Site icon Latteden Borsaya

Warren Buffett: Odaklanmak, Hayır Demek ve Güvenmek

Çoğu insan Warren Buffett’a baktığında müthiş bir uzun vadeli yatırımcı görür.

Yetenekli ve dürüst kişiler tarafından yönetilen, ekonomik hendeklerle çevrili müthiş şirketleri değerinin altındaki fiyatlarda alan, sonra da bu durum bozuluncaya kadar ya da birisi şirketlerine ederinin çok üstünde fiyatlar verinceye kadar tutar.

Fakat bu olağanüstü yatırımcının hayattaki ilkeleri pek dikkat çekmez. Ona çok büyük başarıları büyük fedakarlıklarla hediye eden ilkelerini…

Bu kurallara yakından baktığımızda: Sadece hedeflerine odaklanmak, hedeflerin haricindeki herşeye “Hayır!” diyebilmek, etrafını güvenebileceğin insanlarla doldurmak olduklarını görürüz. Bazen aileye, bazen en büyük zevklere hayır diyebilmek…

Her ne kadar üç satırda yazılsa da bu cümleler; insanların bir çoğunun hayal bile edemeyeceği, yapamadığını kabul dahi etmeyeceği ve belki de hiç ulaşma şansı bulamayacağı şeyler.

Şimdi Warren Buffett’ı yatırım stratejisi yönünden değil de hayatına uyguladığı ilkeler yönünden inceleyelim.

Hadi başlayalım.

Odaklanmak, Hayır Demek ve Güvenmek

1) Hedeflerine Odaklanmak İçin Gereksiz İşlerden Kurtulmuştur

Warren Buffett’ın hayatındaki her şey onun hedeflerine ulaşmasına yardım edecek ve zaman kazanacak şekilde düzenlenmiş.

Warren Buffett’ın yatırımcılara yazdığı bir mektubunda şu ana kadar yaptığı en iyi yatırımın aldığı ev ve eşine aldığı yüzük olduğunu söylediğini de unutmayalım. “Orada biriken anılar paha biçilemez” demişti.

Ünlü yatırımcının bu yaptıkları rastgele eylemler değil. Hepsi de odaklandığı ve önceliklendirdiği işlere daha fazla zaman ayırmak için aldığı bilinçli kararlar. Bunların sayesinde hedeflerine daha çok zaman ayırabiliyor.

Bunu yaparken de dikkatini dağıtacak ve ona zaman kaybettirecek şeyleri hayatından en başından çıkarıyor.

Sonuçta günde 500 sayfa okumak ve düşünmek için çok zamana ihtiyacı var.

Peki Warren Buffett hedeflerini nasıl belirliyor?

Warren Buffett’ın Hedefleri Önceliklendirmek İçin Kullandığı Metod

Bunu da özel pilotu Michael Flint’e gösterdiği yoldan biliyoruz.

Bir gün Flint, büyük ustadan yardım istiyor ve başarılı olmak için ne yapması gerektiğini soruyor. Aldığı cevap ise tam Omaha Kahini’ne yaraşır şekilde. Sistem üç aşamadan oluşuyor:

1) Buffett Flint’ten hayatta başarmak istediği 25 şeyi bir kağıda yazmasını istiyor. İsterseniz siz de Flint’e katılıp hayatta başarmak istediğiniz 25 şeyi yazabilirsiniz. Şu hayatta neler istiyoruz ki? Sağlık, finansal özgürlük, mutlu bir yuva vb.

2) Sonra da bu 25 madde içinde en önemli ilk beşini işaretlemesini istiyor. Hayatınızda başarmak istediğiniz en önemli beş madde nedir? Basit olmalı değil mi? Ama bunu bulmak bile uzun zaman alabilir. Sonuçta hayatta ne istediğini bilenler azınlıkta.

3) Yöntemin can alıcı noktası da bu maddede.

Warren Buffett Flint’ten yuvarlak içine almadığı 20 maddeyi “ne olursa olsun kaçınılacaklar”  olarak adlandırmasını istiyor. “Bu beş maddeyi başarmadan asla diğer yirmisine bulaşma” diye ekliyor. 

Bu formül aslında bazı temel kurallarla da örtüşüyor. Bunlardan biri de 80/20 kuralı. Sonuçların %80’nini eylemlerin %20’sinin oluşturmasına Pareto Etkisi deniyor.

Mesela benim portföyümdeki hisse senetlerinin %20’sinin kârın %80’ini oluşturması gibi. Belki de daha fazla.

İlk Beş ve Sonraki Yirmi

Kaçınılması gereken 20 maddeye harcanan her saniye bizi asıl başarmak istediğimiz hedeften uzaklaştırıyor.

Herkesin ilk beşinde ne olduğunu bilmiyorum ama ne “olmadığını” az çok biliyorum.

Mesela sanırım hiçbirimizin ilk beşinde telefondan oyun oynamak yoktur. Ya da aslında sahip olmak istemediğimiz bir ton eşyaya gereksiz yere on binlerce TL harcama yapmak da yoktur.

Hanginizin en önemli beş hedefi arasında sürekli borsa ekranı izlemek var. Fiyatların inmesi, çıkması hoş olabilir ama eğer işlemci değilseniz finansal bağımsızlık hedefinize ulaşmanızda çok değerli zamanınızı harcamış olursunuz. Onun yerine şirketleri inceleyebilir, finans öğrenebilir ya da başka şekillerde kendinizi geliştirebilirsiniz.

Sonuçta bilginin bileşik getirisini hiç bir şey sağlamaz. Bu bileşik getiriden yararlanmak için ise zaman yatırmak gerekir.

Evet dostlar, en değerli şey zaman. Ve maalesef bir günde 24 saat zamanımız var. Gereksiz insanlara, sırf hayır diyemediğiniz için çok değerli zamanınızı harcadığınız gereksiz insanları düşünün. Harcanan zamana yazık…

İşte, Warren Buffett’ın yaptığı ve pilotundan da yapmasını istediği ilk beş hedefine ulaşmasında ona engel olan diğer şeylerden uzaklaşmak. Ne pahasına olursa olsun.

Ne kadar basit gibi görünsede bunu yapmak maalesef çok zor.

2) Sadece Güvendiği Kişilerle Çalışır

Warren Buffett sadece güvendiği kişilerle çalışır.

Yatırımcılara yazdığı mektuplarda bir çok kez çalıştığı ya da çalışmak istediği üst yöneticilerin güvenilir olması gerektiğini biliyoruz.

Bünyesinde altmışın üstünde şirket barındıran bir holdingi nasıl yönettiği ve o kadar şirketin üst yöneticisini nasıl idare ettiği sorulduğunda Warren Buffett şöyle cevap veriyor:

“Eğer yöneticilerinizin hepsi dürüstse bin tane şirketi kontrol etmekte zorlanmazsınız. Fakat tek bir üç kağıtçı bile yönetimi imkansız hale getirebilir.”

Satın almaları da bu stratejiye son derece uygundur. Kişisel olarak güvendiği insanların şirketlerini alırken üçüncü bir şirketin denetimine ihtiyaç duymaz.

Fakat çok iyi görünen şirketlerin hisselerini sırf yöneticilerine ya da sahiplerine güvenmediği için almadığı da çok olmuştur.

İşte Warren Buffett’ın odaklanmasını sağlayan bir şeyi daha görmüş olduk.

60 şirketi, ki bunlara borsadakileri de sayarsak sayıları yüze kadar çıkabilir, yönetmeye kalktığını, onlarla toplantılar yaptığını ya da sürekli onları denetlediğini düşünsenize. Sanırım bir günün 100 saat falan olması gerekirdi.

3) İşleri Son Derece Basitleştirir

Warren Buffett’ın şu anda 650.000 dolar değerinde olan 1958’de aldığı evinden bahsetmiştik. Ofisine 5 dakika mesafede. Kahvaltısını aldığı McDonald’s da yolunun üzerinde.

Warren Buffett’n Evi

Kiewi Plaza’daki 50 senedir oturduğu ofisinden ve masasından da bahsettik:

Warren Buffett’n Kiewi Plaza’daki Masası

Görüldüğü gibi masada bir bilgisayar yok. Warren Buffett borsa ekranı takip etmiyor.

Masada sadece kağıtlar var. Faaliyet raporlarının yazlı olduğu, günde 500 sayfa okuduğu kağıtlar.

Bir de bu ofiste çalışan kişi sayısına bakalım. Dünya çağında 360.000 kişilik istihdam sağlayan Berkshire Hathaway’in Genel Merkezi’nde sadece 25 kişi çalışıyor.

İşte size 2015 faaliyet raporunda 2014’ün Noel kutlamalarından bir görüntü:

Berkshire Hathaway Genel Merkez Çalışanları

Evet, sadece bu kadar insanla 40.000 sayfaya yakın faaliyet raporu doldurup, medya ile ilişkileri düzenleyip, faaliyet raporu hazırlıyorlar. Üstüne dünyanın en çok merak edilen genel kurullarından birini hazırlıyor ve yönetim kurulu toplantılarını organize ediyorlar.

İşleri basit tutmak karmaşıklaştırmaktan çok daha zordur. Çünkü önce kafanızı boşaltmalısınız ve hayır diyebilmelisiniz. Çoğu şeyde öncelikleriniz değişmeli.

Bu da ancak inandığınız şeye (gerçekten inandığınız şeye) tutkuyla sarılmanız ve onun için işleri olabildiğince basit tutarak odaklanmanız ile olur.

Warren Buffett’ın yatırımcılığa olan tutkusunun büyüklüğünü buradan anlayabilirsiniz.

İşleri basit tutmak zaman kazandırır, günümüzün karmakarışık dünyasında kaybolmanızı engeller.

Peki siz neye bu kadar tutkuyla bağlısınız? Çizdiğiniz beş önemli hedefe mi? Yoksa vazgeçemediğiniz, sizi geriye götüren ve bu yaşamdan yavaş yavaş silen kötü alışkanlıklarınıza mı?

4) Uzun Döneme Odaklanır

Warren Buffett yatırımlarını hep uzun döneli yapar. Alım yapmak için acele etmez, endeksin durumuyla ilgilenmez, sadece değere odaklanır.

Sanıldığının aksine hisse senetlerinin hepsi satılıktır. Bir faaliyet raporunda “hisselerimizin hepsi satılıktır ama şu an satmayı düşünmüyoruz” demişti.

Fakat hisselerin satılık olduğuna bakmayın, portföyündeki en büyük hisselerini çok uzun süreden beri tutmaktadır. Coca Cola’yı (KO) 1988 yılında almıştır ve kıpırdamadan durmaktadır.

1996 yılında hissedarlarına yazdığı mektupta şöyle der: “Ortalama gelirleri yıllar boyu yukarı gidecek şirketlerden bir portföy yapın, böylece piyasa fiyatları da yukarı gider.”

Hisse senetlerinin aksine tamamını satın aldığı şirketleri satmayı düşünmez. Bunun yerine onları tarihin tozlu sayfalarına gömmeyi tercih eder. Bunun sebebinin yeni şirket satın almaları ile ilgili olduğunu düşünüyorum.

Satmak için şirket almaz. Bunu da şirketin eski sahiplerine hissettirir. Bu sayede yıllarca özenle büyüttükleri göz bebekleri şirketlerini satmak isteyen insanlar yamyam fonlar yerine ona iyi bakacak olan Warren Buffett’ı tercih ederler.

İster hisse senedi olsun, ister şirketin tamamı, Warren Buffett her zaman uzun vadeye odaklanır.

Al, tut ve izle stratejisi Warren Buffett’ın en güçlü yanlarından biridir.

Ama 60 yıldır aynı evde oturduğunu, 40 yıldır aynı plazada ofisi olduğunu da unutmamak gerekir.

Dostları ile ilişkileri de aynıdır. Charlie Munger ile, ofis çalışanları ile olan uzun vadeli birlikteliğine bakın.

Toparlarsam

Warren Buffett gelmiş geçmiş en büyük yatırımcılardan biri olmasının yanında, hedefine ulaşmak için soğuk kanlı bir şekilde ona engel olacak her şeyi yolundan kaldırmaktan çekinmeyen biridir.

Engellere karşı iradeli olmak yerine ilk yaptığı onları tamamen yolundan kaldırmaktır. Bu uğurda ailesi dahil herşeye hayır diyebilir.

İşleri son derece basit tutar. Tüm zamanı ona aittir ve buna engel olan her şeye hayır diyebilme cesaretine ve gücüne sahiptir.

Öğrenmek için çalışmaktan ve okumaktan çekinmez. Hatalarını kabul eder ve düzeltmek için elinden geleni yapar.

Etrafında sadece güvendiği kişiler vardır. Güvenmediklerini bir dakika bile yanında tutmama cesaretine sahiptir.

Bütün bunlar iyi hisse senetlerini seçmesi dışında ünlü yatırımcıyı “Yatırımcı ve bilge” yapan kurallarından bazıları.

Biz ne kadar cesaretsiziz değil mi? Hayır demeye cesaretimiz yok, fedakarlık yapma cesaretimiz yok. Çalışma, okuma cesaretimiz yok.

Zamanımızı kullanma cesaretimiz bile yok.

Bu kadar yokluk içinde başarının gelmesi, sanırım, biraz tesadüf oluyor ama tesadüfler adı üstünde süreklilik göstermezler.

Bunun için dostlar, takkeyi önümüze koyup önceliklerimizi belirlemekten ve onları başarmak için elimizden geleni yapmaktan, gerekirse acımazca yapmaktan başka çaremiz yok.

Ve, buna tek engel benim, sizsiniz, biziz.

Saygılar.

Image courtesy of Saphatthachat at FreeDigitalPhotos.net

Exit mobile version