Site icon Latteden Borsaya

Hisse Alacağıma Dolar Alsaydım Ne Olurdu?

Herkese selamlar.

“Ağustos 2020 Sonu İtibariyle Portföy Durumu” yazıma gelen yorumlarda sıkça “Hisse yatırımı yapmak yerine dolar alsaydın şimdi kaç doların vardı?” sorusuyla karşılaştım.

Bu merakı anlayabiliyorum çünkü Türk Lirası’nın hızla değer kaybı yaşadığı bir dönemden geçiyoruz. Benim gibi 2000’lerdeki durumu görenler için çok da alışıldık bir durum değildi açıkçası.

Sonuçta 2004’ün Nisan ayında 1.30 TL olan, 2014’ü 1.80’lerde kapatan fakat sonraki 6 yılda ise 7.55 TL’lere kadar çıkan bir Dolar-Türk Lirası kuruyla karşı karşıyayız.

Fakat yaptığım hesaplamalarda gördüm ki dolar alıp kenara koymak benim için çok zararlı olacakmış. Finansal özgürlüğün formülü bence bu değil.

Neyse lafı fazla uzatmadan bakalım yatırım yapmak yerine sadece dolar alsaydım ne olacakmış?

Hadi başlayalım.

Yıllar İçindeki Tasarruf Durumum

2017’nin Şubat ayından beri ne kadar gelir elde ettiğimi ve bunun ne kadarını tasarrufa yönlendirdiğimi gösteren bir tablom var. Bunu hesaplarken bana yol gösterici olacak.

2017 Şubat’tan Sonrası Tasarruf Oranım

Görüldüğü gibi 2017’den günümüze 165.600 TL gelir elde etmişim. Bunun da 42.529 TL’sini tasarruf etmişim. Toplamda baktığımda ise bu rakamı %26,6 olarak görüyorum.

Tabii bana dolar olarak rakam lazım. Fakat tasarruflarımı ölçerken 2020 yılına kadar TL olarak bakmıştım. Bu yüzden de ortalama bir dolar kuru kullanmam gerekecek.

Bunun için de 43 aydır tuttuğum portföyün Dolar-Türk Lirası getiri tablosunu kullanacağım. Bunu yaparken de kurun yıl başındaki ve yıl sonundaki değerinin ortalamasını alacağım. Zaten sene boyunca maaşlardan düzenli tasarruf ettiğim için ortalama dolar kuru işimi görecektir.

Finansal Özgürlük Portföyü Dolar-Türk Lirası Getiri Tablosu

Buraya baktığımda 2017’de dolar fiyatı 3,60 ile 3,77 arasında dalgalanmış. Ortalamayı 3,68 olarak alabilirim.

2018 yılında ise 3,75 TL ile başlamış, 5,28 TL ile kapatmış Alımlarımın birazını düşük kurdan, birazını da yüksek kurdan yaptığımı varsayarak ortalama kuru 4,51 TL olarak alacağım.

2019’a gelelim. Burada da 5,28’den başlamış ve 5,95’ten kapatmış. Ortalaması da 5,61 TL.

2020’de işim biraz daha kolay çünkü burada aylık tasarruflarımı “Hedeflerim” sayfasında TL olarak da tutmaya başladım. Bu yıl şimdiye kadar 1.107 dolar tasarruf etmişim. Her ihtimale karşı ortalama dolar kurunun da 6,70 TL olduğunu belirteyim.

Borsaya Değil de Dolara Yatırım Yapsaydım

Tablolaştırdığımda ise;

Finansal Özgürlük Portföyü Dolar-Türk Lirası Karşılaştırması

Biraz hokus pokustan sonra 2017 yılından itibaren 43 ayda borsaya değil de dolara yatırım yapsaydım, elimde bulunacak olan dolar tutarı 9.705 olacaktı.

Şimdi ise portföy büyüklüğüm 15.600 dolar civarlarında dolanıyor.

Buradan çıkaracağım sonuç şudur: Borsaya yatırım yapmasaydım, dolarda 2017 yılından beri yaşanan iki katı aşkın artışa karşın neredeyse Finansal Özgürlük portföyüm yarı yarıya daha düşük olacaktı.

Peki Ya Doları Da İşletseydim?

Çoğumuz Türkiye’de olduğu gibi ABD’de de enflasyonu olduğunu biliyoruz. Bu da az da olsa doların satın alma gücünde azalışa sebep oluyor. Yıllık dolar enflasyonunu %2,5 alsam 4 senede yaklaşık olarak doların satın alma gücünün %10 düştüğünü söyleyebilirim.

Yani yastık altı dolar benim için bir yatırım alternatifi değil. Peki ya ona da %5 faiz işletseydim? O zaman benim portföyün getirisini geçer miydi acaba?

Yukarıda kendi portföyüme yaptığım hesaba şimdi bir bölüm daha ekleyeceğim ve bu sefer de sanki dolar tasarruflarıma ek olarak sene sonu %5 faiz aldığımı varsayacağım.

Dolar alıp %5 faizle değerlendirseydim ne olurdu?

Dolar alıp bunu %5 faizle değerlendirseydim de bu sefer elime 11.277 dolar geçecekti. Yine şu anki portföy büyüklüğüm olan 15.600 dolardan daha az.

Toparlarsam

Portföylerin dolar karşısında eridiği ve kafalarda soru işaretleri bırakan zor zamanlardan geçiyoruz.

Özellikle “Finansal Özgürlük” için her ay azar azar yatırım yapan insanlar şüpheye düşmeye başladı. Ne de olsa dolar alıp yastık altına atmak en kolayı.

Ben kendi adıma yaptığım örnekte dolar almak yerine, borsaya yatırım yapmanın çok daha kârlı olduğunu görüyorum. Sonuçta 15.600 dolar ve 9.705 dolar arasında çok büyük bir fark var ve bu fark “gerçek”.

Fakat şunu da belirtmeden geçemem. Bugün yoldan geçen herkes dolar alabilir ve bu getiriyi elde edebilir. Öte yandan aktif olarak borsada yatırım yapan herkes aynı sonucu elde edemez. Nitekim, spekülasyon peşinde heba olan bir çok insan da görüyoruz.

Kim bilir belki ben de seneye çok daha başka bir tablo ile karşı karşıya kalırım. Bu da olasılıklar dahilinde.

Fakat kimse bunun kolay olduğunu söylemedi ki. Eğer Finansal Özgürlüğe ulaşmak döviz bürosundan dolar alıp yastığının altına koymak kadar kolay olsaydı şu anda çoğu insan özgürlüğünü kazanmış olurdu. Ama bu yolu izleyerek amacına ulaşmış insan sayısı oldukça az. Zira bu iş bu kadar kolay değil.

Ben kendi adıma kötü bir sürprizle karşılaşmamak için kendimi geliştirmeye devam ediyorum. Her zaman dediğim gibi “Paranın ve bilginin bileşik getirisine” inanıyorum. Kendimizi ne kadar geliştirirsek, ne kadar okursak, hatalarımızdan ne kadar ders alırsak başarı ihtimalimiz artacaktır. Yaptığımız kitap listeleri hep biraz daha fazla öğrenmek, ders almak için değil mi?

Tabii doların ülkedeki enflasyon kadar artması da hedefime çok yardımcı olurdu:)

Herkese iyi hafta sonları dilerim.

Tasarrufa ve yatırıma devam.

Saygılar.

Image courtesy of Sira Anamwong at FreeDigitalPhotos.net

Exit mobile version