Herkese selamlar.
Nereye ne kadar para harcadığımı yazdığım beşinci aydayım. Aynı zamanda da bu blogun da beşinci ayının içindeyim. Zaman su gibi geçiyor.
Bu arada, 2017 hedeflerime ulaşmak için çabalıyorum.
Bu maaş dönemi çok hareketli geçti, ve Pazar günü referandumdan dolayı daha da hareketlendi. Borsa 91 binlere yaklaştı, dolar 3,6632, pound 4,61 TL, 1 gram altın ise 152,153 TL’den işlem görüyor.
Bunları tarihe not düştükten sonra bu ay ne kazanmışım ne harcamışım ona bakayım.
Finansal özgürlüğümüzü kazanıp erken emekli olmak için olabildiğince fazla tasarruf etmemiz gerekiyor. Bunun için ideal rakam da gelirimizin yarısını biriktirmemiz yönünde. Fakat gelirimiz sadece maaşımızdan oluşmuyor.
Bazen maaştan başka yan gelirlerimiz de olabiliyor. Mesela yıl sonunda aldığınız primler, maaş promosyonları gibi.
İşte emeklilik sürecimizi hızlandırmak için bunları da yatırıma aktarmalıyız, tüketime değil. Çünkü her ekstra yatırım bize zaman kazandırır. Daha çok pasif gelir elde etmemizi sağlar.
Peki nasıl? Şimdi buna bakalım.
Herkese selamlar. 10 Nisan’da borsamız bankalar eşliğinde büyük bir artış kaydetti. Dolar yerinde saysada borsadaki bu yükseliş bir çok insanda coşkuya neden oldu. Şimdi etraf sakin ama o akşam çoğu kişi zengin olma hayalleri kurdu. Hesap makinesini eline alıp dolarları hesaplamaya başladı.
Ellerinde banka hissesi olmayanlar bile bu coşkuya katıldılar.
“Bu bir altın vuruş, kemerleri bağla dostum” diyenler kadar, “kandırıyorlar oğlum sizi, çıkmaz bu borsa, yalan bunlar yalan” diyenlerde etrafta dolaşan çeşitli insanlar var. Ağzı olan konuşuyor yani.
Karar vermeye çalışan küçük yatırımcıları muazzam bir bilgi kirliliğinin içinde bırakıyor. 21. yüzyılın en büyük sorunu zaten bu: Fazla ama yanlış bilgilerle dolu bir çevredeyiz…
Peki ben? Benim durum geçen seferlerden daha az karmaşık… Çünkü ne istediğimi biliyorum ve düşünce felcine uğramamak için gerekli önlemleri aldım.
Peki nedir bu düşünce felci?
Hadi başlayalım.
Şu an hangi duygular içindesiniz bilemiyorum ama kendiminkini anlatayım. Borsa banka hisseleri öncülüğünde roket gibi yukarı çıktı. Bir yanım keşke elimde banka hissesi olsaydı diyor, diğer yanım alsam mı acaba diye dürtüyor. Bir yandan da malum televizyonda yayına çıkan yorumcular ” efendim, neden çıkıyor bilmiyorum” diyorlar.
Sir John Templeton, gelmiş geçmiş en ünlü yatırımcılardan biridir ve sözleri bizim için altın değerindedir.
Kendisi Templeton Fonlarının kurucusu ve çok sıkı bir tasarrufçudur. Milyarder olmasına rağmen hiç birinci sınıfta uçmamış, özel şoför kullanmamıştır. Çok disiplinli, kaygıdan uzak bir yatırım tarzı vardır. Uzun vadeli yatırımcıdır ama herkes deli gibi senet alırken satmasını da çok iyi bilir. Şimdi size bu tecrübeli yatırımcının 20 sözünü paylaşmak istiyorum. Bu gün yaşanan yükselişten sonra pek uygun olmaz ama yine de paylaşalım 🙂
Herkese selamlar. Yazmayı en sevdiğim bölümlerden birine geldik. Harcamayıp hisse alsaydım ne olurdu bölümü… Biliyorsunuz, her ne kadar para harcamak ve insanların beğenisini kazanmak, insan psikolojisinin bir gerçeği olsada, hayatta başarılı olmak için herkesin yaptığını yapmamak gerekiyor 🙂
Geçenlerde bunun sigarada ve kahvede yapmıştım. Eğlenceli sonuçlar çıkmıştı. Şimdi sıra geldi iPhone’ye… Bakalım iPhone 7 almayıp hisse alsaydım neler olacakmış hep beraber görelim 🙂
