Site icon Latteden Borsaya

Öz Eleştiri Zamanı: Rallinin Başlarında Endeks Kağıtlarından Nasıl İndim

Herkese selamlar! Bu gün biraz dertleşeceğim. Geriye bakmak çok sağlıklı değil ama senenin başında yaptığım hatalardan bahsedip ders çıkarmaya çalışacağım.

Ne yapmıştım Şubat ayında? Endeks 88 bin iken endeks kağıtlarından çıkıp kendimce daha sağlam ve endeksten bağımsız kağıtlara geçmiştim. Başabaş noktam o zamanlar 74 bin civarıydı. Yani 74 bin altında portföy eksi yazıyordu, üstünde artı.

Şimdi TUPRS’ın kârı geldi, ben de bu yazıyı yazma gereği duydum 🙂 O ne öyle arkadaş! Nerede hata yaptığımı (tabii bir hataysa) bileyim ve bir daha yapmayayım diye.

Bu aynı zamanda üzerinde uzun uzun düşünüp kurduğum stratejiye uymanın da ne kadar zor olduğuna da bir kanıt niteliği taşıyor. Vade uzun ama yolda çok şeytan var.

Endeks kağıtlarından neden indim?

Kuşkularım

Endeks 88 bin olduğunda daha ne olduğunun farkında değildim. Aslında bir kaç kişi hariç hiç kimse yükselişe inanmamıştı. Endeks 70 binlerde çok fazla durmuş, bir gidip bir geliyordu. 2016’yı biliyorsunuz zaten. Yaşadığımız felaketler, daha kötü felaket senaryoları yazılmasına neden olmuştu. O zaman da senet almaya devam etmiştim. Üç kuruş beş kuruşta olsa aldım. Elbet çıkacak diye düşünüyordum o zamanlar.

Elimde 6.30’lardan aldığım ve paçal yapa yapa 4,99 maliyetlere kadar indirdiğim ISCTR’ler vardı. (Paçal her zaman en tehlikeli hareketlerden biri olarak bilinir ama yaptık işte). 4.00’leri görmüştü.

55’lerden aldığım, 80’lere çıkıp sonra tekrar 50’lere düşmesine rağmen satmadığım TUPRS’lar vardı. Bekliyordum… Ama stresim de tavan yapmıştı. Malum o zamanlar artık Türkiye’de değil de nerede yaşasam, nereye gidebilirim denen zamanlardı.

Bir yandan da temettü yatırımcılığını ve temettüsü büyüyen hisse yatırımcılığını araştırmaya başladığım ve stratejimi oturmaya çalışıyordum.

Sonra ne olduysa çıkış başladı. Ayı piyasasından çıkmaya başladığımızda (ki ben bunun ayı piyasasından çıkış olduğunu bilmiyordum) portföy kâra geçti ve beni dürtmeye başladı. Ana amacım o zamanlarda temettüydü.

TUPRS ve ISCTR malum endeks kağıtları ama temettüleri de güzeldi. 80 binlerdeyken bu senetler hakkında sitede ve çevremde yorumlar gelmeye başladı. “Bunlar endeks kağıtları, endeks düşerse bunlar da çok düşer” gibi yorumlar oldu. Yorumlar hep olur, herkes fikrini söyler ama kararı yine sen verirsin.

Her kararımın icracısı ve sorumlusu da benim. Kimden ne duyarsam duyayım… Ben de o zamanlar portföyü değiştirmeye karar verdim. Her senet için bir bahane buldum.

Portföyü Değiştirme Kararı Verdim

Borsanın eninde sonunda yükseleceğini biliyordum ama zamanını kestirememiştim. Bu yüzden TUPRS’ı ve ISCTR’yi boğa piyasasının neredeyse başında! portföyümden çıkartarak daha muhafazakar olan, çıkışlara ve düşüşlere daha dirençli kağtlarla değiştirdim.

Bilinçli olarak piyasanın içinde olduğum ilk boğa piyasasıydı. İlk boğa piyasası 🙂 Bu yüzden acemiliğime denk gelmiş olabilir. Tabii yeni kurduğum stratejinin de etkisi var.

Ama sonuçta endeks kağıtlarından da inmiş oldum.

Kendime Dersler ve Sonuç

Bu yüzden portföyün getirisi şu an endeksten %5 daha fazla olmasına ve temettü verimi BIST 100 ve 30’un üstünde olmasına rağmen ralliyi büyük oranda kaçırmış oldum. Buna rağmen artık oradan oraya zıplamayacağım. Zıplayınca sonuçlar daha kötü oluyor, bunun farkındayım.

Amaaaaaa 🙂 TUPRS’ın o kârını gördükten sonra bu gün bayağı kıskandım erken indim trenden diye. Ya da hiç inmese miydim diyorum.

Bundan sonra da zaten stratejim gereği hem rallilerden hem de ayı piyasalarından etkilenmeyeceğim. Umarım…

Ralliyi kaçırmama rağmen temettüsü büyüyen hisselere, bunu net kâr ve satışlarda yaşanan artışlarla destekleyen şirketlere yatırım yapmaya devam edeceğim.

Elinde TUPRS gibi endeks kağıtları olanlar ve bunları 70 binlerden beri sıkı sıkıya tutanlara da helal olsun diyorum.

Arada böyle düşüncelerimi yazarak bloga kaydediyorum. Böylece bundan beş yıl sonra açıp okuduğum zaman ne düşündüğümü ve neyi neden yaptığımı hatırlayabileceğimi ve ders alabileceğimi düşünüyorum. Umarım…

Siz hiç ralliden düştünüz mü? Ya da kaçan balığın arkadasından üzüldüğünüz oldu mu? Bunu nasıl aştınız? Konsantrasyonunuzu nasıl koruyorsunuz?

Saygılar.

Not 1: Sakın al, sat, tut tavsiyesi olarak almayın. Benim halim ortada:)

Exit mobile version