Herkese selamlar. 10 Nisan’da borsamız bankalar eşliğinde büyük bir artış kaydetti. Dolar yerinde saysada borsadaki bu yükseliş bir çok insanda coşkuya neden oldu. Şimdi etraf sakin ama o akşam çoğu kişi zengin olma hayalleri kurdu. Hesap makinesini eline alıp dolarları hesaplamaya başladı.
Ellerinde banka hissesi olmayanlar bile bu coşkuya katıldılar.
“Bu bir altın vuruş, kemerleri bağla dostum” diyenler kadar, “kandırıyorlar oğlum sizi, çıkmaz bu borsa, yalan bunlar yalan” diyenlerde etrafta dolaşan çeşitli insanlar var. Ağzı olan konuşuyor yani.
Karar vermeye çalışan küçük yatırımcıları muazzam bir bilgi kirliliğinin içinde bırakıyor. 21. yüzyılın en büyük sorunu zaten bu: Fazla ama yanlış bilgilerle dolu bir çevredeyiz…
Peki ben? Benim durum geçen seferlerden daha az karmaşık… Çünkü ne istediğimi biliyorum ve düşünce felcine uğramamak için gerekli önlemleri aldım.
Peki nedir bu düşünce felci?
Hadi başlayalım.
Şu an hangi duygular içindesiniz bilemiyorum ama kendiminkini anlatayım. Borsa banka hisseleri öncülüğünde roket gibi yukarı çıktı. Bir yanım keşke elimde banka hissesi olsaydı diyor, diğer yanım alsam mı acaba diye dürtüyor. Bir yandan da malum televizyonda yayına çıkan yorumcular ” efendim, neden çıkıyor bilmiyorum” diyorlar.
Teknik analizden hiç anlamam. Bilmiyorum yani. Bilene çok saygım var. Temel analizden de şöyle böyle anlarım. Onu da hakkıyla üstadlar kadar yapamam. Bilançoların dip notlarına kadar ince eleyip sık dokuyamam.
Bu yüzden normal şartlarda, böyle durumlarda kafam çok karışık olurdu. Ne yapacağıma karar veremezdim. Buna psikolojide “düşünce felci” deniyor. Yani ne yapacağına karar verememe durumu.
Düşünce Felci Nedir? (Decision Paralysis)
“Bir durum karşısında çok düşünüp bir türlü karar verememek” demektir. O kadar çok seçenek vardır ki oturup bir karar veremezsiniz. Sonunda karar verdiğinizde ise çok geç olur.
Antik çağlardan beri tartışılan bu durum eski hikayelere de konu olmuştur. Bunlardan bir tanesi de Aesop’un Kedi ve Tilki isimli masalıdır. Hikaye tazılar tarafından kovalanan kedi ve tilkiyi anlatır. Kedinin kaçmak için sadece tek bir yolu vardır. Tilkinin ise yüzlerce kaçış seçeneği vardır. Tazılar yaklaştığında, kedi tek seçeneği olduğu için hemen ağaca çıkar ve kurtulur. Tilki ise yüzlerce seçeneğinden birini seçene kadar tazılar tarafından yakalanır. Masal; “bir güvenli yol yüzlercesinden daha iyidir” diye biter.
Düşünce Felci ve Borsamız
Benim gibi küçük bir yatırımcı, yüzlerce seçenek arasında kalıyor. Borsa görece yükseklerdeyken herkes bir şey söylüyor. Çıkacak mı, düşecek mi bilmiyorum. Bilmediğim için de karar veremiyorum. Tilkinin durumuna düşme tehlikem var.
Ben bu durumda kedi olmayı seçtim. Uzun vadeli temettüsü büyüyen hisse yatırımcılığını yani… Düşünce felcine uğramamak için ne zaman ne yapacağım belli. Hangi hisseleri alacağım belli. Hedeflerim belli. Seçeneklerimi teke indirdim.
Tabii kazanmanın tek bir yolu yok. Sadece temettü yatırımcılığı olmayabilir sisteminiz. Ama bir sisteminizin olması binlercesine sahip olmanızdan her zaman daha iyidir.
İlk amacım tüm borçlarımdan kurtulmak. İkincisi de kazancımın olabildiğince çoğuyla, mümkünse yarısıyla yatırım yapıp erken emekli olmak. Bunu yaparken de düzenli olarak pasif gelir elde etmeye çalışacağım. Bu şimdilik hisse senediyle oluyor. Daha sonra bir kira geliri de eklenebilir.
Artık bankalar çıkarken “tüh bende yok” diye üzülmemeye başladım. Çünkü artık seçeneklerim arasında yoklar. Senetlerim yükselince sevinmiyorum. Düşünce üzülmüyorum. Sadece bana kısa vadede gerekmeyecek, maaşımdan arttırdığım paralarla temettü hisselerine yatırım yapıyorum. Seçeneklerimi kısıtlayarak sadece şirketlerin sürdürülebilir kârlarına ve artan temettülerine odaklanmış durumdayım.
Bu da yetmedi hisseleri Merkezi Kayıt Kuruluşu’nda bloke ederek dürtülere karşı ek bir önlem aldım. Böylece duygularımla hareket etmiyorum artık. Kararlarımı düşünerek karar veriyorum.
Toparlarsam
Herkesin, özellikle profesyonel olmayan yatırımcıların, düşebileceği “düşünce felcinden” korunmak için çeşitli önlemler aldım. Bu işe dört ay önce başladım.
İlk aylarda düşüşte moralim bozulmuştu. Fakat şimdi yükselişlerde tamamen temettü gelirime odaklanarak aşırı sevinç duymuyorum. Piyasanın gürültüsünden kendimi daha kolay ayırıyorum. Tek bir yolum var. Onlarca yok.
Bende son durum bu. Sizin de bu dönemde yaşadıklarınızı merak ediyorum. Aşırı sevinçten ve aşırı üzüntüden kendinizi kurtarabildiniz mi? Tilki misiniz? Yoksa kedi mi? Hiç düşünce felcine yakalandığınızı hissediyor musunuz?
Saygılar.
Image courtesy of 89studio at FreeDigitalPhotos.net
İlk Yorumu Siz Yapın