Koskoca bir yılı geride bıraktık. Son hafta yaşananlar benim için bir sinir harbiydi. Şimdi ise içeriye dönüyorum ve Aralık 15- Ocak 14 arasında ne kadar kazanmışım ve hangi kategorilerde ne kadar harcamışım ona bakacağım.
Böylece iyileştirme noktalarını görerek tasarruf noktalarını bulabileceğimi ümit ediyorum.
Finansal bağımsızlığınızı kazandıktan sonra yapacaklarınızın sınırı yok. başkalarının koltuklarında bedavaya konaklayarak dünyayı da gezebilirsiniz ya da bir Norveç balıkçı teknesinde denize de açılabilirsiniz.
Erken emekli olma hayali… Sanırım düşünmesi en güzel şeylerden bir tanesi benim için. Allah sağlık versin, hisse senetlerinden elde ettiğim temettülerle finansal bağımsızlığımı kazanınca yapabileceğim şeylerin sınırı yok. Portföyüm benim için çalışacak, bana pasif gelir sağlayacak. Ben de bu fare yarışından kurtulup istediğim şeyleri yapacağım.
Ah diyorum keşke bu işe 20 yaşında başlasaymışım. Şu anda emekliliğimin tadını çıkarıyor olurdum. Emekli olmak derken de tabii ki oturup sabahtan akşama kadar boş boş dolanmaktan bahsetmiyorum. Boş boş durunca en fazla iki hafta tatlı geliyor. Sonra canım sıkılıyor.
Ben istediğim şeyleri istediğim kadar yapmaktan, kendi zamanımın bana kalmasından ve onunla istediğimi yapmaktan bahsediyorum. Yararlı olmaktan, gereksiz şeyler yapmamaktan…
Ben de bu yazıda az para ile dünyayı gezerken hangi internet sitelerinden ve olanaklarından yararlanabilirim ona bakacağım.
Öyleyse neler yapabileceğime bir bakayım…
Tasarruf etmek için harcamalara daha fazla yüklenmem ve olabildiğince azaltmam gerekiyor.
Bitmez borçlar, tükenmez isteklerin sonunda 60 yaşına kadar gelmeyecek olan emeklilik bir emeklilik var.
Gelse de 60’ından sonra gelen emekliliği neyleyim.
Daha önce yaptığım bir araştırmada maaşımın yarısını biriktirmem halinde çok daha erken emekli olacağımı hesaplamıştım. Ama geçen ay baktığımda maaşımın tamı tamına %83 daha fazlasını harcadığımı görmüştüm.
Böyle gitmez deyip, harcamalarımı düşürmek için bazı önlemler aldım.
Şimdi biraz bunlardan bahsedeceğim…
Herkese selamlar! Şimdi de sigara içen insanları en çok sinirlendiren şeyi yapmaya geldi sıra. Sigara içmeyip hisse alsaydım durumum ne olurdu? Bunu karşılaştıracağım.
Bana sen “Sigara içmiyorsun da o kadar para biriktirebildin mi?” diye sorabilirsiniz. Biriktiremedim tabiiki 🙂 Çünkü başka şeylere paramı har vurup harman savurdum. Olsun artık işler değişti.
Devir her yerde tasarruf devri.
Öyleyse başlayalım. Sigara içmeyip hisse alsaydım ne olurdu?
Temettü geliri elde ederek finansal özgürlüğümüzü kazanmaya çalışıyoruz. Temettülerini her sene arttıran şirketlere yatırım yaparak gelirimizin de her sene artması için gayret gösteriyoruz. Sebebi de şirketlerin benden çok çalışarak kâr etmesi ve kârını her sene arttırarak bana daha çok kâr payı vermesi.
Peki her sene aldığımız temettüyü ve temettüsü büyüyen şirketlerden elde ettiğim getiriyi neyle kıyaslayacağım?
Yatırımlarımı, hangi yatırım araçlarıyla karşılaştıracağım? Neyi başarı sayıp neyi başarısızlık olarak adlandıracağım?
O seneki temettü artışı alım gücümü korumaya yetti mi? Bunları neye göre belirleyeceğim? Tabii ki enflasyonla…
Hadi şimdi Temettü benchmarkı olarak enflasyona bir bakalım.
