Herkese selamlar.
Nasıl bir zamana denk geldik, gerçekten çok ilginç. Vuruyorlar, yakamızdan kaldırıp tekrar vuruyorlar. Tam dayak bitti diyoruz, bir tane daha vuruyorlar. Herkesin moral yerlerde. Yüksek faizden enflasyon düşüşü ile birlikte bir an önce kurtulmamız lazım.
Düşük enflasyon verilerini dört gözle bekliyorum.
Bu portföy durumunda biraz normalin dışına çıkacağız ve size hangi hisseyi neden tuttuğumu kısa kısa açıklayacağım.
99. ayın portföy durumuna hadi başlayalım.
Kısaca Piyasalarda Son Durum
Bilançolar gelmeye başladı. Konsolide olmayanların çoğu geldi. Sadece ek süre isteyenleri görmek için biraz daha bekleyeceğiz.
Şöyle bir baktığımda bilançoların da ruh halimizi yansıttığını düşünüyorum. Çoğu patlak gelmiş. Bu bilançoların geçmiş üç ayı yansıttığını unutmayalım.
Şimdi sormamız gereken soru şu. Borsa geleceği fiyatladığına göre ve geçmişteki borsa yatırımcılarının çoğunun bildiği bütün bilgiler şöyle ya da böyle fiyatın içine girdiğine göre ucuz muyuz pahalı mı? Alın size milyon dolarlık soru:)
Bence ortam faiz düşüşü eşliğinde yükselmeye uygun. Çoğu oyuncu oyun dışında, hisse senedi fonlarından para çıkışı sürüyor, ortam puslu. Bir tek işaret olarak kötü haberlerin olumlu yorumlanması kaldı. O da olursa son yükseliş alameti de görünmüş olacak.
Bakalım heyecanla bekliyorum.
Kısaca piyasalara bakalım ve devam edelim. BIST 9.078 puanda. Dolar 38,44, Euro 43,70 TL’den işlem görüyor. Altının gramı da 3986 TL olmuş durumda. Güncü teyzelerin yine keyfi yerinde. Fakat nereye kadar? 🙂
LTB Hisse Senedi Varlığı
Şimdi arkadaşlar şöyle bir durum var. Normalde elimdeki hisse senetleri hakkında uzun yürüyüşler yaparken kendi kendime konuştuğum oluyor. Özellikle düşüş zamanlarında bunu çokça yapıyorum. Neyi neden aldığımın üstünden geçiyorum. Risk getiri hesabı yapıyorum.
Fakat takdir edersiniz ki bu kadar uzun süre kendi kendine konuşmak pek sağlıklı değil.
Sürekli borsa yatırımcısı olmayan yakınlarıma da borsa hakkında gevezelik yapamam.
Onun için sizi kurban seçmeye karar verdim. Bugün klasik bir portföy durumu yazısı olmayacak. Elimdeki hisseleri neden tuttuğumu hem kendime hem de size tekrar açıklayacağım. İyi ve kötü yönlerini sizinle paylaşacağım. Sizin de yorumlarınızı beklerim. Çok aşırı ayrıntıya giremiyorum. Yazıyı bitirmek ve editlemek için 1 günüm var. İsterseniz sonra hisselere teker teker ayrıntılı olarak bakabiliriz.
Şimdi portföy durumunu verelim ve başlayalım.

Portföye kapladıkları yere göre büyükten küçüğe sıraladığımda pozisyonlar şu şekilde: EKGYO, KTLEV, RYGYO, GLYHO, TRGYO, FROTO, ENKAI.
Pozisyonlardan RYGYO, GLYHO çok uzun vadeli, KTLEV uzun vadeli pozisyonlarım.
EKGYO, TRGYO, FROTO ve ENKAI de orta-kısa vadeli ve dönemsel pozisyonlarım. Bu pozisyonlarımın arasında zaman zaman değişikliğe gidip ağırlıklarını arttırdığım, azalttığım oluyor. Mesela son büyük düşüşe yüksek ENKAI pozisyonu ile girmişken, şu düşük ağırlıkta ENKAI, yüksek ağırlıkta EKGYO tutuyorum.
Şimdi sıra sıra pozisyonları neden taşıdığıma geçelim.
EKGYO
Ana senaryom, son yol kazasından sonra bile faizlerin indirileceği yönünde. Bunu değiştirmedim. Bu sebeple de 16’dan 11 küsürlere düştüğünde EKGYO pozisyonumu arttırdım. Şimdi baktığımda 16’lardaki pozisyonumu satmamam belki de bir hataydı. Ama o zaman işler yolunda gidiyordu.
Zamanında EKGYO ile çok kötü anılarımız olduğu doğrudur fakat şimdi bir fırsat görüyorum.
Burada Barış Bey’in analizinden faydalanacağım. Analize buradan ulaşabilirsiniz.
Şirketin şu anda varlıklarının toplam değeri aşağı yukarı 167 milyar TL olsun. Daha bilanço gelmedi. Gelince daha sağlıklı bir şekilde görürüz. Artı eksi 10 milyar TL olabilir.
Şirketin piyasa değeri an itibari ile 44 milyar TL civarında. 44/167=0,26 gibi bir oran elde ediyoruz. Yani varlıklarının 0,26’sı kadar piyasa değeri var şirketin. Ya da başka bir deyişle 1 TL’lik varlığa 26 kuruş para ödüyoruz.
Grafikte de görüleceği üzere bu rakam şu anda bütün ortalamaların altında bulunuyor. Geçmişte daha düşük değerler gördüğü de olmuş fakat faizlerin indiği bir ortamda bunun düzeleceğine ve daha yüksek piyasa değerine erişebileceğine yönelik bir pozisyon almış ya da bahse girmiş durumdayım.
Şirket bence ucuz ve faiz düşüşü ile birlikte hızlı bir şekilde burada bir değer yaratılabileceğini düşünüyorum. Bu yüzden de bu riske giriyorum.
Ek olarak şirketin halka arz edilecek 2 tane daha iştiraki var. Orada da saklı bir değer var.
Olumlu yönlerin yanında olumsuz yönlerinden de bahsedeyim.
İlk olarak faizler çok yüksek ve konut kredileri kısılmış durumda. Bu sebeple evlerine olan talep düşük. Piyasa yavaş.
İkincisi şirket bir kamu şirketi, bunun da kendine göre riskleri var. Mesela paydaşlardan hangisinin önceliklendirileceği riski gibi.
Son olarak da şirketin 167 milyar TL varlığı var diyoruz ama bu varlıkların fiyatı değişimden muaf değil. Konut fiyatlarındaki olası bir kısa-uzun vadeli düşüş ya da 2008 benzeri bir emlak krizi bu varlık fiyatlarında düşüşe sebep olup bizim değerlememizdeki oranların kökten değişmesine sebep olabilir ve hesabımızı şaşırtabilir. Son olarak da şirket enflasyon ve faiz verisine aşırı hassas durumda. Burada yaşanacak bir sıkıntı bizi geriye atacaktır.
Bu orta vadeli pozisyonlarımdan ilki idi.
KTLEV
Hisse pozisyonlarımdan ikincisi KTLEV. Son zamanlarda revaçta olan tasarruf finansman şirketlerinden bir tanesi.
Faizlerin yüksek olmasından dolayı bankaların, konut ve araç finansmanının görece dışında kalması sebebi ile bu şirketin hizmetlerine olan talebin arttığına hep birlikte şahit olduk.

Nisan sözleşme büyüklüğü ben bu yazıyı yazarken daha gelmedi fakat Ramazan sonrası daha iyi olacağını umuyorum. 8-10 milyar TL arası gelmesi bizi yıl sonu 100-120 milyar TL arasında bir büyüklüğe getirecek. Üstü tabii ki daha iyi olur. %5 net kâr marjı ile 5-6 milyar TL arası bir kâr buradan gelebilir. Muhafazakar davranayım ve 4 milyar TL diyeyim.
Bunun yanında Bursa’daki arazide yapımına başlanan konut yatırımı sonrasında da yaklaşık 150-200 milyon dolarlık bir gelir elde edilebileceği söyleniyor.
Ek olarak da şirketin katılım bankası kurma başvurusu var. Buradan da bir değer yaratılacaktır. Fakat şu an ne kadar olduğunu bilmiyorum. Lisans fiyatı olarak bile bir tutar ekleyebilirsiniz.
Sonuç olarak elimde 13 milyar TL piyasa değerine sahip, bu sene 4-5 milyar TL kâr edebilecek ve gayrimenkul geliştirmesinden 150-200 milyon dolar gelir bekleyen bir şirket var.
Faizler yüksek kaldıkça kârını arttırmaya devam edebileceğini düşünüyorum. Katılım bankası kurma yolunda olması ve gayrimenkul işinden elde edeceği gelir benim için tampon oluşturuyor. Bu sebeple de portföyde tutuyorum.
Tabii ki her şey toz pembe değil. Sonuçta vadeli mevduat yapmadım. Mevcut gördüğüm riskleri sizinle paylaşayım.
İlki hissenin fiyat geçmişi.

Zamanında, Nisan-Mayıs 2024 arasında hisse fiyatı 200 TL’den 40 TL civarlarına kadar düşüş yaşamış. O zaman faaliyet verileri bu kadar iyi değildi. Neden çıktı neden düştü bilmiyorum ama hisseye olan güveni sarsmış olmalı. Yorumlardan bunu görüyoruz.
İkincisi yüksek oranda ortak satışının olması. 5’er 10’ar milyon lotlar havada uçuşuyor. Bu kadar potansiyeli olan bir şirketteki ortak satışları da kafamda soru işareti oluşturuyor.
Son olarak da katılım bankası kurulumu için yüksek oranda sermayeye ihtiyacı olacak. Olası bir bedelli sermaye artışı, yüklü olması halinde fiyatı olumsuz etkileme potansiyeline sahip.
Yani şirkette olumlu taraflar olduğu gibi olumsuz taraflar da var.
RYGYO
3. en büyük pozisyonum RYGYO. Uzun adı ile Reysaş Gayrimenul Yatırım Ortaklığı. Bu şirketi zaten size arada sırada anlatıyorum.
Şirket depoculuk faaliyeti yürütüyor. Müşterileri arasında, Toyota, IKEA gibi şirketler var. Depolarının üstünde güneş enerji santralleri bulunuyor. Buradan da gelir elde ediyor. Avrupa’nın en büyük 8. depocusu.
İş modelini çok beğeniyorum. Bu sebeple yaklaşık 2 senedir ufak ufak biriktirmeye devam ediyorum. Halka arzlardan kâr edildiği zamanlarda her halka arza 500 TL yatırır sonra da bütün kâr ve ana para ile RYGYO toplardım.
Yöneticileri ve sahipleri bence sermayenin yeniden dağıtılması konusunda çok iyiler. Bunu yaptıkları arsa alımlarından görebiliyoruz. Genel Kurulunu kaçırdım ve sorularımı soramadım. Bu yüzden biraz üzgünüm.
Ayrıca ünlü yatırımcı Mohnish Pabrai’nin de şirkette hatırı sayılır payı var.
Şirketin piyasa değeri 28 milyar TL. Varlıklarının toplam değeri ise 64 milyar TL. Yani 1 TL’lik varlığı almak için 0,44 TL para ödüyorum. Üstelik bu varlığın elde ettiği kâr enflasyon üstü artıyor.
Depolarının kiraları enflasyona endeksli olduğu için ve her 5 yılda bir (mahkemeye verilerek ya da müzakerelerle geriden de gelse) arttırıldığı için şirketin net kârının her sene en az enflasyon kadar artmasını beklerim. Bunun yanı sıra yapılacak yeni yatırımların etkisi ile enflasyon üstüne çıkacak bu kâr artışı benim yatırım yapma sebeplerim arasında en büyüğü.
Her sene kârını enflasyonun üzerinde arttırırsa ve akıllı yatırımlar yapmaya devam ederse bu şirket daha çok iyi işler yapacaktır. Sonuçta depo pazarında açık var. İyi depo ve yönetim her zaman talep görecektir Yeter ki ülkede işler iyi olsun.
Ek olarak, yıllar önce dinlediğim bir yayında yatırımcılardan biri en yüksek kazançların hem kârını arttıran hem de dolaşımdaki hisse sayısı azalan hisse senetlerinden elde edileceğini söylemişti. Ben de buna dikkat ediyorum.
Hisse fiyatı 17’lerden 11’lere düştüğünde hem şirket kendi hisselerini piyasadan aldı, almaya da devam ediyor hem de ana ortağı RYSAS’ın hisse payını arttıdı. Sonuçta hisse alımları şirketin fiyatını yükseltmek için değil, mevcut ortakların şirketteki payını ucuza arttırmak için yapılmalı. Bunu yapmaları bence çok önemli.
Örnek olarak şirketin 100 payı olsun. 100 TL’de kâr etsin. Hisse başı 1 TL kâr elde etmiş olur. 10 payı piyasadan geri aldı. Artık 90 payı var. 100 TL kâr ediyordu. 100/90=1,11 TL. Hisse başı kâr 1,11 TL’ye çıkmış oldu. Hiçbir şey yapmadan şirketin elde ettiği kârdan aldığım payı arttırmış oldum.
Bu sebeple hisse geri alımlarını çok önemsiyorum ve seviyorum. Ucuza yapılması kaydı ile.
Şirketin olumsuz yanları yok mu? Tabii ki var. Mesela bilançolarda mutlaka hata oluyor ve yeniden gönderiliyor. Aynı zamanda doluluk oranları ve diğer yatırımlar gibi kalemleri raporlardan takip edemiyoruz. Son olarak hisse çok sığ ve fiyat hareketleri biraz sert olabiliyor. Tabii koca koca şirketlerin büyük düşüşler yaşadığı bir dönemde bunu anlayabilirim.
Sözün özü şirketin nakit yaratma potansiyelini ve kârını arttırmasını seviyorum. Yöneticileri çok yetenekliler ve sermayenin yeniden dağıtılmasını konusunu çok iyi biliyorlar. En rahat olduğum pozisyonlardan biri. Olumsuz yönleri ile birlikte tabii.
GLYHO
4. büyük pozisyonum GLYHO. Bu şirket hakkında da geçmişte çok bilgi vermiştim. Uzun vadeli pozisyonlarımdan bir tanesi.
14,3 milyar TL piyasa değeri var. Şirketin ve büyük ortağın hisse geri alımı zaman zaman devam ediyor.
Ana işleri Cruise gemisi limanı işletmesi, gaz dağıtımı, enerji, gayrimenkul sektöründe faaliyet gösteren bir holding şirketi.
Cruise işi GPH şirketi üzerinden devam ediyor. Buraları çok uzun anlatmayacağım çünkü tekrara düşmek istemiyorum. TAVHL benzeri bir yapıdalar. Her liman için şirket kuruluyor. O şirket üzerinden proje yapılıp uzun vadeli finansman sağlanıyor. Bu sebeple yüksek borç holdinge uzanmıyor.
Burada bence olası bir satışta çok büyük bir değer barındırılıyor. 15 FAVÖK’ten şirketin satılması durumunda 100 milyon dolar FAVÖK*15=1,5 milyar dolarlık bir değer var. %90’ı GLYHO’nun desek, 1,35 milyar dolarlık bir varlıktan söz ediyoruz. GLYHO’nun değeri şu anda 400 milyon dolar civarında. GPH’nin FAVÖK’ünde yaşanacak her artış burasını daha değerli hale getirecektir.
Geçmişte yaşanan sıkıntılardan dolayı şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Mehmet Kutman Holdingin borcu konusunda çok hassas olduklarını ve ana amaçlarının holdingin borcunu sıfırlamak olduğunu söyledi. Dikkatinizi çekeyim ana holdingin borçları sıfırlanacak, iştirakler uzun vadeli borçla büyümeye devam edecek.
Bu da hisse geri alımlarında çok da agresif olmayacaklarını bana düşündürüyor. Yani borç ödemek ile hisse geri almak arasında kalırlarsa borç öderler diye tahmin ediyorum. Doğru olan da bu zaten. Holding borcu bittikten sonra önleri çok açılacak.
Şirket iştiraklerinden GPH ve Naturel Gaz büyümeye devam ediyor. Aracı kurumları kendi çapında tıkırdıyor. Enerji iş kolu, liman faaliyeti yapılan yerlerde ihale almaya başladı. Network etkisinin avantajları görülmesi çok önemli.
Bunlar gördüğüm olumlu yönler. Şimdi diğer şirketlerde gördüğüm olası risklere bakalım.
İştirak GPH uzun vadeli borçlarla ilerlediği için faaliyetlerde görülecek yavaşlama borç ödemelerinin aksamasına ya da daha iyi ihtimalle şirketten alınacak temettünün azalmasına sebep olabilir. Aynı risk THYAO, PGSUS ve TAVHL’de de var. Benzer işler. Şu anda öyle bir durum yok fakat pandemi gibi durumlarda sorun yaşayabilir. Aynı havayolları ve havalimanı hizmetleri gibi düşünün.
Fiyatı kısa vadede çok dalgalanıyor. Kısa sürede 6’dan 5’e düştü oradan 8’e çıktı, oradan tekrar 6’ya düştü. Şimdi tekrar 7 üstüne attı. Benjamin Graham’ın dediği gibi “Kısa vadede piyasa bir oylama makinesidir. Uzun vadede ise bir tartıdır.” Bu sebeple kısa vadede yaşanan dalgalanmalara takılmıyorum. Portföy değer düşüşü moralimi bozuyor tabii. Daha o kadar eremedim.
Normal bir zamanda ve likiditenin yüksek olduğu bir ortamda bu şirkete uzun vadeli fonların, sigorta şirketlerinin ve yatırımcıların saldırması gerekirdi. Ama mevcut durumda öyle bir şey göremiyoruz. Bu da büyük satışların olması ve karşılanamamasına sebep oluyor.
TRGYO, FROTO ve ENKAI
Son üç pozisyonum TRGYO, FROTO ve ENKAI’den oluşuyor.
Büyük düşüşe yüksek ENKAI pozisyonu ile girdiğim için çok etkilenmedim. Riskin artması ile ENKAI’ye bir talep oldu. Ek olarak şirkette ortakların hisse alımı devam ediyor. Rusya-Ukrayna savaşının çözüme kavuşturulma umudu da şirketi diri tuttu.
Fakat son düşüşten dolayı daha iyi bir fırsat olarak görmem sebebi ile ENKAI pozisyonlarının bir kısmını EKGYO’ya kaydırdım.
TRGYO ise GYO sektörü içinde tuttuğum bir diğer pozisyonum. Net nakdi ve kira gelirleri sebebi ile düşüşten az etkilendi. Faiz düşüşü ve pozitif ortamdan EKGYO kadar olmasa da pozitif etkilenecektir.
Son olarak yeni aldığım bir pozisyon da FROTO oldu. Euro/Dolar paritesi şu an 1,13’ten işlem görüyor. Euro/TL ise yazıyı yazarken 43,67 TL idi. Bu rakam FROTO’yu rahatlatacaktır. Büyük oranda ihracat yapıyorlar ve ihracatları bu sene rekor kıracak.
Çin tehdidinden bahsediliyor ama daha ticari araçlarla ilgili bir sıkıntı görmedik. Tabii ki etkisi olacaktır ama şimdilik bu kadar fiyat düşüşünü haklı çıkaracak bir şey olduğunu düşünmüyorum.
Çok dayak yediğini düşündüğüm için 910 TL’lerden %8’lik bir pozisyon açtım. Bakalım neler olacak hep birlikte göreceğiz.
Yazıyı bitirmeden LTB Dolar TL grafiğini de verelim.

Toparlarsam
Size 30 Nisan 2024 itibariyle hisse pozisyonum hakkında ufak bilgiler vermeye çalıştım. Neyi neden tuttuğumu açıklamaya özellikle özen gösterdim.
Bu yazıyı yazdıktan sonra 5 iş günü boyunca hisse satışı yapmayacağım. Fakat sonrasında bu pozisyonlarda mevcut durumda yaşanacak değişiklikler sebebi ile alım-satım yapabilirim.
En güvendiğim pozisyonumda, alma ve tutma sebebimi çokça etkileyecek bir değişiklik olursa fikrimi değiştirebilirim.
Bu arada ben bu yazıyı yazarken İTO enflasyon raporu yayınlandı. Nisan’da artış %3,21. Beklenen kadar kötü bir enflasyon değil. Hatta TÜİK genellikle İTO’dan düşük geldiği piyasa tarafından olumlu bile algılanabilir.
Öte yandan petrol varil fiyatı da uzun zaman sonra ilk kez 60 doların altına düştü.ABD-Ukrayna arasında mineral anlaşması imzalandı.
Buraya kadar sabırla okuyup bana katlandığınız için çok teşekkür ederim:)
Sizin hisse pozisyonlarınız ne alemde? Borsadan bıkan ve çıkan tarafta mısınız? Yoksa inatla devam ediyor musunuz? Biraz da sizden dinleyelim.
Bu arada hisselere daha uzun yazı ve videolarla giriş yapalım mı ne dersiniz?
Saygılar.
Yine, sevgiliden mesaj gibi beklenen bir ay sonu yazısı daha 🙂 Elinize sağlık.. LTB Grafiğiniz borsa dışı (gayrimenkul gibi) yatırımlarınızı da içeriyor mu yoksa başından beri bildiğimiz LTB mi?
Selamlar Egemen Bey:) Çok teşekkürler. Gayrimenkul yatırımları maliyeti ile gösteriliyor. Değer kazançlarını eklemedim. Büyük ihtimalle şu anda maliyetinin %40-50 üzerindedir ama sadece satış yaparsam güncellerim. Yoksa işin içinden çıkamam:)
Önemli olan sizin de açıkladığınız gibi hangi hisseyi neden aldığını bilmek. Düşerken de düşerken de bu sebep unutulmamalı ki karardan sapmayalım.