Düşük Maliyet Takıntısından Kurtulmanın 3 Yolu

Herkese selamlar.

Daha önce “Finansal Özgürlük Yolculuğunun Başındakilerin Yaptığı İki Hata” isimli bir yazı yazmıştım.

Kendi deneyimlerimden yola çıkarak yapılan en büyük iki hatanın şunlar olduğunu gördüm:

  • Portföyü sürekli harcayıp baştan başlamak ve bileşik getirinin işini yapmasına izin vermemek,
  • Düşük maliyete takılıp alım yapmamak.

Bugünkü yazıda da düşük maliyete fazla takılmaktan ve iyi şirketlerin hisse senetlerini almayı bırakmaktan nasıl kurtulduğumu sizinle paylaşacağım.

Lafı fazla uzatmadan hadi başlayalım.

1) Gerçek Maliyetin Alternatif Maliyet Olduğunu Öğrenin

Etrafta dolaşan, insanların sıfır maliyetli hisselerini gösterdikleri telefon görüntülerine aldanmamalısınız.

Bunlar, verilen temettüyü bazı aracı kurumların toplam hisse maliyetinden indirmesi sonucunda oluyor.

Bazı aracı kurumlar da bu maliyetleri alış fiyatınızdan hiç indirmiyor.

Yani bunun sadece psikolojik bir etkisi oluyor.

Burada iki yanlış var. İlk olarak “maliyet” kavramına bakış açınızı değiştirmelisiniz. Bir hisse senedinin alternatif maliyeti, temettünün ona ödenen fiyattan düşülmesi ile bulunmaz. Ödediğiniz anaparaya enflasyon eklenmesi ile “alternatif maliyet” bulunur.

Yani diyelim ki 10 TL’ye bir hisse senedi aldınız. O sene tahvil faizi %30 oldu. Sizin için o hissenin alternatif maliyeti bir sonraki sene 10*1,30= 13 TL olur. Yani paranızı hisse senedine değil de tahvile yatırsaydınız 13 TL’niz olacaktı.

Bu hissenin o sene 1 TL temettü verdiğini düşünün. Bazı aracı kurumlarda hissenin maliyeti 9 TL olarak gözükür.

Siz de maliyetim 9 TL diye etrafta gezersiniz. Ama aslında maliyetiniz 1 yıl sonra 13 TL olmuştur.

Bu yüzden alternatif maliyet kavramını öğrenmek ve bunu düşünce yapınıza oturtmak, düşük maliyete takılıp kalmaktan sizi korur.

2) Değer Kavramını Öğrenin

Bir hisse senedini aldınız. Alternatif maliyet kavramına da tam oturtamadınız. İki üç sene sonra hisse 15 TL oldu ama sizin maliyetiniz 5 TL olarak gözüküyor. Belli bir oranda hisseniz de var. Maliyetim yükselmesin diye hisse almazsanız iyi bir şirkette pozisyonunuzu arttırma fırsatını kaçırmış olursunuz.

Bu yüzden alım yapmadan önce “Bu hisse ne kadar eder?” diye sormalısınız.

Bu sizi maliyet arttırmama tuzağından koruyacaktır.

Ya da değer kavramına takılmayıp aylık, düzenli, ufak ufak alımlar yaparak da bu şirketlerde sahipliğinizi arttırabilirsiniz.

3) İyi Şirketlerin Fiyatı Artar

İyi yönetilen, rekabetçi üstünlüğü olan, kârını arttıran şirketlerin fiyatı da uzun vadede kâr ile orantılı olarak artar.

Bu durum, fizik kuralı gibi hemen etkisini göstermese de uzun vadede kesindir. Maliyet arttırmama tuzağından kurtulmanın bir yolu da bunu aklından çıkarmamaktır.

Alım yapmayı maliyetinize değil de şirketin o günkü ve gelecekteki durumuna göre yapmalısınız.

Geçmişe saplanıp kalmak ve hele hele değerle hiçbir ilgisi olmayan bir şey ile alım kararı vermek, sizi hataya sürükler.

Bu yüzden bundan sonra internette birinin çok düşük maliyetli hisse senetleri olduğunu gördüğünüzde, önce onu güzel şirketlerin küçük paylarını aldığı ve hiç satmadığı için tebrik edin. Daha sonra da kendinize niye daha fazla almamış diye sorun.

Düşük maliyet övünülecek bir şey değildir. Çoğu durumda kişinin daha fazla alım yapmadığı için hata yaptığını gösterir.

İyi şirketlerde para kazanmak için hisse yükselirken “maliyet arttırma” riskini alabilmelisiniz. Takdir edersiniz ki bugünkü fiyatı 100 TL olan ve temettüler düşüldükten sonra 10 TL maliyetinizin olduğu bir şirketten 10 adet hissenizin olması hiçbir işinize yaramaz.

Bir şey iyiyse ondan elimizde daha çok olmalıdır.

Bunun tek istisnası, temettü emekliliğine ulaşmış, alımlarını tamamlamış ve artık para harcama kısmına geçmiş, alım yapmayan insanlar olabilir. Onların bile birinci maddedeki alternatif maliyet konusuna odaklanması gerekir, zaten odaklanıyorlardır.

Toparlarsam

Bir hisse senedinde düşük maliyetiniz olması bir şey ifade etmez. Öncelikle maliyet kavramına olan bakışınızı değiştirmelisiniz. Maliyete temettü düşüldükten sonra hisse alım fiyatı olarak değil de “alternatif maliyet” olarak bakmalısınız.

İkinci olarak iyi şirketlerin zamanla fiyatının da artacağını bilmeli ve alım yaparken “maliyete” değil değere odaklanmalısınız.

İnternette dolaşan düşük maliyetli ekran görüntülerine takılmamalı ve bunu gördükten sonra onları iyi hisse senetlerini satmadıkları için tebrik etmelisiniz, sonra da neden daha fazla almadıklarını düşünmelisiniz.

Bu yazıyı insanların düşük maliyete çok takıldıkları için hisse sayılarını arttıramadıklarını gördüğümden dolayı yazdım.

Umarım bu konuya bakış açısını biraz değiştirebilmişimdir.

Sizin bu konuda görüşleriniz neler? Maliyet konusuna takılıyor musunuz? Yoksa bunu aştınız mı?

Saygılar.

Düşük Maliyet Takıntısından Kurtulmanın 3 Yolu

12 Yorum

  1. Oytun demiş ki:

    Harika bir yazi olmus. Ben soyle dusunuyorum. Bir hissedeki ortalama maliyetim hisse fiyatindan daha yuksekte ise dustukce aldigimdaki durum ile ortalama maliyetim hisse fiyatindan dusuk oldugunda yukseldikce aldigim durum ile ayni olacak. Amac lot sayisini artirmak ise hisse almak zorundayiz ve hisse aldikca da maliyet ne olursa olsun uzun vadede ortalama maliyet hemen hemen ayni noktada bulusacak.

    Ocak 22, 2022
    Yanıtla
    • Lattedenborsaya demiş ki:

      Sealmlar Oytun Bey,

      Sırf maliyetim yükselecek diye alım yapmayı kesmenin hiç mantığı yok. Bu pahalı hisseyi alın demek değil. Değer hesabı yapıp karar verirsiniz. Ama sırf temettü düşmüş hisse maliyetiniz artmasın diye alım yapmamak hata maalesef.

      Saygılar.

      Ocak 22, 2022
  2. hsyn demiş ki:

    Sayın: Yiğit bey; bu konuyu bende düşünüyordum. Böyle net ve güzel ifadeniz için sizi tebrik ediyorum, takdir ediyorum. Berhudar olun. Kalın sağlıcakla.

    Ocak 23, 2022
    Yanıtla
    • Lattedenborsaya demiş ki:

      Selamlar Hüseyin Bey,

      Hoş geldiniz:) Uzun vadeli yatırım yaparken hepimizin er ya da geç karşılaşacağı bir durum.

      Umarım kafamız bu konuda daha da netleşir ve engelleri kaldırırız.

      Saygılar.

      Ocak 23, 2022
  3. Emre demiş ki:

    Kaleminize aklınıza sağlık. Bu durumu ben de çok yaşıyorum ama farklı yanlış düşüncelerle. Şöyle ki; tek hisseye yatırım yapmıyoruz, aklımızın yettiğince bir portfoyumuz var, kimi hızlı gidiyor kimi yavaş hatta kimi de bazen düşüyor. Hızlı yükselen hisselerden eklemek yerine henüz yükselmemiş hisselerden mi alsam acaba düşüncesi çoğu zaman pişmanlık yaratıyor. O ana kadar gitmeyen bir hisse yine gitmiyor ya da hızlı giden hissenin iyi fiyat seviyesini kaçırmaya sebep oluyor. Çok uzun vadeli planlarla hisse biriktirsem de, aldığım bir hissenin iki hafta içinde %10 değer kaybetmesi bunu almasam da şunu mu alsaydım fikrine yöneltiyor. Biliyorum ki iyi bildiğim ve inandığım şirketin %10 düşmesi benim için harikulade bir şey ama alım yaparken ki psikoloji kararı etkiliyor, Bu çerçeve her alım kararında doğru çalışmayabiliyor.
    Böyle bir karar mekanizması yerine bu yıl için kendime koyduğum hedefler var, portfoydeki ağırlıkları belirledim, almam gereken hisse adedini mevcut fiyatlardan hesapladım, her ay hepsinden almaya çalışarak ilerliyorum. Yıllık hedef lot sayısını 12 ye bölerek bulduğum aylık hedef lotun bazen altında bazen üstünde gidebilirim ama böylece üst üste 4-5 ay iyi şirketlerimin hisselerinden hiç almama ihtimalini ortadan kaldıracağım diye umuyorum.
    Yazılarınızın devamını umarak, teşekkür ve hürmetlerimle

    Ocak 23, 2022
    Yanıtla
    • Lattedenborsaya demiş ki:

      Selamlar Emre Bey,

      Desteğiniz için çok teşekkür ederim.

      Maalesef çok kişi sizinle aynı sorunları yaşıyor. Siz belli ölçüde bir sistem oluşturup bunu çözmüşsünüz. Tebrik ederim.

      Ayrıca portföye oturması için ve büyümesi için biraz zaman vermek gerekiyor. Bir fidandan koca bir meyve ağacı verimi bekliyoruz bazen. Olmayınca da kesmeye çalışıyoruz. Bu yüzden zaman vermek ve disiplini bozmadan alım yapmak oldukça önemli.

      Bol kazançlar dilerim.

      Saygılar.

      Ocak 26, 2022
  4. Yatırımcı demiş ki:

    :)) Bende maliyet bölümü tam sayı gözüksün diye tek seferde alım yapıyordum şükürki bırakabiildim bu huyumu.

    Fiyatlara-sayılara takılmak çok sıkıntılı bir durum.

    Bırakmam birazda investing portfoy bölümünü kullanmama bağlı orayı kullanarak hesabı kitabı kolaylaştırabilirsiniz.

    Yazı için teşekkürler. Bloga hergün bakıyorum.

    Ocak 23, 2022
    Yanıtla
    • Lattedenborsaya demiş ki:

      Selamlar Sayın Yatırımcı,

      Benim de hisseleri yüzlü sayılara tamamlama hastalığım vardı:) Şimdi unuttum gitti.

      Ben de investing’in portföy bölümünü kullanıyorum. Eksikleri olsa da işimi görüyor.

      Tasarruf ve yatırıma devam.

      Saygılar.

      Ocak 26, 2022
  5. Umut demiş ki:

    Kesinlikle benim de psikolojik olarak aşırı çekindiğim bir konu idi. Ancak obsesyonlarımı aştım. Herşey düşük maliyetli ekran görüntüleri oluşturabilmek içindi. Ancak bu çok gereksiz. Hatta maliyetlerim yükselmesin diye bazen bildiğim trade fırsatlarını da kaçırdım.
    Amaç temettü geliri ise tek bir yolu var o da lot sayısını artırmak…
    Başka yolumuz yok ne yazıkki…
    Lot sayısını artırmak için maliyet de yükselteceğiz. Yeri gelecek güveniyorsak trade de edeceğiz…
    Yıllar sonra bizi maliyetler değil lot sayıları koruyacak…

    Ocak 23, 2022
    Yanıtla
    • Lattedenborsaya demiş ki:

      Selamlar Umut Bey,

      Aynen sizin de bahsettiğiniz gibi ola bir takıntıya dönüyor ve aslında yapmamız gereken şeye odaklanmamızı engelliyor.

      Saygılar.

      Ocak 26, 2022
  6. Küçük Bir Yatırımcı demiş ki:

    Merhabalar.

    Maliyeti düşük tutma amacı çoğumuzda var olan bir kriz. Uzun vade yatırımcılığına aykırı bir tutum oysa bu. Ne yani 10 sene boyunca Ereğli’nin aynı fiyatta olmasını mı istiyoruz? :))

    Bu başlık altındaki 172 yazıyı da böylece bitirdim. Şimdi sırada Warren Buffett’in Mektuplarına başlayabilirim…

    Teşekkür ederim, iyi çalışmalar, takipteyiz…

    Mart 3, 2022
    Yanıtla
    • Lattedenborsaya demiş ki:

      Selamlar Küçük Bir Yatırımcı,

      Bu maliyet takıntısı maalesef çok karşılaşılan bir durum. Fazla takılmamak lazım.

      Çok hızlı okumuşsunuz:) Umarım beğenmişsiniz.

      Saygılar.

      Mart 6, 2022

Yorumunuzu Ekleyin

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.