Herkese selamlar.
Bu karantina günlerinde her gün birbirine benziyor. Bu yüzden de çok hızlı geçiyor. Siz nasıl hissediyorsunuz bilmem ama içimde devamlı bir gerginlik var. Sanırım çok kapalı kalmak bana yaramıyor.
Buna rağmen geçtiğimiz ay hem bütçe yönünden, hem de portföy dağılımı bakımından bu olumsuz durumu fırsata çevirmeye çalıştım.
Sene sonuna kadar sıfır kredi kartı borcu hedefime adım adım ilerliyorum. Evde zaten pek masraf olmuyor. Bu fazlayı yatırımlarımı arttırmaktan çok borçlarımı azaltmak için kullanmayı seçtim.
Hepimiz büyük düşüşlere nakit ile girmenin ya da hiç olmazsa sıfır borçla girmenin ne kadar önemli olduğunu tekrar görmüş olduk.
İkinci olarak, geçen ay değiştirdiğim portföy dağılımı iyice oturttum. Artık %66 hisse senedi, %28 Eurobond ve kalanı da altından oluşan bir portföyüm var. Ayrıntısını yazıda geçeriz.
Portföye gelirsek, bu ay TL bazında tarihinin en yüksek seviyesine çıktı. Dolar olarak ise hala geride. Çok arada kaldım hisse senedi ayrıntısına girsem mi diye. Daha az hareket ederek eski düzene dönmeye karar verdim.
Altın biriktiren güncü teyzeleri ise hiç sormayın:) Bu ay da onların “yine” gerisinde kaldım. Ama sene sonuna kadar yakalayabileceğimi düşünüyorum.
Lafı çok uzatmadan, hadi başlayalım.