Site icon Latteden Borsaya

Yatırımcı Olarak Psikolojim: Kararsızlık ve Biraz Tedirginlik

Herkese selamlar! Bloğumda düşüncelerimi kaydetmeye devam ediyorum. Bundan üç beş yıl sonra okurken neler yaşadığımı tekrar okuma düşüncesi beni çok heyecanlandırıyor. Kim bilir belki elli yıl sonra biri denk gelir, okuduğunda benim yaşadıklarımı kafasında canlandırır.

Haziran ayında ilk boğa piyasasındaki izlenimlerimi yazdığım yazımdan beri bazı değişiklikler olduğunu hissediyorum. Dolar düşüyor, borsadaki düşüşler daha bir panik yaratıyor.

Şimdi piyasa hakkındaki gözlemlerimi yazıp, halet-i ruhiyemi takip ettiğim üç üstadı paylaşacağım.

Hadi başlayalım.

Eylül Başında Piyasalar

Yüz binler geçilecek mi geçilmeyecek mi derken, yüz on binleri gördük ve onlara alıştık. Hatta öyle alıştık ki bence buralarda yaşanan %1’lik bir düşüş, 80 binlerdekinden daha çok panik yaratıyor insanlarda. Neden olduğunu bilmiyorum ama böyle bir gözlemim var. Bilmem bana katılır mısınız? 78’lerden 74’e olan düşüşte insanlar o kadar çok panik olmuyorlardı, belki de düşüş bekledikleri için ama zirvelerden yapılan düşüşler çok daha fazla paniğe sebep oluyor. Forumlar feryat figan, hisselere, spekülatörlere sövmeler diz boyu:)

Acaba 74’lerde pek küçük yatırımcı yoktu da buralarda mı küçük yatırımcılar hisselere girdi ve panik yapıyorlar. O da olabilir.

Dolar ise sürekli düşüyor. Arada duyuyorum 3.80’lerden maliyeti olan insanlar ne yapalım diye soruyorlar üstadlara. Çıkacak diyen var düşecek diyen var. Orada da durum karışık.

Kısacası hem borsada hem dolarda durum çok karışık.

Kafamın İçinden Geçenler

Hani diyoruz ya bazen 20 yıl şu hisseyi tutsaydın şu anda köşeydin, elli yıl şunu satmasaydın Warren Buffett senden borç isterdi falan diye. Arkadaş hiç kolay değil hisseyi elinde tutmak. Hele bizim gibi ülkelerde… Günde elli tane olay oluyor, bir de yurt dışında Kuzey Kore olayları var. Bütün bu karışıklık içinde benim de kafamın içinde elli tane tilki dolaşıyor.

Bu bloğa başladığımdan beri on ay olmuş. Bunun iki ayı piyasası sekiz ayı da boğa piyasasında geçti. Ama hiç bu kadar zorda kalmamıştım.

İçimden bir ses borsa düşecek diyor. Sonra %20’si satayım dolara döneyim diyorum. Birden aklıma bu günler için hisselerimi MKK’da bloke ettirdiğim geliyor 🙂

Düşünüyorum 10 ayda benim kafamdan bu kadar düşünce geçtiyse bana sattırmak isteyen, yirmi yılda neler olur. Panikte daha fazla düşücek diye satmak istiyordum, şimdi de daha fazla yükselmez herhalde diye satmak istiyorum. Az önce de dolar çok düştü bea diyip satıp birazını dolara dönmek istiyordum.

Yurtdışı Yerleşiklerin Neden Daha Uzun Süre Hisse Tuttuklarını Çözdüm

Sonunda bunu da çözdüm sanırım. Geçen arkadaşım anlattı, akşam yemeğinde gece geç saatlere kadar iyi şarabın nasıl olması gerektiğini tartışmışlar. Neyyy dedim, bana bir haftanı anlatır mısın? Pazartesi bir şey yok, Salı dışarıda yemeğe çıkıyorlar ailecek, Çarşamba Netflix film gecesi, Perşembe arkadaşlarına gidiyorlar, Cuma iş arkadaşları ile Pub’da içip dedikodu yapma, Cumartesi barbekü, gençsen dışarıda yemek ve disko, pazar günü ise evde hiç bir şey yapmayıp dinlenme. Olay yok, haberlerde çok endişe verici olaylar yok.

Adamların yaşantıları galiba yatırım stillerine de yansımış. Alıyorlar, endişe verici, kaygılandırıcı bir şey yok tutuyorlar.

Bizde öyle değil ki, elli tane musibet geliyor başımıza. Her gün başka olay oluyor. Birinden kurtulsak diğeri başlıyor. Haliyle de adam biraz zıplamak zorunda kalıyor. Yatırıma da yansıyor. Zıplamasan bile içinde yaşıyorsun olayları:) Stres yapıyor.

Bir Kaç Öneri

Yaklaşık yedi sekiz yıldır önce hisse.net’te takip ettiğim, ben altımda kısa şort, kafamda şapkayla etrafta gezerken hisse senedi piyasasında yatırım yapıp kazanan üç üstaddan bahsetmek istiyorum size.

İlki Karahan. Twitter adresi @karahanager. Kendisinden izin almadım ama umarım kızmaz. Hisse.net’teyken her gün girer kontrol ederdim, topiğinde bir şey paylaştı mı paylaşmadı mı diye. Avatarı tahtta oturan bir kraldı. Sonra sus işareti yapan bir portreye çevirdi. En son da topiği kapatıp twitter’a geçti. Mutlaka takip edip tecrübelerinden faydalanmanızı tavsiye ederim. Çok az yazıyor ama öz yazıyor.

İkincisi Bıkmış Broker. Nam-ı diğer Babo. Twitter adresi @bikmisbroker. Onunda topiği vardı ve her gün bakardım acaba altın vuruş başlamış mı diye. Ne yazık ki haber verdiği hiç bir altın vuruşu yakalayamadım çünkü piyasada olmaya cesaretim yoktu. 2008 krizinde piyasa 20 bin civarındayken “kötü haberler iyi yorumlanmaya başladıysa yükseliş zamanı gelmiştir” gibi bir söz söylemişti ve ardından çıkış başlamıştı. Sarı grafikleri anlayabilenler için çok büyük bir bilgi kaynağı. Hisse.net’te topiği de var. 

Üçüncü ve son efsanemiz de Paşa. Twitter adresi ____PASA____. O da çok az yazan ama yazdımı tam yazan biri. Eskiden hisse nette yazardı ama sanıyorum şimdi yazmıyor. Sadece Twitter’da var. Onu da borsa 65 binlerdeyken, uzun vadeli yatırımcılar artık senet eklemeye başlayabilir sözünden hatırlıyorum. Hadi ordan demiştim (içimden tabii ki), borsa elli bine düşecekken nasıl alım yapılır demiştim. Tabii hiç elli bine düşmedi:) Ben de ardından bakakaldım. 

Fırtınalı veya güneşli hava farketmez 🙂 yukarıda emeğini on yıllardır bıkmadan karşılıksız paylaşan üstadları takip etmeniz faydalı olur diye düşünüyorum. Tecrübelerinden çokça faydalanabilirsiniz.

Toparlarsam

Borsa 110 binlerdeyken, kafamda deli soruların olduğu bir dönemdeyim. Dolar düşüyor, borsa zirvelerde. İçimde bir ses sürekli uzun vadeli yatırım neymiş len sat biraz dolara dön derken, bir parçam da kimseyi dinleme devam et diyor. Aldığım önlemler şu an işe yaradı. bakalım ne olacak. Ama anladım ki yükseklerde en ufak bir sarsıntı bile çok şiddetli hissediliyor.

Bir oyun vardır bilir misiniz. Biri elini göğe doğru bakacak şekilde açar. Diğeri elini onun üstüne kapatır. Alttaki üsttekinin eline vurmaya çalışır. Üsttekinde s.lak bir tedirginlik olur belli bir süre sonra. Acaba ne zaman elimi çeksem diye:))) İşte tam öyle bir durumdayım.

Uzun vadeli yatırımcı olarak, vur ulen elime vur len demem lazım, bir yandan da acıyor kardeşim, elim kızarıyor :). Dayanacağım galiba.

Sizin durumunuz nasıl bu aralar? Aynı tedirginlik sizde de var mı? Daha önce bunu yaşamış olanlar nasıl geçirdi bu evreyi? Hadi bakalım biraz da siz anlatın:)

Saygılar.

Exit mobile version