Site icon Latteden Borsaya

Howard Marks Makaleleri 1994-3: “Günümüz Piyasalarında Risk” Makalesinin Yeniden Değerlendirilmesi

Herkese selamlar.

Geçen sene büyük yükselişler yaşayan hedge fonlar, bu sene ellerindeki kılıçların iki tarafının da keskin olduğunu öğreniyor. Uyguladıkları riskli stratejiler, bazılarının yok olmasına sebep oluyor.

Howard Marks da bu makalesinde neler olduğundan bahsedip çıkarılacak derslere değiniyor.

Hadi başlayalım.

Yedi hafta önce, “Bugünün Piyasalarında Risk” isimli bir makale yayınlamıştım. Özünde, 1993 yılı boyunca uygulanan riskli stratejilerle elde edilen mükemmel getirilerin, birçok piyasada korku faktörünü erozyona uğrattığından ve muhafazakâr sabit getirili yatırımlardaki düşük getiri ile birleşerek, birçok yatırımcıyı risk eğrisinde “dev bir adım atmaya” sevk ettiğinden bahsediyordu. Ayrıca düşen faizlerin varlık fiyatlarını arttırarak iyi getiriler elde edilmesine sebep olduğundan ve faizlerin diğer tarafa yönelmesinin tersine bir etkiye sebep olabileceğinden bahsetmiştik. Son olarak, diğerleri açgözlülükle ve çok da korkmadan ihtiyatsızca davranırken, ihtiyat seviyemizi arttırmamızın önemi vurgulamıştık.

Ne yazık ki, aradan geçen yedi haftada meydana gelen olaylar bu gözlemlerin yerinde olduğunu gösterdi. Bu makalenin amacı aradan geçen yedi haftada meydana gelen olayları gözden geçirmek, anlam çıkarmaya çalışmak ve öğrenilecek dersleri aramak. Bu makale, gelip geçici olmayan temel yatırım kurallarını anlamak ile ilgili olacak.

Mevcut “düzeltme”, 4 Şubat’ta FED’in enflasyon düşüncesini ve fiyatlardaki yükselişi engellemek için kısa vadeli faizleri arttırması ile başladı. Tahvil piyasasındaki hava çabucak kaçtı, düşüş hızlı ve derin oldu. Bir süre kötü günlerin yanında iyi günler olsa da, tahvil piyasası faiz artışının başladığı noktaya hiç dönemedi. 30 yıllık Hazine Tahvilinin getirisi 28 Ocak’taki %6,21’den, Nisan’da %7,40’a çıktı. Değeri de 100.41’den 86.22’ye düştü. Düşüş hızlıca diğer varlık sınıflarına da sıçradı ve riskli stratejiler benimseyen birçok yatırımcı haşin sonuçlarla karşılaştı.

Bazı yorumcular ekonominin ve sanayinin temellerinin iyi olmaya devam ettiğini iddia ettiler. Fakat bahsedilen olumlu gelişmelere ederinden fazla değer verildiği ortaya çıktı ve sonuçta değerlemelerde meydana gelen düzeltme acı verici oldu. O zaman alacağımız ilk dersi not etmenin zamanı geldi: Başarılı bir yatırım yapmak için alınacak varlığın temel göstergeleri kadar ona ne kadar ödediğiniz de önemlidir.  

Fakat FED’in faizleri yarım puan arttırması neden böyle bir felakete yol açtı ki? İlk olarak, politika faizinde yaşanan küçük bir artış daha fazlasının yolda olduğu izlenimi yarattı. Daha da önemlisi, artış yatırımcıların iyimserliğinden büyük bir parça kopardı ve korkularını tekrar uyandırdı. Ocak ayı boyunca, yatırımcılar hiçbir şey kötü gitmeyecekmiş gibi davranıyordu. İlk faiz artışı onlara bazı şeylerin kötü gidebileceğini hatırlattı ve gerçekten de bazı şeyler kötü gitti. Böylece aşırı coşkulu bölgeden bir salınım gerçekleşti.

FED’in faiz artışı yatırımcıların gözlerini olumsuz gelişmelere açtıktan sonra, yatırımcılar ayrıca Kore, Japonya ve Çin’deki tansiyonun, yenin gücünün ve Whitewater’ın üzerindeki belirsizliğin de farkına vardı. Bunlar olurken, başkanlık seçimlerini kazanması muhtemel adayın suikaste uğramasıyla Meksika kendi düzeltmesini yapıyordu. Buradan alınması gereken önemli ders ise, piyasa katılımcıları ne zaman hiçbir şey kötüye (ya da iyiye) gitmeyecekmiş gibi davransa, bu psikolojideki aşırı bir salınıma işarettir (Nisan 1991’de yazdığım makalede bahsetmiştim), bunun farkına varılmalı ve harekete geçilmelidir. Roseanne Rozanadana’nın Saturday Night Live’da dediği gibi “Her zaman bir şeyler çıkar.” Her şeyin iyi gideceğine dayanan yatırım kararları başarısız olmaya mahkûmdur.

            Eğer tahvil fiyatlarındaki düşüşü başlatan kıvılcım faiz artışıysa, düşüşler neden aralarında yabancı tahvillerin, hisse senetlerinin ve emtialarında olduğu diğer birçok piyasa yayıldı. Stratejik çeşitlendirmenin faydaları nerede? Aşağıdaki etkenlerden bahsederek bu soruya cevap vereceğim:

Bu ve benzeri sebeplerden ötürü, varlık fiyatları beklenenden daha çok birbiri ile bağlanmış olabilir.

            Mevcut düzeltmede en bahsedilmeye değer şey, belki de bazı önde gelen hedge fonu yöneticilerinin rolüdür. 25 Şubat’ta George Soros’un Quantum Fonu’nun yen pozisyonundan bir günde 600 milyon dolar zarar ettiği söylendi. 1 Nisan’da Michael Steinhardt’ın yönettiği 5 milyar dolarlık fonun, tahvil fiyatlarındaki büyük düşüşten dolayı 1 milyar dolar eridiğini okuduk. Askin Capital Management’in  Granite Fon’unun yatırımcıları, ipoteğe dayalı menkul kıymetlerde sermayelerinin %100’ü olan 600 milyon dolar kaybettiler.

            Hedge fonlar 17 Şubat tarihli makalemin büyük bir kısmını işgal etmişlerdi çünkü bu fonların ortalama bir yatırımcının sahip olduğundan yüzlerce kat daha fazla risk tolensları var. Bu yüzden de akabinde öğreneceğimiz tecrübe değerli ve son derece büyük dersler içeriyor. Bütün yatırım davranışına uygulanabilecek gözlemlerim şu şekilde:

Şu anda bütün dikkatleri üzerinde toplayan ve öne çıkan hedge fonlar -1993’te favori olan ve bu sene daha az ilgi çeken- ulaştıkları büyüklükten dolayı eskiden yaptıkları ve onlara ünlerini sağlayan ve çok kazançlı olan değerinin altında fiyatlanan mikro-fırsatlara değil de bütün dünyadaki makro olaylara yatırım yapmak zorunda kalıyorlar. Bu da bizi vurgulamamız gereken çok önemli bir noktaya getiriyor.

Bu fonlar, çok yüksek getiriler hedefleyen ve bunun için de Hazine Tahvili piyasası gibi görece etkin piyasalarda yüksek kaldıraç kullanan yöneticiler tarafından yönetiliyor. Bu bağlamda, tam da bizim benimsediğimiz felsefenin tersini yapıyorlar.

Bizim yaklaşımımız etkin olmayan piyasalardaki düşük riskli fırsatların kullanılmasıdır ve bu da etkin piyasalarda agresif işlemler yapmanın tam tersidir. Kendimizi diğer yatırımcılardan daha fazla bilgi sahibi olabileceğimiz piyasalarla sınırlarız. Kayıplardan kaçınmayı, kazanç elde etmenin önüne koyarız. Kaldıraç kullanmayı amaçlamayız.

Etkin olmayan piyasalar tanım olarak likit değildir ve ara sıra dalgalanırlar fakat onlara kaldıraç kullanmadan ve uzmanlaşarak yatırım yapmanın yatırımcıların için çok fazla risk almadan yüksek getiri elde etmenin en iyi yolu olduğunu düşünüyoruz.

Ayrıca gözlem yapabilen yatırımcıların mevcut durumdan çok değerli dersler çıkaracağını düşünüyoruz. Sizinle birlikte öğrenmek için can atıyoruz.

11 Nisan 1994

Exit mobile version