Site icon Latteden Borsaya

Yatırımcı Olarak Psikolojim: Sis Bulutunun İçinde Yol Almak

Herkese selamlar.

Arada sırada içinde bulunduğum çevreyi ve yatırımcı olarak kendi ruh hâlimi gözlemleyip kayıt altına alıyorum.

Sis bulutunun içinde yol aldığımız şu günlerde de bu yazının biraz olsun kafamı berraklaştıracağını düşünüyorum.

İlk önce makro ekonomik belirsizliklerden başlayacağım; bunların yatırımcı olarak pozisyonumu nasıl etkileyeceğinden bahsedeceğim, sonra da sektörel olarak fırsat gördüğüm şirketleri yazacağım.

Hadi başlayalım.

Kısa Bir Makro Değerlendirme: Neredeyiz?

Öncelikle kısa-orta vadeli portföy tutanlar için kısa bir değerlendirme yapmak istiyorum.

İçinde bulunduğumuz durumda getirileri etkileyebilecek birçok belirsizlik bulunuyor.

2020-2021 boyunca ve 2022 yılının yazı da dâhil olmak üzere oldukça ucuzduk. Bu şirket bu kadar etse pahalı olmaz diye yatırım yapıyorduk. Pandemi dönüşü şirket değerleri dolar bazında yerlerde sürünüyordu.

2022 yılının ortalarında dolar bazında dünyada tahvil ve hisse senetleri değer kaybederken biz büyük oranda değer kazandık.

Doların değeri enflasyon kadar artmadı ve bu kimilerine göre bir güç birikmesine sebep oldu. Bir yandan da TL tarihsel olarak en düşük değerlerinden birinde bulunuyor. Yani beklenen olsa da beklendiği kadar güçlü olmayabilir.

Diğer bir deyişle döviz artabilir ama herkesin beklediği kadar da artmayabilir.

Kur artarsa seçimden sonra cevap olarak faizler artabilir. Bu da kur artışını sınırlayabilir.

Fakat faiz artışı indirgeme oranlarını doğrudan etkilediği için hisse senedi değerlerini aşağı çekebilir. Şu anda okuduğum raporlarda politika faizinin %10’un altında olmasına rağmen risksiz faiz oranı olarak %21-22’ler alındığını görüyorum. Yani bir yere kadar olası faiz artışı hisse değer tahminlerine girmiş durumda.

Faiz artışı olur mu? Olursa ne kadar hızlı olur ya da miktarı ne olur bilmiyorum.

Faiz artırmadan önce doların artışına ne kadar izin verirler? O da belli değil.

Kısa ve orta vadeli portföy yönetirken tahmin edemeyeceğimiz ama hisse senetleri fiyatlarını doğrudan etkileyerek belirsizlik kaynağı oluşturan, benim de kafamı kurcalayan konular şunlar:

Zihnimde bu soruların cevaplarını tam olarak veremediğim için hisse senedi oranım şu an için %55-%60 civarlarında bulunuyor. %120’yi gördüğü zamanlar olmuştu. Şu an Eurobond varlığından dolayı istesem de o oranlara çıkamam ama krediler dâhil %100’e yaklaşacak potansiyelim var.

Zaman içinde taşların yerine oturacağını düşünüyorum. Taşlar yerine oturana kadar da bu oranı üç aşağı beş yukarı korurum. Tabii iyi bir şirkete denk gelene kadar …

Ne Yapacağım

Bugün 19 Mart 2023. Seçime 2 aydan az bir süre kaldı.

Önümüzdeki en büyük sorular: Kur ne olacak, faiz ne olacak, enflasyon ne olacak, seçimler ne olacak.

Bütün bu sorulara yanıt verememek kafamı daha da karıştırıyor.

Yanıt vermem gerekiyor mu? O da ayrı konu tabii. Şirketlere odaklanmak bence yapılması gereken yegâne konu.

Warren Buffett’ın dediği gibi “Kıyıya doğru yüzmeye devam ederiz. Bazen dalgalar bizimle olur ve daha hızlı yüzeriz; bazen de dalgalar karşıdan gelir, o zaman da daha yavaş yüzeriz. Ama yüzmeyi hiç bırakmayız.”

Hâl böyle iken şirketlerime odaklanmaya devam ediyorum. Eğer doğru şirketi bulabilirsem (ki benim durumumda yukarıda belirsizliklerden en az şekilde etkilenebilecek ve kârını artırabilecek şirketler bulmak oluyor) %100 ve üzeri hisse pozisyonuna girmekten kaçınmayacağım. Eurobondları şimdilik satmayı düşünmüyorum.

Bu kadar belirsizlik içinde bazı iyi gelişmeler de olmuyor değil.

Doğal gaz fiyatları uzun bir aradam sonra 9.000’in altına indi. Bu durum, doğal gazı girdi olarak kullanan cam (SISE) ve rafinaj sektörü (TUPRS) için önemli bir avantaj sunacaktır.

Bir de geçen sene pandeminin bitişini ve havacılık sektörünün toparlanmasını tutturmuştuk. Bu sene yine elim kaşınmaya başladı 🙂

Havacılık sektöründe yolcu sayıları ve doluluk oranları artıyor ama piyasa şu an bunu görmüyor gibi geliyor bana. Mesela Pegasus’un şubat verileri %20-30 oranında artış göstermesine ve jet yakıtı fiyatları düşmesine rağmen piyasanın umurunda olmadı.

Bu yaz buradan bir hikâye çıkabileceğini düşünüyorum. Bakalım neler olacak.

Öte yandan şirketin halka açıklık oranının artmaya devam etmesi riski artırır. Havacılığı etkileyecek olumsuz durumları da şu an öngöremiyorum.

Toparlarsam

Şu an belirsizlik temel senaryo ve 2022’de elde edilen yüksek getirileri koruma güdüsü beni biraz çekingen kılıyor.

Fakat havacılık başta olmak üzere rafinaj ve cam sektörlerini gözüme kestirmiş durumdayım. Bence doğal gaz ve jet yakıt düşüşleri fiyatlara henüz yansımadı. Bir de holdingler var. Birkaç genel kurula katıldıktan sonra 2023 portföyünü şekillendiririm.

Genellikle stratejimi %50 bir hisse, %50 de diğer hisseler şeklinde kuruyorum. Üç-dört hisseyi geçmemeye çalışıyorum. Şimdilik ilk %50 havacılık olacak gibi duruyor.

Siz seçim öncesi ve sonrası için ne düşünüyorsunuz? Bu belirsizlik senaryosunda oyun planınızı nasıl kurdunuz? Biraz da sizden dinleyelim.

Saygılar.

Exit mobile version