Uzun bir aradan sonra herkese selamlar.
Gündem oldukça yoğun. Benim açımdan çok temiz dayak yediğim bir ay oldu. Eşeğimi önce kaybettirdiler, sonra buldum, bir daha kaybettirdiler. LTB bir önceki aya göre %7, zirvesine göre ise %17 civarında düştü.
Biraz sadeleştim ve iki adet GYO’ya giriş yaptım. ALARK en büyük pozisyonum olmaya devam ediyor.
Okuduklarımdam ve dinlediklerimden bir süre için dünyada ve ülkemizde yüksek faizin yeni normal olacağı ve portföylerde yerinin arttırılması gerektiği kanısına varıyorum.
Bu da bizim gibi hisse senedini ana yatırım enstrümanı olarak kullananlar için hem iyi hem de kötü yanlar içeriyor.
Girişi fazla uzatmadan hemen başlayalım ve yazıyı gününde yetiştirmeye çalışalım.
Ekim 2023 Sonunda Dünya’da ve Türkiye’de Piyasalar
ABD’de 2008’de başlayan ve pandemi ile doruk noktalara ulaşan parasal genişleme ve düşük faiz politikasının hiçbir zararının olmayacağına inanılıyordu. Ta ki yıllık enflasyon %8’lere fırlayıncaya kadar.
Peki enflasyondan ülkeler neden bu kadar korkuyor? Çünkü ekonomik aktörlerin fiyatlama davranışlarını ve dolayısı ile ahlâkını bozuyor. Paraya güveni zedeliyor. Herkes tuttuğuna tutturduğu fiyatı dayattığı (dayadığı) için de parasal ve toplumsal istikrar zarar görüyor.
Bu yüzden gelişmiş ülkeler önlerindeki Almanya gibi örneklerden dolayı enflasyondan ölesiye korkuyorlar.
ABD’de enflasyonun %8’lere fırlaması ile FED uyanıyor ve faizleri tarihte görülmemiş şekilde arttırmaya başlıyor. Önce herkes hızlı arttırdıysa hızlı da düşürür diyerek bunun normalleşeceğine inanmıyor. Fakat daha sonrasında bu adamlar ciddi galiba demeye başlıyorlar ve ABD 30 yıllık faizleri %5’in üzerine çıkıyor. Okuduğum tahminlerde ABD enflasyonda ve faizlerinde yeni bir patikaya girdiğimiz ve daha uzun süre daha görece yüksek enflasyon ve faizlerle karşı karşıya olacağımız görülüyor.
Türkiye’de de yeni ekonomi yönetiminin işin ciddiyetinin farkında olması ile TCMB faizleri %35’e yükseltti. Yapılan açıklamalarda faizlerin hedef enflasyonun üstünde olacağını anlıyoruz. 2024 yılında %33, 2025 yılında %15 hedefleniyor yani bu sebeple daha yüksek faizleri görmeye devam edeceğiz.
Eğer işler böyle giderse ve uzun süre daha yüksek faizler olacaksa bence yatırımcılar olarak dikkat etmemiz gereken iki konu var.
İlki, portföylerde sabit getirili enstrüman (para piyasası fonları gibi) tutmak daha cazip hale gelecek. Bunun bir sebebi yüksek faiz ortamında artık hisse senetlerinin göreceli performansının tahvillere göre o kadar da yüksek olmayabileceği tezi. Bunun yanında hem nakit akışımızı düzenleyebileceğiz hem de dalgalanmayı azaltabileceğiz.
İkincisi de hisse senedi piyasasında kelepir bulma olasılığımızın artacak olması. Piyasa abartmayı sever ve yüksek faiz de alıcıları azaltarak hisse senedi fiyatlarını düşük seviyelere çekebilir ya da eskisi gibi arttırmayabilir. Bu da bize alım fırsatları sunar ve bunları değerlendirmek için sabit getirili enstrümanların nakit akışından (kupon, faiz ya da kira olsun adını siz koyun) ya da para piyasası fonlarının hemen nakde erişme özelliğinden yararlanabileceğiz.
Son olarak, savaşların ve üst düzey belirsizliğin olduğu bir Dünya’da yaşıyoruz. Biraz temkinli olmakta fayda olduğunu düşünüyorum. Kuyruk riski her zaman vardı ama şimdi daha fazla. Bu yüzden de işlem portföyü için kredi kullanmayı bir süreliğine bıraktım.
Sabah yazıyı düzenlerken akşam Gri Listeden çıkmaya çok yakın olduğumuzu öğrendim. Bu yurtdışı ile entegrasyonda ve yatırımcıların gelmesi için çok önemli. Umarım en kısa zamanda bu işi hallederiz.
Şimdi hisse senetlerine bakalım.
LTB Hisse Senedi Varlığı
Portföyün %38’ini ALARK oluşturuyor. 130’ları gördükten sonra 101’e kadar çekildi. Özellikle tarım yatırımlarından sonra ben artık daha yüksek F/K ile fiyatlanan bir hisse olacağını düşünüyordum. İki aydır düşündüğüm gibi olmadı. Fakat şimdi de elimde 3,5 F/K’da, yatırım yapan, büyüyen ve sürdürebilir kârı olan bir şirket var. Bu yüzden tutmaya devam ediyorum. Düştükçe alıyorum, aldıkça düşüyor. Fiyat dışında her şey yolunda:) O da er ya da geç temeli takip edecek.
İkinci olarak da OZKGY veTRGYO ile GYO hisselerini portföye eklemiş oldum. OZKGY’de tepeden zarar %35 civarı şimdilik. Baya erken davranmışım.
THYAO’yu 260’larda elimden çıkarmıştım fakat 245’ten itibaren aşağı doğru eklemeye başladım. Fakat şu ana kadar işler istediğim gibi gitmedi. Geçen sene havacılıkta %60’lara kadar çıkmıştım. Şimdi %12’lerde duruyor.
Normalde tuttuğumdan daha fazla hisse taşıyorum fakat düşüşlerde hisse sayımı azaltıp yoluma devam edebilirim.
Şu anda portföydeki hisse oranı %70 civarında. Geri kalanı nakit ve diğer yatırımlarda.
Şimdi de LTB’nin Dolar-TL grafiğine bakalım.
Tepeden baya düştük ama bunu da aşarız diye umuyorum:)
Ekim 2023 Finansal Özgürlük Portföyü
Finansal özgürlük portföyünde hiç satmamak üzere aldığım hisseleri tutuyorum.
Hisselerden gelecek 12 ayda alacağım toplam temettü 2.839 TL’ye çıkmış durumda. Elimde Eurobond kalmadı. Tekrar alabilirdim ama paralar gayrimenkul yatırımına gittiği için alamadım:) İlerleyen zamanlarda tekrar düşünürüm.
Evet, geldik yazının sonuna. Hafta içi olduğu için benden şimdilik bu kadar.
Ana stratejim hisse senetleri üzerine kurulmaya devam edecek. Düşüşler acıtmıyor mu? Acıtıyor. Ama hisse senetleri doğası gereği dalgalanır ve her düşüş içinde yükseliş tohumları taşır. Siz iyi hisse senetlerinde olmaya devam edin.
Ayrıca yeni başlayan arkadaşlar için de bireysel hisse senedi yatırımı ve fonlar arasında tercih yapmak için de iyi bir fırsat. Psikolojinize hangisin iyi geldiğini, zaman ayırıp ayıramayacağınızı tartıp hisse yatırım fonlarından da biriktirmeye devam edebilirsiniz.
Sizin için bu ay nasıl geçti? Kendinizi kurtarabildiniz mi? Biraz da sizden dinleyelim.
Saygılar.