Victor Hugo’nun yayıncısı ile başı dertteymiş. “Notre Dame’ın Kamburu”nu yazması için 20 aylık bir süresi olmasına rağmen hem hayatın zevklerine daldığından hem de aklına yazacak bir şey gelmediğinden (writer’s block) günlerini boşa harcayıp duruyormuş. Çareyi yumurta kapıya dayanınca sıra dışı bir yöntem denemekte bulmuş.
Önce dışarıda giymek için kullandığı tüm giysilerini bir dolaba kilitlemiş, üstüne sadece gri bir şal almış. Böylece artık dışarı çıkıp zamanını başka şeylerle harcamayacakmış.
Sonra kendini bolca kâğıt, mürekkep ve bir kalem ile odasına kilitleyerek yazmaya başlamış. Her gün az çok demeden yoluna devam etmiş.
Her ne kadar eşini hayretler içinde bırakmış olsa da sonunda kitabını yayıncısının öngördüğü tarihten de önce teslim etmeyi başarmış.
Meşhur Notre Dame’ın Kamburu böyle ortaya çıkmış.
Yapacak önemli şeyleri erteleme alışkanlığı neredeyse insanlık tarihi kadar eskidir. Görüldüğü üzere ünlü bir yazar da olsanız bu durumdan kurtulamıyorsunuz.
Özellikle dikkat dağıtacak şeylere ulaşmanın kolaylaştırıldığı bu tüketim çağında çok daha dikkatli olmamız gerekiyor.
Mevcut ve müstakbel yatırımcılar olarak da bu durumdan daha derinden etkileniyoruz. Mesela emeklilikte çoğumuz kuş kadar maaş alacağımızı bildiğimiz halde para biriktirmeyip yatırım yapamıyoruz.
İleride borç ödemekte zorlanacağımız hâlde kredi kartı ile ihtiyacımız olmayan şeyleri almayı sürdürüyoruz.
Peki bu durumdan nasıl kurtuluruz? Şimdi size üç maddelik bir reçete vereceğim.