Site icon Latteden Borsaya

Ünlü Değer Yatırımcısı Christopher Browne Sözleri

Herkese selamlar! Arada sırada karşıma çıkan ünlü yatırımcılarının sözlerini sizlerle paylaşıyorum. En son karşıma çıkan ise ünlü değer yatırımcısı Christopher Browne oldu.

Kariyerine Tweedy, Browne Company LLC’de başlamış. Soyadından da anlaşılacağı gibi şirketin kurucularından biri babası. Ah baba niye bir yatırım şirketi de sen kurmadın ki diyesi geliyor insanın:)  şirketin en önemli müşterilerinden bazılarının Benjamin Graham ve Warren Buffett olduğunu belirtmek gerekir.

Bir şirkette staja başlıyorsunuz. Zaten kurucuları çok iyi değer yatırımcıları. Yan ofiste Benjamin Graham çalışıyor. Arada Warren Buffett’la görüşüyorlar falan. Ne güzelmiş. Neyse konudan sapmayalım.

Dünyanın gelmiş geçmiş en iyi değer yatırımcılarından biri olarak biliniyor kendisi. Şimdi size bu ünlü değer yatırımcısının bir kaç sözünü paylaşacağım.

Hadi başlayalım.

Ünlü Değer Yatırımcısı Christopher Browne Sözleri

Değer yatırımcıları daha çok çiftçilere benzerler. Tohumu ekerler ve bitkilerin büyümesini beklerler. Eğer mısır soğuk havadan dolayı filizlenmekte gecikirse, tarlayı sürüp yeni bir şey ekmezler. Sadece sabırla oturup, eninde sonunda filizleneceğini bilerek mısırın topraktan çıkmasını beklerler. 

Bir sarraf gibi düşünün. “Ne kadar eder?” diye sorun.

Eğer değer yatırımcılığı çok iyiyse ve kendini çok başarılı şekilde kanıtlamışsa, neden kuralları çok az bir yatırımcı kitlesi tarafından uygulanıyor? Cevabı zekada değil, huyda gizlidir.

Bir çok insan bir şey alırken, ödedikleri paraya karşılık ne kadar değer elde ettiğine bakar. İstedikleri ve ihtiyaç duydukları şeylerin fiyatı düşünce daha çok alırlar. Hisse senedi piyasası dışında…

Değer yatırımı başarılı yatırımın stresten uzak yoludur. 

Değer yatırımı hızlı ve sert kurallar bütünü değildir. Yatırım felsefesini oluşturan kurallar bütünüdür. 

Bazen değer yatırımının en zorlu tarafı sabırlı olmaktır. Gerçek değerinin %50’sine satılan bir hisse senedi bulduğumda işim bitmiştir. Sonrasında iş hisse senedine kalmıştır. Gerçek değerine bu gün, yarın ya da bir yıl sonra gelebilir. Bunun ne zaman olacağını bilen bir yol yoktur.

Hisse senedi fiyatları tırmandığında Wall Street araştırma raporları AL diye bağırır. Fiyatlar düştüğünde ise TUT derler ama aslında SAT demek istemektedirler (Çok olağandışı durumlar dışında SAT demek bu piyasada çok kabadır). Herkes hisse senetleri fiyatı yükselirken alıp düşerken satma eğilimindedir.

Hisse senedi almanın zamanı indirimde olduklarındadır, herkes onları istediği için yüksek fiyatlandıklarında değil.

35 yıllık yatırım hayatım boyunca kısa vadede çalışan bir strateji bulamadım. Yıllar boyunca her çeşitten bilgin ve alim gelip geçti. Kısa bir süre için bazıları haklı çıktı ve bir iki çok isabetli tahmin yaptılar. Eninde sonunda tahminleri yanlış çıkınca kamuoyu ilgisini kaybettiler.

Risk çoğu zaman ödediğiniz fiyattadır, hissenin kendisinde değil. 

Hangi teknoloji şirketinin geleceğin Microsoft’u olacağını ve hangisinin de patlayacağını bilen çok sayıda insan olduğunu düşünmüyorum.

Değer yatırımı düzdür. Süper insanların sahip olduğu beyin hücrelerinden gerektirmez. Ortalama bir insan mantığını anlayabilir: Saf bir satıcıdan 1 doları 60 cent’e alırsınız ve onu sizden tekrar 1 dolara almasını beklersiniz.

Değer yatırımının kalbinde, bir hisseyi gerçek değerinin altına alıp onu gerçek değerine yaklaşınca satmak yatar.

Bu bir maratondur, sürat koşusu değil.

Birçok insan yatırım dahil herşeyde çabuk tatmin olmak istiyor. Yatırımcılar bir hisse senedini aldığında hemen yukarı gitmesini istiyorlar. Eğer gitmezse, onu satıp başkasını alıyorlar. 

10 yıldır bu işi yapıp da fakir olan bir değer yatırımcısı görmedim. 

Eğer normal bir şirketin hisse fiyatı düşerse, ki çoğu zaman düşer, ödediğinizden daha fazla para ettiğini ve eninde sonunda fiyatın geri geleceğini bilirsiniz. Eğer aşırı fiyatlanmış bir şirketin hisse fiyatı düşerse, tarih göstermiştir ki yerine gelmesi çok zordur. 

Değer yatırımcılığının güzelliği mantıksal basitliğidir. İki kurala dayanır: Ne kadar eder (gerçek değer) ve para kaybetme (güvenlik marjı). 

Bir çok durumda, bir çok kez kanıtlanmıştır ki, yatırımcılar çoğunlukla yüksekten alıp düşükten satarlar. 

Gerçek değer çok önemlidir çünkü yatırımcılara hisse senetlerindeki geçici yanlış fiyatlamalardan faydalanma fırsatı verir. 

Uzun dönemli değer yatırımcılığı New York’tan Los Angeles’e uçmaya benzer. Kansas üzerinde türbülansa girebilirsiniz fakat eğer uçağınız iyi bir durumdaysa, düşmezsiniz. Eninde sonunda varacağınız yere (bazen zamanında) ulaşırsınız. Yatırımcılıkta da böyledir. 

Hisse senedine yatırım yapmak paranıza %10 faiz veren mevduata yatırmaya benzemez. Getiriler yıldan yıla bazen çok çarpıcı bir şekilde dalgalanırlar. %10 getiri bazı güzel ve bazı korkunç yılların ortalamasıdır. 

Market alışverişi yapar gibi hisse senetlerini indirimdeyken alın.

Eğer belli bir piyasadaki ürüne olan talep azalıyorsa, hiç bir iyi işletme uygulaması fiyatı arttıramaz. 

Warren Buffett’ın da dediği gibi başarı bir yatırımcı olmak için 125 IQ yeterlidir. Gerisi israftır. 

Yüksek hızda büyüyen şirketlere sahip olmanın hiç bir yanlış tarafı yoktur. Bu yaklaşımda hata, yatırımcıların ödedikleri fiyattadır. 

Hisse senetlerinin ucuz olduğu yıllar genellikle ekonomik belirsizliğin olduğu zamanlardır. 

İşler değişir ve trendler sonsuza kadar sürmez. 

Saygılar.

Exit mobile version