Kazanan Yatırımcıların Diğer 6 Özelliği

Herkese selamlar.

Bir önceki yazıda, kazanan yatırımcıları tavşanlardan ayıran ilk 6 davranışı inceledik. Plan yapmanın, zararları hızlı kesmenin ve karşıt fikirleri dinlemenin önemini gördük. Ama yolculuk burada bitmiyor.

Kazanan yatırımcıları uzun vadede ayakta tutan, onları dalgalı piyasalarda sağlam duran ve hatalarına rağmen ilerlemelerini sağlayan başka alışkanlıklar da var.

İşte şimdi oyunun ikinci yarısına geçiyoruz: Kazanan yatırımcıların diğer 6 ileri davranışı.

Hadi başlayalım.

1) Mütevazı Ol

Yatırım dünyasında kaybedenler her zaman haklı olduklarını düşünür ve piyasa ile inatlaşırlar. Kazananlar ise mütevazidir.

İlk yazıda, çoğu hamlemizin hatalı olacağı bu oyunda yüksek egoya sahip olmanın ne kadar kötü sonuçlar doğurabileceğini görmüştük çünkü yüksek ego sizin haksız olduğunuzu kabul etmenizi engelliyor ve kaybeden hisselere mahkum ediyordu.

Global Finansal Krizin kendine aşırı güvenen, isminin önünde birçok ünvanı olanlar tarafından çıkarıldığını ve öngörülemediğini düşünün. Long Term Capital Management’in çoğu doktoralı, bazısı nobel ödüllü yüksek IQ’lu çalışanlarının az kalsın finansal sistemi çökerteceğini aklınıza getirin. .

Kitapta uzman yanılgısına başka örnekler de var. Mesela Harry Warner 1927’de “Kim aktörlerin konuşmasını ister ki?” derken, IBM Başkanı Thomas Watson 1943’te “Dünyada en fazla beş bilgisayar yeter” diyordu. Bugün gülüp geçiyoruz ama o günlerde bu cümleler ciddi öngörülerdi.

Peki ya kalabalıklar?

İlginç bir şekilde, çoğu zaman daha isabetliler. 1987’de yapılan jelibon deneyi bunun kanıtı. Yapılan araştırmada katılımcılara bir kavanozda kaç jelibon olduğunu tahmin etmeleri istenmiş. 56 öğrenciden hiçbiri kavanozdaki jelibon sayısını olan 850’yi bilemedi. Bununla beraber, tüm yanlış tahminlerin ortalaması gerçek sayıya sadece %2,5 uzaktı.

Michael Mauboussin 2007’de deneyi tekrarladı ve aynı sonuca ulaştı. Ortalamalar, doğru yanıta en iyi tekil tahminden bile daha yakındı. Etkin piyasa hipotezinin bu kadar kabul görmesinin sebebi de budur.

Yani piyasa dediğimiz “kalabalık”, bireyler tek tek yanılıyor olsa bile, bütün halinde şaşırtıcı derecede doğruya yakın olabilir.

Bu yüzden de ABD’de endeks fonları bu kadar gelişirken aktif yönetilen fonlara akan para düşmeye devam ediyor. Fakat kalabalıklar da bazen yanılabiliyor. Çünkü işin içine sürü psikolojisi ve duygular giriyor.

Herkes bu kadar yanılırken, %30-70 oranında yanlış karar alınan bir oyunda yüksek egoya sahip olmanın kaybeden bir tavşan davranışı olduğunu unutmayın.

Kazananları kaybedenlerden ayıran en büyük özellilerinden biri bu oyunda hatalı olabileceğini kabul etmek ve stratejiyi buna göre kurmaktır.

Şimdi de başka bir kazanan davranışı olan sessizce işini yapmaya bakalım.

2) Sessiz Çalış

Kazananlar yatırımların hakkında kiminle konuştuğuna ve nasıl konuştuğuna dikkat ederler.

Kaybedenler ise aldıkları hisselere neredeyse fanatiklik derecesinde bağlılık gösterirler ve en çok sevdikleri şey ellerindeki varlığı olabildiğince çok kişiye anlatmaktır.

Ne yazık ki bu durum, anlattıkları insanların gözünde ahmak gibi görünmeden o fikirden vazgeçmeyi imkansız hale getirir. Benim portföy paylaşımı yaparken en çok zorlandığım konulardan biri de açıkçası bu.

Bu durum ise tamamen, insanın kendi kendine koyduğu gereksiz bir engeldir.

Kazananlar Başlarını Öne Eğerler ve Yaptıkları İşi Yapmaya Devam Ederler

Tavşanlar, bekledikleri getirileri övüne övüne anlatmasalardı, muhtemelen sıkışıp kalmaya bu kadar meyilli olmayacaklardı.

Bu sebeple siz siz olun aldığınız pozisyonun size neler kazandıracağını herkese anlatmayın.

Bu zamana kadar kayıpların normal olduğunu görmüştük. Aynı kayıplar gibi kazançlar da normaldir. Övünülecek bir tarafı yoktur. Üstelik sizi geri dönülmesi zor bir yola sürükleyebilir.

Çok para kazandığınızda, Kanuni Sultan Süleyman’ın Mohaç Meydan Muharebesi gecesinde kendi mezarını kazdırıp içinde uyuduğunu unutmayın. Zafer de yenilgi de geçicidir. Önemli olan yaptığın işi sessizce yapmaya devam etmektir.

Zaferin tadını çıkarın ama para kazanmayı kutlanacak bir zafer olarak görmeyin.

Şimdi de her zaman temkinli olmayı ve köşede her zaman bizi mahvedebilecek riskler olabileceği gerçeğini kabul etmeyi konuşalım.

3) Aşağı Yönlü Riski Görmezden Gelme

Çoğumuz 100 kat gidecek hisselerin peşindeyiz. Özellikle güzel hikâyeler anlatan patronlara siren sesine koşar gibi koşan kalabalıklar var.

Güzel bir hikaye, onlarca kat kazandırma potansiyeli, sürüye uyma psikolojisi özellikle kaybeden tavşan yatırımcıları büyülüyor ve aşağı yönlü riskleri unutmalarına sebep oluyor.

Mesela;

  • Enron: “Yeni ekonomi yıldızı” denildi, bir gecede çalışanlarının emeklilik paraları ile birlikte bir çok yatırımcının portföyünü sıfırladı.
  • FTX: Dünyanın en büyük kripto borsalarından biri olarak lanse edildi fakat bir gecede milyarlarca dolar buharlaştı. Bazen cyrpto yatırımı yapmadığım için pişmanlık duyuyorum. Sonra da tek hesabımın FTX borsasında olduğu aklıma geliyor. Hayat çok garip.
  • Bizim piyasamızda: 2000’lerin başında İMKB’de “yeni patron” hikâyeleriyle uçan pek çok hisse, yatırımcısını batırdı. Son yıllarda enerji hisselerinde yaşanan çöküşü de aklınıza getirebilirsiniz. İnsanlar genellikle başarı hikayelerini bilirler ve akıllarında tutarlar. Kötü sonla biten hikayeler ise hemen unutulur. Finansal hafıza, özellikle konu felaketler olduğunda çok kısa ömürlüdür.

Kazananlar yükseliş ihtimalinin olduğu gibi düşüş ihtimalinin de olduğunun farkındadır ve buna ayak uydururlar.

Kaybeden tavşanlar ise bütün ön yargıları ile zarar ettiren hisselere tutunmaya devam ederler.

Yatırımda bütün olasılıkların masada olduğunu bilmek oldukça önemlidir. Kayıp da kazanç da bu oyunun doğal bir sonucudur.

Şimdide kazanan yatırımcıların bir başka esnekliği olan açık görüşlülüğe bakacağız.

4) Açık Görüşlü Kal

Daha önce blogda çok kez söylediğim gibi hisse senedi piyasasında para kazanmanın birçok yolu var. Temel analizciler, teknik analizciler, momentum yatırımcıları, kısa-orta-uzun vadeli yatırımcılar, işlemciler. Ben de yaklaşık 9 yıldır blog yazıyorum ve çeşitli yollardan para kazanan birçok insanla tanıştım.

Zaman içinde birçok insanın değişik tekniklerle ve stratejilerle para kazandığını gördüm.

Kazananlar Bütün Fikirlere Açık Görüşle Yaklaşırlar

Her zaman söylediğim gibi kaybetmenin ise yolları daha sınırlı.

Bu sebeple yeni yollar aramaktan çekinmeyin. Kazananların yollarını öğrenip stratejiler oluşturmaya çalışın. Açık fikirli olmak gelecekte olacak olan olaylara göre pozisyon alan biz yatırımcılar için artı bir özellik değil adeta zorunluluktur.

Kazananlar bütün yolları denemeye ve öğrenmeye istekli açık görüşlü insanlarken, kaybedenlerin kaybettikleri fikre sıkı sıkıya bağlandıklarını görmüş olduk. Yatırım futbol maçında tuttuğunuz takımı ömür boyu bırakmamak değildir. Burası esnek olmanız ve kendinizi sürekli yenilemeniz gereken bir yerdir.

Şimdi de kaybedenlerin kaybettiklerinde sığındığı bahanelere bakacağız.

5) Bahanelere İzin Verme

Kaybedenler bahane uydurmaya meyillidir. Şuçu başkasına attınız mı belki rahatlarsınız ama artık buraya kadar geldiğimize göre bahaneye değil eyleme geçmeye ihtiyaç duyduğumuzu iyice öğrenmiş olduk.

Kaybedenler Kendini Kandırır, Kazananlar ise Buna İzin Vermez

Şimdi size kitaptan kendinizi kandırırken kullanabileceğiniz bazı bahaneler aktaracağım. Eğer kendinizi bunları söylerken bulursanız silkelenip kendinize gelme vakti gelmiş de geçiyor demektir.

  • “eğer şöyle olsaydı…”,
  • “Şu olay olmasaydı aslında haklıydım”.
  • “Henüz olmadı ama beklediğim er ya da geç olacak”.
  • “Yatırım yaptığım sırada böyle bir şey olacağı kimin aklına gelirdi ki” gibi bahaneler.

Buna bir de Peter Lynch’in Borsada Tek Başına isinli kitabından en tehlikeli sözleri ekleyelim:

  • “Zaten bu kadar düştü, daha fazla düşemez.” (Bu tam bir kumarbazın yanılgısı önyargısı örneği, bal gibi de düşer) Hatta David Einhorn’un bu konuda bir sözü var eklemeden edemeyeceğim: %90 doksan düşmüş hisse senedine ne denir? Önce %80 düşmüş sonra da %50 daha düşmüş hisse senedi”
  • “Bir hissenin dipte olduğunu her zaman anlarsın.”
  • “Sonunda bütün hisseler düştüğü yerden kalkar.”
  • “Biraz yükselsin satarım.”

Bir daha kendinizi bu bahaneleri söylerken bulursanız, kaybedenlerin davranışını sergilediğini unutmayın!

Şimdi de statüye bakacağız.

6) Statüye Aldanma

Takım elbise, LinkedIn’de parlayan profiller, fon yöneticisi unvanı… Bunlar başarı garantisi değildir. Hatta çoğu zaman sadece statü illüzyonudur.

Bugün sosyal medyada yüzbinlerce takipçisi olan “finans influencer”ları var. Kimi gerçekten bilgili ama kimisi sadece gösterişli içerikler üreterek insanları peşinden sürüklüyor.

Kazananlar Statüye Şüphe ile Yaklaşır

Aynı şekilde, CV’sinde “prestijli fon yöneticisi” yazan ama yıllarca endeksin gerisinde kalan yüzlerce profesyonel tanıyoruz. Bu sebeple yapılan işe bakılmalı ve süslü sözlere aldanmamalıdır

Ronald Reagan’ın sözü yatırım dünyasında da geçerlidir:

“Güven ama sorgula.” Ya da atalarımızın değimiyle “aynası iştir kişinin lafa bakılmaz.”

Sonuç

Borsada kalıcı başarıyı yakalamak için şansa değil, bu 12 davranışa ihtiyacımız var. İlk bölümde temel taşları koyduk, bu yazıda da kazananları uzun vadede farklı kılan disiplinleri gördük.

Mütevazılık, açık görüşlülük, bahanelerden uzak durmak ve statü illüzyonuna kapılmamak… Bunlar basit görünebilir ama yatırım dünyasında fark yaratan detaylardır.

Unutmayın: Kazananlar hatalarını kabul edip ders çıkarır, kaybedenler ise hatalarına tutunur.
Artık seçim sizin: Tavşan mı olacaksınız, yoksa gerçekten kazanan bir yatırımcı mı?

Saygılar.

İlk Yorumu Siz Yapın

Yorumunuzu Ekleyin

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.