Site icon Latteden Borsaya

Finansal Özgürlük İçin Ne Kadar Para Gerekir?

Herkese selamlar.

Özgürlüğün bedeli kaç paradır ki?

İster bin yıllar önce Babil’de yaşamış bir deve çobanı olun, isterseniz 50 katlı plazanın bilmem kaçıncı katında çalışan bir modern bir beyaz yakalı; bir efendiniz varsa kölesiniz demektir.

Son 200 yıldaki gelişmeler köleliğin şartlarını iyileştirse de zamanını para, yemek veya barınma karşılığı bir efendiye ya da patrona satma durumunda bir değişiklik olmadı. Kölelerin sadece refahı arttı.

Yazıya başlamadan şu ayrımı yapmama izin verin. Çalışmak iyidir ama sevdiğin şeyi yaparak zamanınızı nasıl harcayacağınıza kendiniz karar verdiğinizde iyidir. Dünyaya bir katkı sağladığınızı düşündüğünüzde, zamanınızı severek yaptığınız bir şeye harcadığınızda iyidir.

Öte yandan burayı okuyorsanız muhtemelen köle olduğunuzun farkına varmışsınınızdır.

Sonra ikinci aşamaya geçersiniz ve aklınıza şu soru gelir: Peki kölelikten nasıl kurtulurum? Özgürlüğümün bedeli nedir?

İşte “Finansal özgürlük için ne kadar para gerekli” sorusu bu işle uğraşan herkesin ara sıra kendine sorduğu çok da önemli bir soru.

2017’nin başında finansal özgürlük blogu Latteden Borsaya’yı kurarken aklımdakilerden biri de buydu.

Özellikle bu işin en başında, daha fikre inanmazken rakam görerek bir yol haritası çizmeye çalışmıştım.

Şimdi de bu soruya cevap olarak üç yol paylaşacağım.

Hadi başlayalım.

Finansal Özgürlük İçin Ne Kadar Para Gerekir?

Finansal Özgürlük Tanımı Kişiden Kişiye Değişir

Bağımsızlığınızı kazanmak için ne kadar para gerektiğini hesaplamadan önce ne için tasarruf ve yatırım yapacağınıza karar vermeniz gerekiyor. Çünkü biriktireceğiniz tutarın ve bunu nasıl biriktireceğinizin bununla doğrudan ilişkisi var.

Bunu biraz örneklerle genişletelim.

20 yaşında finansal özgürlüğünü kazanmayı kafaya koymuş olabilirsiniz.

50 yaşında emekliliğe yakın olabilir ve emekli maaşınıza ek gelir elde etmek için mücadele etmek isteyebilirsiniz.

30’lu yaşların ortalarında enflasyondan ezilmiş, işinizden bıkmış ve bir çıkış yolu arıyor olabilirsiniz.

Bunun yanında geliriniz çok yüksek olabilir ya da çok düşük olup ayı zor geçiriyor da olabilirsiniz.

Borsa ile uğraşacak zamanınız olmayabilir, tahvil yatırımcısı olabilirsiniz ya da gayrimenkul yatırımından anlıyor olabilirsiniz.

Belki de riske çok duyarlısınızdır.

İşte yukarıda saydığım bütün bu etmenler ve daha bir çoğu sizin finansal özgürlüğünüz için nasıl bir yol çizeceğinizi ve ne kadar para gerektiğini etkiler.

Ne kadar paraya ihtiyacınız olduğu, ne kadar risk alabileceğiniz, ne kadar tasarruf etme potansiyeline sahip olduğunuz, ne kadar vadeniz olduğu gibi bir çok etmen işin içine girip ortalığı bir güzel karıştırır ve zorlaştırır.

Ama bu gayet normaldir. Zaten çok kolay olsa herkes finansal özgürlüğünü kazanırdı. Ama kölelik insanlık tarihi kadar eski ve bundan kurtulanların sayısı da bir o kadar düşük.

Öte yandan herkes bu yöntemleri uygulasa bu yöntemler büyük oranda işlevini kaybeder.

Köleler ve efendiler her zaman olacak.

1) Maaşınız Kadar Gelir Elde Etmek

Kölelikten kurtulmanın bir yolu maaşınız kadar pasif gelir elde etmektir.

(Nedir bu pasif gelir derseniz siz uyurken bile sizin için para kazanan her şeyi pasif gelirin içine sokabilirsiniz).

Böylece refah kaybına uğramadan harcadığınız parayı hisselerden gelen temettüler, Eurobondlardan gelen faiz ve evlerden gelen kira tutarı ile ikame edebilirsiniz.

Bu benim de yola ilk çıkarken kullandığım yöntemdi.

Uygulaması kolay dedik. Şimdi bir örnek vereyim.

Mesela 6.000 TL maaş alan bir çalışan düşünün. Toplamda yıllık 72.000 TL maaş almış oluyor.

Günlük de 200 TL bir paraya çalışıyor.

Bu arkadaş yıllık 72.000 TL’lik pasif gelir elde ederse (temettü, faiz, kira) köleliğini satın alıp finansal özgür olabiliyor.

Burada bu gelirin belirlendikten sonra enflasyon oranında artması için gerekli önemleri almayı unutmamak büyük önem taşıyor.

Çünkü her ne kadar Eurobondlardan gelen faiz geliri dolardaki değişmelere bağlı olarak görece çok değişmese de temettüler artıp azalabilir. Kiracı kirayı ödeyemeyebilir.

Bu gibi durumlarda zorda kalmamak için tabii ki alınacak önlemler var.

Bunları şöyle sıralayabiliriz:

Burada son olarak temettülerinizi bu denkleme koyarken şirketin verdiği temettüyü düzenli ve artan miktarda ödediğine dikkat etmeniz gerekir. Yani şirket bir sene 1 TL ertesi sene 0,20 TL brüt temettü veriyorsa bu da planlarınızı bozar ve bu oynak orana da güvenip finansal bağımsızlık yolculuğuna çıkamazsınız.

Mesela %15 temettü veren bir şirkete güvenerek yatırım yaptınız ama şirket döngüsel. 3 sene sonra temettüsünü %50 azaltırsa o zaman hisse satarak aradaki açığı kapatmanız gerekir. Döngüsel şirketin temettüsü azaldıysa kârı da azalmış olabilir. Piyasa, kârı azalan temettü şirketlerine acımayabiliyor. Bu da sizin emekli maaşınızı %50 azaltabilir.

Bunun için Temettü Padişahları 2021 Listesi örnek olabilir. Oradaki şirketlerin ortak özellikleri size aradığınız şirketi bulmada yardımcı olabilir.

Yurt dışında ise temettüsünü 25 yıldır arttıran Dividend Aristocrats ve 50 yıldır arttıran Dividend King şirketleri ve ETF’leri var. Bu şirketlerin özelliklerini de inceleyebilirsiniz.

2) Portföyünüze Enflasyon + %4 Getiri Elde Edecek Bir Sistem Kurmak

Finansal özgürlük için gereken parayı hesaplamak için bir diğer yöntem de “%4 Kuralı”.

Bir önceki yöntemde maaşımız kadar temettü geliri hedeflerken bu yöntemde gereken toplam parayı hesaplıyoruz.

Ana amacımız kendimize öyle bir portföy yapmak ki bize Enflasyon +%4 getiri sağlasın. Siz de %4’ü çekip harcayın, kalanı içeride bırakın. Anaparanız ise enflasyon dahil nemalanmaya devam etsin. Hatta artsın. Böylece reel olarak hiç değer kaybetmesin. Siz de emekli maaşınızdan olmayın.

Bunu kullananların dikkat etmesi gereken, bu çalışmaların Amerika’da %50 tahvil ve %50 hisse senedi (S&P 500 Endeks Fonu) getirilerinin hesaplanarak yapılmış olmasıdır. Yaklaşık 40 senelik zaman aralıklarında en az çekim miktarı belirlenerek %4 rakamına ulaşılmış.

Ülkemizde ise böyle yapılmış bir çalışma yok. Bu yüzden bu tutarı sadece hisse senetleri ile elde etmeye çalışmak olası bir dalgalanmada sorun yaratabilir.

Bu yüzden Eurobond ve kira getirisi ile desteklemek mantıklı olabilir.

Bu kuralın bir avantajı hisse senedi yatırım fonlarına ve Eurobond fonlarına yatırım yaparak da elde edilebilmesi. Yani birkaç iyi fon bulduktan sonra sizin fonları takip etmekten başka yapacağınız bir şey kalmıyor. Tabii bol bol tasarruf edip yatırıma para aktarmak dışında… Gelirinizi arttıracak zamanınız oluyor yani.

Şimdi bir örnek verelim.

Finansal özgürlüğümüzü ilan ettikten sonra portföyümüzün %4’ünü harcayacağız demiştik ya, işte toplam portföy büyüklüğüne de buradan gideceğiz.

Mesela yıllık 72.000 TL’ye ihtiyacı olan birinin toplam portföy büyüklüğü o sene için 72.000/4=18.000*100=1.800.000 TL oluyor.

Yani 1.800.000 TL’yi enflasyon + %4 arttırıp 72.0000 TL’sini harcayıp kalan tutarı seneye enflasyondan korunmak için bırakıyoruz.

Diyelim ki enflasyon o sene için %20 olsun. %24 getiri elde etmiş olalım. Portföy 432.000 TL artmış oldu. İhtiyaçlarımızı karşıladıktan sonra kalan 360.000 TL’yi 1.800.000 TL’ye ekliyoruz ve bir sonraki sene başında portföyü 2.160.000 TL olarak devam ettiriyoruz.

Bu stratejiyi uygularken Acil Durum Fonu oluşturmak yine yararlı olabilir. %50 hisse senedi fonu %50 Eurobond kullanabilirsiniz.

Burada döviz cinsinden (Eurobond ya da yabancı hiss senedi gibi) bir yatırım aracı kullanıyorsanız Türkiye enflasyonu değil de hangi ülkenin para birimini kullanıyorsanız o ülkenin enflasyonunu hedefleyebilirsiniz.

Bunu biraz açarsam: Mesela dolar getirisi olan Eurobond kullanıyorsunuz. %10 getirisi var. ABD enflasyonu da %5 olsun. Bu sefer harcayacağınız %4 değil de %5’e çıkar. Bunu da ister refahınızı arttırmakta isterseniz de bileşik getiri makinesini daha hızlı çalışmakta kullanabilirsiniz.

Finansal özgürlüğe ulaşmak için gereken portföy büyüklüğünün bulunmasında kullanılan %4 kuralında birçok istisna bulunuyor. Bu istisnaları yorumlarda soracağınız sorular ile genişletiriz.

3) Harcamalarınızın 300 Katı Bir Portföy Yaparak O Harcamayı Ömür Boyu Karşılamak

300 kuralı ise %4 kuralından türetilmiş bir yöntem.

Kabaca aylık harcamanızın 300 katını biriktirdiğinizde artık finansal özgürlüğünüzü kazandığınızı gösteriyor.

Aylık 6.000 TL harcayan biri 300*6.000=1.800.000 TL biriktirerek finansal özgür olabiliyor.

Benim bununla ilgili sevdiğim şey süreci parçalara bölebiliyorsunuz.

Sonuçta finansal özgürlük uzun bir süreç. Bu tutarın birden elinizde olmasını kimse beklemiyor. Zaten olsa bile eğer siz gerekli olgunlukta değilseniz bunu sürdüremeyebilirsiniz.

Bu yüzden benim de ara sıra kullandığım gerekli tutarı bölme yönetimi kullanabilirsiniz. Nasıl mı?

Mesela su faturasına 50 TL ödüyorsunuz. 50*300=15.000 TL eder. Bu tutarı biriktirdiğinizde bir daha ömür boyu su faturası düşünmek zorunda kalmayacaksınız demektir.

Kira tutarınız 2.000 TL mi? 300*2.000=600.000 TL’lik bir portföyle ömür boyu kira derdine düşmezsiniz.

Ya da amacınız sadece tatil parası biriktirmektir. O zaman da 300 kuralını kullanabilirsiniz.

Böylece bunları parça parça biriktirerek finansal özgürlüğünüze ulaşırsınız ve süreci de daha eğlenceli hale getirirsiniz.

Ya da sadece bu tutarların bazılarını bütçenizi hafifletmek için biriktirirsiniz.

Finansal Özgürlük Hesap Makinesi

Ne kadar getiri elde etsem ne kadarda emekli olurum tarzı sorulara cevap vermek için yukarıdaki formülleri kullanıp kendi hesaplamanızı gelirinize göre yapabilirsiniz.

Alternatif olarak finansal özgürlük hesap makinesi ile oynayıp tutarı bulabilirsiniz.

Toparlarsam

Sizlere finansal özgürlük için gerekli olan tutarı hesaplamanız için üç yöntemi yazdım.

Tutarlar herkesin beklentileri ile değişmekle birlikte aşağı yukarı size bir fikir verecektir.

Peki sizin finansal özgürlüğünüz için ne kadarlık bir tutar lazım? Bu tutara ulaşmanın neresindesiniz?

Biraz da sizden dinleyelim.

Saygılar.

Exit mobile version