Site icon Latteden Borsaya

Yurtdışında Yatırım Yapmamamın 5 Nedeni

Herkese selamlar.

Son zamanlarda bana çok fazla “Niye yurtdışında (genellikle ABD’de) yatırım yapmıyorsun?” soruları geliyor.

Önce şu tespiti yapalım: TL’nin son yıllarda aşırı değer kaybetmesi, para ve maliye politikasında yaşanan öngörülemez değişikliklerin yarattığı sistemsel şoklar ile insanların hem TL’ye hem de borsaya olan güvenleri zedelenmiş durumda. Bu yüzden bu tür soruların çoğalması doğal.

Sonuçta insan geleceğe güvenle bir şeyler bırakmak istiyor. Aynı mezarını görkemli bir piramit şeklinde yaptıran bir firavun ya da basitçe çocuklarına gözü arkada kalmayacak şekilde bir varlık bırakmak isteyen bir anne-baba gibi. Yani hepimiz aslında çalışmalarımız boşa gitmesin istiyoruz.

Bu yüzden de güvenli bir yatırım arıyoruz.

Geleneksel usulde yatırım yapan insanlar altın ya da döviz alıp köşeye atarken, bazıları da oturacağı evi alma derdinde oluyor.

Biraz ucundan borsaya bulaşmış ve zehri almış olanlar ise hem borsanın tadını aldıklarından hem de potansiyelini bildiklerinden daha sakin olan yurtdışı borsalarda yatırım yapma arayışına giriyorlar.

Paranın tadını aldıktan sonra borsadan çekilebileceğini düşünmek, aptallıktır. Borsanın büyülü çevresine bir kez giren kişi, bu ebedi tahrike kapılmış, anahtarı okyanusun dibinde olan ve parmaklıkları hiçbir zaman aralanmayan hücreye girmiş demektir.

Karışıklığın Karmaşası 1688

Hoş, doğası gereği bütün borsalar oynaktır. Çünkü için işinde insan ve insan psikoloji bulunur. ABD borsasının da %50’ye yakın değer kaybettiği zamanlar da az değildir ama 100 yıllık ya da 10 yıllık nereden bakarsanız bakın bir yükseliş görürsünüz. Hem de 2008’den beri yurt dışında yaşanan boğa piyasası hem de doğal olarak karşılaştırdığımız Türk borsasında yaşananlar ve öngörülemezlik insanları o oynaklıkları bile hoş görmeye itiyor. Buradan da kaçmaya. Aynı buradaki işini bırakıp göçmeye çalışan insanlar gibi…

Peki ben neden yurt dışında yatırım yapmıyorum ya da yapamıyorum.

Hadi başlayalım.

Yurtdışında Yatırım Yapmamanın 5 Nedeni

1) Tasarruf Oranlarım Çok Düşük

2017 yılında yatırıma başladığımda 9.000 TL gibi param vardı. Sonra da maaşımdan ufak ufak tutarlarla yatırım yapmaya devam ettim ve buralara kadar geldim.

200-300 TL gibi tutarlarla ülkemizdeki borsadan az da olsa hisse senedi alabiliyorum. Fakat mesela 500 TL’yi dolara çevirdiğimde çok az bir tutar yapıyor. 60 -70 dolarla yurtdışında hisse almaya kalksam bunu başaramam.

Eğer dolarla kazansaydım ve tasarruf etme gücüm yüksek olsaydı yurtdışı yatırımı tabii ki değerlendirirdim.

2) Düşük Alımlar İçin Komisyon Oranları ve Vergiler Çok Yüksek

Aracı kurumların çoğu 25 dolar gibi minimum komisyon oranları ile çalışıyorlar. Zaten her ay 100-200 dolarlık yatırım yapacağım. Bu yüzden 25 dolarını doğrudan komisyona vermek çok akıl kârı değil.

Düşük komisyon oranlı yurtdışı siteler de var. Buralarda da vergi ve miras gibi sorunları çözemiyorum.

3) Buradaki Şirketleri Daha İyi Tanıyorum

Peter Lynch çok sık olarak: “Avantajınızı kullanın” der. Avantaj derken bireysel yatırımcılar olarak alışveriş yaptığımız, çalıştığımız ya da ailemizin sevdiği yerlerdeki fırsatları değerlendirmemizden bahseder.

Bazen kurumsal yatırımcılardan çok daha avantajlı olmamı sağlayan bu durumu ülkemde kullanabilirim ama yurtdışında, olmadığım bir yerde yapamam.

O zamanlar farkına varmadığım ama 2007 yılında bana çok pahalıya mal olan bir şeyden bahsetmek istiyorum size.

2007’de İzmir’de üniversite 3. sınıftayım (İzmir’i ve Beyaz Fırın’daki küçük pizzaları hala özlüyorum). Ev arkadaşım sürekli BIM diye bir marketten alışveriş yapardı. O kadar fanatik bir hale gelmiştiki, onun peyniri, onun yoğurdu, onun makarnası derken ev BIM ürünleri ile dolmuştu. O zamanlar yoğun olarak tükettiğim şeyler makarna ve hazır çorba olduğu için bu değişimin farkına pek varamamıştım.

Eğer Peter Lynch’in kitaplarını o zaman okusaymışım ve İngiltere’ye, Almanya’daki Aldi’nin yaptıklarından haberim olsaymış BIM’i belki de o zaman kaçırmayacak ve elimde sıkı sıkıya tutacakmışım. Ama kaçırdım.

Bundan bir kaç sene önce de bir restoran halka açıldı. baktım ne yayılabiliyorlar ne de ürünlerini tüketiyorum. Hiç o işlere girmedim.

O hisse de bir arpa boyu yol gidemedi.

Peter Lynch’in üstteki yazısının Twitter yorumlarında da arkadaşlarımız bir ton böyle örnek verdiler. Daha da çoğaltmak mümkün.

Ama kısaca gözümüzün önünde çok fazla olay oluyor ve biraz etrafa bakarak bunları yakalayabiliriz. Bunu Amerika’da yapamam.

4) Portföy Yurtdışı Çeşitlendirme Yapmak İçin Çok Düşük

Blogun sıkı takipçileri biliyorlardır. Elimde yaklaşık 5.000 dolarlık Eurobond tutuyordum ama bunları yaklaşık 1 sene önce bozdurdum. Hatta vergisinin son taksidini de geçenlerde ödedim. Bozma sebebim portföyün küçük olması ve çok fazla çeşitlendirme yapmama kararımdı.

Yeni planıma göre portföy 500.000’i geçtiğinde ufak ufak (şartlar da uygun olursa) sadece faizini almak için Eurobond biriktirmeye başlarım.

1.000.000 sınırını geçtikten sonra da yurtdışı borsalarda “Dividend Aristocrats” ve “Dividend Kings” hisselerine yatırım yapmayı düşünüyorum. Bunlar sırasıyla temettüsünü ard arda 25 sene ve 50 sene arttırmış şirketler oluyor. Başka kısa dönemli fırsatlar olursa da değerlendirmek konusunda geri durmam. Fırsat derken neden bahsettiğimi biraz açayım.

Mesela Peter Lynch’in makalelerini çevirirken “Trene Atlayın” isimli makalesine sıra gelmişti. Yazıda ABD’de Cedar Fair isminde bir eğlence parkı şirketinden bahsediyor ve ne zaman alınması gerektiğini söylüyordu. Günümüzde covidin dibindeki ortamı aklınızın bir köşesinde tutup okursanız ne dediğimi daha iyi anlayacaksınız.

Makalede Peter Lynch’in bahsettiği zamanlar da şirketin fiyatının acayip düştüğü Körfez savaşı yılları falan. Baktım salgının en yoğun olduğu zamanlardayız. Şirket yine acayip değer kaybetmiş. 23 dolar civarına düşmüştü ve Peter Lynch’in bahsettiği alım kriterlerine uyuyordu. Tabii bütün portföyü bozup dolara geçip almadım. Şimdi ise 45 dolar olmuş.

Aynı şeyi pandemi de aşırı düşen ExxonMobil’de de yaşamıştım. Onu da 35 dolardan fark edip sermaye yetersizliğinden kaçırmıştım. Belki o fırsatları da o zaman sermayem daha iyi olduğunda değerlendirebilirim.

Tabii bir daha böyle bir şansla (tesadüfle) ne zaman karşılaşırım bilmiyorum.

5) Yüksek Vergi Ödemem Gerekiyor

Bildiğiniz gibi yurt içindeki hisse senedi alım satım işlemlerimizden elde ettiğimiz kârlardan vergi ödemiyoruz. Sadece aldığımız temettülerden istisnaları da olmak üzere %15 stopaj kesiliyor.

Yurtdışında ise hem ABD’de yaptığım alım satımlardan vergi ödemek zorunda kalacağım hem de ülkemde vergi ödeyeceğim.

Yurtdışında yatırım yapmamamın son nedeni de vergisel konular.

Toparlarsam

Neden yurt dışına yatırım yapmadığım sorusu ile çok sık karşılaşmaya başladım. Artık biri sorduğunda bu soruyu paylaşabilirim:)

Size bunu beş nedenle açıklamaya çalıştım.

Sizin yurtdışına yatırım yapma ya da yapmama nedenleriniz neler?

Biraz da sizden dinleyelim.

Saygılar.

Exit mobile version