemek için hala çok önemli.

Ama artık portföye etkisi azalmaya başladı. Baştaki etkisi ise muazzamdı.

Bu yüzden özellikle finansal özgürlük yolculuğuna yeni başlayan arkadaşlar tasarrufun öneminin farkına varmalı. Temettü emekliliği ve finansal özgürlük peşinde koşarken ilk zamanlar, ödülün olmadığı ama portföyünüzün temellerini attığınız en önemli kısmı oluşturuyor.

En başta, borç içinde yüzerken bile, küçük miktarlarda biriktirmeye başlayın. Mesela en başta maaşınızın %10’u olsun. Ne kadar fazla o kadar erken finansal özgürlüğünüzü kazanırsınız. Ama borçlanmanızı azaltıp 1 TL bile arttırsanız, o ay kâra geçmişsiniz demektir.

Küçük büyük her harcamanıza saldırmaktan çekinmeyin. Gereksizse sizi mutlu etmiyorsa ona giden para musluklarını kesin gitsin. Eminim şu an kredi kartınızdan ufak ufak para çeken ve hiç kullanmadığınız bir ton şey vardır. Bunlardan başlayın. Sonra daha büyüklerine saldırın.

Bazen dalga geçiyorlar. Günde bir bardak kahveyi keserek mi özgür olacağız? diyorlar. Kahvemden vazgeçemem, diyorlar. Eğer size bu hayatta en büyük zevki tattıran şey her gün içtiğiniz pahalı lattenizse tabii ki bundan vazgeçmeyin. Afiyet olsun. Ama değilse ve daha büyük amaçlarınız varsa, o zaman bunu ve bunun gibi harcamaları kesmeyi düşünün. Alternatifler araştırın.

Benim portföyümün temellerini o pahalı kahveye vermediğim paralar oluşturuyor. Belki sizin de böyle gereksiz harcamalarınız vardır.

Sistem size sürekli harcama yaptırırken bunu başarmanın aşırı zor olduğunun farkındayım. Sürekli her yerden harcama yapmanız için dürtülüyorsunuz. Bütün bunlara karşın harcanabilir gelirimiz çok az, temel ihtiyaçlar ise gelirimizin büyük kısmını kaplıyor. Yani tasarruf oranımız mecburen düşük.

Fakat bunun çözümü sürekli borçlanmak değil. Gelirinizi arttıracak ve giderlerinizi azaltacak yollar aramaktır.

İtiraf edeyim ki ben de kendimi çok sıkmıyorum. Belki daha fazla sıksam biraz daha biriktirebilirim. Ama bu gelir düzeyinde daha fazla sıkmak çok da mümkün olmuyor.

Yine de daraldığımda aklıma uzaklardan, soğuk su ile abdest alan yaşlıların yaşadıkları geliyor. O kadar yokluğa alışmışlar ki, sıcak su ile abdest almayı bile israf sayıyorlar. Onların yaşadıkları ile benim yaşadıklarım karşılaştırılamaz bile.

Bu bölüm çok uzun oldu ama tasarruf konusuna tekrar değinmek istedim. Umarım ülkedeki herkes ve her kurum tasarruf etmeye başlar.

Dünyada ilerlemeyi sağlayan verimliliktir. Verimliliğin kendini göstermesi için de tasarruf ve yatırım şarttır. Maalesef kynaklarını verimli kullanan toplumlar da her zaman verimsiz kullananların fersah fersah önünde olacak. Bu beni borsanın iniş çıkışlarından daha fazla endişelendiriyor.

Umarım herkes çok geç olmadan bunun farkına varır.

Ekim 2020 Sonunda Hisse Senedi Varlığı

Finansal Özgürlük Portföyü Hisse Senedi Varlığı

Bu ay, özellikle son günlerde başı kesik tavuk gibiydim. Bazı işlemlerimi düşünmeden yaptım.

Hala kendimi portföyü ve borsayı sürekli kontrol etme olayından kurtaramadım. Bu da 45 ay sonra bile sistemimin ne kadar zayıf olduğunu gösteriyor. Buna bir çözüm bulmam ve daha az işlem yapmam lazım.

Artık bunu kumar ya da sigara bağımlılığı gibi görüyorum. Bir kere bağlanırsan, hep canın istiyor. Ne kadar uzak kalsan da bir dürtü ile tekrar bağımlılığına dönüyorsun.

Geçen ay NUHCM, TTKOM ve KCHOL hisselerimi sattım. AKGRT pozisyonumu ise küçülttüm.

TOASO, ISMEN, ALKIM , VESBE ve TAVHL pozisyonlarımı ise arttırdım.

Ayrıca bir de ESEN halka arzına katılıp sattım.

Burada TAVHL pozisyonum ile bir gün salgının biteceğine dair pozisyon almaya başladım Erken olabilir ama şu anki bilgim ile ileride ne olacağını kestiremediğim için ufak ufak biriktiriyorum.

2020 Sonunda Eurobond Varlığı

Eurobond konusunda değişiklik yapmadım. Aslında bu ay ortalarında portföy en yükseğini gördüğünde ekleme yapabilirmişim. Fakat şu an hisse varlığım konusunda aşırı rahatım ve açıkçası satıp da Eurobonda geçmek istemedim. Tabii ki belki de hata yaptım. Zaman gösterecek.

Ama hisse senedi varlığını %60’ın da altına düşürmek istemedim açıkçası.

Bu konuda emin olmamanın altında sermayenin yeniden dağıtımı konusunda kesin bir sitemimin olmaması yatıyor.

Bu konu üzerinde çalışacağım.

Finansal Özgürlük Portföyü Eurobond Varlığı

Bu ay US900123CT57 kodlu Eurobondun kupon ödemesi vardı. 1.000 TL civarı bir para geldi. Gelen parayı portföye ek alım yapmakta kullandım.

Eurobonddan gelen para ile Eurobond alınır diye kesin bir kuralım yok. Zaten uygun zamanda portföyün bir kısmını Eurobonda geçiriyorum.

Bu sene alacağım başka bir kupon ödemesi kalmadı. Artık 2021’i beklemem gerekecek.

Ekim 2020 Sonunda Nakit Varlığı

Burada altın görmeye alışmıştık. Fakat bu ay bir değişiklik yaptım. Tutarın hepsini Sterline geçirdim.

Bu da 720 Sterlinlik bir tutara denk geldi.

Blogu takip edenler İngiltere planlarından haberdardır. Vazgeçmedim, sadece salgından dolayı biraz erteledim.

Giderken hisse satmak istemiyorum ve elimde de çalışmaya başlayana kadar kendimi döndürecek nakit olsun istiyorum. Hem de plan hakkında somut bir şeyler yapmak beni iyi hissettiriyor.

720 Sterlinin şu anki TL tutarı 7.812 TL.

Portföyün Diğer Para Birimlerine Karşı Durumu

Portföy;

Bu ay diğer para birimlerine göre değer kaybettik. Bu ilelebet böyle sürmez sanıyorum. Borsanın iyi olduğu zamanlar da gelecektir. O zaman aradaki farkı çok hızlı bir şekilde kapatacağıma eminim.

Şimdi de 44 aylık dolar TL karşılaştırmasını kullanan tabloya bakalım.

Portföyün dolar karşısında gelişimi
Finansal Özgürlük Portföyü Dolar TL Grafiği

2020 Sonunda Pasif Gelir Durumu

Finansal Özgürlük Portföyünün temettülerden ve Eurobond faizlerinden gelen pasif geliri artmaya devam ediyor.

Eylül 2020 Sonunda portföyün pasif geliri 7.047 TL’ydi. Ekim 2020 sonunda ise bu tutar 7.523 TL’ye çıkmış durumda.

Finansal Özgürlük Portföyü Pasif Gelir Durumu

Burada fırsat bulmuşken bir şey daha ekleyeyim. Portföyün temettü verimi ile büyümesi arasında bir denge kurulması gerekli. Sonuçta temettü nakit akışı sağlar ama bu portföyün büyümesi apayrı bir şeydir.

Çok fazla temettü verimine odaklanırsanız, büyümeden fedakarlık etmiş olabilirsiniz. Emekliliği gelmiş bir insanın temettü verimine odaklanması normal karşılanabilir ama bizim gibi portföyünü büyüten insanların büyümeyi bırakıp temettü verimine odaklanması portföy büyümesinden fedakarlık etmeleri anlamına gelebilir.

Bunu da istemeyiz. Yatırım stratejimi de zaten bu yönde değiştirmiştim.

Ben de ilk önceliğimi bu sebepten dolayı gelecekte oluşacak net kâr artışına vermiş durumdayım deyip başlığın konusuna dönüyorum.

Portföyün pasif gelir miktarı 7.523 TL’ye ulaşmış durumda. Bu da bir günlük finansal özgürlük bedelinin 157 TL olduğu düşünüldüğünde 7.523/157= 48 günlük özgürlüğümü kazandığım anlamına geliyor.

157 TL tutarı da nereden geliyor diye merak edenler olabilir. 2017 yılında bu yolculuğa başladığımda günlük ihtiyacımı 100 TL olarak belirlemiştim. Bu tutarı her sene enflasyon oranında arttırarak en son 2020 yılı için 157 TL’ye çıkardım.

2020 sonunda yıllık TÜFE yayınlandığında bu tutarı güncelleyeceğim.

Portföyün pasif gelir verimine baktığımda ise .7.523/128.397= %5,86 civarlarında.

Herkese iyi hafta sonları dilerim.

Dün büyük bir deprem felaketi yaşadık. İzmirli dostlarıma geçmiş olsun diyorum. Umarım yaralarımızı en kısa zamanda sarabiliriz ve hazırlıklarımızı yaparız.

Saygılar.

Image courtesy of iosphere at FreeDigitalPhotos.net

Exit mobile version