Herkese selamlar.
Finansal bağımsızlık yolculuğu çok uzun ve çetrefilli bir süreç. Temettü emekliliği için koşarken bir sürü fedakarlık yapmamız gerekiyor. Bundan öte, çoğumuz köle olduğumuzun bile farkında değiliz.
Bir çoğumuzun her saniyemizi emen ve bizi sürekli meşgul eden sürüyle derdi var. Bu hengamenin içinde “ben aslında özgür müyüm?” diye sormak aklımıza bile gelmiyor.
Aslında hiç derdimiz olmasa da bu tür sorular sormak pek akıllı adam işi değil herhalde.
Benim Babil Şehir Devleti yasalarına göre bir köle olduğumu fark etmem işten bunalmam ile olmuştu. Ne yapabilirim diye araştırırken “Finansal Özgürlük” kavramı ile tanışmıştım.
“Babil’in En Zengin Adamı”nda kitabı; 3000 yıl önce keşfedilen taş tabletlerde bir deve tüccarının borçlarından kurtulma hikayesi üzerine kuruluydu. Bulunan tabletlerden birinde ise Babil Şehir Devleti’nde kölelik kuralları yazıyordu. Ve bu kurallar benim maruz kaldığım günümüz iş yaşamı kurallarından farklı değildi. O zamanın köleliği şimdinin iş yaşamının gerçeği olmuştu.
- Kölelerin para biriktirmelerine izin veriliyordu. Ben de biriktirebilirdim.
- Kölelerin mal sahibi olmasına da izin veriliyordu, ben de mal sahibi olabiliyordum.
- Kölelerden sahipleri için belli bir saat çalışmaları isteniyordu, kalan zamanları kendilerinin oluyordu (Mesai kavramınızı düşünün).
- Kölelere belli bir para da ödeniyordu.
- Köleler “özgürlüklerini” satın alabiliyorlardı. O zaman ben de alabilirdim.
Zaten bütün çabamız özgürlüğümüzü satın almak için değil mi? Kendinizi bir de özgürlüğünü satın almak isteyen köleler olarak düşünün. Ne kadar müthiş bir gerçek değil mi? 21. yüzyılda hem de.
Peki özgür olmadığımızı nasıl anlarız? Harekete geçmek için kendimizi nasıl ikna ederiz?
Şimdi size “Your Money or Your Life” (Paran ya da Hayatın) isimli kitaptan özgür olup olmadığınızı anlamak için sormanız gereken on soruyu aktaracağım.
Finansal Özgürlük Yolculuğunda Kendinize Sormanız Gereken 10 Soru
1) Yeterince paranız var mı?
2) Aileniz ve arkadaşlarınızla yeterince vakit geçirebiliyor musunuz?
3) İşinizden eve geldiğinizde hayat dolu oluyor musunuz?
4) Faydalı ve değerli bulduğunuz şeylere zaman ayırabiliyor musunuz?
5) Bugün işinizden atılırsanız bunu bir fırsat olarak görebilir misiniz?
6) Dünyaya yaptığınız katkıdan memnun musunuz?
7) Para miktarınız ile barışık mısınız?
8) Çalıştığınız iş, değerlerinizi yansıtıyor mu?
9) Hayatınızı altı ay idame ettirecek kadar birikiminiz var mı?
10) Hayatınız bir bütün mü? Bütün parçalar (işiniz, harcamalarınız, ilişkiniz, değerleriniz) birbiriyle örtüşüyor mu?
Bunlara ülkemizden de şeyler ekleyebiliriz. Mesela iş yeriniz cadı kazanı gibi mi? İş yüzünden saçlarınız dökülüyor mu? Kredi kartlarına olan borcunuz boyunuzu aştı mı? Emekli olunca ne yiyeceğinizi mi düşünüyorsunuz?
İşte bunlardan bir tanesine bile hayır derseniz o zaman finansal özgürlüğünüzün peşinde koşma zamanınız gelmiş demektir. Sadece çok kazanarak değil, az ve öz harcayarak ve gerekli yatırımları yaparak süreci başlatabilirsiniz.
Bazen özgür olmakla evde yatmak karıştırılıyor. Ama ikisi çok farklı şeyler. Hangimiz hayalimizdeki işi yapabiliyoruz ki? Finansal özgürlük bize gerçekten değer verdiğimiz ve değer kattığımız şeyleri yapma imkanı verecek bir araç. Kısaca sahibiniz değil de kendi istediğiniz, hayatınızı daha değerli katacak şeyi yapmanıza yarayan bir yardımcı.
Babil’in köle deve tüccarının yaptığı gibi gümüş ve bakır sikkeleri kesenizde biriktirerek ve onlarla yatırım yaparak özgürlüğünüzü kazanmaya başlamak için ise önce köle olduğumuzun farkına varmamız gerekiyor.
Böylece borçlarımızdan kurtulup finansal özgürlüğümüzü teker teker bakır sikkeleri biriktirerek başlayabiliriz. Bakır gümüş sikkeye dönüşür. Onlar da altın olur. Sonra da özgürlüğümüz satın alırız. Aynı bin yıllar önce kölelerin yaptığı gibi.
Saygılar.