Site icon Latteden Borsaya

Temmuz 2023 Sonunda Portföy Durumu

Herkese selamlar.

Temmuz ayı çok iyi geçti. İlk kez Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanını dinleme imkânı bulduk. BIST 100 iyi yükseldi. TL görece istikrarlı hale geldi.

Piyasaya dönersek özellikle çoğu sanayi şirketi uluslararası benzerleri ile aynı fiyata hatta daha pahalı hale geldi. BIST 100’ün F/K’sını banka ve holdingler düşürüyor.

Piyasada faiz oranları %30’un altında oluşmaya başladı.

Tabii ki bu fırsatların bittiği anlamına gelmiyor. Burası insan psikolojisi ile işleyen canlı bir mekanizma. Her zaman iyi fırsatlar ortaya çıkacak.

Her ne kadar CDS’lerimizi düşse de ABD tahvil faizlerinin yüksekliği sebebiyle Eurobondlarda %8-9 arası kupon faizi alabilir duruda bulunuyoruz. Yıllık %8-9 dolar faizi hiç de küçümsenecek bir seviye değil bence.

Girişi fazla uzattık.

Hadi başlayalım.

Türkiye ve Dünya Piyasalarındaki Gelişmeler ve Aklımda Kalanlar

Yılın ilk yarısı ile ikinci yarısı arasında dağlar kadar fark olduğunu kabul etmemiz lazım. Hem ekonomik ortam açısından hem de yatırımcı algısı açısından özellikle ülkemizde çok büyük değişiklikler oldu.

BIST 100’de bu değişikliklere ayak uydurdu. BIST 100; 3 Temmuz’da 6.015 puandayken 4 Ağustos’ta 7.400’ü devirdi. Üst üste 7 haftadır borsaya yabancı girişi var.

Seçimden önce size seçim sonucu böyle olacak ve BIST 100 7.400’e gelecek deseydim herhalde bana deli derdiniz.

Bu da makro ekonomi ve siyaset gibi büyük olaylarda tahmin yapmanın ne kadar da zor ve gereksiz olduğunu bana bir kez daha göstermiş oldu. Çünkü sadece olayları doğru tahmin etmeniz yetmiyor. O olayın sonucunda olacak olayı da doğru tahmin etmeniz gerekiyor ve ne kadar çok tahmin yaparsanız başarı olasılığınız da o kadar düşüyor.

Yatırımcı olarak görevimiz olması gerekeni değil olacak olanı bulmaya çalışmaktır. Bunun içinde detaya ve kontrol edebileceğimiz şeylere odaklanmamız gerekiyor. Hayatta da dinginliğin anahtarı bu değil mi zaten.

Mesela faizin ne olacağını, Rusya ve Ukrayna nereye gideceğini bilemezsiniz. Bilebilseniz bile sonuçlarının piyasa tarafından nasıl karşılanacağını bilemezsiniz.

Rusya-Ukrayna savaşı başlarsa havayolları için çok olumsuz olacağı söyleniyordu fakat gelinen noktada hiç de öyle olmadığı ortaya çıktı. Aynı şeyi seçimler için de söyleyebiliriz.

Gelelim portföy durumuna…

Haziran 2023 Sonunda Portföy Durumu

Bu ay LTB’de havacılık hisselerin büyük oranda azalttım ve bunun yerine TUPRS arttırdım. Yüklü bir miktar da alternatif yatırımlar (gayrimenkul) ve fırsat kollamak nakit çıktım.

Nakdi çıkmadan önce aracı kurumlardan INFO’da büyük bir pozisyon taşıdım fakat şu anda portföyde bulunmuyor.

TUPRS’ta da 3. çeyrek itibari ile marjlar toparlanmaya başladı ve yukarı ivmelendi. TUPRS’ın da değerleme olarak geride kaldığını düşünüyorum. Bu yüzden de portföydeki ağırlığını arttırdım.

ALARK’ı zaten anlatmaya gerek yok. Zirve tazeledi. Elektrik üretim ve dağıtım tarafında kârlılık iyi. Tarım tarafı da oluşmaya başladı. Güzel yatırımlar yapıyor. Yeni yatırım yapılacak sektör de açıklanacak. Yatırım yapan ucuz şirketlerin hastasıyız.

THYAO’de ağırlığımı azalttım. Pegasus’ta ise pozisyon kapattım. Havacılık bu sene LTB’nin yükselmesine en büyük katkıyı yaptı. Daha da yapmaya devam ediyor.

Havacılık konusunda olumsuz değilim. Rüzgar sektörün arkasında. Vizesiz Avrupa Birliği gibi fırsatlar ortaya çıkarsa sektör, özellikle de Pegasus çok olumlu etkilenecektir. Havacılık pozisyonumu sattığıma pişman olabilir. Zaten yatırım hayatımız pişmanlıklardan oluşuyor:)

Buna karşın Pegasus pozisyonunu 21,5-22 Euro seviyesinde açmıştım. 30 Euro civarında kapatmış oldum.

Kısa vadeli portföyde ise az miktarda GOKNR, GLRYH var. Bunlar her an satabileceğim hisseler olarak bekliyorlar.

Son olarak kenardaki nakit ile fırsatları kollamaya devam edeceğim.

Piyasadaki iştahı görüyorum. Nereye kadar gideceğini bilmiyorum fakat seçim öncesinde potansiyel görüp Eurobondları bozduğum zamanki kadar rahat değilim.

Ara sıra belirttiğim gibi her düşüş kendi içinde yükseliş tohumlarını barındırdığı gibi her yükseliş de kendi içinde düşüşün tohumlarını barındırır ve bu yükseliş sürdükçe kazanç potansiyeli düşerken, kayıp potansiyeli artar.

Bir hissenin fiyatının artmasında iki yolu vardır. Ya kârı artar ya da insanların ona biçtiği değeri artar(F/k). Şu anda ikisinin de arttığı bir dönemden geçiyoruz. Bakalım nereye kadar gidecek.

Daha önce size bir sonraki balona katılacağımı söylemiştim fakat şu anda yenilenebilir enerji şirketlerinde pozisyonum bulunmuyor. Linç yemek pahasına bu blogun takipçilerinin dikkatini bir şeylere çekmem gerekiyor çünkü borsa ile alakası çok olmayan ve beni tanıyan en az 5 kişi bu şirketleri sormak için beni aradı.

Şu anda yenilenebilir enerji şirketlerinde her şeyin iyiye gideceği, beklenmedik olumsuz hiçbir şey olmayacağı ve yüksek büyümenin her şirkette uzun yıllar boyu devam edeceği fiyatlanıyor. Bildiğim şey ise bunların bir arada (özellikle bütün şirketlerde) aynı anda olma olasılığının çok düşük olmasıdır.

Dünyanın en iyi şirketini de alsanız eğer ödediğiniz fiyat pahalıysa, kâr etme olasılığınız çok düşüktür. Bence artık seçici ve ihtiyatlı olma zamanı geldi.

Tabii geçen günlerde yazdığım borsayı tavlaya benzettiğim yazımı hatırlarsınız. Hatalı karar verdiğinizde de kazanabilirsiniz ya da doğru karar verdiğinizde de kaybedebilirsiniz.

Hatalı karar verdiği halde para kazanmış bir aceminin yersiz özgüveni de çok tehlikelidir. Buna da çok dikkat etmek gerekir.

Aynı zamanda bu tür spekülatif olaylara katılıp zamanında çıkamamak para kaybetmenin en kolay yoludur.

Şunu da unutmayın herkes buradan zamanında kaçabileceğini düşünür. Tabii ki çoğu kaçamaz, müritler düştükçe pahalı şirketlere ekleme yapmaya devam ederler ve kayıplarını arttırırlar.

Finansal Özgürlük Portföyü

Hiç satmamak üzere biriktirdiğim portföyüme bu ay ufak ufak alım yapmaya devam ettim. Beğendiğim, büyüyen ve yatırım yapan şirket bulduğumda ekleme yapıyorum.

Toplam temettü gelirim 2.306 TL’ye ulaştı.

Başka bankada olduğu için gazabımdan kurtulan Eurobondlarımdan ise elde edeceğim yıllık gelir ise 700 dolar. Bu da dolar kurunu 26,98 TL aldığımda 700*26,98= 18.886 TL’ye denk geliyor.

Yani hiç satmayacağım portföyümden elde edeceğim toplam temettü ve eurobond kupon gelirim 21.192 TL.

Bu da 700 TL günlük harcamam olduğunu varsayarsam 30 günlük finansal özgürlüğümü kazandığım anlamına geliyor.

Burada şunu da belirtmem lazım. Portföylerden elde ettiğim sermaye kazançlarını da eklediğimde şu anda günlük 700 TL’ye göre finansal özgürlüğümü çoktan ilan etmiş durumdayım. Fakat harcamalar bundan çok daha fazla bir hale geldi. Yani her ne kadar teknik olarak “finansal özgür” olsam da pratikte çok daha büyük bir portföye ihtiyaç duyacağım.

Bakalım zaman ne gösterecek.

Biraz da siz den dinleyelim. Temmuz sizin için nasıl geçti? Hedeflerinize ulaşabildiniz mi?

Saygılar.

Exit mobile version