Site icon Latteden Borsaya

Uzun Dönemde Portföyün Değeri Ne Kadar Artar?

Herkese selamlar. Mümkün olduğu kadar iyi şirketleri toplayıp, Türkiye’nin gelecekte bugünden çok daha refah içinde olacağına güvenerek yatırım yapıyoruz.

Stratejimiz, mümkün olduğu sürece iyi şirketlerin hisselerini pahalı olmayan fiyatlardan toplamak ve bunlara uzun süre (çok uzuuuunnnnn süre) tutunmak üzerine kurulu.

Bu da bizi alım satım ve spekülasyon kazancından mahrum bırakıyor. Geriye elimizde tuttuğumuz hisselerin değer kazancından yararlanmak kalıyor ki bu kazancın ileride en çok getiriyi sağlayacak yöntem olduğunu düşünüyoruz.

Peki hisse senetlerimizin uzun dönemli olası değer kazancı nasıl hesaplanacak? Mesela gözlerimi kapasam ve portföyüme 5 yıl boyunca hiç dokunmasam hisse senedi portföyümün gerçek değeri ne kadar artabilir?

Şimdi önce Amerika’da bu işler nasıl oluyormuş ona bakacağım. Daha sonra da aynı hesaplamayı portföyüme karınca kararınca uygulamaya çalışacağım. Bakalım ne sonuçç çıkacak?

Uzun Dönemde Portföyün Değeri Ne Kadar Artar?

Uzun Vade’de Portföy Getirisi = İşletmenin Getirisi

Yeterince uzun vadede bir hisse senedinin getirisi ile işletmenin gösterdiği gelişme birbirine eşitlenir. Biraz daha açarsak:

Hissenin gerçek değer artışı = Net kâr artışı + temettü veriminin toplamı ile bulunur. 

Örnek vermek gerekirse;

1900 yılından 2005 yılına kadar S&P 500’ün ortalama getirisi %9,6 olmuştur.

Bu oranın %4,5’i temettü veriminden,

%5’i kâr artışından gelmiştir.

Geri kalan %0,1 ise John C. Bogle’nin deyimiyle spekülatif kazançtır.

Konuyu Warren Buffett’tan dinlersek:

“Hisse senedi geçici olarak işletmesinden daha iyi ya da kötü performans sergilediğinde, sınırla sayıda hisse sahibi alış ya da satış yaparak işlem yaptıkları tarafın zararlarını kâr olarak elde ederler. Fakat zamanla, Berkshire Hathaway hissedarlarının kazancı şirketin elde ettiği kazanç ile eşit olmalıdır.”

Şimdi tarihsel olarak bu ikisini bir grafik yardımıyla inceleyelim: 

The Little Book Of Common Sense Investing

Burada açık renkli çizgi yatırım getirisini (kâr artışı+temettü verimi) gösterirken, koyu çizgi de piyasanın getirisini gösteriyor (kâr artışı+temettü verimi+spekülatif getiri).

Uzun dönemde yatırım getirisi %9.5 iken piyasanın getirisi %9.6, 1900 yılında endekse yatırılan her 1 dolar 2005 yılında 15.062 dolar olmuş.

Tabii kardeşim enflasyon artışını niye hesaba katmıyorsun diyebilirsiniz. Burada katılmışı var:)

Uzun dönemli enflasyon %3 olarak alındığında ortalama getiri %9,5’ten %6,5’e düşüyor. Bu da yatırılan her 1 doların 106 yılda 793 dolara çıkmasını sağlıyor. Az değil, reel gelirin 800 kat artması demek bu.

Görüldüğü gibi 1900 yılından 2005 yılına kadar bu artış tıpatıp olmasa da aynı şekilde devam etmiş. Bu da bizi bir başka olguya götürüyor. Kısa vadede yatırım getirisi ile işletme getirisi birbirinden ayrılabilse de uzun dönemde birbirine benzer. 

Bunu kısa vadede belirleyen ise hissenin fiyat/kazanç (F/K) oranı oluyor. Etrafta korku hakim olduğunda F/K oranları düşüyor, herkes uçtuğunda ise F/K oranları yükseliyor. Bu da işletmenin getirisinden kısa vadeli sağmalara sebep oluyor.

Portföyümün Olası Getirisi

Şimdi bu kadar şey anlattıktan sonra fasülyenin faydalarına gelebilirim. Sorum şu: Yukarıdaki bilgiler ışında hisse senedi portföyümden ne kadarlık bir gelir elde etmeyi beklemeliyim?

Şimdi burada aklıma gelen kısıtlarla birlikte anlatarak yapacağım. Belki kendi portföyünüze uygulamak istersiniz. Kısıtlardan bazılarını bilmekte fayda var.

Ne yapacağıma gelirsek, hisse senetlerimin teker teker beş yılda ne kadar ortama kâr artışı sağlayacağını bulmaya çalışacağım, ne kadar temettü verimlerinin olabileceğini de ekleyip bir portföy büyüme oranı çıkaracağım.

Şimdi buna bakalım.

Portföy Bilgileri

Verileri Investing.com’dan aldım. Hissenin ismini yazdıktan sonra Finansallar sekmesi altında oranlar sekmesine girip, beş yıllık hisse başı kâr artışını ve beş yıllık temettü verimi ortalamasını kullanabilirsiniz.

Portföy Büyüklüğü sütununda portföyümdeki hisse senetlerinin büyüklükleri bulunuyor.

Portföy Yüzdesi sütununda hisselerin yüzdesel olarak portföyde kapladığı yer gösteriliyor.

Son sütundaki temettü verimi + kâr ise uzun dönemde portföyümün etmesi gereken yıllık kâr yüzdesi.

Yani hiç bir şey yapmasam, yerimden kımıldamayıp yan gelip yatsam hisselerin gerçek değeri yıllık ortalama o sütun kadar artacak (bunun geçmiş beş yıllık ortalamalara dayandığını ve gelecek beş yılı yansıtmak için yeterli olmadığını belirtelim. Tam doğru sonucu elde etmek için geleceği aralıklarla da olsa tahmin etmek gerekir. Buralardaki sapmalar sonuçları çok etkileyebilir. Sadece iyi bildiğiniz şirketlere yatırım yapmanız bu tahmini iyi yapmanız için gereklidir.)

F/K’ların burada sabit olarak kabul edildiğini de tekrar belirtelim. Eğer piyasa coşar ve ortalama F/K’lar %10 artarsa portföy değeri spekülatif olarak %10 artar. Azalırsa da yine spekülatif olarak %10 azalır. Ama bu spekülatif kazanç uzun dönemde anlamsızdır (Endeksin bütününde).

Şimdi ikinci grafiğimize geçelim.

Portföyde Beklenen Gerçek Değer Artışı

İkinci grafikte de temettü verimi ve kâr artışı yüzdesinin doğuracağı sonuç gözüküyor.

Şu anki portföyüm eğer beş yıllık ortalamalara göre gerçek değer artışı yaşayacak olursa 33.930 TL’lik portföy gelecek 12 ayda ilave 10.276 TL gerçek değer kazanmış olacak.

Bu da %30,29’luk bir gerçek değer kazancı demek.

Bu gerçek değerin ne zaman piyasa fiyatına yansıyacağı ise tamamen zamana bağlı. Belki bu sene hiç yansımayabilir. Belki 5 yıl yansımayabilir. Ama umulan odur ki gerçek değer ile piyasa fiyatı er geç birbirini bulur (gelecek kâr artışı beklenen kadar olursa).

Bunu hisse senedi fiyatı ile de yapabilirsiniz. Ama yeni okurlar ön tarafı okumadan buraya bakıp yanılır diye hisse fiyatından değil de portföyden gittim.

Toparlarsam

Portföyün gerçek değer artışı uzun dönem ortalama temettü verimi ortalaması ile kâr artışı ortalamasının toplamı kadar olmalıdır.

Tabii ki burada piyasa riski, sektör riski, şirket riski, ülke riski gibi daha katılması gereken bir çok etken olduğunu unutmamamız gerekiyor.

F/K’lardaki değişimler de bunda etkili.

Bu hesaplamalarla aslında neden oturduğum yerde beklediğimi ve alım satım işlemi yapmadığımı da anlatmış oldum. Yıllık %30 bana yeter. Tabii ki enflasyonun ya da faizlerin %30 olduğu bir yerde çok da anlamlı olmayabilir ama enflasyon %10 olduğunda %20 reel getiri demek oluyor. Ve, bileşik getirinin muhteşem makinası benim lehime çalışıyor.

Siz bir şirketin gerçek değerini hesaplarken bu formülü kullanıyor muydunuz?  Ya da okuduktan sonra portföyünüze uyguladınız mı?

Saygılar.

Exit mobile version