Site icon Latteden Borsaya

Batmış Bir Küçük Yatırımcıyla Tanıştım!

Herkese selamlar! Geçen hafta eğitimdeydim.Bir çok yeni insanla tanışma fırsatım oldu. İnsanların hepsi aslında bir romandır derler ya, işte tanıştığım insanlardan bir tanesi de borsada batmış, borç harç içinde, kredi kartıyla geçinen bir küçük yatırımcıydı.

Ben de borsa da yatırım yaptığım için kan çekti. İki borsacının diyaloğa başlaması çok kolay oluyor.

Şimdi bu muhabbetle ilgili içimde kalanları yazacağım.

Batmış Bir Küçük Yatırımcıyla Tanıştım!

Şehir dışında yapılan eğitimleri bilirsiniz. Akşam birbirini tanımayan insanlar yapacak bir şey bulamayınca goy goy yaparlar. Genelde herkes kendi kurumundaki sorunlardan bahseder. Ben de bu muhabbetlere yıllar geçsene alışamadım.

Ama yine de kaçamıyorsun 🙂

İşte bu arkadaş ile böyle tanıştım. İlk sohbet ortamında konu maaşlardan açıldı. “Çok borcum var, ne yapacağımı bilmiyorum, kredi ödüyorum dedi. Sonra da kredi kartlarıyla geçindiğinden ve ne yapacağını bilmediğinden bahsetti. Tekrar dertli dertli çok hata yaptığını söyledi” ve konu öyle geçti.

Pişmanlık gözlerinden okunuyordu ama soramadım hayırdır neden bu kadar borcun var diye.

Önemli Olan Hatanın Kaynağı

Hazır eğitimde olunca ben de kendime biraz zaman yaratıp komisyon oranımı düşürmek ve yurtdışında işlem yapmak için araştırmalar yapıyordum. Antalya’nın akşamında odada oturulmaz, aldım laptopu çıktım dışarı. Bir kurumun demo ekranını açtım karıştırmaya başladım. Tam alım satım nasıl oluyor diye bakarken arkadan bir ses geldi. “Abi aman dikkatli ol, ben battım bari sen batma!” diye. Kafayı bir çevirdim, geçen muhabbet ettiğimiz borçlu arkadaş.

Meğer borsada kredili işlem yaparken parasını batırmış, krediyi ödeyeyim derken kredi kartlarına dadanmış. İkisi birden birikince iyice sıkıntıya düşmüş. Zor durumda kalmış.

Abi dedim, hangi senetlerde battın? İnanın söylediği beş senetten dördünü hiç duymamıştım. Birini duydum çünkü ben de iki yıl bekledikten sonra 1 TL’ye alıp 0,50 TL’ye satmak zorunda kalmıştım. Oradan biliyorum yani.

Çok panikleyen bir yapısı olduğundan, kredili işlem yapınca daha da paniklediğinden bahsetti. Ben de ona kendi tarzımı anlattım ama pek aklına yatmadı galiba.

İşin ilginci, senetlerin doğru olduğunu, spekülatif olduğunu bildiğini ve doğru zamanda girip çıkabilseydi şu anda zengin olabileceğinden bahsetmesiydi.

Hala inancını kaybetmemiş ve bir şansı daha olsa bu sefer başarabileceğini düşünüyor.

Abi dedi “Ben 1,50’den girdim 3’ten sattım sonra senet 10 oldu.” Bekleyemedim dedi. Anlatırken gözlerindeki parlaklığı görmenin gerekiyordu. O zaman anladım…

Dinledim, dinledim… Kendime galiba doğru yoldasın dedim.

Toparlarsam

Eğitim boyunca borsayla uğraşan üç dört kişiyle daha tanıştım. Bunlardan hiç biri uzun vadeli temettü yatırımı yapmıyordu. Ne olduğunu bile bilmiyorlardı.

Muhabbet daha çok abi bu gün 400 TL kazandım, yarın 300 kaybettim tarzındaydı. Senetler de ya zarardaydı ya da fiyat kazanç oranı on yüz bin baloncuk olmuştu.

Düşündüm ki; blogda ve Twitter’da etrafım uzun vadeli yatırımcılar veya temettü yatırımcılarıyla dolu olsa bile, dışarıdaki durum çok farklı. Etrafta hala borsayı iddia gibi gören ve kupon doldurur gibi borsa oynayan! insanlar var.

Umarım insanlar daha da bilinçlenirler.

Saygılar.

Image courtesy of bplanet at FreeDigitalPhotos.net

Exit mobile version