Site icon Latteden Borsaya

Fonlarla Finansal Özgürlük Nasıl Kazanılır?

Herkese selamlar.

Hisse senedi alıyoruz, temettüleri ile finansal özgürlüğümüzü kazanıyoruz. Eurobond alıyoruz, kupon gelirleri ile finansal bağımsız oluyoruz.

Fakat herkesin tek tek hisse senedi seçecek zamanı ya da bilgisi olmayabilir ya da herkes Eurobond vergisiyle uğraşmak istemeyebilir veya bazıları bu işi profesyonellere bırakmak isteyebilir.

Son zamanlarda en çok karşılaştığım sorulardan birinin cevabını arayacağım bugün: Fonlara yatırım yaparak finansal özgür olunur mu?

Cevabım evet, olunur. Zaten dünyada da bu iş çoğunlukla böyle yapılıyor.

Şimdi fonları kullanarak finansal bağımsız olmanın formülünü hep birlikte arayalım.

Hadi başlayalım.

Yazıyı dinlemek isteyenler alttaki bağlantıdan devam edebilirler.

Fonlarla Finansal Özgürlük Nasıl Kazanılır?

Finansal özgürlüğü kazanmanın tek bir yolu yok. Bu yüzden bu yazıda çeşitli alternatiflerden kısaca bahsederek olaya daha geniş bir açıdan bakmanızı istiyorum. Böylece seçenekleri görerek ne yaptığımızı ve ne yapabileceğimizi daha yakından anlayabiliriz ve alet çantamızı geliştirmiş oluruz.

Finansal Özgürlüğünüzü Kazanmanın Yöntemleri

Mesela son yaptığım enflasyon düzeltmesine göre 2022 yılında finansal bağımsızlığımı kazanmam için elde etmem gereken temettü geliri “günlük” 300 TL’ye ulaşmış durumda.

Bu da aylık düzenli olarak 300*30=9.000 TL, yıllık da 9.000*12= 108.000 TL temettü ve Eurobond faiz gelirine ulaştığım zaman finansal özgürlüğüme kavuşacağım anlamına geliyor.

Örneğin ABC hissesi net 1 TL temettü verse, 108.000 adet ABC hissesi biriktirdiğimde finansal özgürlüğümü kazanmış oluyorum. Hisse senedi satmanıza gerek olmadan gerekli tutara ulaşıyorsunuz. Tabii ki daha düşünülmesi gereken çok şey var ama kabaca böyle.

Bu zamana kadar uyguladığım bu yöntem temettü hisseleri biriktirenler için bir şey ifade ediyor fakat yeni başlayan ve özellikle hisse senedi piyasasının içine girmek istemeyen ama büyümesinden yararlanmak isteyen, zamanı olmayan insanların kafasında soru işaretleri yaratıyordu.

Çünkü fonların bir çoğu temettü vermiyor. Vermesi de gerekmiyor zaten.

Bu yüzden de dünyada da çoğu kişinin kullandığı ikinci bir yöntemimiz var.

Burada da %4 Kuralı ve 300 Kuralı’nı kullanıyoruz. Yani yine aylık ne kadar para gerekeceğini hesaplamamız gerekiyor.

Yukarıdaki gibi aylık benim için 9.000 TL’nin yeterli olacağını düşünüyorum.

300 Kuralı’na göre (portföyün -en kötü şartlar da dâhil edildiğinde- ortalama olarak en az enflasyon + %4 değer kazanacağını kabul ediyor) 9.000*300= 2.700.000 TL ile finansal bağımsızlığımı kazanabileceğimi varsayıyorum.

Burada bize gereken toplam portföy büyüklüğü (İngilizcede kullanılan tabirle “nest egg”) olduğu için temettü ve faiz hesaplamama gerek kalmıyor. Büyüme hesabı yapmak yetiyor.

Fonlara yatırım yaparken de bu yaklaşımı kullanıyoruz.

Türkiye’de Fonlarla Finansal Bağımsız Olmak

Sonuçta dürüst ve yetenekli kişiler tarafından iyi yönetilen fonlar temettü vermeseler de şirketlerden aldıkları temettüleri yeniden yatırıma yönlendirerek değer yaratmaya devam ediyorlar.

Bunu temettü vermeyen şirketlerin kârın hepsini bünyelerinde tutup yatırımlarda kullanmaları gibi düşünebilirsiniz.

Burada dikkat etmemiz gereken şey de fonun değer artışı.

Ben örnek olarak buraya birkaç borsa yatırım fonu bırakıyorum. Onların ortalamasını alıp yola devam edeceğim. Fonlarla ilgili bilgilere Tefaş’ın resmi sitesinden ulaşabilirsiniz. Karşılaştırmalara da yine aynı siteden ulaşabilirsiniz.

Örnek fonlar ve son 1 yıllık getirileri bunlar. Ama siz bunları her ay alıp (hem yüksek fiyattan hem de düşük fiyattan) ortalama bir maliyet elde edeceğiniz için uzun dönemli (5 yıllık gibi) getirileri de alabilirsiniz.

300 Kuralı’nda amacımız, portföyümüzün emekli olunca ihtiyaç duyacağımız tutarın aylık 300 katına ulaşabilmek.

Bunu yaparken de şanslıyız ki bu tutarı hemen elde etmemize gerek yok. Bilginin, paranın ve zamanın bileşik getirisi yanımızda. Bu tutarı da ay ay, maaşımız yattıkça biriktireceğiz.

Bir örnek verecek olursam;

Her ay 2.000 TL biriktiren bir yatırımcı, parasını %20 getiri oranıyla, 20 yıl boyunca aylık bileşik faiz olacak şekilde yatırıma yönlendirirse;

%20 getiri oranıyla 6.200.000 TL’ye
%15 getiri oranıyla 3.000.000 TL’ye
%25 getiri oranıyla da 13.440.000 TL’ye ulaşmış oluyor.

Kaynak: https://www.investor.gov/financial-tools-calculators/calculators/compound-interest-calculator

Hemen aklınıza enflasyon gelebilir fakat 2.000 TL’yi de enflasyon oranında her sene arttıracağı için bu tutar enflasyon oranında kendini düzeltecektir.

Yani arkadaşlar iyi bir fonla ya da fon karmasıyla da bu tutara ulaşmak mümkün.

Bireysel hisse seçiminde olay biraz da kendi çabanıza kalmış durumda. Fakat fon seçiminde bunu (bir ücret karşılığında) fon yöneticilerine bırakıyorsunuz ve kendi işinize bakıyorsunuz.

Mesela ABD’de Vanguard, Blackrock, Fidelity gibi dev firmalar bu sektöre hâkim durumda. Orada da bu iş daha çok endeks fonları ile yapılıyor. Onlarda ufak bir temettü de var. Ama bizde endekse bağlı fonların getirisi şimdilik borsa yatırım fonlarının gerisinde kalıyor. Sebebi de piyasa etkinliği diyebilirim.

Peki Fondaki Parayı Özgür Olunca Nasıl Kullanabiliriz?

Diyelim ki aradan 20 yıl geçti, çalıştık çabaladık, biriktirdik. Herkes korkarken yatırıma devam ettik, herkes güzelken de devam ettik ve bugünün parasıyla 2.700.000 TL’ye ulaştık. Sonra ne yapacağız?

Biriktirdikten sonra durum daha basit aslında.

Zaten %4 Kuralı’na göre 2.700.000 TL biriktirmiştik ve diyelim ki bir sene daha çalıştık ve fon o yıl %20 değer kazandı. Enflasyon da %15 oldu.

Değer kazancı 540.000 TL oldu. Bunun hepsini harcarsak paramız enflasyona karşı ezilir. Bunun için 540.000’in enflasyon kadar olan kısmını fonda bırakıyoruz. Yani 405.000 TL’yi fona geri ekliyoruz.

Böylece portföyümüzü 3.105.000 TL olarak toprağa ekiyoruz. Bize de harcayacak yıllık 135.000 TL para kalıyor.

Bir sonraki sene 3.105.000 TL fon yöneticileri tarafından değerlendirilmeye devam ediyor. Siz de iyi olduğunuz diğer şeyleri yapıyorsunuz.

Bu olayı temettü vermeyen ama iyi yönetilen ya da az temettü veren şirketlere de uyarlayabilirsiniz. Yeteri kadar hisse satarak harcamalarınızı karşılarsınız. Sonrasında da kalan tutar büyümeye devam eder.

Hiç Dezavantajı Yok mu Bu İşin?

Burada hisse senetlerinin doğası gereği dalgalandığını unutmayalım. Tabii dolayısıyla bunlara dayalı yatırım fonları da dalgalanabilir.

Eğer bir kriz anında paraya ihtiyacımız varsa ve hisse ya da fon satmak zorunda kalırsak ucuza elimizdekileri elden çıkarmamız gerekebilir.

Bu yüzden de gelir çeşitlendirmesi yapmak ya da acil durum fonu oluşturmak duruma katkı sunabilir. Böylece isteğimiz dışında, ucuza hisse satmak zorunda kalmayız.

Ünlü Yatırımcı Görüşleri

Bu konuda ünlü yatırımcıların görüşlerine bakmakta da fayda var.

İlk olarak kısmi çevirisini yaptığım Warren Buffett’ın 2012 yılına ait mektubundaki TEMETTÜ başlığını okumanızı öneririm.

İkinci olarak da çevirisini yaptığım Peter Lynch’in “%5’lik çözüm” isimli makalesi de kafanızdaki karışılıkları giderecektir.

Toparlarsam

Sizlere hisse senedi yatırım fonlarına yatırım yaparak finansal özgürlüğün nasıl kazanılacağını kısaca göstermeye çalıştım.

Herkes finansal özgür olabilir, bu iş için yatırım fonları kullanılabilir. Bunların da -hisse senetleri kadar olmasa da- takip edilmeleri faydalı olabilir.

Şimdi biraz da sizin tecrübelerinizi dinlemek isterim. Bu yöntemi kullananların görüşleri neler?

Son olarak yeni yazılar için fikirlerinize ihtiyacım var:) Yazmamı istediğiniz bir şeyler varsa ya da bu konuda açmamı istediğiniz noktalar varsa bilgim dâhilinde yazmaya çalışırım.

Okuduğunuz için teşekkür ederim.

Saygılar.

Exit mobile version