Site icon Latteden Borsaya

Odysseus Sözleşmesi

Zorlu ve destansı Truva Savaşı bitmiş, cesur Odysseus evine dönmek için uzun, yorucu ve tehlikelerle dolu bir yolculuğa çıkmış. Bu deniz yolculuğu sırasında tayfaları ile birlikte karşılaştığı sayısız tehlike ile karşı karşıya kalmış. Bunlardan en ünlüsü de sirenler ve onların büyüleyici sesleri olmuş.

Sirenler, mitolojide güzel kadınlar şeklinde tasvir edilen ve büyüleyici seslere sahip olduğuna inanılan varlıklardır. Şarkıları öyle büyüleyicidir ki denizcileri yok olmalarına yol açacak şekilde cezbeder. Denizciler Sirenlerin şarkısını duyduklarında büyülenir ve gemilerini tehlikeli kayalıklara doğru sürerler, bu da gemilerinin batmasına yol açar.

Bunun bizimle ne alakası var demeyin. Bugün psikoloji, sinir bilimi ve en son olarak da davranışsal ekonominin en ilginç konularından biri olan “Odysseus Sözleşmesinden” bahsedeceğiz.

Hadi başlayalım.

Kahramanımız Odysseus ve Sirenler

Cesur ve bilge Odysseus, Sirenlerin tehlikesinden haberdardı, onlarca geminin büyülenen denizciler yüzünden kayalıklarda paramparça olduğunu biliyordu. Ancak bir yandan büyüleyici şarkılarını da duymak istiyordu.

Fakat her kaptan gibi tayfalarını da tehlikeye atmak istemedi. Bu amaca ulaşmak için akıllıca bir plan yaptı. Mürettebatına kulaklarını bal mumu ile tıkamalarını emretti. Böylece Sirenlerin şarkısını duyamayacaklardı ve kendisi de Sirenlerin büyüsüne kapılmadan şarkılarını dinleme imkanı bulacaktı.

Odysseus, mürettebatına geminin direğine kendisini bağlamalarını ve ne kadar yalvarırsa yalvarsın onu Sirenlerin bölgesinden uzaklaşana kadar serbest bırakmamalarını emretti.

Sirenlerin yanından geçerken Odysseus, merakına ve Sirenlerin şarkısının cazibesine yenildi ve gemiyi Sirenlere doğru yönlendirmeye çalışarak kendisini serbest bırakmaları için mürettebatına yalvardı.

Ancak mürettebatı önceki talimatlarına sadık kalarak onu direğe bağlı tuttu. Sonuç olarak, Sirenlerin cazibesine kapılmadan güvenli bir şekilde adayı geçtiler ve Odysseus, yok olmasına yol açmadan Sirenlerin şarkısını dinleyebilmiş oldu.

Kahramanımızın bu davranışı, gelecekte sizi hedefinizden saptırabilecek cazibe veya dürtülerle karşılaşsanız bile hedeflerinize bağlı kalmak veya daha iyi seçimler yapmanıza yardımcı olmak için önceden bilinçli bir taahhüt veya karar vermeyi içeren Odysseus sözleşmesinin doğmasına sebep oldu.

John William Waterhouse

Geçmişteki, Günümüzdeki ve Gelecekteki Sen

Odysseus gelecekteki hâlinin Sirenler tarafından büyüleneceğinin, gemisini kayalıklara süreceğinin ve mürettebatı ile birlikte bir felakete sürüklenebileceğinin farkına varmıştı. Bunun için de yukarıda bahsettiğim önlemleri alıp tehlikenin geçmesini sağlamıştı.

Çok da uzağa gitmeye gerek yok. Çok alkol alacağınızı bildiğiniz bir gecede arabayı evde bırakarak da aynı bilgeliği sergileyebilirsiniz.

Odysseus sözleşmelerinin bir türü gelecekte yapacağımız dürtüsel ve mantıksız şeylere karşı bugünden bariyerleri yükseltmek şeklinde gerçekleşiyor. Diğer bir türünde de bariyerleri alçaltıyoruz.

Mesela sağlıklı beslenmek istiyorsunuz, bariyerleri evdeki abur cuburu atarak ve bu nevi gıdaları bir daha eve sokmayarak yükseltiyoruz. Öte yandan eve sadece sağlıklı besinler alarak ve bunları da hazırda bulundurarak sağlıklı beslenme önündeki bariyeri indirmiş oluyoruz.

Bu örneğe tasarruf amaçlı yanınızda su şişesi bulundurmayı, dışarıdan yemek yemeyi bırakarak onun parası ile hisse senedi almayı ve otomatik olarak yatırım yapmayı ekleyebiliriz.

Burada amacımız; geçmişteki senin -gelecekteki senin faydasına- bugünkü seni bazı kurallar koyarak mantıksız davranışlardan alıkoymak üzerine bir plan geliştirmesi üzerine kuruludur.

Tabii ki bu plan yüzde yüz işlemeyebilir. Amacımız; birinci (ilkel) beyin dürtüsel olarak bir karar vermeye kalktığında, ikinci (gelişmiş) beynimizi devreye sokacak kadar zaman kazanmak. Yani durup düşünmeye çalışırken dürtüsel karar vermemek. En panik olduğumuz anda bile, mantıklı düşünebildiğimiz zamanda oluşturduğumuz plana uymaya çalışmak.

Odysseus Sözleşmeleri İyi Yatırımcılar Olmamıza Nasıl Yardımcı Olabilir?

Bu sözleşmenin en iyi tarafı; size sistem kurma ve hatalarınızdan ders alarak bu sistemi geliştirme imkânı vermesi.

İlk olarak tasarruftan başlayalım. Mesela otomatik olarak her ay gelirinizin %10’unu yatırım hesabına aktarma talimatı vermek buna en güzel örneklerden bir tanesi. Böylece gelecekteki sizin parayı har vurup harman savurmasına engel oluyorsunuz. Kesin bir çözüm mü? Tabii ki değil ama işe yarıyor.

Biraz da yatırımcılık tarafına bakalım. Yatırım işinin yarısının psikoloji olduğunu artık hepimiz biliyoruz. Genellikle beynin birinci sistemi dediğimiz ve ilk tepkiyi veren “amigdala”, siz ekran başındayken ani olaylara ve size uzun vadede zarar verebilecek şekilde tepkiler verebilir.

Örnek veriyorum, havayollarında durum iyiyken bir haber gelir ve panikle malınızı satabilirsiniz ya da uzun vadede elinizde tutacağınız bir malı sırf ekran başındayken fiyatın düşeceğini hissettiğiniz için panikle elinizden çıkarabilirsiniz. Böylece ikinci beyninizle mantıklı düşünerek aldığınız bir kararı birinci beyninizle bozmuş olursunuz. Ama eğer hâlihazırda bir Odysseus sözleşmeniz varsa bunu engelleyebilirsiniz. Ben oluşturduğum sistemde orta vadeli pozisyonlarımı ani bir haberle bozmama kararı aldım ve ne zaman ani bir haberle düşünmeden satış yapmak istesem masanın başından kalkıp yürüyorum. Böylece düşünmeye zaman yaratıyor ve mantık çerçevesinde bir karar vermeye çalışıyorum.

Bir diğer yaptığım şey ise portföyü üçe bölmek oldu. Bir tanesini uzun vadeli olarak beğendiğim hisselerden kurdum. Bu portföye alım yaparken giriyorum ve Warren Buffett’ın şirketlerin tamamında yaptığı gibi batsalar da satmayacağım.

Bir diğer portföyde ise tamamen spekülatif bir hisse senedine yatırım yapıyorum.

Son olarak da kısa-orta işlem portföyüm var. Hepsinin yönetim şekli, amaçları önceden düşünülmüş ve ani kararlara (umarım) kapalı sistemleri kurulmuş durumda.

Şimdiki sizin gelecekteki siz ile yaptığı sözleşmeleriniz var mı? Biraz da sizin örneklerinizi okuyalım.

Saygılar.

Exit mobile version