Hakkımda

Selamlar. İsmim Mehmet Yiğit Türkmen. Yaşım 37. 2017’de lattedenborsaya.com‘u kurarak finansal özgürlük hakkında yazılar yazıyorum ve bağımsızlığımı kazanmaya çalışıyorum.

Bursa’da doğdum ve büyüdüm. Çok güzel günlerdi. Türkiye’nin neredeyse bütün büyük şehirlerinde (İstanbul, İzmir, Bursa, Ankara) yaşadım. Avrupa Birliğinin verdiği Jean Monnet bursu ile İngiltere Aston Universitesinde Tedarik Zinciri yüksek lisansı yaptım.  Londra, Oxford ve Birmingham’da 1.5 sene geçirdim. Şu anda İstanbul’da memuriyetime devam ediyorum.

Borsayla tanışmam 1995 yılına dayanır. Henüz 10 yaşındayken evimize bir bilgisayar geldi. Abim borsada işlem yapardı. İnternet bağlantısı çok kötüydü. Eskiler telefondan internete bağlanırken gelen sesleri hatırlar. Abim işlem yaparken onu izlerdim. Oldum olası kazanmaya ve haklı çıkmaya meylim var. Kaybetmeye de hiç dayanamazdım. Daha sonrasında bu tarafımı biraz törpüledim.

İşlem yaparken abim arada bana ne kadar kazandığından, kaybettiğinden bahsederdi. Ama o zamanlarda anlayamadığım bir şey vardı. Arkadaşıyla konuşurken bir gün ismini hatırlamıyorum ama Alarko olabilir. 24’e aldığını 26’ya sattığını, sonra da 30’a alıp ve 34’e satarak çok iyi kar ettiğini söylemişti. Ben de içimden niye 24’ten alıp 34’e kadar beklemedi ki diye sormuştum kendi kendime. Hala da anlamıyorum ya neyse. Çevremi az çok tahmin edebilirsiniz, herkes borsacıdır. Çok iyi paralar kazanmışlar ve sonra çoğunu tek bir senette kaybetmişlerdir. Riske karşı bakış açımı ve kayıptan paranoyakça korkmamın bir sebebi de budur.

Gel zaman git zaman, ortaokul ve lise zamanları geldi. O zamanlar içimize zehir işlemiş, öğlen eve gelip ekonomi kanalı CNBC-E izlerdim. Ama yatırım yapacak para yok tabi sadece izleyiciyiz. Düşündüm borsadan parayı vururum, bir karavan alırım etrafı gezerken işlem yaparım diye. Of ne hayat olurdu.  18 tane üniversite tercihi yaptım ve hepsi de ekonomi-iktisatı (karavan para karavan para). Dokuz Eylül İktisat’taki ilk günümü unutamıyorum. Bursa’nın ilçesinden çıkmışım, borsacı olacağım. Özgürlük, İzmir… Sonra dersler başladı, baktım borsada nasıl işlem yapılır öğretmiyorlar. Altın, döviz falan da yok. Arz talep var sadece. Çok büyük hayal kırıklığına uğramıştım.

Üniversite zamanlarım bilgisayar oynamakla geçti, yine yatırım yapmadım. Bilgisayar oynamak derken de maalesef tamamen kaybolan zamandan bahsediyorum. Ama borsadan pek de uzak kalmadım, kalamadım. Hep takibe devam ettim. Banka müfettişi olamaya karar verdim, denedim denedim, sınavları kazansam bile hep mülakatlarda elendim. Şimdi bakıyorum da gerçekten de yanlış yolda ısrar etmişim.

Arada dil öğrenmek için İngiltere’ye gittim. Sonra da döndüm müfettiş olamayında KPSS ile bir devlet kurumunda memur oldum. Bunda en yakın arkadaşımın müfettiş olamayacaksın bari KPSS’ye gir, sonrasına bakarsın sözü etkili olmuştu.

Bu arada iş aradığım dönemde geçen iki yılda tekrar borsa ile haşir neşirliğim devam etti. Ayda 10 tane Aselsan alsam şöyle olur böyle olur diye arkadaşlarıma anlatırdım. Ama yine adı lazım değil bir yatırım ortaklığında olmayan paramın yüzde ellisini kaybettim. Güya 2 ayda 2 katına çıkacaktı da sermaye yapacaktım. 2 kat kazana kazana zengin olacaktım.

Olamadım tabi. Sonraki 4 sene İstanbul’da gişe memurluğu yaptım. Şimdi o zamanlara bakıyorum da aile tarafından tamamen sabit gelirli bir memur olmak için yetiştirilmişim. Bütün kafa yapım buna odaklanmış.

O zamanlar borsayı bıraktım ve ev de almaya çalıştım. Fakat ilerleyen zamanlarda olacağı gibi ev alma hayalim o zaman da suya düştü. Borç harç, hastalık sağlık derken bulunduğum yerden memnun olmadığım kurumum için imkansıza yakın bir olasılık olan Jean Monnet bursunu kazandım ve yurtdışında yüksek lisans yaptım.

2017 yılında ise yeni arayışlar sonucu Finansal Özgürlük yolculuğuma başladım.

Gerisini zaten blogu okudukça ayrıntılı şekilde göreceksiniz.

Saygılarımla,

Mehmet Yiğit TÜRKMEN.